Kanaryadan Dizeler

      İSTANBUL'U DİNLİYORUM

      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
      Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
      Yavaş yavaş sallanıyor
      Yapraklar, ağaçlarda;
      Uzaklarda, çok uzaklarda,
      Sucuların hiç durmayan çıngırakları
      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
      Kuşlar geçiyor, derken;
      Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
      Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
      Bir kadının suya değiyor ayakları;
      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
      Serin serin Kapalıçarşı
      Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
      Güvercin dolu avlular
      Çekiç sesleri geliyor doklardan
      Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
      Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
      Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
      Dinmiş lodosların uğultusu içinde
      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
      Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
      Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
      Birşey düşüyor elinden yere;
      Bir gül olmalı;
      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

      İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
      Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
      Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
      Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
      Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
      Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
      İstanbul'u dinliyorum.


      Orhan VELİ

      Karlı bir İSTANBUL gününden herkese selammmm....
      Pencereden belkide uzun süre böylesine seyretmemiştim güzelim İstanbul'u...
      Bembeyaz olmuş heryer... Hey gidi... Atalarımızın 'taşı toprağı ALTIN' dedikleri İstanbul ne kadar masum ve ne kadar çaresiz...
      Çok hoş, çok güzel bir görüntü....
      gülten abla,sevil abla şiirler mükemmel,,maksut abi zaten iyibir türkücü ve şair, de,Ercan bey ,, <aramızda kalsın,, dağlılar süper :tongue:..>


      İSTANBUL TÜRKÜSÜ
      İstanbul Boğaziçi nde
      bir fakir Orhan Veli'yim;
      Veli nin oğluyum
      Tarifsiz kederler içinde..
      O Rumelihisarı'na oturmuşum;
      Oturmuş da bir türkü tutturmuşum;
      "İstanbul un mermer taşları;
      Başımada konuyor ,konuyor aman martı kuşları"
      gözlerimden boşanır hicran yaşları."
      Edalı'm,
      Senin yüzünden bu halim !
      İstanbul un orta yeri sinama
      garipliğim ,mahzunluğum duyurmayın anama;
      el konuşur,severmiş ; bana ne?
      Sevdalı'm,
      Boynuma vebalim !..
      istanbul da boğaziçi'ndeyim;
      bir fakir Orhan Veli
      Veli nin oğlu,
      Tarifsiz kederler içindeyim...

      Orha Veli Kanık.

      <bu gülten abla için oldu ama ,,
      <bu da türkü atamayan benden,, türkü seven sizlere.. :]

      MİHRİBAN
      Sarı saçlarına deli gönlümü
      bağlamışlar çözülmüyor Mihriban
      ayrılıktan zor belleme ölümü
      görmeyince sezilmiyor Mihriban..

      "yar"deyince ,kalem elden düşüyor
      gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
      lambamda titreyen alev üşüyor
      aşk,kağıda yazılmıyor Mihriban..

      Önce naz,sonra söz ve sonra hile
      sevilen,seveni düşürür dile
      seneler,asırlar değişse bile
      eski töre bozulmuyor Mihriban..

      Tabiplerde ilaç yoktur yarama
      aşk deyince ötesini arama
      her nesnenin bir bitimi var ama
      aşka hudut çizilmiyor Mihriban..

      Boşa bağlanmamış,bülbül gülüne
      kar koysan köz olur aşkın külüne
      şaştım kara bahtın tahammülüne
      taşa çalsam ezilmiyor Mihriban..

      Tarife sığmıyor aşkın anlamı
      Ancak çeken bilir bu derdi gamı
      Bir kördüğüm baştan sona tamamı
      Çözemedim...çözülmüyor Mihriban...

      Abdurrahim Karakoç.
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "

      KANATLAR....

      Yaşamaktan mı yorgunum,bilmem
      Seni günlerce beklemekten mi?
      Yine yoldan geyik geyik sekişin
      Gün sönerken mi,ay batarken mi?
      Söyle:Memnun musun uzaklarda
      Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?

