Mehmet ŞÜKRÜ

      Mehmet ŞÜKRÜ

      Mehmet Şükrü,1840 tarihinde Rize’ye bağlı Pazar kamununda doğmuş,27 ikinci kanun 1917 de Pazar’ın Mollaveyis köyünde ölmüştür.
      Kültürü yerinde olan şairin tahsili daha ziyade özeldir.İlk öğretmeni Hemşinli Müftü oğlu Osman’dır.Bu öğretmenden sarf öğrenmiş nahiv,avamil ,izharı da Uzun Ali Oğlu Hacı Kasımdan okumuştur.Hacı Kasım Mehmet Şükrüye Farsça’da öğretmiştir.Senozlu Hacı Yusuf’tan da güzel yazı yazmayı elde etmiştir.Bir Aralık Erzurum’a giderek orada Salanzade Mehmet’ten ,Hacı Salih’ten almış olduğu derslerle Farsçasını kuvvetleştirmiştir.
      Mehmet Şükrü’nün basılmamış divanı vardır.Avamil tercümesi matbudur.Hayatının son günlerinde ticaretle meşguldu.

      Bu Eser, Ordu Halk Dil,Tarih, Edebiyat Şubesi
      Başkanı Sıtkı Can’ın Rize’de Bulunduğu Zamanda Hazırlanmıştır.
      Giresun Akgün Basımevi 1940

      Veysel ATACAN Rizeliler Kültür ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı
      Doğru olsam ok gibi,Uzağa atarlar beni
      Eğri olsam yay gibi,Elde tutarlar beni
      Hz. Mevlana

      Şiirlerinden Bazıları

      Her ne dem dile simayı hüsnü o mahi gelir
      Sem’ime o dem dili divanemin ahı gelir
      Ahı aşkla dil alur şahı hubandan saltanat
      Çün Yusuf’a üftadei çahın sonu cahi gelir
      Dem olur sultanı aşk tahtı dilimde hükümdar
      Emreder amir gider,hem nehyeder nahi gelir
      Mülki dilde çok tarik amma tariki müstakim
      Evvela aşkı mecazi semtinin rahi gelir
      Dilberan eyler duhul küşade hep ebvebı dil
      Böyledir halatı aşk kahi gider,kahi gelir.
      Bir nefer sevk eylese şahı ferah şehri dile
      Bir alay asker ile zabtına gam şahı gelir.
      Şükrü sen bilme seni,dalaleti aşkta şeci
      Sen gidersin,aleme senden de gümrahı gelir.

      Dimağımdan benim hiç lezzeti mihri dila gitmez
      Hayalimden ,hayali yarü dilden dilrüba gitmez
      Ve çeşmimden cemali afitabı aksi dur olmaz
      Serimden derdi aşkı hasılı bir dem cüda gitmez
      Cami aşka üftade olan meftun olur daim
      Ezelden söylenir kim seri aşıktan bela gitmez
      Yezid’e lağneder ta mevt haşrü cennete girse
      Bela kim dedi fikrinden belayı Kerbela gitmez
      Gider derler hakikat semtine rahi macaziden
      Veli sıtkile Şükrü girmeyen hiç te ala gitmez

      Gül müdür ,hurşit midir aya o huberu ile ruh
      Kah küşade ,kahi mestur ebri keysu ile ruh
      Gerçi ruhsarı hüsnile mevsufuna hüsnün kanidir
      Buldu gayetle kemal o hali hindu ile ruh
      Kişveri hüsnü şive sultanıdır o dilrüba
      Heybetin efzun eder müjganı ebru ile ruh
      Mihri banani acup mu kılsalar hayranü mest
      Safiyane sıhrederler çeşmi ahu ile ruh
      İktisabile değil zatındadır hüsnü cemal
      Vasfına hacet mi var sutude her su ile ruh

      Mehmet Şükrü

      Mısraları fikir parlaklığı ile yüklü bulunan şair ,duygularını aruz kalıplarına uydurmakta muvaffakiyet göstermiştir.Divan şairleri zevk ve düşünüşle hareket etmiştir.Mehmet Şükrü de bir kıymet buluyoruz.
      Doğru olsam ok gibi,Uzağa atarlar beni
      Eğri olsam yay gibi,Elde tutarlar beni
      Hz. Mevlana