Teknoloji Destekli Matematik Eğitimi
Yeni bir yüzyılın başında, bilişim çağının eşiğindeyiz. 20. Yy, matematiğin insanın yaşımının her yönünde etkili olduğu bir yüzyil olarak geride kaldı ; 2000 yılı matematik yılı olarak dünyanın bir çok ülkeinde çeşitli etkinliklerlke kutlandı (1).
Bilim ve teknoloji alanındaki hızlı gelişim, veri işleme ve iletişim alnındaki köklü yenilikler, zaman ve uzaklık kavramını tümüyle değiştirdi. Yeryüzü artık global bir köy halini aldı. Dünyamız bu anlamda küçülürken düşünce dünyamızsa bunun defalarca misli büyüklüğünde genişledi ve zenginleşti. Bu yöndeki gelişmeler kuşkusuz bütün ülkeler için aynı olmasada bazi ülkelere yeni olanaklar ve imkanlar sundu. İşte bu düşüncede genelde eğitimde özelde okulardaki matematik öğretimi ve eğitimi yeniden incelenerek yeni politikalar ve stratejiler geliştirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki matematik evrensel ve soyut bir iletişim ve tüm bilimlerin ortak dilidir(2). Bu evrensel dil aslında kainatın yaratılmasıyla ortaya çıkmıştır. Ülkemizdeki ekonomik sorunlar nedeniyle dünyaya gelen her çocuk nasıl borçlu geliyorsa tüm dünyada doğan her çocuk aslında matematikle tanışarak gelmiş oluyor.
Galileo, yıllar önce ‘’Bilim gözlerimizin önünde açık duran ‘evren ‘ dediğimiz görkemli kitapta yazılıdır. Ancak yazıldığı dili abc(alfabesini) öğrenmeden bu kitabı okuyamayız. Bu dil Matematiktir; bu dil olmadan kitabın tek bir sözcüğünü anlamaya olanak yoktur ‘’ demişti. Günümüzde bu gerçek değişmedi hatta yaşantımızdaki değişikliklerle birlikte matematiğin önemi artı bile.
Ülkemizde yılarca Matematik öğretimi gerek öğrencilerimizde gerekse velilerimizde bir korku olarak kalmıştır. Eğitim sistemindeki OKS ve OSS formatındaki sınavlar nedeniyle bu korku bir tabu olarak kalmıştır. Matematik eğitimindeki dünün “ Öğretileni öğren”, bügünün ”Öğrenmeyi öğren “ sloganları eskimiştir. Yarının sloganları “Düşünmeyi Öğren ve Yaratıcılığı Öğren” olmalıdır. İşte bu düşünce tarzıyla matematik öğrenimi bireyin gelişimine çok yönlü katkı sağlayacaktır. Bu çalışmalar şu anda ilköğretim müfredatlarında başlamış olmakla birlikte orta öğretim müfredatına henüz yansımamıştır. Öğrencilerimizin daima ‘’beş tercihli öğrenme modeli’’ nedeniyle ‘’düşünmeyi öğren’’ yerine ‘’en kısa yoldan doğruya ulaş’’ modeli seçilmiştir. Buda olmazsa ‘’şıklardan git veya yanlışları ele modeleri’’ seçeneklere eklenmiştir. Sistemin ilk yıllarında lise son müfredatından soruların çıkmaması durumunda öğrenciler bu konuları liselerde hiç dinlememiş ‘’ben üniversiteyi kazanayım da nasıl olsa bir şekilde bunları öğrenirim ‘’modelini uygulamışlardır.
Oysa bilgi toplumunda sıradan ve bir dönem eğitim değil, nitelikli ve sürekli eğitim amaçtır. Bu sureçte merkezde ‘’insan ‘’ olup amaç bilgili olmaktan çok ‘’bilgi üretme’’ dir. Örneğin, Eflatun ‘’matematiksiz kültür olamaz’’ derken, Pisagor, yaşamın gizemini sayılarla aramakta; Platon ise geometriyi bilmeyenleri akademisine almamaktaydı.
Eğitim sistemimizde bazı okulların öğretim programlarında matematik derslerini dışlamak sayısal öğrencilerine resim, müzik ve bedeneğitimi dersini dışlamak kadar büyük bir eksikliktir. Çünkü eskiden yanlızca elit bir kesime lazım olanak matematik günümüzde herkes için matematik olarak yenilenmelidir. Bilişim çağının da gereksinimi budur.
