Turistik Yerleri

Rize Atatürk Müzesi

Müftü Mahallesi'nde yer alır. Kuzeyinde geniş bir bahçesi vardır. 20. yy'ın başlarında yapılmıştır. İç sofalı, planlı, üç katlı bir evdir. İkinci katta, kuzeydoğudaki oda Atatürk'ün kaldığı odadır. Ulu Önder Atatürk, 17 Eylül 1924 tarihinde Rize'yi ziyaret ettiği sırada, Mataracı Mehmet Efendi'nin evinde misafir edilmiş ve bu odada kalmıştır. Mataracı Mehmet Efendi Evi restore edilmiş ve müze olarak 27.12.1985 tarihinde ziyarete açılmıştır. Zemin katta, Rize İl merkezinden toplanan kitabeler ve mezar taşları, birinci katta ise bazı ahşap oymalı mimari parçalar, dokuma araç gereçleri, etnografik eserler sergilenmektedir. İkinci katta ise Atatürk zamanından kalan eşyalar, Atatürk'e ait giysiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'e ait fotoğraflar bulunmaktadır.

Rize Müzesi

Rize Müzesi Müdürlüğü 1984 yılında Atatürk evi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Kültür Bakanlığı tarafından şehir merkezinde restorasyonu tamamlanan iki adet eski eser yapıdan sarı ev olarak adlandırılanın teşhir ve tanzimi tamamlanarak 27.06.1998 tarihinden itibaren müze olarak parçalanmış olup, zemin kat kafeterya bölümü ve ikinci kat ise yöresel yemeklerin sunulduğu lokanta olarak hizmet vermektedir. Rize müzesinde 52 arkeolojik, 1014 etnografik, 594 sikke, 17 Mühür ve mühür baskısı ve 3 arşiv vesikası, 17 el yazması olmak üzere toplam 1695 envanterli eser bulunmaktadır.
{C}
{C}{C}Rize Kalesi{C}
{C}
{C}Rize il merkezinin güneybatısında bulunan Rize Kalesi’nin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Bunu belirten bir kitabe de günümüze gelememiştir. Kale ilk yapılışında İç Kale ve Aşağı Kale’den meydana gelmiş, Aşağı Kale bölümü yoğun yapılaşmadan ötürü tamamen yok olmuş ve yalnızca batı tarafındaki bazı sur parçaları ile kuleleri günümüze gelebilmiştir.

Rize Kalesi’nin tarihlendirilmesi konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Aşağı Kale surlarının bazı bölümleri Bizans İmparatoru Alexios II. (1297-1330) zamanında yapılan Trabzon Kalesi ile benzerlik göstermesinden ötürü bu dönemde yapıldığı sanılmaktadır. İç Kale ise, İmparator Iustinianus (527-565) zamanında yapılmıştır. Sonraki dönemde de Trabzon Kommenosları zamanında Aşağı Kale’nin surları yapılmıştır. Bu kale Osmanlı döneminde onarılarak kullanılmıştır.

İç Kale deniz seviyesinden 150 m. yükseklikte, doğal bir yükselti üzerine yapılmıştır. Düzgün olmayan, yamuk şekilde bir planı olan İç Kale’nin girişi doğu yönündedir. Bu kapıdan küçük bir avluya girilmektedir. Avludan ikinci bir kapı ile de asıl kaleye geçilmektedir. İç Kale’yi çevreleyen duvarlar ve surlar kısmen düzgün kesme taştan, kısmen de moloz taştan yapılmış ve kireç harçla da sağlamlaştırılmıştır. Duvar kalınlıkları 1,5 m.yi bulmaktadır. İç Kale’nin yarım daire planlı beş kulesi vardır. Ayrıca doğusuna da kayalara oyulmuş bir kuyu yapılmıştır.

Bozuk Kale

Rize il merkezinin 10 km. doğusunda Gündoğdu Köyü’nde, Gündoğdu Deresi’nin kenarında bulunan Bozuk Kale, denizden 30 m. yüksekliğinde küçük bir gözetleme kalesidir. Yapım tarihi bilinmemekle beraber Karadeniz kıyılarında benzerleri görülen Orta Çağ kalelerinden bir örnektir.

Kale moloz taş duvarlı olup, duvar işçiliğinde kireç harca yer verilmiştir. Duvarları yaklaşık 1 m. kalınlığında olan bu kalenin de düzgün bir planı bulunmamaktadır. Yaklaşık olarak 56.00x15.00 m. ölçüsünde, kuzey kenarı daha geniş olan yamuk planlıdır.

Kalecik (Sivri) Kalesi (Pazar)

Rize ili Pazar ilçesinin 5 km. batısında Kalecik Deresi’nin denize ulaştığı, oldukça yüksek bir burun üzerinde kurulmuştur. Bu kalenin de ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bununla beraber XIII.-XIV.yüzyıllarda Trabzon Rum İmparatorluğu zamanında Karadeniz Bölgesi’ndeki diğer kalelerle birlikte yaptırıldığı sanılmaktadır.
{C}
{C}Trabzon-Rize karayolunun yapımı sırasında kalenin bir bölümü yıkılmıştır. Kesme taş ve moloz taştan yapılan kalenin tam bir planı bu nedenle öğrenilememektedir. Yalnızca ortasında yüksek bir kulesi olan küçük bir gözetleme kalesidir.
{C}
{C}{C}Zil Kale{C}
{C}
{C}Rize ili Çamlıhemşin ilçe merkezinin 15.km. güneyinde, Fırtına Deresi Vadisi’ne hâkim noktada, deniz seviyesinden 750 m. yükseklikte, kıyıdan da 40 km. içeridedir. Dere yatağına hâkim bir kayanın tepesinde bulunan bu kale çevreyi kontrol amacıyla yaptırılmıştır. Kalenin kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bölgenin tarihini araştıran Prof.A.Bryer kale ile ilgili hiçbir bilgi edinememiş ve dağlar arasındaki geçitlere egemen olan bir derebeyi tarafından yaptırılmış olabileceği görüşündedir. Prof.Dr.Semavi Eyice’ye göre, yöredeki derebeyi hakimiyeti Osmanlı İmparatorluğu zamanında da sürdürülmüş, asi Tuzcuoğullarının, Trabzon Valisi Hazinedaroğulu Süleyman Ağa ve devlet kuvvetleri ile çarpışmasına kadar, 1840’lı yıllara kadar kullanıldığını ileri sürmüştür.

