GÜLE GÜLE CUMHURBAŞKANIM...

      GÜLE GÜLE CUMHURBAŞKANIM...

      GÜLE GÜLE SAYIN CUMHURBAŞKANIM

      Saat.
      Halı.
      Kilim.
      Kalem seti.
      Gümüş tepsi.
      Takı.
      Şifoniyer.
      Kaftan.
      Vazo.
      Madalyon.
      Heykel.
      Biblo.
      Tablo.

      *
      Hepsini bırakmış Ahmet Necdet Sezer... Kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243'ünü de bırakmış...

      Götürmemiş.
      *
      Bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
      *
      Zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... Kimse durmuyor ki, o niye duruyor?
      İsveç mi burası?
      *
      Bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... İnsanın içi gidiyor!
      Al, götür di mi...
      Bırakmış, gidiyor.
      *
      Üstelik, liste eksik...
      Kendisine tahsis edilen 'kafana göre harca' denilen ödeneği de harcamadı.
      Hediyeleri bıraktığı gibi...
      Papelleri de bıraktı.
      46 trilyon liracık!
      Ye, yemedi... Gez, gezmedi.
      O zaman bırak biz yiyelim...
      Ona da izin vermedi.
      'Yetim hakkıdır' dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliye'ye iade etti...
      Kemal Abi'ye.
      *
      Çocukları hálá memur... First Lady desen... Bi Atıl Kutoğlu'nu bile tanımıyor... Belediyeler, bizim paramızla simitçilere Cemil İpekçi'den köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
      *
      Aşçıyı, garsonu azalttı. 'Suyla çalışmıyor bunlar' dedi, 14 makam aracını geri verdi. Okluk'taki yazlık köşke hiç gitmedi. Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. Mutfakta yerli ürün kullandırttı.
      Şatafattan uzak durdu.
      *
      Yeminini tuttu...
      Hukuku üstün kıldı.
      E haliyle...
      Sevilmedi. Sevilmez.

      HOŞGELDİNİZ SAYIN GÜL MİLLETİMİZE HAYIRLI OLMASI DİLEĞİ İLE..

      SAYGILARLA..
      Resimler
      • 117.gif

        13.02 kB, 137×157, 765 defa görüntülendi

      güle güle Cumhurbaşkanım....

      Emeğinize sağlık ..gurur duyulası bir yazı olmuş.Sayın A.Necdet Sezer ve ailesi yurdum insanı denilebilecek insanlardan,asil,saygıdeğer ve iyi,başarılı bir cumhurbaşkanı idi bencede..ve böyle bir insanın sevildiği,sevilmesi gerektiği kanısındayım ...saygılar
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "
      Zeki bey emeğinize sağlık takdir edilecek bir davranış , çok teşekkürler size . Diğdem hanım Türk tarihine bir bakın kendisi yemeyen çevresine de yedirmeyen hangi lideri sahiplenip sevmişiz .
      Ahmet Necdet Sezer Türkiye Cumhuriyetinin gördüğü Atatürk ' ten sonra bu devlet benim onu korumak için namusum ve şerefim üzerine yemin ettim bu yemine uymam gerekir diyen ve her türlü namussuzluğa hırsızlığa , devleti yıpratma çalışmalarına karşı kocaman yüreği ile karşı koymuş bir devlet adamıdır .
      İnsanların yapılanları , bilmesi ve sevmesi önemli değil ; önemli olan insanın doğruları yapmasıdır . Doğruluğun ölçütü hiç bir zaman çoğunluk olmamıştır . Gücü ve çoğunluğu doğruluğun ölçütü olarak gören düşünce tarzı kapitalizmin yoz kültürünün dayatmasıdır . Bu nedenle seveni çok az da olsa Sayın 10 . Cumhurbaşkanımız doğruları yapmış olmanın huzurunu yaşıyor olmalıdır .
      Bellum omnium contra omnes
      Yapılacak bir tek şey kalmışsa hiç bir şey yapılmamış demektir.
      Malesef ki size katılıyorum Ali bey..ama suç insanlarda yani doğruyla yanlışı ayıramayan insanlardadır..heleki böyle bir kişi ben doğruyum diye bağırırken sevilmiyorsa ...garip...
      tabiki önemli olan insanın doğruları yapmasıdır ama bence yapılanların bilinmesi ve sevilmeside önemlidir çünkü bu emeğe ve kişiye saygıdır...
      yine katılıyorum ki 10.cumhurbaşkanımız doğruları yapmanın huzurunu muhakkak yaşıyordur...hoşçakalın
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "

      Değişik bir Cumhurbaşkanıydı

      Değişik bir Cumhurbaşkanıydı. Alışmadığmız yada daha önce görmediğimiz davranışlar sergiledi. Ancak iyi bir siyasetçi değildi. Belki çok iyi bir hukukçuydu.
      Masanın üzerindeki yarısı dolu bardağa bakan iki kişide farklı şeyler görür. Biri yarısı boş der karamsar bakar diğeri yarısı dolu derve ya hepsi boş olsaydı diye düşünür. Evet kuralları ile gelip geçti sayın cumhur başkanımız. Tasarruf yaptı doğrudur ancak bir anaysa kitabı olayı ile Türkiye'nin neler kaybettiğini fazilerle giden paranın neler olduğunu ekonomistler hesaplasa acaba bu tasaruffun nekadarıdır?
      Sayın Cumhur başakanımız kendisine verilen yetkilerden biri olan mahkum aflarını en çok kulananlardan biriydi. Hakkıdır kulanmasa garip olurdu ama bu aflar konusunda ki istatistikleri de incelemenizi öneririm. Yatalak diye affedilen kişilerin daha sonra nerelerde ne şekilde yakalandıklarını incelemenizi öneririm.

      Saygılarımla....
      Matematik YARADANIN Yeryüzündeki imzasıdır.