Bu bağlamda okul öğretmen veli üçlüsüne çok iş düşmektedir. Veliler bulundukları çevrelerde okullarına sahip çıkmalılardır. Bu ilköğretimlerde sınıf anneleri veya sınıf babalkarı adı altında çok güzel bir şekilde yürürmekte sınıf yönteminde veliler öğretmenin bilgiye ulaşmasını sağlamak için gerekli donanımın sağlanmasında okul idaresine destek vermektedir. Ancak orta öğretimde eğitimin bu ayağının eksik kaldığı kanısındayım.
Tabiki matematik öğretimide günün şartlarına göre yenilenmeli tüm teknolojiden yararlanılmalıdır.
Eğitimin içeriği, bilimin ve teknolojinin verilieri ışığında oluşturulmalı.
Okul ve fiziki şartlar yeterli olmalıdır.
İyi bir eğitim nitelikli yetiştirilmiş eğitici ve alanında uzman öğreticilerle yapılacağı unutulmamalıdır.
Matematik öğrenme/öğretme sürecinde kağıt-kalem, tebeşir-yazı tahtası ikilisi dışında somut, yarı somut araçlar kulanılmalı. Bilgisayar, akılı tahta diye adlandırılan bilgi teknoloji sınıfları oluşturlmalıdır.
(1) Dünya matematik Yılı ülkemizde 26 ocak 2000’de TÜBİTAK’ ta düzenlenen bir toplantıyla 9. Cumhurbaşkanı sayın S. Demirelin konuşmasıyla açılmıştır.
(2)Öyle bir dil ki bu bu dilin simgelerini ve dilbilgisini kulananlar, din, dil, ırk ayrımı olmadan kendi aralarındakolayca iletişim kurabilirler. Hatta UFO tezini savunanlar dünya dışı canlılarla bu ortak dille konuşulacağını zira evrensel dil olduğunu savunmaktadırlarira evrensel dil olduğunu savunmaktadırlar.
Murat ÇAKIR
Keal. Matematik öğretmeni
keal.k12.tr
Yeni bir yüzyılın başında, bilişim çağının eşiğindeyiz. 20. Yy, matematiğin insanın yaşımının her yönünde etkili olduğu bir yüzyil olarak geride kaldı ; 2000 yılı matematik yılı olarak dünyanın bir çok ülkeinde çeşitli etkinliklerlke kutlandı (1).
Bilim ve teknoloji alanındaki hızlı gelişim, veri işleme ve iletişim alnındaki köklü yenilikler, zaman ve uzaklık kavramını tümüyle değiştirdi. Yeryüzü artık global bir köy halini aldı. Dünyamız bu anlamda küçülürken düşünce dünyamızsa bunun defalarca misli büyüklüğünde genişledi ve zenginleşti. Bu yöndeki gelişmeler kuşkusuz bütün ülkeler için aynı olmasada bazi ülkelere yeni olanaklar ve imkanlar sundu. İşte bu düşüncede genelde eğitimde özelde okulardaki matematik öğretimi ve eğitimi yeniden incelenerek yeni politikalar ve stratejiler geliştirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki matematik evrensel ve soyut bir iletişim ve tüm bilimlerin ortak dilidir(2). Bu evrensel dil aslında kainatın yaratılmasıyla ortaya çıkmıştır. Ülkemizdeki ekonomik sorunlar nedeniyle dünyaya gelen her çocuk nasıl borçlu geliyorsa tüm dünyada doğan her çocuk aslında matematikle tanışarak gelmiş oluyor.
Galileo, yıllar önce ‘’Bilim gözlerimizin önünde açık duran ‘evren ‘ dediğimiz görkemli kitapta yazılıdır. Ancak yazıldığı dili abc(alfabesini) öğrenmeden bu kitabı okuyamayız. Bu dil Matematiktir; bu dil olmadan kitabın tek bir sözcüğünü anlamaya olanak yoktur ‘’ demişti. Günümüzde bu gerçek değişmedi hatta yaşantımızdaki değişikliklerle birlikte matematiğin önemi artı bile.