      Yine kalsın mı, dizlerimde başın
      Yine koynumda can çekişsen mi...
      Kim sorar,ey hayat,kim düşünür
      Ki vakit geç mi yoksa erken mi?

      Söyle:Memnun musun uzaklarda
      Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?

      Gökte kanatlar bizimdi...bilmezdik
      Bu hafiflik kanat mı yelken mi;
      Anlamaz,anlamazdık Allahım
      Böyle yekpare can mıyız ten mi?

      Söyle:Memnun musun uzaklarda
      Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?

      Bilemem:Gizli gizli'gel'dediğin
      Başka bir aşina mıdır,ben mi;
      Kadehinden mi sarhoşum hala
      Kadehlerinden mi?

      Söyle:Memnun musun uzaklarda
      Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?

      ARİF NİHAT ASYA

      Diğdem'cim sizden etkilenip artık yavaş yavaş şiir yazmaya başladım...
      Bana hitaben gönderdiğin için çok teşekkür ediyorum canım... Alıntı da olsa seçilen şiirler kişinin kalbini yansıtıyor elbet...
      Elbet duygularımıza tercüme oluyor...
      Ve elbette biz burda böyle bir heyecanı yaşıyorsak...
      Duygularımız hala ölmemiş demektir...
      Şiir linklerinden birinde yazmıştım uzunca.... Diğdem güzelim başlığa bakarsanız size özel gibi olmuş ama siz söylemiştiniz:
      -Ablacım yazın... siz yazın... diye...
      Bide ağlamadan yazmayı öğrenebilsem...
      Bu işin mutlaka bir yolu olmalı... Olmalıki kalbimde mutlu olsun...
      Sevgili Maksut Kardeşim;

      Son bir kaç gündür dilime bir şiir takılmış. Söylenip duruyorum. Galiba memleket özlemi depreşmeye başladı yine. Şiir Yetik Ozan'ın. O başka bir sevgiliye sesleniyor (Sen bilirsin) ama bende başka duygular uyandırıyor.

      Sana Gelirim

      Kurulu yayimdan çiktim,
      Ok olur sana gelirim.
      Var olmak bu ise, biktim.
      Yok olur sana gelirim.

      Bir enginim, serilirim.
      Içim kalkar, gerilirim.
      Dalga dalga kirilirim,
      Çok olur sana gelirim.

      Bir çöle düstüm sam yedim.
      Emel meyvesin ham yedim.
      Yolunda bunca gam yedim,
      Tok olur sana gelirim.

      Saçilsa da ara yerde,
      Ölüm yoktur nâra yerde!
      Kara sevdam kara yerde,
      Kök olur sana gelirim...

      Yetik Ozan

      Şimdi gel de bu şiire bir türkü ekleme...

      Ne vardır şu gurbet elde
      Ne avuçta var ne elde
      Açıl ey Karemiş Dibi
      Yok olur sana gelirim...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Sevgili Didem...

      Mükemmel olan senin tertemiz...yumuşacık...sımsıcak yüreğin ve tabiki yansıması :)

      Ayrıca dağlılar konusundaki keşfin için ;) yaşa yaşaaaa ;)



      HER TÜRKÜYÜ ÇALMAZ BİZİM TELİMİZ

      Her türküyü çalmaz bizim telimiz
      Sevda olmalı
      Gönüle giden yol olmalı,
      Sıyrılıp çıkmalı kınından,
      Yürek koymalı kahramanları
      Tınısı bir uçtan duyulmalı
      Her türküyü çalmaz bizim telimiz...

      Tayfun TALİPOĞLU
      ........................
      Sevil Abla'nın astığı "Talip Bey" şiiri bana uzun zamandır mırıldanmadığım bir ezgiyi hatırlattı:

      Yüce dağlar başında mı?
      Zemherinin kışında mı?
      Şu gönlümün bir umudu gülüm!
      Gözlerimin yaşında mı?

      Kırılsa da kanadımız,
      Asiye çıksa adımız,
      Duyan duysun bilen bilsin gülüm!
      Böyledir bizim sevdamız.

      Zülfü LİVANELİ

      Fosforun zeka gelişimine katkısını sahil şeridine bakarak görebiliyoruz... Türkiye balık yesin!

      (...)

      Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
      Günü gelir hesabınız görülür.
      Günü gelir sualiniz sorulur :
      Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

      N.Hikmet

      Concierto de Aranjuez

      ADSIZ BİR ÇİÇEK

      Rengini dünyaya ilk defa sunan
      Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
      Sevgilim
      Bana 'sen bir şairsin' dediğin zaman.

      Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
      İstersen bir şiir gibi okuma
      Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
      Soğuklar başlayınca havalanıp
      Millerce yol katettikten sonra
      Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.

      Ve yazmış olacağım bir de
      Her dönemde her çağda
      Sevdanın kendine özgü diliyle.

      EDİP CANSEVER

      şiirler mükemmeeeel...

      Seni Seviyorum

      Herkes,
      ilk kendi yaşıyor sanmasa,
      sevdalar da tükenirdi
      masalları da..
      "sonsuza kadar sürdüğü bilinsin"
      diye midir nedir,
      bittiği anlar ve ihanetler
      yazılmıyor kitaplara..
      Zümrüt-ü Anka kuşu da yalan aslında
      kendini külünden yarattığı da..
      Ferhat 'ın Şirin,
      Aslı'nın Kerem için öldüğünü
      kim gördü Allah aşkına ?
      Sonsuza kadar sürsün diyorsan" bu sevda"
      O zaman sevgili ,
      o zaman vuslat yaşanmaya!
      sana yazacak bir sen bırak bana!
      öfkelerin orada kalsın!
      kaçamaklar hanesinde değil ismin
      anlasana !
      ömrümün tam ortasına
      kocaman harflerle yazmışım:
      Seni Seviyorum,
      Seni Seviyorum !
      "herkese söylediğini bana söyleme"
      diyorsun,
      ama ne varsa sevdaya dair
      bizden önce söylenmiş
      biliyorsun...
      bize düşen,
      aşkı yalansı yaşamak...
      hadi uzatma da uzat ellerini,
      seni seviyorum
      " "
      " " ...

      TAYFUN TALİPOĞLU.

      (sevgili gülten abla,,çok teşekkürler ,,evt yazın demiştim,iiiki demişim,,ama öle demek istediğinizide anlamıştım,yüreğinize sağlık..
      ve
      sevgili sevil abla,utandırdınız beni,çok teşekkürler güzel düşünceleriniz için,güzel gören yüreğinize sağlık..
      ve
      şakir bey,recep bey ezgiler harika..
      veeeee
      maksut abi,,çok özür dilerim şiir sayfanızı muhabbete çevirdim gibi oldu.. :( :] ..))
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "

      İFADESİ ZOR..


      Kaç ırmak aktı gözlerimden,
      Sen aklıma geldiğinde,
      Bilir misin?
      Ve sen aklıma geldiğinde,
      Dilim neden tutulur?

      Evet neden seni gördüğümde,
      Göğümde güneş açar,
      Geceler gündüz olur?
      Ve neden içimdeki coşkunluk,
      Anlatılmaz, yazılmaz kelimelerle,
      İfade edilmeye çalışılır?

      Neden yüreğimde kaynayan heyecan,
      Kaynayan sütün taşması gibi,
      Köpük köpük kabarır?
      Ve neden benim söylediğim türküler,
      Daha ben söylemeden sana varır?

      Neden gözlerimin pırıltısı,
      Sen gelince canlanır,
      Sen gidince azalır?

      Neden yüzüm kızarır,
      Seni gördüğüm zaman?

      Neden geceler uzar,
      Aklıma düştüğünde?
      Neden bakışım kayar,
      Seni her gördüğümde?

      Soruyorum devamlı,
      Neden?
      Acaba neden?
      Yoksa bir şey mi yaptın,
      Bana, ben de bilmeden?

      NACİ ÖZDEMİR
      sonsuzluk ebed e uymaksa eğer
      ömür düşünmekle geçer bilesin
      sevgiyi koy yüreğine gerisini koyver gitsin
      koyver denizlerin dalgasına
      koyver yaylaların sisine
      koyver havanın pusuna
      bakma takılacağı yere
      varsın şeytan dağına
      varsın görsün sevdayı
      öğrensin yaşamayı
      bulutsuzluk özlemi içerisinde
      tutuşsun gök yüzünde
      muhtac olsun aydınlığa
      o zaman belki kendine gelir
      o zaman ebed i bilir
      işte öyle
      sevdada sevgide
      deki koyvermeyi öğrensin
      uçsuz bucaksız
      yedi dağı dolansın

      maksut demirciler

      KAYBETTİM SENİ...

      Bugün kaybettim seni...
      Ağlamak neye yarar artık
      Hayallerimde kalacaksın
      Sana ihanet etmeyeceğim.
      "Her gün ölmektense bir kere öl"
      Bir kere öleceğimi düşündüm.
      Bugün hiç ölmedim
      Saplanan binlerce kurşuna rağmen
      Ölemedim...
      Bundan böyle uzaktan seveceğim
      Haberin olmayacak şiirlerimden.
      Hatta yaşadığımı unutacaksın
      Yapabilirsem
      Çekip gideceğim
      Mutlu olman için dualar edeceğim.
      Yine yıldızlar yoldaş bana,
      Sadık dostum yalnızlık...
      Yeniden başlamak lazım hayata
      Yeniden aşık olmak lazım sana...
      Musuzluğu bir yudumda içmek.
      Dedim ya yeniden...
      Şimdi susmak lazım biraz.
      Ve bu diyardan göç etmek ötelere,
      Karışmak lazım üçlere, yediler...
      Ağladığımı sakın söyleme,
      Kimse bilmesin senden başka.
      O gözyaşları hediyem olsun sana...
      Olur da ihtiyacın olursa
      Kendininkilerle değil benimkiler ile ağla...

      Alıntı...
      gülten kardeş beğenin için çok teşekürler o alıntı şii harika bide kime ait olduğunu bilsek yinede öyle güzel bir şiiri bu sayfaya yazdığın içi sağolasın
      HALK ozanı yada HALK şairi halkını duygularını sizlerin bizlerin duygularını saza şiire dökebilen kişidir ne mutlu banaki sizlerin duygularını da dile getirebilmişim.

      ÇOK MUTLUYUM… BENİM ÖZEL ŞİİRİM...

      Yalnız kalınca düşünüyormuş insan

      Kendini dinlemeyi öğreniyor

      Şimdi tekim…

      Ve kendimi kendime anlatmak istiyorum

      Nasılım?

      ???

      Hayatta nasılım?

      Cevabımı vermeden tekrar bir soru

      Mutlu musun?

      Biraz hüzünleniyorum ama…

      Avazım çıktığı kadar EVEEEEEEEEET demek istiyorum

      Boğazımda bir şeylerin düğümlendiğini hissetsemde…

      Bugün çok MUTLUYUMMMM..

      İnanamıyorum

      Bu benim…

      Mutluyum diye haykıran bu benim….

      Neden ama neden

      Sanki yıllardır ağlayan ben değilmişim gibi…

      Yüzümde buruk bir sevinç

      Ama tutamıyorum artık

      Evet evet çok mutluyum….

      Mutluyum; çünkü acıyı yaşayıp hayatı öğrenmişim

      Mutluyum; çünkü hayatı bana anlattıkları gibi değil, anlatamadıkları yerleri görebilmişim…

      Yaşamışım tek tek…

      Mutluyum; çünkü beni bana bırakmayan insanlara, yüreğimdeki bütün güzellikleri açabilmişim…

      Kızmadan

      İncitmeden….

      Mutluyum; çünkü ağlayarak duygularımı fark etmişim

      Gönlümdeki hazineleri keşfettiğim gibi….

      Şimdi mutluyum hemde çooookkkk

      Düşündümde ne mutlu eder insanı?

      Para, pul, şan, şöhret….

      Bulamamışım…

      Makam, mevkii…

      Yine hayır…

      Sahte dostlar, yalan aşklar

      Çok mutluyum ki mutluluğun asla bunlarla olmadığını fark etmişim….

      Belki çok acı çekmişim günlerce..

      Aylarca…

      Ve hatta yıllarca…

      Ağlamışım hep

      Yaslanacak bir omuz bulamadan ağlamışım…

      Sessizce bir köşede

      Yalnız ve tek ağlamışım…

      Ama şimdi çok mutluyum…

      Mutluyum; çünkü bir canım var

      Candan gelen bir yavrum…

      Ağlamak istediğimde uyurken hıçkırıklarımı yastığına akıttığım canım yavrum….

      Neleri sever insan hayatta?

      Nelerden mutlu olur?

      Para, pul…….. Aşk….

      Sadece SEVGİ….

      Sevgi olunca yüzümüzde beliren tatlı tebessüm

      Ve artık gönülden gelen mutluluk…

      Şimdi çok mutluyum çooookkk

      Mutluyum; çünkü hayata yenilmemişim…

      Mutluyum; çünkü sıkıntılı bir hayata karşı sabretmeyi öğrenmişim…

      Sevinçlerime şükretmeyi öğrendiğim gibi….

      Aldatılıp aldatmamayı…

      Yine ezilip, ezmemeyi öğrendiğim gibi…

      Mutluyum; çünkü bir canım var

      Nelere katlanmışım?

      Neleri feda etmişim?

      Sevgisizlikten sevmeyi…

      Mutsuzluktan mutlu olmayı öğrenmişim…

      Artık ben ben değilim..

      Sorumluluklarım var hemde çok

      Canımdan çok sevdiğim bir yavrum var…

      Ona her bakışımda geçmişin hesabını

      Belkide ilk kez kendime de sorup;

      Şimdi hayata sımsıkı sarılıp yavrumu sevgi dolu yetiştirmeyi öğrenmişim….

      Düşünüyorum da ne çok şey öğrenmişim hayattan

      Mutlu olsaydım öğrenemeyecektim…

      Ne ağlamayı…

      Ne sevmeyi…

      Belki yavrumu bile sevmeyi öğrenemeyecektim

      Mutluluktan bile katlanamayıp hayata..

      Küsecektim tüm sevmelere…

      Hani sormuştum ya ne mutlu eder insanı?

      Para, pul….. Aşklar…

      Alıp beni başka bir diyara götüren sahte bir hayat…

      Kaybolacaktı duygularım

      Sevmelerim..

      Hatta ağlamalarım…

      Masumiyetimi özlemişim

      Üzülmeyi özlermi insan?

      Ben özlemişim son zamanlarda…

      Tıpkı hayatı öğrendiğim gibi

      Sımsıkı sarılan

      Ve o hayatın acımasızlıklarına karşı dimdik duran…

      Her şey boş her şey yalan…

      Hep öyle avutmuşum kendimi

      Ama hayır

      Böyle değil dünya

      Böyle değil mutluluk….

      Hani mutluyum demiştim…

      Hemde çok mutluyummmm

      Azimli olmak, boyun eğmemek..

      Artık son demeyi bilmişim yüreğime

      Son bu ağlamalarım

      Öğrenmişim işte…

      Bende varım demeyi öğrenmişim…

      Yine düşünüyorumda

      Ne çok şey öğrenmişim şu mutsuz hayatımdan

      Ne çok şey

      Şimdi çok mutluyum hemde çok

      Mutluyum; çünkü hayalimdeki hayatı öğrenmişim

      Mutluyum; çünkü çaresizken yanımda olmayan dostların şuan yanaştıklarını görmüşüm

      Hayatıma süzüldüklerini..