Kale düzensiz bir kaya kütlesinin en yüksek kesiminde ve düzgün bir plana sahip olmayacak şekilde yerel moloz taştan yapılmıştır. Kalede tarihlemeye yardımcı olacak herhangi bir bezemeye de rastlanmamıştır. Kalenin kuzey yönündeki girişine batı yamacındaki bir yol ile ulaşılmaktadır. Kale üzeri beşik tonozlu bir dehlizi olan kapının iç tarafında, tepenin kuzey kısmında kademeli teraslar halinde yapılmıştır. Bu teraslar fazla yüksekliği olmayan duvarlarla birbirlerinden ayrılmıştır. Tepenin güney ucunda birbirine bitişik iki mekân asıl kale bloğunu oluşturmaktadır. Düzensiz planı olan bu bölümlerin kale muhafızlarının barınakları olduğu sanılmaktadır. Duvarlardaki kiriş izlerinden bu mekânların ahşap döşemeli katları olduğu da anlaşılmaktadır. Bu mekânın yanında muntazam dikdörtgen planlı, batı ve doğu yönüne uzanan daha küçük bir mekân vardır. Bu mekânın kaleye ait bir şapel olduğu düşünülmüş ise de bunu doğrulayacak bir kanıta rastlanmamıştır. Ayrıca bir şapelde bulunması gereken apsis ise burada yoktur. Yalnızca kapı girişinin karşısında, batıda içerisi nişli bir girintili hücre bulunmaktadır.
{C}
{C}Kalenin güney ucu duvarla çevrili bir iç kale görünümündedir. Bunun batısında dışarıya doğru taşan dikdörtgen burcun başkule olduğu sanılmaktadır. Bu kulenin de düzgün bir planı yoktur. Ancak bütün kaleye ve çevreye hâkim bir durumdadır. Duvarları 1-5-2 m. kalınlığındaki başkulenin zemin katından başka, ahşap döşemeli dört katı daha bulunmaktadır. Kalenin aydınlatılmazı mazgal delikleri ile yapılmıştır. Ayrıca kulenin üzeri teras şeklinde örtülmüştür.

İç kaleden başka dış surlar ve orta surlar kaleyi çevrelemektedir. Kale duvarları içerisinde dikine uzanan boru yuvalarının da günümüze gelemeyen sarnıçlara ait oldukları sanılmaktadır.

Kale-i Bala (Yukarı Kale)

Rize Çamlıhemşin ilçesinin 40 km. uzağındaki Hisarcık Köyü’nde, yöreye hâkim olan Kale-i Bala’nın bazı kaynaklarda ismi Varoş Kalesi olarak geçmektedir. Başhemşin ve Tatos geçitlerine hakim olan bu kalenin bir kitabesi bulunmamaktadır. Bununla beraber, yapı üslubundan Zil Kalesi ile beraber XIV.-XV.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Ayrıca XVI.yüzyıla tarihlenen Osmanlı dönemine ait Tahrir Defterlerinde burada görevli bir Dizdar ve 40 askerin bulunduğu öğrenilmektedir. Buna göre de kale Osmanlı döneminde de kullanılmıştır.

Kale kesme taş ve moloz taştan, 70.00x25.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olarak yapılmış, duvarlarının kalınlığı 50 cm. ile 1,5 m. arasında değişmektedir. Kalenin doğu, güney ve kuzey kısmı oldukça sarp kayalıktır. Batısı ise daha eğimli bir arazi üzerindedir. Kaleye giriş kuzeybatıdandır. Kaledeki duvar izlerinden batı yönünde kuleleri olduğu anlaşılmaktadır. İç kısımda, doğu duvarına bitişik tonozlu mekân ise oldukça büyük bir sarnıçtır. Kalenin duvarları oldukça harap bir durumda günümüze gelmiştir.
{C}
{C}{C}Kız Kalesi (Pazar){C}
{C}
{C}Rize ili Pazar ilçesinin batısında küçük bir yarımadada, kayalıklar üzerinde bulunan bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, Trabzon Rum İmparatorluğu zamanında XIII.-XIV.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Kale Osmanlılar zamanında onarılmış ve kullanılmıştır.
{C}
{C}Kale oldukça muntazam taş duvarlara sahiptir. Kare planlı olup, 7.00x7.00 m. ölçüsündedir. Güney surları yıkılan kalenin girişi batı yönündedir. Günümüze iyi bir durumda gelebilen duvarlarında ise mazgallar ve yuvarlak kemerli üst kata ait pencereler bulunmaktadır.

Cihar Kale

Rize ili Pazar ilçesinde, Yücehisar Köyü sınırları içerisindeki Hemşin Deresi'nin doğusunda yer alan Cihar Kale, denizden 7 km. içeridedir. Kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığını belirten bir belge bulunamamakla beraber Trabzon Rum İmparatorluğu zamanında, XIII.-XIV.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kale yuvarlak planlı olup, moloz taştan yapılmıştır. İki kule ile desteklenen kalenin kuzeydoğusunda giriş kapısı bulunmaktadır. Ortasında ise yine yuvarlak bir kulesi vardır.
{C}
{C}{C}Şehitler Çeşmesi {C}
{C}
{C}İslampaşa Mahallesi'nde eski Güneysu yolu üzerinde 1917 yılında yapılmıştır. Dairevi kemerli bir cepheye sahiptir. Tek lülelidir ve lülesi üzerinde taslığı vardır. Çeşme, 1916 yılında şehrin savunması sırasında şehit olan askerlerimizin gömüldüğü bir yerde yapılmıştır. İşgal sırasında Ruslar bu şehitlikten yol geçirmek için kazı yapınca şehitler buradan nakledilmiştir. Bu nakil sırasında şehit askerlerin çürümüş elbiselerinden çıkan paralarla halk bu çeşmeyi yaptırmıştır. Çeşmenin üzerinde Latin harfli kitabe metni ünlü şair Bayburtlu Hicrani tarafından yazılmıştır.
{C}
{C}{C}Eski Rize Evleri{C}
{C}
{C}Şehir merkezinde çok az sayıda eski ev koruma altına alınmıştır. Bunların da iki, üç tanesi korunup yaşatılmaktadır. Rize evlerinin yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Bu evler yığma taş ve dolma göz tekniğinde yapılmış duvarlar, dört yana eğimli, kiremitle kaplı çatılara sahiptirler. Şehir evleri genellikle iki veya üç katlıdır. Zemin katta, ahır, kiler gibi servis hacimleri kullanılır. 1.katta mabeyn, sofa ve odalar bulunmaktadır. Mabeynde(esas yaşanılan alan)Bulunan ocakta yemek pişirilir. Odalar geleneksel olarak tasarlanmışlardır ve bazıları ahşap süslemelidirler.
{C}
{C}{C}Tuzcuoğullari Evi{C}
{C}
{C}Rize'nin en eski evlerinden birisidir. 18. yy olarak tarihlenebilir. Üç katlı olarak yapılmış mabeynli bir evdir. İçerisinde de çok sayıda oda, hela ve banyo bulunmaktadır. Evin dışında ayrıca bir mutfak ve konak hamamı yer almaktadır.
{C}
{C}{C}Çağlayan Mustafa Hacaloğlu Evi (Fındıklı){C}
{C}
{C}Köyün girişinde,mahallenin batısındamahallenin batısında yer alır. Beş katlı geleneksel ev ve serenderin oluşturduğu yapı Bölgenin en eski ve tipinin en iyi örneklerinden birisidir.