Ülkemizde yılarca Matematik öğretimi gerek öğrencilerimizde gerekse velilerimizde bir korku olarak kalmıştır. Eğitim sistemindeki OKS ve OSS formatındaki sınavlar nedeniyle bu korku bir tabu olarak kalmıştır. Matematik eğitimindeki dünün “ Öğretileni öğren”, bügünün ”Öğrenmeyi öğren “ sloganları eskimiştir. Yarının sloganları “Düşünmeyi Öğren ve Yaratıcılığı Öğren” olmalıdır. İşte bu düşünce tarzıyla matematik öğrenimi bireyin gelişimine çok yönlü katkı sağlayacaktır. Bu çalışmalar şu anda ilköğretim müfredatlarında başlamış olmakla birlikte orta öğretim müfredatına henüz yansımamıştır. Öğrencilerimizin daima ‘’beş tercihli öğrenme modeli’’ nedeniyle ‘’düşünmeyi öğren’’ yerine ‘’en kısa yoldan doğruya ulaş’’ modeli seçilmiştir. Buda olmazsa ‘’şıklardan git veya yanlışları ele modeleri’’ seçeneklere eklenmiştir. Sistemin ilk yıllarında lise son müfredatından soruların çıkmaması durumunda öğrenciler bu konuları liselerde hiç dinlememiş ‘’ben üniversiteyi kazanayım da nasıl olsa bir şekilde bunları öğrenirim ‘’modelini uygulamışlardır.
Oysa bilgi toplumunda sıradan ve bir dönem eğitim değil, nitelikli ve sürekli eğitim amaçtır. Bu sureçte merkezde ‘’insan ‘’ olup amaç bilgili olmaktan çok ‘’bilgi üretme’’ dir. Örneğin, Eflatun ‘’matematiksiz kültür olamaz’’ derken, Pisagor, yaşamın gizemini sayılarla aramakta; Platon ise geometriyi bilmeyenleri akademisine almamaktaydı.
Eğitim sistemimizde bazı okulların öğretim programlarında matematik derslerini dışlamak sayısal öğrencilerine resim, müzik ve bedeneğitimi dersini dışlamak kadar büyük bir eksikliktir. Çünkü eskiden yanlızca elit bir kesime lazım olanak matematik günümüzde herkes için matematik olarak yenilenmelidir. Bilişim çağının da gereksinimi budur.
Bu bağlamda okul öğretmen veli üçlüsüne çok iş düşmektedir. Veliler bulundukları çevrelerde okullarına sahip çıkmalılardır. Bu ilköğretimlerde sınıf anneleri veya sınıf babalkarı adı altında çok güzel bir şekilde yürürmekte sınıf yönteminde veliler öğretmenin bilgiye ulaşmasını sağlamak için gerekli donanımın sağlanmasında okul idaresine destek vermektedir. Ancak orta öğretimde eğitimin bu ayağının eksik kaldığı kanısındayım.
Tabiki matematik öğretimide günün şartlarına göre yenilenmeli tüm teknolojiden yararlanılmalıdır.
Eğitimin içeriği, bilimin ve teknolojinin verilieri ışığında oluşturulmalı.
Okul ve fiziki şartlar yeterli olmalıdır.
İyi bir eğitim nitelikli yetiştirilmiş eğitici ve alanında uzman öğreticilerle yapılacağı unutulmamalıdır.
Matematik öğrenme/öğretme sürecinde kağıt-kalem, tebeşir-yazı tahtası ikilisi dışında somut, yarı somut araçlar kulanılmalı. Bilgisayar, akılı tahta diye adlandırılan bilgi teknoloji sınıfları oluşturlmalıdır.
(1) Dünya matematik Yılı ülkemizde 26 ocak 2000’de TÜBİTAK’ ta düzenlenen bir toplantıyla 9. Cumhurbaşkanı sayın S. Demirelin konuşmasıyla açılmıştır.
(2)Öyle bir dil ki bu bu dilin simgelerini ve dilbilgisini kulananlar, din, dil, ırk ayrımı olmadan kendi aralarındakolayca iletişim kurabilirler. Hatta UFO tezini savunanlar dünya dışı canlılarla bu ortak dille konuşulacağını zira evrensel dil olduğunu savunmaktadırlarira evrensel dil olduğunu savunmaktadırlar.
Murat ÇAKIR
Keal. Matematik öğretmeni
keal.k12.tr
Matematik YARADANIN Yeryüzündeki imzasıdır.