      İçimden inanmamışım…

      Bahsetmiştim… Sahte dostlar…

      Şimdi hepsi kapımda…

      Hayatın getirdiği trajedi demeyi bilmişim…

      Tebessüm etmişim hep bozmadan…

      Hiç değişmeden bu günlere gelmeyi öğrenmişim ya;

      Yine yalnız, yine tek

      Mutluyum şimdi….

      Anlıyor musun hem de çok

      Mutsuzluktan mutluluk üretebilirmisiniz?

      Sorarım size?

      Evet evet ben bunu başarmışım…

      Hayatımdaki bütün acı tatlı anıları almışım karşıma…

      Neler yaşadım?

      Muhasebesini yapmışım birer birer…

      Aldatılmak, ezilmek, terk edilmek, üzülmek ve yine yalnız kalmak…

      Sayamıyorum

      Saymayacağım da…

      Gözlerimi kapatıp hepsini bir bir sıralamışım

      Sevinçleri topla, üzüntüleri çıkar…

      Acılara böl…

      Ve istersen yüreğimdeki hayallerle çarp…

      Geriye ne kaldı?

      Hayalimin karşısında gönlüm kadar umut…

      Yüreğime soruyorum..

      Üzülmekmi?

      Ağlamakmı?

      Asla …..

      Yenilmek yok demiştim

      Başım dik, alnım ak…

      O zaman gönlümde rahat…

      Mutluyum artık çok mutluyum…

      Mutluyum; çünkü sevgimden sevgi üretebilmişim…

      Kalbimdeki coşkuyu,

      Gülüşüme ekleyebilmişim…

      Hayalciyim demiştim

      Artık UMUTLUYUM....

      Ve ben şimdi hiç olamayacağım kadar çok MUTLUYUMMMMMM…..

      Gülten TEOMAN……

      ARTIK BENDE VARIM....ŞİİRLERİMLE...

      MAKSUT ABİ İLK ŞİİRİM BENİM...
      BUNDAN SONRA ALINTILARDAN ZİYADE KENDİ ŞİİRLERİME YER VERECEĞİM...
      SİZ BİZE GÜZEL ÖRNEK OLDUNUZ...
      BAŞTAN SONA KADAR OKURSANIZ ÇOK MEMNUN OLURUM MAKSUT ABİ SİZİNKİLER KADAR OLMASA DA UĞRAŞIYORUZ İŞTE...

      BURADA ŞİİRE GÖNÜL VEREN BAHAR HANIM(SEVİLLL) DİĞDEM HANIM, MUSTAFA BEY VE BÜTÜN DOSTLARA KUÇAK DOLUSU SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM...

      SEVİL'CİM BU ARALAR BENİ UNUTTUN FIRTINA UNUTULURMU? OYSA BEN ÖZLEDİM SENİ... SAYFALARDA YAZILARINI ARAR OLDUM GÜLÜM..

      BU ARADA MAKSUT ABİ ALINTI YAPTIĞIM ŞİİRLERİN GİDİŞ ADRESLERİNİ SORMUŞTUNUZ...

      BU SORUYU PAS GEÇSEM:(:(:(
      BENCE ADRES DİREK BELLİ... SIKINTILARLA BÜYÜYORMUŞ VE OLGUNLAŞIYORMUŞ İNSAN... GERİ DÖNÜŞ YOK ELBETTE AMA HER ÜZÜNTÜNÜN GÖNÜLDE YARASI VARMIŞ... HEMDE KOCAMAN...

      NEYSE ABİ FAZLA KURCALAMAYIM YİNE ŞİİRLERE VEREYİM KENDİMİ...
      BİRAZ UZUN OLDU AMA NAPİM İLHAM...İLHAM...

