Uyan Ey Türkoğlu

      Uyan Ey Türkoğlu

      Er meydanlarından çekilir oldun
      Çorak iklimlere ekilir oldun
      Eğilmek bilmezdin bükülür oldun...
      Sürer mi bu gaflet; daha kaç sene?
      Uyan ey Türk uyan! Uyumak nene?

      Boşaldın boşaldın.. Dolabilmedin,
      Gidişin o gidiş.. Gelebilmedin...
      Döktüğün kanları alabilmedin...
      Şah damarlarına yapışan kene
      Sömürür mü seni; daha kaç sene?
      Bakın şu Oğuz'un torunlarına;
      Kara taş bağlamış karınlarına!
      Umutsuz gözlerle yarınlarına
      Bakarlar mı dersin; daha kaç sene?
      Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene!

      Eski sandıklarda harsın, tören ey!
      Hain, çaşıt dolu; yanın, yören ey!
      Bağlı tutsak sanır seni gören ey!
      Bu böyle sürer mi; daha kaç sene?
      Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.

      Bak ne der Oğuz Han, Alparslan, Tuğrul:
      Ey Bozkurtlar soyu! Yerinden doğrul!
      Silkin! ... Öz mâyanla yeniden yoğrul!
      İnsanlığı nûra kavuştur yine
      Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.

      Acunda ne varsa kurudan, yaştan
      Al Dede Korkut'tan, Hacı Bektaş'tan
      Malazgirt ufkuna doğ yeni baştan...
      Dilerim Tanrı'dan bu devran döne,
      Uyan ey Türk! ... Uyan! Uyumak nene?

      Seni aldatmasın 'Batı' denilen,
      Onun mayasıdır 'katı' denilen,
      Onun iç yüzüdür 'kötü' denilen...
      Odur özsuyunu sömüren kene!
      Sen uyan; onu da düşün!
      Kaç parçaya bölmüşler seni?
      Sonsuz bir sahraya salmışlar seni...
      Kanadını kırıp yolmuşlar seni..
      Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne!
      Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.

      Yıkıldın, yakıldın: 'devrim' dediler,
      Soysuzlaştırıldın 'evrim' dediler,
      Bozkurta it, ite 'yavrum' dediler..
      Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne!
      Uyan ey! ... Kendine dönmeyi dene.

      Türk Bilge Kağan der 'İşitin beni!
      Benim çağlar aşan, benim en yeni.
      Ey Türk! Bir gün gaflet basarsa seni
      Gönül ver, kulak tut bendeki üne,
      Uyan Ey! Kendine dönmeyi dene! '

      'Üstten gök basmayıp yer çökmeyince
      Hainler türeyip bel bükmeyince
      Seni gafil bulup kan dökmeyince
      Türk'ün bir düşmanı çıksa da bine
      İlini, töreni bozamaz yine! '

      Köklerinden koptu okumuşların,
      Batıyı put yaptı okumuşların,
      Yaptığına taptı okumuşların...
      Ey Türk! Kendine dön! Yad, yaban nene
      Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne!

      Dinle! Dövülmekte... Çağrı kösleri,
      Dinle! Yakındadır... Ayak sesleri,
      Bozkurtların sıcak, hür nefesleri
      Ufkunu doğudan sarsın da yine
      Kalk! Doğrul yerinden! Yürü, geç öne!

      Sen, Oğuz Ata'nın has milleti, sen!
      Sen, son Peygamberin has ümmeti, sen!
      O seni boğmadan, boğ zilleti sen! ...
      Uyan! Ey Türk oğlu! Uyumak nene?
      Kalk, doğrul yerinden! Yürü, geç öne!

      Medet ummaya gör kızıl surattan,
      Seni mahrum koyar aşktan, muraddan,
      Çağla Sakarya'dan, kükre Fırat'tan..
      Kara, kızıl, sarı.. Sür, topla yine;
      Bunlardır özünü sömüren kene!

      Destanlar yazılır, şanına lâyık,
      Yine de erişmez ününe lâyık,
      Olursan soyuna, dinine lâyık...
      Geçer bu gafletin; sürmez çok sene,
      Uyan ey Türk oğlu! Uyumak nene?

      Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
      Ya gündüz kurtaracak, yahut gece alacak,
      Düşmanın bu toprakta ölüsü kalır ancak!
      Bir satır boş kalmasın ölümün defterinde,
      Cesaret yine sağdır vatanın siperinde...

      Güzel Beyitler

      bende yok sabr u sükût, sende vefadan zerre
      iki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre."
      Nabi

      Gül gül dedi bülbül güle gül gülmedi gitti
      Bülbül güle gül bülbüle yar olmadı gitti
      Fuzuli

      Ehl-i gönül diyemem sinesi saf olmayana
      Ehl-i gönül birbirini bilmemek insaf değil.
      Nefi

      Tandır tava geldi,hamur bitti;
      İşler yola girdi,ömür bitti."
      Anonim

      Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni
      Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni
      Yavuz Sultan

      Arz-ı hal edecem yari tenhada bulamam,
      Yari tenhada bulurum, kendimde bulamam...
      (...)
      Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere,
      Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere...


      Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere
      Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere...
      NFK
      Ya gündüz kurtaracak, yahut gece alacak,
      Düşmanın bu toprakta ölüsü kalır ancak!
      Bir satır boş kalmasın ölümün defterinde,
      Cesaret yine sağdır vatanın siperinde...

      tabiki hocam...

      Kande varsa âşık-ı biçâre cânânın arar,
      Derd ile bimar olan elbette dermânın arar...(Nahifi)


      Dertli bir adamın,tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır; derdini dinlersen ,o eve bir pencere açmış olursun...(Mevlânâ)


      Hayat define avı değildir; hayatın kendisi definedir..(Waitley)

      Gerçek dostlar iyi günlerinizde davet edilince ziyaret ederler.Kara günlerinizde ise davetsiz gelirler..(Heotwrastus)

      Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olamazsa, insan da acı çekmeden olgunlaşamaz...(Konfüçyüs)

      İyilik,insanları birbirine bağlayan altın zincirdir..(Goethe)

      Akıl padişahı kafesi kırdı mı,kuşların herbiri bir yöne uçar..(Mevlânâ)

      Ana başta tac imiş, her derde ilaç imiş, bir evlat pir olsada anaya muhtaç imiş.......

      Gül veren elde,az da olsa gül kokusu kalırmış....
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "
      "MEVLAM GÜZEL YARATTIYSA DEMEDİ YAK ALEMİ,
      YAKACAKSAN BENİ YAK YAKMA BÜTÜN ALEMİ"

      (Mustafa yanasen inşallah...)
      ( Aşk ile tabii ki...)
      Ya gündüz kurtaracak, yahut gece alacak,
      Düşmanın bu toprakta ölüsü kalır ancak!
      Bir satır boş kalmasın ölümün defterinde,
      Cesaret yine sağdır vatanın siperinde...