Hurşit Bey Evi (Fındıklı)

1849 yılında Mehmet Usta tarafından yapılmıştır. İki katlı, hayatlı tipte bir evdir. Zemin kat ahır, birinci kat esas yaşama alanıdır. Zemin kat yonu taş, birinci kat dolma göz duvarlara sahiptir. Evin esas planı mabeyne (hayat) bağlı bir iç hayat ve etrafındaki odalardan oluşmaktadır. Odaların kapı kanatları, yüklükleri, tavanlar ahşap süsleme bakımından zengindir. Taş ocakların alınlıkları yaşmakları üzerinde bitkisel süslemeler ve kitabeler yer alır. Evin süslemeli odası batıdaki baş odadır. Burada yan duvarlar üzerinde bazı büyük yapıları cami, saray, gemi, tren, top arabası gibi tasvirler yer almaktadır. Evin giriş katındaki yarım daire merdiven ve eve su girişini sağlayan taş yalaklar ilginç özellikler taşırlar.
{C}
{C}{C}Şenyuva Köprüsü (Çamlıhemşin) {C}
{C}
{C}Eski adıyla Çinçiva Köprüsü bölgenin taş köprülerinden birisidir. Tek bir kemerle Fırtına Deresi geçilmiştir. Ayrıca korkuluk duvarı tamir edilerek üzerine demir bir kısım ilave edilmiştir. Köyün yaşlıları 1699 tarihli bir kitabesinin 1946 yılındaki bir selde kaybolduğunu kaydederler. Eğer bu doğru ise, yapı bölgenin en eski köprülerinden birisidir.

Köprüköy Köprüsü (Çamlıhemşin)

Fırtına Deresi üzerinde kurulu taş köprülerinden birisidir. Köprünün batı ayağına küçük bar tabliye kemeri ilave edilmiştir. Tabliyesi iki yandan dik olan köprünün korkuluk duvarları kısmen yıkılmıştır. Köprünün 19. yüzyıl sonlarında Türk ustalar tarafından yapıldığı bilinmektedir.

Çağlayan Köprüsü (Fındıklı)

Köyün merkezinden geçen Abu Deresi üzerinde kurulmuştur. Bölgedeki yaygın taş köprülerden birisidir. Tek bir kemer gözünden oluşur. Son yıllarda kullanılmayan köprünün korkulukları yıkılmıştır. Yapıldığı tarih bilinmemektedir.

Güneyce Köprüsü (İkizdere)

Güneyce'nin merkezinden geçmekte olan İyidere Suyu üzerinde yapılmış tek gözlü taş köprüdür. 1901 yılında inşa edilmiştir.
{C}
{C}{C}İskender Cafer Paşa Camii {C}
{C}
{C}İslampaşa Mahallesi'nde geniş bir hazire içinde İslampaşa ve Kurşunlu Camii olarak da anılmaktadır. H. 978/M. 1570 yılında İskender Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami ahşap bir son cemaat yeri, taş duvarlı ve kubbe ile örtülü bir harim kısmından meydana gelmektedir. Caminin duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Harimin kuzeybatı köşesinden minareye çıkılmaktadır. Kare planlı harime kuzey cephedeki kapı ile girilir. Her cephedeki iki pencere aydınlanmayı sağlar. Bu pencereler düz letonludur. Ayrıca sekizgen kubbe kasnağı üzerinde yuvarlak kemerli pencereleri vardır. Tromplara oturan kubbe içinde demir parmaklıklı bir kandilliğe sahiptir. Kubbe dıştan ise kurşun kaplıdır. Taş mihrap sade bir görünüme sahiptir. Camiye göre oldukça büyük olan ahşap minber yenidir. Eskiden ahşap olan mahfil son yıllarda betonarme olarak yenilenmiştir. Süslemeler de yenidir.
{C}
{C}{C}Büyük Gülbahar Sultan Camii{C}
{C}
{C}Bütünüyle dikdörtgen planlı olan cami son cemaat yeri ve harim kısmından meydana gelen kırma çatılı bir yapıdır. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Son cemaat yeri bir subasman üzerine oturur. İki katlı taş ve ahşap olarak inşa edilmiştir. Doğu tarafında imam odası, batısında bir odunluk ile üst kata çıkan merdiven bulunmaktadır. Üst kat bağdadi olarak inşa edilmiş, kurs yeri olarak kullanılmaktadır. Son cemaat yerinden çıkılan minare batıdadır. Harim kısmının duvarları düzgün yonu olarak mahalli siyah taştan yapılmıştır. Son cemaat yeriyle birlikte dört omuz bir çatıya sahiptir. Üzeri kiremit kaplıdır. Kare planlı harim kısmına son cemaat yerinden ve batıdaki kapıdan girilir. Girişin üzerinde iki sütunla taşınan ahşap bir mahfil bulunmaktadır. Tavan ahşap olup ortada bağdadi bir kubbeye sahiptir. Harim kısmını doğudan üç, diğer cephelerde iki olmak üzere, çift sıra yuvarlak kemerli pencereler aydınlatır. Mihrap yivli sütünlarla sınırlandırılmış ve yatay dilimli bir nişe sahiptir. Ahşap minber sadedir. Gülbahar Camii birkaç defa yıkılıp yapılmıştır.
{C}
{C}{C}Küçük Gülbahar Hatun Camii{C}
{C}
{C}Küçük Gülbahar Hatun Mahallesi'ndedir. Büyük Gülbahar Camii'nin doğusunda yer alır. Eski cami harap olunca 1956 yılında biraz kuzeye kaydırılarak yeniden yaptırılmıştır. İlk yapı 16. yy'da, Yavuz Sultan Selim'in eşi, Gülbahar Sultan'a atfedilmiştir.

Kale Camii

Kale Mahallesi'nde ve Rize İç Kalesi'nin güneyinde bulunur. 1658 yılında yapılan cami son zamanlarda yenilenmiştir. Arazinin eğiminden dolayı bir zemin kata sahiptir. Zemin kat taş, üst kat betonarme olarak yapılmıştır. Örtü kırma çatılı olup, kiremit kaplıdır. Caminin doğusunda imam odası ve bir servis hacmi bulunmaktadır. Harime küçük bir son cemaat kısmından gidilir. Düz ahşap tavanlı harim, yuvarlak kemerli geniş pencerelerle aydınlatılmıştır.
{C}{C}Orta Camii{C}
{C}
{C}Şehir merkezinde Yeniköy Mahallesi'ndedir. İlk cami 1737 senesinde yapılmıştır. Bugünkü cami ise 1941 yılında yeniden inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı cami kalın taş duvarlı ve kırma çatılıdır. Kuzey, doğu ve batı tarafından kapıları vardır. Son cemaat mahalli olmayan caminin giriş kısmı üzerinde mahfil bulunmaktadır.
{C}
{C}{C}Müftü Mahallesi Camii{C}
{C}
{C}1785 tarihli eski caminin yerine biraz kuzeye kaydırılarak 1965 yılında yeniden yapılmıştır. Camiye sonradan ilave edilen son cemaat mahallinden girilmektedir. Ayrıca doğuya açılan bir kapısı vardır. Muntazam kesme taştan yapılmış caminin harimini yüksek kasnaklı, kurşun kaplı bir kubbe örter, kuzeybatı köşede taş minare yer alır. Caminin mihrabı taş, minberi ahşaptır. H.1200/M.1785 tarihinde yapılmış cami kırma çatılı idi. Cephelerden iki sıra pencere ile aydınlanıyordu. Bu cami H.1282/M.1865'te etraflıca onarılmıştır.
{C}
{C}{C}Reşadiye Camii{C}
{C}
{C}Reşadiye Mahallesi'nde yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. Eski caminin yapılışı 1671 olarak kabul edilmektedir. Bugünkü cami 1962 yılında yaptırılmıştır.

Camiönü Camii

Camiönü Mahallesi'nde yer alır. Halk arasında Fener Camii olarak da bilinir. Kitabesine göre eski cami 1698 yılında yapılmıştır. Eser 1949 yılında yenilenmiştir.
{C}
{C}{C}Değirmendere Camii{C}
{C}
{C}Değirmendere Mahallesi'ndedir. Bu cami de yenilenerek günümüze gelmiş tarihi eserlerden birisidir. İlk cami H.1200/M.1786 yılında yaptırılmıştır. Bu cami H.1327/M.1911 yılında onarılmıştır. Minaresi sonradan yapılmıştır.

Taşçıoğlu Camii

Yenimahalle'de yer alır. Yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. H.1126-1131/M.1714-1718 tarihleri arasında Cezayirli Kaptan Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu caminin mimari özellikleri hakkında bilgimiz yoktur. Büyük bir ihtimalle kırma çatılı bir yapıydı. Bu caminin H.1250/M.1834 yılında onarıldığını biliyoruz. 20. yy'ın başlarında camiye Taşçıoğlu adlı bir hayırsever tarafından bir kısım ilave edilerek, onartılmış, bundan sonra cami Taşçıoğlu Camii olarak anılmıştır. Caminin 1940 yılında yeniden onarıldığı bilinmektedir. Bugünkü caminin inşaatına 1979 yılında başlanmış ve uzun yıllar sürmüştür.

Şeyh Camii

Şehir merkezinde, eski Vilayet Konağı'nın güneyinde eski Piri Çelebi Mahallesi'nde yer alır. İlk cami 1711 yılında yapılmıştır. Bu yapı bazı onarımlarla 1953 yılına kadar gelmiştir. Bugünkü caminin inşası 1953-1965 yılları arasında tamamlanmıştır. Şeyh Camii, Merkez Camii'nden sonra Rize'nin en büyük ve özen gösterilerek yapılmış camisidir. Beş bölümlü bir son cemaat mahalli ve kare bir harimden meydana gelen çifte minareli bir eserdir.

Merkez Uzunkaya Köyü Camii

Köyün merkezinde eski bir mezarlığın kenarında yer alır. İlk olarak 19. yy'da yapıldığı tahmin edilen cami son yıllarda yıkılarak yenilenmiştir.
{C}Bugünkü cami kesme taş duvarlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Camiye doğudan girilmektedir. Harimde, kuzey cephede bir mahfil bulunmaktadır. Mahfilin köşk kısmında ve kapılarında eski camiden kalan ahşap süslemeli parçalar kullanılmıştır. Taş minaresi kuzeybatıdadır. Caminin doğusunda imam evi ve Kur'an Kursu yapılmıştır.

Ekşioğlu Camii (Ardeşen)

Bu cami ilçe merkezinde Çiftekavak Mahallesi'nde yer alır. Onarılıp yeni ilaveler yapılarak günümüze gelmiştir. İlk cami Ekşioğlu Hacı Mustafa Efendi tarafından inşa edilmiştir. Bu yapı H.128/M. 1869 yılında yenilenmiştir. Yenilenen caminin kuzeyine, yakın yıllarda bir kısım ilave edilmiş, kuzeybatısına da minare yapılmıştır.
{C}
{C}{C}Seslikaya Köyü Camii (Ardeşen){C}
{C}
{C}Köyün merkezinde yer alır. 1801 yılında yapılmış, bölgenin ahşap süslemeli camilerinin güzel bir örneğidir. Yapı malzemesi muntazam yontulmuş taş ve ahşaptandır. Dikdörtgen planlı olan caminin yakın yıllarda önüne yeni bir kısım ilave edilmiştir. Kuzeydoğudaki minare de bu sırada yapılmıştır. Harime kuzey cephedeki kapıdan girilir. Girişin üzerinde mahfil bulunur. Harimin aydınlatılması, her cephede altta büyük, üstte küçük düz lentolu ikişer pencere ile sağlanmıştır. Caminin taş mihrabı sadedir. Esas önemli olan ahşap süslemeli minber, mahfil ve tavandır. Minberin yan yüzleri ve korkulukları barok karakterli kıvrım dallar, S kıvrımları ile doldurulmuştur. Aynalıkta kıvrım dallar arasında stilize laleler bulunur.

Tunca Köyü Camii (Ardeşen)

Meyilli bir arazide kurulmuştur. 1902-1909 yılları arasında yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilmiş, kırma çatılı bir camidir. Zemine bir medrese katı yerleştirilmiştir. Son cemaat mahalli olmayan camiye kuzey cephesinin ortasından ve kuzey batıdan girilir. Harim düz letonlu iki sıra pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin taş mihrabı sade bordürlerle çevrilmiştir. Minber ahşaptır ve yüzeyi bütünüyle barok karakterli bölgesel motiflerle süslenmiştir.
{C}
{C}{C}Yukari Durak Camii (Ardeşen){C}
{C}
{C}Büyük Mahalle'de H.1156/M.1743 yılında inşa edilmiştir. Kalın taş duvarlara sahiptir. Kapı kanatları ve minberi orijinaldir ve ahşap süslemelidir. Cami günümüze gelinceye kadar birçok onarım geçirmiştir.

Isıklı Camii (Ardeşen)

Son zamanlarda kuzey cephesinde bir son cemaat mahalli eklenmiştir. Esas cami muntazam taş duvarlı, kırma çatılı bir yapıdır. 1887 yılında yaptırılmıştır. Süsleme bakımından ahşap minber, tavan ve mahfil önemlidir. Minber süslemesi, Tunca Camii minberine benzer. Büyük bir dair içerisinde çıkan C kıvrımları ile barok karakterli diğer motifler bütün yüzeyi kaplamıştır.
{C}
{C}{C}Şenköy Camii (Çamlıhemşin) {C}
{C}
{C}Son derece meyilli bir arazide yapılmıştır. İki katlı bir camidir. Zemin kat taş duvarlı, esas kat bütünüyle ahşaptır. Geniş saçaklı olan caminin dört omuzlu kiremit kaplı bir çatısı vardır. Bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Ahşap süsleme mahfil korkuluğunda ve minberde görülür. Nakış ve kalem işi süslemeler sadedir. Cami 1900 yılında köy halkı tarafından yapılmıştır.

Aşağı Camlıca Köyü Camii (Çamlıhemşin)

Taş duvarlı iki katlı, kırma çatılı bir yapıdır. Zemin kat medrese olarak yapılmıştır. Medrese katına kuzeydoğu köşesindeki kapı ile girilir. Bu kısım epeyce elden geçmiştir. Sadece batı duvarlarında bir ocak kalmıştır. Hariminahşap döşemesi son yıllarda betonarme olarak değiştirilmiştir. Caminin minberi çok iyi bir ahşap işçiliği gösterir. Sahte kemerli iniş kompozisyonları üzerinde bir daireden çıkan S ve C kıvrımlı yan yüzleri kaplar. Dilimli kemerlerle taçlandırılan nişler ve üçgen aynalık, sadeleştirilmiş bir barok üslubu yansıtır.

Cafer Paşa Camii (Çayeli)

Denize hakim bir teras üzerinde, eski bir mezarlığın yanında yer alır. 1467 yılında yaptırılan camii onarımlarla günümüze gelmiştir. Bugünkü caminin kuzey tarafına yeni bir kısım ilave edilmiştir. Burası imam evi ve Kur'an Kursu olarak kullanılmaktadır. Esas cami kareye yakın, dikdörtgen planlı bir harimden meydana gelmektedir. Moloz taş duvarlı olup, kiremit kaplı kırma çatıya sahiptir. Harimin girişinde iki ayağa oturan bir mahfil bulunur. Harim yanlarında üçer, kıble tarafında ikişer pencereye sahiptir.
{C}
{C}{C}Ormancık Camii (Çayeli) {C}
{C}
{C}Mahmutlu ve Geyik Mahalleleri arasında yer alır. Bölgenin geleneksel ahşap yığma duvarlı, kırma çatılı camilerinden birisidir. 1826 yılında yaptırılmıştır. Caminin bir zemin katı bulunmaktadır. Burası eskiden medrese-mektep olarak kullanılıyordu. Esas cami bir giriş bölümü ve harim kısmından meydana gelmektedir. Giriş bölümündeki sedirlerde oturulmaktadır. Bu bölümün üzerindeki mahfil ve saçağı dört ahşap sütun taşımaktadır. Bu mahfile iç mahfilden bir kapı ile girilir. Caminin ahşap oyma olarak oya gibi süslendiği görülür. Ahşap süslemeler kapı, minber, mihrap ve mahfil üzerinde yoğunlaşmıştır. Kemerli kapının kanadı ve geniş çevresi üzerinde; kıvrımdal kompozisyonu tek bir ağaçtan oyulmuş mihrap nişinin kenarındaki bordür üzerinde de yer alır. Nişin kavsarası ve köşelikleri geometrik olarak çizgi bezemelidir. Mihrabın dış çerçevesi üzerinde geç devirde yapılmış boyalı bir bordür yer alır.
Fındıklı Merkez Camii

Bir son cemaat yeri ve dikdörtgen planlı harim kısmından meydana gelen kırma çatılı bir camidir. Birkaç yapı evresi geçirmiştir. İlk caminin 18. yy'da yapıldığı tahmin edilmektedir. Alt kat revaklı bir girişten sonra iki odadan oluşmaktadır. Üst kat Kur'an Kursu olarak kullanılmaktadır. Bu kısım Rize'nin benzer camileri gibi 20. yy başlarında yapılan bir onarımla bugünkü durumuna kavuşmuştur.
{C}
{C}{C}Meyveli Köyü Camii (Fındıklı){C}
{C}
{C}Orta Mahalle'de yer almaktadır. İki katlı, bölgenin tipik ahşap yığma camilerindendir. 1871 yılından Mustafa Bin Alişan tarafından yaptırılmıştır. Zemin kat medrese bölümüdür. Medresenin iç kısımları yıkılmıştır. Sadece ocaklar günümüze gelmiştir. Caminin cephesine yeni bir kısım ilave edilmiş, son cemaat mahalli kısmen bozulmuştur. Son cemaat mahallinin üzerinde, iç mahfile bağlantılı fevkani bir mahfil bulunur. İç mahfili U şeklinde kıble duvarına kadar uzanır. Süsleme bakımından minber aynalığı, mahfil köşkü ve korkulukları zengindir. Minber üzerinde geometrik, korkuluklar üzerinde ise halat örgü ve yatay palmet dizilerinden meydana gelen süsleme unsurları görülür. Ayrıca sütun başlıkları üzerinde Mührü Süleyman motifine de yer verilmiştir.
{C}
{C}{C}Kibledağ Camii (Güneysu) {C}
{C}
{C}Köyün merkezinden Ilıca Mahallesi'ne taşınmış, 1862 yılında yapılmıştır. Bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Taşınma sırasında beton bir zemin kat üzerine oturtulmuş, kuzeyine yeni bir kısım ilave edilmiştir. Bununla birlikte caminin orijinal unsurları korunmuştur.

Bilen Köy Camii (Hemşin)

Köyün merkezinde iki katlı olarak yapılmıştır. Alt kat, kısmen ahşap duvarlı olarak inşa edilmiş medrese bölümüdür. Bu katta iki bölümlü bir dershane ve bir hoca odası bulunmaktadır. Dershanede taş ocaklar, eski sıra ve kürsü parçaları mevcuttur. Güneybatıda ocağı bulunan oda hocaya aittir. Caminin kuzeybatısında hayat kısmı bulunur. Harim kısmına ahşap oymalı bir kapı ile girilir. Giriş bölümünün üzerinde yer alan mahfili U planlı olup yanlarda kıble duvarlarına kadar uzanır. Doğu taraftaki ahşap ayakların farklılığı, mahfil uzantısının geniş olması bu kısmın sonradan ilave edildiğini göstermektedir. Gerçekten de yaşlı köylüler caminin genişletildiğini söylemektedirler.
{C}
{C}{C}Çamlık Köyü Merkez Camii (İkizdere){C}
{C}
{C}Eğimli bir arazide oluşturulan bir teras üzerine kurulmuştur. Batısında bir medrese, imam evi bulunmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında yapılmış ahşap camilerden birisidir. Esas cami kısmında batı cephesinin ortasından girilir. Kuzey kısmında mahfil bulunur. Harim sadece güney cephesindeki iki sıra pencere ile aydınlatılmıştır.

Şimşirli Köyü Camii (İkizdere)

Arazinin eğiminden dolayı yüksek taş duvarlı bir subasman üzerine kurulmuştur. 1853-1857 yılları arasında Ahmet Usta tarafından yapılmış ahşap yığma bir camidir. Cami kareye yakın bir dikdörtgen alanı kaplar plan kuzey cephedeki giriş ve harimden meydana gelmektedir. Giriş kısmının üzerinde iç mahfile bağlanan fevkani bir mahfil bulunmaktadır. Kuzeyinde bir medresesi vardır. Bu medrese ile cami arasında 1988 yılında yapılan minare yer almaktadır.

Güneyce Hacı Şeyh Camii (İkizdere)

Kurtuluş Mahallesi'nde meyilli bir arazide kurulmuştur. H.1304/M.1887 tarihinde İstanbul Kütüphane Müdürü Hacı Osman Niyazi Sipahioğlu tarafından yaptırılmıştır. Ustaları ise Pazarlı Ali ve Hasan'dır. Zemin katında taş duvarlı bir medrese katına sahiptir. Esas cami ahşap olarak inşa edilmiştir. Kuzeydeki giriş kapısının sağında birkaç mezardan oluşan bir hazire vardır. Harimin batı duvarı eğimden dolayı taş yapılmıştır. Ana plan, giriş bölümü ve harim kısmından meydana gelmektedir. Giriş tadil edilmiştir. Kalıntılardan anlaşıldığına göre kuzey cephede diğer camilerdeki gibi içeriye bağlı bir fevkani mafil vardı. Bugün giriş bölümünün sağında ocaklı orijinal bir oda bulunur. Bu oda sol tarafa yerleştirilmiştir.
{C}
{C}{C}Zivane Köprüsü Camii{C}
{C}
{C}Cami Of'un Keler Köyü'nden sökülerek bugünkü yerine çay alım merkezinin üzerine kurulmuştu. 1834 yılında yapılmıştır. H.Hoca Köyü'nün Zivane Köprüsü mevkiindedir. Bölgenin ahşap camilerinin en iyi örneklerinden birisidir. Yapı ahşap süsleme bakımından çok zengindir. Kapı, mihrap, minber, mahfil ve tavan çok çeşitli motif ve kompozisyonlarla süslenmiştir. Kapı kanatları ve yan pervazlarında stilize hayat ağaçları yer almaktadır. En dışta hasır örgülü panolar bulunmaktadır. Ahşap mihrap nişini, kıvrımdallı stilize bir ağaç çevreler. Minberin yan aynalıkları, Şimşirli Camii gibi dikey panolara bölünmüş olup, her pano içerisinde, dalları lalelerle sonuçlanan ağaç motifleri yerleştirilmiştir.
{C}
{C}{C}Yücehisar Camii (Pazar) {C}
{C}
{C}Köyün merkezinde yer alır. Bir medrese ile birlikte 1799 yılında Ayşe Hanım tarafından kagir olarak inşa ettirilmiştir. Camiye kuzey taraftaki medreseden iki kapı ile gidilir. Harim doğu batı yönünde uzanır. Giriş bölümü üzerinde mahfil kısmı bulunur. Caminin kuzeybatıdaki ana giriş kapısının kanatları üzerinde geometrik sekizgen geçmelerden oluşan bir süsleme vardır. Minber aynalığı üzerinde birçok karakterli, merkezde büyük bir daireye bağlanan S ve C kıvrımlarına yer verilmiştir. Mahfil korkuluklarının iç yönünde geometrik ve bitkisel süslemeli bir bordür dolaşmaktadır. Caminin ahşap süslemeleri Hemşin Bilenköy Camii ile yakın benzerlik göstermektedir.

Seslikaya Süleyman dede Türbesi

Yenilenen türbe kare planlı ve betonarme bir kubbeye sahiptir. Bu türbe H.1262/M.1845 yılında yapılmıştır. Türbenin doğu yakınında taş duvarlı, dikdörtgen planlı, beşik çatı bir türbe daha bulunmaktadır. Bu türbenin üzerindeki H.1308/M.1890 tarihi okunmaktadır. Bu türbede Süleyman Dede'nin oğlu yatmaktadır.
{C}
{C}{C}Ayder Kaplıcası{C}
{C}
{C}Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Ayder Yaylası’nda bulunan ve birçok hastalığa iyi geldiği bildirilen kaplıcalarda, yerli ve yabancı turistler şifa arıyor.

