Dünyanın en büyük elması

      Dünyanın en büyük elması

      Topkapı Müzesi'ndeki ünlü "Kaşıkçı Elması" adını nasıl almış? Bu elmas Osmanlı Hazinesi'ne nasıl girmiş? Elmas kaç karattır? Dünyanın tanınmış elmasları arasında yeri nedir?

      Topkapı müzesindeki ünlü elmasa neden "kaşıkçı elması" denildiği hakkında muhtelif hikayeler varsa da, kanımca bunların doğru olanı, elmasın kesiminin oval olması ve dolayısıyla da kaşığa benzemesindendir. Elmasın Osmanlı Sarayı'na nasıl girdiği hakkındaki bilgi de, rivayetten öte değildir. Son yıllarda yeni tartışılmaya başlanan ve doğru olması en muhtemel rivayet şöyledir: 1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan'ın Madaras Mihracesi'nden satın alıp Fransa'ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon'un annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa'da bulunan Tepedelenli Ali Paşa'nın bir adamı, paşa adına 150 bin altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir.

      Sultan 2'nci Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve nesi var nesi yoksa Osmanlı Hazinesi'ne gönderilir. Böylelikle, Napolyon'un annesinden satın alınan "Kaşıkçı Elması" hazineye girmiş olur.

      Kaşıkçı elması'nın çevresini iki sıra 49 adet pırlanta kuşatmaktadır. Bu haliyle elmas, yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan bir dolunayı andırır. Pırlantaların, elmasa ışık ve güzellik vermesi için sonradan, 2'nci Mahmud tarafından dizdirildiği sanılmaktadır.

      Kaşıkçı elması 86 karattır ve dünya'nın tanınmış 22 elması arasındadır. Dünyanın en büyük elması olarak bilinen 191 karatlık Işık Dağı ya da Kuh-i Nur adıyla tanınan elmas Hindistan'da bulunmuştur ve bugün, İngiltere Krallık Hazinesi'ndedir. Adı Farsçada Işık Denizi anlamında olan, uçuk pembe renkli, yassı bir taş olan Derya-i Nur elması ise, yaklaşık 185 kırat ağırlığındadır ve bugün İran Milli Bankası'nda saklanmaktadır. Bunlara ilaveten, 1853 yılında Brezilya'da bulunan ve Güney Yıldızı adıyla tanınan 128 karatlık elmasla, Büyük Moğol Elması ve bizdeki 86 karatlık Kaşıkçı Elması, dünyanın en büyük elması ve en değerli 22 elmasın arasında bulunmaktadır.ç
      HERKES HEMŞİNİ SEVEBİLİR AMA HERKES HEŞİNLİ OLAMAZ
      HERKES HEMŞİNLİ SEVEBİLİR AMA HERKES HEMŞİNLİ ALAMAZ

      Doğrularımı götürücek kadar yanlış yapmadım bu hayatta çok sıkıştığım yerlerde boş bıraktım soruları... şimdi bıraktığım boşlukların birindeyim kimsenin doğrusunu götürmedim ve en önemlisi kimsenin yanlışı olmadım..!
      İstanbul İşgal altında ve ertesi sabah Vahdettin tüm yakınları ile birlikte bir ingiliz gemisi ile Osmanlının payitahtını terkedecek. Akşamdan yakınlarına haber verir ve sabah namazı vaktinde herkesin büyük salonda toplanmasını ister.
      Daha gün doğmadan herkesn salonda hazırdır. Kadınlar ve erkekler yanyana sıralanmış Vahdettin'in ne diyeceğini beklemektedir.
      Vahdettin yanyana durmakta olanlara bakar. Hepsi yakın akrabalarıdır. Oğulları, kızları, gelinleri, damatları, kuzenleri kalabalık bir şekilde durmaktalar.
      Vahdettin hepsini tek tek gözleri ile süzer ve sarayın noterini çağırtır. Noter huzura alınır. Kendisinden kalem kağıt istenir. Bir masaya oturtulur.
      Vahdettin saraydan ayrılacakları için hazinede ne kadar ziynet eşyası varsa kollarına,parmaklarına, boyunlarına takan yakınlarına üzerlerinde alyanslarından başka ziynet eşyası kalmayacak şekilde notere teslim etmelerini ister. Teslim olayı gerçekleştirilir ve hepsi saraydan ayrılarak bir daha dönmemek üzere ülkeyi terkederler.
      Sonra ne mi olur?
      Dönemin belki de en büyük hazinesini devletine teslim ederek ülkeyi terkeden Vahdettin İtalya'da kendisine tahsis edilen köşkünde öldüğünde cesedine kendisinden alacağı olan esnaf tarafından haciz konulur. Vahdettinin borçlarını Şam'da yaşayan bir Osmanlı vatandaşı öder ve cesedini alarak Şam'a götürüp gömer.
      Topkapı Srayındaki Hazine dairesini gören var mı?
      Eğer Vahdettin'in bu dürüstlüğü olmasaydı orada hazine namına hiç bir şey göremezdik.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...