Çok Yaşa Erdoğan Kardeşim...

Aylardır bunu anlatmaya çalışıyordum ama sen kestirmeden ve daha etkili anlatmışsın.
Sağolesen...

siz hiç bir İngilizin 'stop come...' dediğini duydunuz mu?Ama bu Türkçede duyuluyor malesef!İnsanlara nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde ''kal'' geliyor, 'oha falan oluyorlar,'dumur'a uğruyorlar, sıkıldıklarında'bay' geliyor Ansızın bir şey oluyor ve 'oha ötesi...'demek gereği duyuyorlar.İşlerine gelmeyen bir olayda hemen 'oldu gözlerim doldu...'ya başvuruyorlar...Bu örnekleri daha sıralayabilmek ne yazık ki mümkün.

Yabancılaşmaya olan özentimizden dolayı bizim için en önemli olan şeyi, dilimizi kaybedeceğiz.''Bunların hepsinden bir anda vazgeçin'demiyor kimse ama en azından bir yerlerinden kendimizi frenleyelim.Bazı şeylere dur demesini bilelim.

Ya da başka bir deyişle:

'OHA FALAN OLDUMLU CÜMLELERE KAL GELSİN ARTIK'

Genç nesilden daha ne beklenebilir ki,Yüzyıllar boyu Türkçemiz de kullanılan ve Artık Türkçeleşen sözcükler eski dil diye , osmanlıca diye atıldı.Bilinçli olarak dil kıyıma,soykırıma uğratıldı ve masa başında kelimeler türetildi.Bazı kelimeler arapçadan gelmiş diye atıldı ama batılı dillerden kelime ve alfabe ithal edildi ne hikmettense.Öz be öz dedelerimizin konuştuğu dil bir Anda yabancı dil oldu....

Sinem kardeşim çok doğru söylüyon...
Kursumuzdaki diksiyon hocamızın ara sıra derslerine giriyorum...
Hocayı dinlerken:
-Aman Allahım diyorum hep içimden... Öyle bir anlatıyoki dilimiz tamamen bitmiş ona göre.. Gittikçe kelime kalmayacak..
Zaten Türkçenin içinde Fransızca, arapça kökenli bir çok kelime var değişerek Türkçeye uyarlanmış...

Bari Türkçe olanları kullanalım.. Kelimelerin günlük hayatımızdaki rakamları gün geçtikçe azalıyormuş.. Daha kısa ve aynı kelimeleri kullanıyoruz...

Sinem kardeşim siz birçok hataları sıralamışınız bunları da dizilerden, reklamlardan dilimize dolayıp bizi iyice özenti haline getirenlere mi taşı atsak onuda bilmiyorum.. Galiba hepimiz suçluyuz...

Telefon görüşmelerimiz, mailleşmelerdeki muhabbetin hayatımıza katkısı, mesaj metni gibi konuşmalar ve en son olarak da telefondaki kişiye:
Hayırlı akşamlar ya da selametle yerine...

-DÖNCEM BEN SANA:(:(...

demeler... Hepimiz yapıyoruz...
Hocayı her dinlediğimde :
-Yarın kalın bir sözlük, Atasözleri ve deyimler sözlüğü alacağım... diye geçiriyorum içimden ama sadece içimden geçiriyormuşum:( Tembelleştik..
Toplummu bizi yönlendiriyo bizmi zaten meyilliyiz anlamadım...

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Osman Bey, sabah saat 7.00'de

Casio masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.

Puffy yorganını kaldırdı.

Hugo Boss pijamalarını çıkarıp

Adidas terliklerini giydi.

WC 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti.

Clear şampuan ve

Protex sabunuyla duşunu aldı.

Colgate ile dişlerini fırçaladı.

Rowenta ile saçlarını kuruttu.

Bill's gömleğini ve

Pierre Cardin takımını giydi.

Lipton çayını içti.

Sony televizyonda medya özetlerini ve

flash haberleri izledi.

Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine

'çav' deyip

Hyundai otomobiline bindi.

Blaupunkt radyosunu açarak,

rock müziği buldu. Ağzına bir

Polo şeker attı. Şehrin göbeğindeki

Mega Center 'daki ofisine varınca,

Fujitsu-Siemens bilgisayarını çalıştırdı.

Microsoft Excel'e girdi.

Ofisboy 'dan

Nescafe 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için

Grissini yedi. Öglen

Wimpy's Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü,

Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi.

Camel sigarasını yakıp

Star gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı

Image Bar' a uğrayıp

JB' sini yudumladı, sonra köşedeki

Shopping Center 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği

Persil Supra deterjan,

Ace çamaşır suyu,

Palmolive şampuan,

Gala tuvalet kağıdı,

Sprite gazoz ve

Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı.

Bonus kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le

Galleria 'ya giden Osman Bey,

Showroom 'ları dolaşıp

Kinetix ayakkabı,

Lee Cooper blue jean satın aldı.

Akşam evde bir gazetenin verdiği

TV Guide 'a göz atan Osman Bey, kanallar arasında

zapping yapar...

Hayatın tamamı bir etki , tepki üzerine kuruludur. siz icad edin sizin adınız geçsin, siz bulun sizi tanısınlar, EŞYANIN DOĞASI BUNU BÖYLE SÖYLER. her ne kadar hoşumuza gitmesede

Size katılıyorum Nihat Kardeşim.
Kültürü, ekonomisi ve medeniyeti gelişmiş ülkeler mutlaka diğer ülkeleri de etlikeri altına alırlar. Türkiye'de de yaşanan budur. Üstelik bu dünyada sadece bize değil her millete olan şeyler.
Teknolojiyi icat eden adını da koyuyor. Onu ihraç eden adını da ihraç ediyor. Her ihraç ürününün bir de kültürü vardır ithal eden ülkeler aynen o kültürü de alıyor.
O ki insanlık alemine bunları biz sunamıyoruz o zaman bunların olması da normaldir.
Milltler insanlık alemine verdikleri kadar güçlüdür.