Hayatın stresinden ve yoğun temposundan uzaklaşmak isteyenlerin aklına ilk gelen yerlerden biri olan Ayder Yaylası, 1987 yılında turizm merkezi ilan edildi. Ayder Yaylası’nın en önemli özellikleri astıma iyi geldiği söylenen havası, balı ve belki de en önemlisi kaplıcaları.
Yaylada, doğa ile bütünleşmiş yayla evlerine, oteller, pansiyonlarve kamp yapmak için gelenlerin kurduğu çadır ve karavanlar eşlik ediyor. Yaylada dünyanın her yerinden insana rastlamak mümkün. Ayder Yaylası’nda son yıllarda hizmete açılan otel ve sosyal amaçlı tesislerde altyapı hemen hemen tamamlandı. Bu tesislerden biri olan kaplıcalarda da her yıl yerli ve yabancı binlerce turist şifa arıyor.
{C}
{C}{C}Andon Ilıcası{C}
{C}
{C}Rize'ye 20 km uzaklıkta bulunan Andon içmelerinin suyu renksiz, kokusuz ve berraktır. Günübirlik gezi ve turlar için elverişli bir yerdir. Buradaki suyun böbrek hastalarına iyi geldiği söylenmektedir.
{C}
{C}{C}Trekking (Doğa Yürüyüşü){C}
{C}
{C}Türkiye’de kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, en çok rağbet gören doğa etkinliklerden biri olan trekking-doğa yürüyüşü için Rize Türkiye’deki en önemli merkezlerden biri konumundadır. Dinlenmek, spor yapmak, fotoğraf çekmek, kuş gözlemciliği ve botanik gibi bir çok ilgi alanını tek etkinliğin içinde yapabileceğiniz trekking için Rize, köy ve yayları ile çok çeşitli alternatifler sunmaktadır.

Ayrıca Rize’de bulunan parkurlarda ata binmek suretiyle de çok uzun parkurları gezme olanağı bulunmaktadır.

Yürüyüş Parkurları (Bazı Örnekler)
  • Çamlıhemşin - Zil Kale - Çat - Başhemşin - Verçenik Tepesi ve Gölü - Adalı Gölü - Tatos Gölü - Çiçekli Yaylası - Baş Yaylası - Çapug Geçidi - Yıldızlı Gölü - Hacıvanak - Elevit - Çat - Çamlıhemşin
  • Çamlıhemşin - Zil Kale - Çat - Elevit - Karmık - Çoğun Gölü - Karmik Aşıdı - Apıvanak - Palovit - Ketençur - Tatar Dağı - Karmukareç Gölü - Amlakit - Samistal - Hazindağ - Pokut - Çamlıhemşin
  • Çamlıhemşim - Ayder - Aşağı Kavron - Yukarı Kavron - Çengovit Gölü - Karadeniz Gölü - Naletleme Geçiti - Döbe - Olgunlar - Haistav - Dilberyüzü - Atsız Gölü - Deniz Gölü - Kaçkar Zirvesi - Yusufeli - Barhal
  • Çamlıhemşin - Ayder - Dobaye - Taşlık - Boğaz - Çapuni Apinona - Topluca Köyü - Çamlıhemşin
Rafting

Ardeşen’e yaklaşık 2 km mesafede bulunan Fırtına Deresi, akarsu turizmi (kano- rafting) açısından elverişli konuma sahiptir. Fırtına Deresi, debisi en yüksek ve hızla akan bir dere olma özelliği taşımaktadır. Bu nedenle yerli ve yabancı sporcular, bu dereyi özellikle tercih etmektedir
{C}
{C}Rafting parkuruna gitmek için, Rize–Ardeşen karayolundan güneye çıkan karayolu takip edilerek 22 km sonra Çamlıhemşin İlçesi’ne ulaşılır. Raftinge Çamlıhemşin’nin yaklaşık 1 km güney kısmından başlanılabilir. Parkurun 5. km‘sinde iri kayalar bulunduğundan dikkatli olunmalıdır. Parkurun 7., 8. ve 9. kilometrelerinde tehlike arz eden geçişler olduğu için suyun iyi incelenmesi gerekir. Rafting, Fırtına Deresi Karadeniz’e dökülmeden önce uygun bir yerde bitirmek mümkündür. Parkur yaklaşık 23 kilometredir.

Fırtına Deresi’nden başka rafting yapılan diğer dereler ise, Taşlıdere ve İkizdere (İyidere)’dir. Bu akarsularımız da ulusal rafting gösterileri ve 2004 yılı ulusal rafting şampiyonası gerçekleştirilmiştir. Bu derelere kanoculuk için de gerekli debi ve rejim miktarı yeterlidir. Bu akarsular dışında küçük büyük birçok dere mevcuttur.

İkizdere (İyidere) ve Fırtına Deresi’ndeki rafting Parkurlarının genel hatları şöyle sıralanabilir:
  • 1. Parkur (B3): İkizdere İlçesi’nin Güneyce Beldesi’nden başlar. Uzunluğu yaklaşık 3 km olup, rapidler, 3-4 zorluk derecesine sahiptir.
  • 2. Parkur (B2): İkizdere İlçesi’nin Hurmalık Köyü’nden başlar. Yaklaşık 7 km uzunluğa sahip olup ; rapidleri ise 3 dereceyi geçmemektedir.
  • 3. Parkur (B1): Fırtına Deresi parkuru, Duygulu Köyü’nden başlar. Köyün 6,5 km sonrasında tamamlanır.Tarihi kemer köprüye girerken oluşan rapid, parkurun önemli bir noktasını oluşturmaktadır.

Her hangi bir parkura can yeleği, kask, tropek ipi ve rehber almadan başlamayınız!!!

Özellikle Rafting ve Dağcılık gibi özel uzmanlık gerektiren ve doğada icra edilen aktivitelerle ilgili olarak bu rehberde verilen bilgiler, bunları rehber eğitmenler eşliğinde yapmanız gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Doğaya çıkarken gerekli malzeme ve bilgiyi de yanınıza almayı unutmayın!
{C}
{C}Her zaman yerel bir rehber veya konunun uzmanı bir kişi ile seyahat edin.
{C}
{C}{C}Heliski (Helikopterle Kayak){C}
{C}
{C}Dünyanın en heyecanlı doğa sporlarından biri olarak gösterilen heliski, yakın zamana kadar İsviçre’nin Alplerinde, Himalayalar’da ve Kanada dağlarında yapılırken 2004 yılında ülkemizde ilk defa, Avrupalı kayak tutkunları için Kaçkar Dağları’na turlar düzenlenmeye başlandı. Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi’ne bağlı Ayder Yaylası’nda konaklayan kayakçılar, özel eğitimli yabancı pilotların kontrolündeki helikopterle Kaçkar Dağları’nın sarp tepelerine çıkarılmakta ve zirvelerden dağların eteklerine doğru serbest stilde iniş gerçekleştirmektedir. Yalnızca profesyonel kayakçılar tarafından yapılabilen bu spor, özel ekipman ve ihtisas gerektirmektir. Her yıl Ocak-Nisan aylarında yapılan heliski için Ayder Yaylası’nın kış aylarında kapalı bulunan yolları açılmış olup; kışları faaliyet gösteremeyen konaklama tesislerinden bir kısmı, kışın da hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca daha önce 1 adet helikopterle yapılan heliksi için, 2007 yılında 4 adet helikopter kullanılmıştır.

