Kavrun Yaylası

      Kavrun Yaylası

      Rakım: 2700 m
      Ulaşım: Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güney-doğusunda yer alan Ayder yaylasından 10 km. toprak yolla Aşağı Kavrun yaylasına varılır. Ayder'den minibüs bulunabilir.Aşağı Kavran - Yukarı Kavran yaylal arası üç kilometredir.
      Özellikler: 2300 m. rakımlı Yukarı Kavrun Yaylası Kaçkar Dağı zirvesine (3937 m.) yaklaşık 8 km. mesafededir. Bu yayla, Kaçkar Dağına tırmanış yapacak dağcıların ilk kamp yeridir. Altyapısı bulunmayan yayladaki bakkaldan bazı gıda malzemeleri temin edilebilir. Kaçkar Dağına tırmanışta yük taşımak için katır kiralanabilir. Konaklama tesisi ve Lokanta yok.

      ANILARDA KALAN HOŞ BİR ANI...

      Kavrun yaylası denince aklıma bir kaç yıl öncesi şu an askerde olan ( BİLAL BEKAR) arkadaşımla yaşadığım bir anı aklıma geliyor,sizlerle paylaşmak istiyorum. gidenler bilir biz palovit yaylasındanız palovitle yukarı karvun arasında yüksek bir dağ vardır biz bu dağa pornak diyoruz.bu dağın zirvesindede bir kaç yerde geçişler vardır,bu geçitler aşıldığında aşağıda yukarı kavrana ulaşılır. arkadaşımla palovitteyiz öğle civarları havada acayip derecede sisli evde oturmaktan sıkıldık tabi,tüfekleri aldık az önce anlattığım dağın zirvesine doğru çıkmaya başladık.yarım saatte bir mola verip tahminen 2 saatte zirveye vardık.zirvede bayağı bir süre dinlendik. gidenler bilir zirvede manzara çok güzeldir ama o gün sisten hiç birşey görmedik geldiğimiz yerden dönmek yerine boğazı bıraz aşıp hamlakit yaylasının baş taraflarına oradanda palovite geçmekti niyetimiz. ama evdeki hesap çarşıya uymadı. sisinde etkisiyle yolumuzu şaşırtıp zirveden aşağı doğru inmeye başladık. önce bir göl kalıntısına rastladık daha sonra çalılarla kaplı bir alandan aşağı inmeye başladık. uzun bir zaman sonra aşağıda dereyi gördük .derede balık tutan birileri vardı. onlara buranın neresi olduğunu sorduğumuzda korktuğumuz başımıza gelmişti, çünkü yukarı kavranın başına inmiştik. akşama 1 saat gibi kısa bir zaman kalmıştı ve 5-6 saatten beri yürüyorduk yorgunduk. yaylanın merkezine inip kahveye girip olanları kahvedekilere anlattık. çayla biskiviyle açlığımızıda bastırdık. kahvedekilerde boğazdan birkaçgün önce 3 ayının geçtiğini ayı avınamı çıktığımızı sordular.gerçektende boğazda bir bölümünde karlar erimemişti ayı izlerini incelemiştik. kahvedekiler akşama yarım saat kaldığını o akşam orda kalmamızı istediler.bizi palovittekilerin merak edeceklerini bu yüzden palovite çıkabileceğimiz en kısa geçiti tarif etmelerini istedik. ısrarlara rağmen tarifi aldık iki pil ve birde fener alıp dağı tekrar tırmanmaya başladık. ne varki çok yorulmuştuk sık sık bir taşın üstünde dinleniyorduk.derken yarım saat sonra karanlık basmaya başladı çok yorgunduk ilrleyemiyorduk. gece 23 sıralarında artık dayanamadık siste gelmeye başlamıştı büyük bir taşın arkasında birbirimize sokulup beklemeye başladık.elbiselerimiz ıslak olduğu için geceyle birlikte çokta üşümeye başladık. bir ara titremeye başladık. birazcık ısınmak için kayanın yanındaki çalıları tutuşturmaya çalıştık ne varki bıraz yanıp sönüyorlardı çalıların çoğu yaştı.yabani hayvan tehlikesine karşın havaya birkaç el ateş ettik.birbirimize sokulup taşın arkasına yattık ve sabahın olmasını beklemeye başladık. uyumamamız gerektiğini ikimizde biliyorduk çünkü uyuyan bir daha uyanamayabilirdi. bilali iki kez tam uyurken uyandırdım.ben uyumamak için yüksek sesle türküler söylüyordum.zaman çok yavaş ilerliyordu. bir ara yine bizi titreme alınca yürüyüp biraz ısınmaya karar verdik.gerçektende yürüdükçe bacaklarımızda açildı saat 2,5 civarı dağın zirvesine vardık.aşağı doğru artık daha hızlı ilerliyorduk.aşağılarda çok uzakta ışıkları görünce çok sevindik. ışıklara doğru yol almaya başladık. hedefimiz belli olduğu için daha hızlı yol alıyorduk.saat sabahın 4 ünde palovite indik.eve girdiğimizde bizi o zor koşullardan kurtarıp sapasağlam eve döndüren yüce yaradana şükredip namaz kılıp yattık. o günden sonra kavran denilince bu yaşadıklarım aklıma geliyor. bu arada şu an kastamonuda askerliğini yapan can dostum bilal arkadaşıma hayırlı teskereler diliyorum....

      Kavrun dedikleri bir büyük yayla

      İlk mesajımı yazmata olduğum bu sitede bulunmaktan dolayı çok memnunum.Yaz tatili dolayısı ile memleketim Çayeli'de bulunurken Ağustos ayının 24 dünde Aydere çıkıp oradanda kavruna uzandık.
      Hayatımda ilk defa bir yaylaya çıkmış olmanın, tertemiz gökyüzünnün
      ve yakıcı güneşin vermiş olduğu büyük bir hazla etrafı dolaştık.Yaylanın ortasında bulunan puğar suyundan doya doya içtik.Artık yaylalar daha
      modern herhaldeJeneratör sayesinde elektrik var, ezan okuyup namaz kılınan bir mescit yeri, horon oynanan düzlük, turistler için dinlenme mekanları var burada.Kavron yaylasının Çamlıhemşinlilerin olduğunu öğrendim.Buradan kavronu görmemize vesile olan sevgili Tevfik Şişman'ın kulaklarnıı çınlatmak istiyorum.Sayesinde biz de yayla görmüş olduk.Seneye inşallah, gene memlekete gidip yaylalara çıkarız, soğuk su-
      larından için büyüklerden yayla hikayeleri dinleriz...
      Herkese selamlar...
      Bu günümüzü çalan iki hırsız var; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve
      geleceğe ilşkin kaygılarımız...