      BİZLERE GÜZEL ÖRNEK OLAN HERKESE YÜREKTEN SEVGİLERİMLE....
      "Mutlu olsaydım öğrenemeyecektim…"

      Sevgili Gülten Teoman Ablam;

      Şu yukarıdaki cümlenin üzerine koca bir felsefe kurulabilir. Felsefeyi o kadar bilmem ama belki de bu cümlenin bir felsefesi bile vardır. Ancak "Mutlu olsaydım!" derken kendine bir soru daha sorabilir misin?
      "Acaba ben ne istedim de olmadı? Sahip olamadıklarım neydi? Eğer onlara sahip olsaydım daha mı mutlu olurdum? Sahip olduklarım sahip olamadıklarımdan daha mı değersizdi?" vb. Bu soruların cevabını samimi olarak cevaplarsan gerçek mutluluğu da o aman yakalarsın.
      Farzet ki koca kainat etrafından akıyor. Sen de o girdabın ortasında bir yerdesin. Etrafından bir çok şey akıp geçiyor. Sen kapabildiklerini kapıyorsun. Kapamadıklarını da yanındakiler kapıyor. İşte bu durumu hayat, yakalayabildiklerini de hayatın sana sunduğu armağanlar olarak kabul edersen mutlu olmamak için hiç bir sebep yoktur. Senin yakalayamadıklarını yakalayanları kıskanmak ise mutluğu engelleyen bir virüstür. Önemli olan o virüsün vücudumuza girmesini engellemek yada içimizden söküp atmaktır.
      Mutluluğun başka yolu yok...

      Selam ile...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Madem Şakir Abi felsefe yaptı, kendisine azıcık katkıda bulunayım!

      (...)
      sürerim buluttan tarlaları
      yağmurlar ekerim göğün göğsüne...
      güneşte demlerim senin çayını!
      yüreğimden süzer öyle veririm...
      (...)

      Cem KARACA

      Fosforun zeka gelişimine katkısını sahil şeridine bakarak görebiliyoruz... Türkiye balık yesin!

      (...)

      Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
      Günü gelir hesabınız görülür.
      Günü gelir sualiniz sorulur :
      Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

      N.Hikmet

      Concierto de Aranjuez

      ZUĞA'M...

      KÖYÜMDE OLMAK İSTİYORUM…


      Kar yağışını çok seviyorum...
      Köydeyken yağmurun çatımıza vuruşunu sevdiğim gibi...
      Damlaların her vuruşta saçaklardan gelen o hırçın seslerini...
      Özlemişim işte hepsini...
      Dam akıtmış, kiremitler kırılmış, duvarlardan sızmış...
      Vız gelir bana.. özlemişim ya...
      Bunları bile özlemişim...
      Annemin her yağmurda:
      -Artık bu son olsun çatıya baktıracam...
      Umursamaz bir tavırla babamında:
      -Hadi uyuuuuu yarın ola hayrola...
      Deyişini özlemişim..
      Şimdi eski samimiyetlermi yok
      Eski kaynaşmalar...
      Bunun içinmi özlüyorum diye düşündüm...
      Belkide...
      Saçma sapan bir anıyı bile özlediğime göre...
      Belkide diyorum...
      Şimdi köyümde olmak istiyorum...
      Hiç istemediğim kadar köyümde olmak
      Gitmediğim ırmaklara, derelere, tepelere gitmek...
      Uzun uzun seyretmek doğayı yeniden
      Hiç seyretmemişim gibi...
      Şimdi köyümde olmak istiyorum...
      Kar yağışını hayal bile etmiyorum
      Etmiyorumki içim acımasın
      Etmiyorumki yüreğim yanmasın
      Ve ben hayal etmiyorumki çocukken kızak kaydığımız bahçemiz gözümde canlanmasın...
      Canlanmasın silinmiş anılarım birer birer...
      Belki kaçıyorum
      Belki unuttum...
      Ya da unutmak istiyorum...
      Şimdi hiç olmayacak diye korkuyorum belkide
      Kaçışımda ondandır... öyle değilmi?
      Artık düğümlendim
      Hissetmiyorum sanki...
      Sadece köyümde olmak istiyorum...

      Gülten TEOMAN....