Yamaç Paraşütü

İkizdere İlçesi’nin Anzer Yaylası ile Çamlıhemşin İlçesi’nin Pokut Yaylası yamaç paraşütü yapılabilecek doğal yapıya sahiptir. Rize’nin birçok yaylasında bu potansiyel mevcut olmasına rağmen, en uygun yer Ballıköy (Anzer) yaylasıdır. Yamaç paraşütü için uygun başka bir parkur da Çamlıhemşin-Pokut-Hazindağ hattıdır.
{C}
{C}{C}Dağcılık{C}
{C}
{C}Kayalık ve buzlu zeminlerde doğal ve yapay tırmanma tekniklerini uygulayarak görkemli dağ doruklarına ulaşmak anlamına gelen dağcılık için ilimizde çok önemli bir potansiyel bulunmaktadır. İlimizin güney sınırı teşkil eden Doğu Karadeniz Dağları’nın önemli zirvelerinden Kaçkar Dağı (3937 m), Verçenik Dağı (3711 m), Bulut Dağı (3562 m), ve Altıparmak Dağı (3492 m) yükseltileriyle ilimiz sınırları içerisinde kalırlar. Bu zirvelere ulaşan güzergahların flora ve fauna açısından zengin oluşu, coşkun akan dereleri, ve buzul göllerinin sıklığı son yıllarda yerli ve yabancı dağcıların ilgisini bu yöreye çekmektedir.

Güney rotasından çıkışı kolay olan Kaçarları her yıl yüzlerce dağcı ziyaret etmekledir. Tırmanış esnasında, eğer sis yoksa Doğu Karadeniz Dağları’nın muhteşem görüntüsü izlenebilmektedir. Kuzey rotasını ise daha çok deneyimli dağcılar tercih ederler. Kuzeyden zirve yapmanın bir avantajı geri dönüşte Ayder yaylasında kaplıcalara uğranılabilmesidir.
{C}
{C}Kaçkar Dağları'nda yükseltinin kısa mesafelerde artması yaylacılık etkinliklerine bağlı bir takım geçici yerleşmelerin de kurulmasında doğrudan etkili olmuştur. Ülkemizin önemli zirvelerinden birisine sahip olan Kaçkar Dağları'nda aktüel buzullaşmanın ve diğer doğal değerlerin zenginliği dağcıları, turistleri ve bilim çevrelerini buraya çekmiştir.

Jeep Safari

Rize’nin Güneyi’nde yer alan yaylalar, dağ yolları ile birbirine bağlanmıştır. Macera turizmi yaşamak isteyen yerli ve yabancı ziyaretçiler rehber eşliğinde Trabzon ya da Bayburt İlleri üzerinden jeeplerle gelip, Anzer Vadisi yoluyla İkizdere’ye buradan Çağrankaya Yaylası yolunu kullanarak Çamlıhemşin’e varabilirler. Son nokta olarak Ayder ve Kavron Yaylasına ulaşılabilir.



Jeep Safari Tur Güzergahları
  • 1.Parkur: İkizdere - Çağrankaya - Çataldere - Kaptanpaşa - Çayeli parkuru.
  • 2.Parkur: Pazar - Hemşin - Kito Yaylası - Zilkale - Çat - Elevit parkuru.
  • 3.Parkur: Çamlıhemşin - Zilkale - Çat - Elevit parkuru.
  • 4.Parkur: İkizdere - Anzer - Uzungöl parkuru.
  • 5.Parkur: İkizdere - Anzer - İspir - Yusufeli parkuru.
Yat Turizmi

Karadeniz'in mavisi ile kıyının harika yeşilini aynı anda sunan sahiller, tekne gezintisi ve mavi tur için çok idealdir. Rize'de inşaatına başlanan Yat Limanı bu konudaki eksikliği giderecek ve yat turizmi sevenlerin önüne yeni imkanlar açacaktır.
{C}
{C}{C}Kuş Gözlemciliği{C}
{C}
{C}Kaçkar Dağları çok çeşitli kuş ve kelebek türüne ev sahipliği yapmaktadır. Yerli ve yabancı kuş gözlemcileri, özellikle “Dağ Horozunu” yaşam alanında gözlemlemek için Rize’ye gelmektedir. Ayrıca pek çok yırtıcı kuş, temmuz ve ağustos aylarında, doğu yönünden Rize’ye gelerek güneye, mart ayında ise, aynı güzergahı kullanarak Kafkas Dağları’na göç etmektedir. Bu göç yolu, yırtıcı kuşların Türkiye’de kullandıkları önemli göç yolarından biridir ve kuş gözlemciliği için eşsiz bir parkurdur. Bunun yanında bölgede yaşayan diğer kuş türlerini, kelebekleri gözlemlemek ve doğa fotoğrafçılığı için de bölgenin flora ve fauna yapısı oldukça zengindir.

Huş Tavuğu (Dağ Horozu)

Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliklerdeki dağlarda, orman sınırının üzerinde yaşayan bir yabani kuş türüdür. Türkiye’de sadece Kaçkar Dağlarının yüksek kesimlerde görülür. İkizdere ilçesinde 2005 yılından beri, Huş tavuğunu koruma ve tanıtma amaçlı festival düzenlenmektedir.

Foto Safari

Yeryüzünde ender bulunan bir doğa güzelliğine sahip olan Rize’de fotoğraf meraklıları için eşsiz karelerin yakalanabileceği geziler düzenlenmektedir. 3900 m yüksekliğe varan Kaçkarlarda çok çeşitli bitki ve hayvan türlerinin yanında dağların, bulutların, yağmurun ve insanın birlikteliğinden doğan nefis manzaraları bir fotoğraf karesine sığdırabilmeniz mümkün.

Kamp ve Karavan Turizmi

Rize yaylaları, temiz hava ve güzel manzaraları nedeniyle kampçıların sıklıkla tercih ettikleri yerlerdir. Kaçkar Dağları Milli Parkı’nda kamp ve karavan turizmi için önemli olanaklar bulunmaktadır.