Ben kökleri orta asya'da
Kolları üç kıta da olan koca bir çınarım.
Geçmişten günümüze kültür fişkiran
Gürül gürül akan bir pınarım
Mete'ye oğuzhan'a dayanır soyum
Volga, Tuna, Hazar benim suyum
Hür doğdum, hür yaşadım, hürdüm
Bozkırlarda şimşeklere inat at sürdüm
Bağımsızlık aşkıyla yoğruldu kemiğim etim
Buhara, Taşkent, Semerkent benim memleketim
Akıncı cedlerinin kor yüreği var bende
Göktürklerin, oğuzların kanı dolaşır bedenimde
Her akında bana coşku gelir, hız gelir
Türküm, türkten gayrısı bana vız gelir
Savaşın ve barışın ne olduğunu bildim
Vatanıma göz dikeni tarihten sildim
At bindim, Tuna'yı Volga'yı geçtim
At sırtında ülkeden ülkeye göçtüm
Adriyatik'ten Çin seddine uzanır yurdum
Her bir yeride otağlar,payitahtlar kurdum
Dedem Korkut'un örfü benim ışığım
Tek Tanrı'ya gök Tanrı'ya inandim
Onun için göklere değer başım
Gök gürmelerine,boz bulanık havalara,
Şimşeklere, yağmurlara alışığım
Başı dumanlı Tanrı dağlarına aşığım
Gözü pek yörük çocuğudur adım
Hür yaşamak gür yaşamak muradım
Canımı vatanım uğruna adadım
Asya'dan Avrupa'ya ipek yolunu kuşadım
O yol Türklüğün yolu,benim yolum
Kirim,Moldova,Bosna-hersek uzanan dalım
Azerbeycan,Kırgızıstan,Kazakıstan,özbekistan,
Dağıstan,Türkmenistan uzayan kolum
Şimdi oralarda renk renk desen desen
İlmik ilmik, oya oya Türk' lük dokunur
Kahramanlıklarım orhun abıdelerınde okunur
Hür kartalım enginlere sığmam
Esir yaşamayı ar ederim
Hep hürriyete kanat açarım
Ülkeme ve Ülküme yan bakanı
Gözünün yaşına bakmam
Geniş dünyasını dar ederim
Güneş gibi doğdum, güneş gibi doğarım
Vatanıma göz dikeni bir kaşık suda boğarım
Adı tarihe şanlı sayfalarla yazılı TÜRKÜM
Sönsüze dek yaşayacak ülküm
Urallarda,Altaylarda,Tanrı dağlarında
Bir nağme duyarsan işte o benim
TÜRKÜM......
(Yazan: Celal Oğan)
Kolları üç kıta da olan koca bir çınarım.
Geçmişten günümüze kültür fişkiran
Gürül gürül akan bir pınarım
Mete'ye oğuzhan'a dayanır soyum
Volga, Tuna, Hazar benim suyum
Hür doğdum, hür yaşadım, hürdüm
Bozkırlarda şimşeklere inat at sürdüm
Bağımsızlık aşkıyla yoğruldu kemiğim etim
Buhara, Taşkent, Semerkent benim memleketim
Akıncı cedlerinin kor yüreği var bende
Göktürklerin, oğuzların kanı dolaşır bedenimde
Her akında bana coşku gelir, hız gelir
Türküm, türkten gayrısı bana vız gelir
Savaşın ve barışın ne olduğunu bildim
Vatanıma göz dikeni tarihten sildim
At bindim, Tuna'yı Volga'yı geçtim
At sırtında ülkeden ülkeye göçtüm
Adriyatik'ten Çin seddine uzanır yurdum
Her bir yeride otağlar,payitahtlar kurdum
Dedem Korkut'un örfü benim ışığım
Tek Tanrı'ya gök Tanrı'ya inandim
Onun için göklere değer başım
Gök gürmelerine,boz bulanık havalara,
Şimşeklere, yağmurlara alışığım
Başı dumanlı Tanrı dağlarına aşığım
Gözü pek yörük çocuğudur adım
Hür yaşamak gür yaşamak muradım
Canımı vatanım uğruna adadım
Asya'dan Avrupa'ya ipek yolunu kuşadım
O yol Türklüğün yolu,benim yolum
Kirim,Moldova,Bosna-hersek uzanan dalım
Azerbeycan,Kırgızıstan,Kazakıstan,özbekistan,
Dağıstan,Türkmenistan uzayan kolum
Şimdi oralarda renk renk desen desen
İlmik ilmik, oya oya Türk' lük dokunur
Kahramanlıklarım orhun abıdelerınde okunur
Hür kartalım enginlere sığmam
Esir yaşamayı ar ederim
Hep hürriyete kanat açarım
Ülkeme ve Ülküme yan bakanı
Gözünün yaşına bakmam
Geniş dünyasını dar ederim
Güneş gibi doğdum, güneş gibi doğarım
Vatanıma göz dikeni bir kaşık suda boğarım
Adı tarihe şanlı sayfalarla yazılı TÜRKÜM
Sönsüze dek yaşayacak ülküm
Urallarda,Altaylarda,Tanrı dağlarında
Bir nağme duyarsan işte o benim
TÜRKÜM......
(Yazan: Celal Oğan)
Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.
SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.
SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR