Bunları Biliyormudunuz? Çok İlginç

      Bunları Biliyormudunuz? Çok İlginç

      ***************************




      -Bal bozulmayan tek gıdadır.

      -Bir yılan üç yıl uyuyabılır.

      -Ördeğin sesi yankı yapmaz.

      -Denizyıldızlarının beyni yoktur.

      -İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

      -İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.

      -Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.

      -İnsan kalbi dakıkada 60-80 defa çarpar.

      -Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar.

      -Kirpiler suda yüzer.

      -Salatalığın yüzde 96' sı sudur.

      -Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.

      -Coca-cola'nın orjinal renği yeşildir.

      -Sigara çakmağı kibritten önce bulundu.

      -Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.

      -Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir
      .
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
      -Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır.

      -"Pı" sayısının bir milyarıncı rakamı 9"dur.

      -Dünyada insanlardan daha çok tavuk vardır.

      -Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.

      -İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır.

      -Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz.

      -Türkiye'de mehmet adında 1 milyon 229 kişi var.

      -Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.

      -Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur.

      -El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı artıyor.

      -Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor.

      -Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz.

      -Bir bardak sıcak su,buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.

      -Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır.

      -Dünyada bir yılda gerçek paradan naha fazla Monopol parası basılıyor.

      -Eksi 90 derecede nefesimiz,havanın ortasından donar ve düşer.
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR

      TEŞEKKÜRLER FATİH

      *+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*


      -Salyangözlerin 25.000 civarında dişi var

      -Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6

      -Bir kadının sahıp olduğu en fazla çocuk sayısı 69

      -İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır.

      -Hawii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

      -Timsahlar daha derine batabılmek için taş yutarlar.

      -Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat uzundur.

      -Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.

      -Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır.(1962)

      -Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.

      -Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.

      -Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.

      -Keri ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.

      -"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir.

      -(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor.
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR

      Paylaşımların için teşekkürler pocar amca

      Yazar: pocarınalaettin Tarih: 13.05.2008 Saat: 17:13



      -Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz.



      Çok az bir kısmını daha önceden duymuştum.Hatta bu kağıt konusunu da yanılmıyorsam okulda iken öğrenmiştim ve arkadaşlarla birlikte hemen defterlere hücum etmiştik :] yazıyı okuyunca aklıma geldi ..



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      OZGURLUK HEYKELI: Dogrumu acaba ?

      Özgürlük Heykeli


      Sağ elinde meşale, sol elinde ise üzerinde 4 Temmuz 1776 Bağımsızlık Bildirgesi yazılı olan tablet taşıyan New York şehrindeki Özgürlük Adası’nda bulunan “Özgürlük Heykeli’ni bilmeyen yoktur.


      Bakırdan yapılan, yedi uçlu mealenin her ucu 7 kıtayı ve ya denizi simgeleyen Özgürlük Heykeli’nin yüksekliği 46, kaidesiyle birlikte 93 metre; meşaleyi tutan sağ elinin yüksekliği ise 13 metredir. Heykeli gezmek isteyenler, feribotla özgürlük Adası’na ulaşıp, 168 basamaklımerdivenleri çıktıktan sonra; meşaleye varır. Meşalenin etrafındaki dehlizde 15 kişi birarada dolaşabilir. Buradan New York limanını seyretmek insanların tutkusu olmuştur.


      Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer’ in dul eşi Isabelle Eugine Boyer’ in modellik yaptığı Özgürlük Heykeli, 1884 yılında Fransa’da tamamlandıktan 1 yıl sonra 350 parçaya bölünüp, 214 sandık içinde New York Limanı’na getirilmiştir. Parçalar 4 ay içinde kaidenin üzerinde yeniden birleştirilerek 28 Ekim 1886 tarihinde binlerce kişinin katıldığı bir törenle açılmıştır. Heykel,1984 yılından bu yana UNESCO’ nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır.


      Özgürlük Heykeli, NewYork’a dikilmeden önce, niçin ve nereye dikilmek üzere kimler tarafından yaptırılmış ve parasını kim ödemişti…


      Heykel, Özgürlüğün değil Asya’nın ışığını taşıyacaktı…

      Osmanlı İmparatorluğu’nun toprağı olan Mısır’ı Kavalalı Mehmed Paşa’nın soyundan gelen “Hidiv” ünvanlı valiler yönetiyordu.(19.yy) İçişlerinde bağımsız olan Mısır valileri, sadece yabancı ülkelerle imzaladıkları anlaşmalarla mali protokollerini Osmanlı Padişahı’na onaylatmakla yükümlüydüler. Mısır valilerinden gelen istekler Padişahlar tarafından her zaman onaylanırdı.


      Mısır Valisi Said Paşa’nın, Fransız mühendis Fredinand de Lesseps’e hazırlattığı ve Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayacak olan Süveyş Kanalı projesi onaylanmak üzere Osmanlı hükümdarına sunulmuştu (1854). Projenin arkasında Fransa’nın olması İngiltere’yi rahatsız etti.Akdeniz ve Hindistan’daki egemenliğini sona erdirebilecek olan böyle bir hazırlığa karşı çıkıyordu vezamanın hükümdarı Sultan Abdülaziz’i, projeyi reddetmesi için baskı altında tutuyordu.


      Said Paşa,İstanbul’un onayını beklemeyerek 30 Kasım 1854 tarihinde Fransız mühendise projenin hayata geçirilmesi için gerekli şirketin hisse senetleri satılınca İngiltere, Sulatn Abdülaziz’e daha da fazla baskı yapmaya başladı ve hükümdar, Mısır Paşası’nın projesini 12 yıl onaylamadı.


      Projeye başlanmıştı ancak padişahın onayı gelmemişti. Said Paşa 1863 yılında ölünce yeni vali olarak İsmail Paşa geldi. İsmail Paşa,Fransızların değil İngilizlerin taraftarıydı. İktidarının ilk yıllarında projeye önem vermedi. Daha sonraki yıllarda Süveyş kanalı Projesinin Mısır’da hayati değişiklik getireceğini anlayarak işe dört elle sarıldı. Kazılar neredeyse tamamlanmak üzereydi ama Sulta Abdülaziz’in proje onayı hala yoktu. Devreye giren Fransız hükümeti, Sultan Abdülaziz’e İngilizlerden daha fazla baskı yapmaya başladı. Sultan Abdülaziz, 19 Mart 1866’da yayınladığı fermanla Kanal’ a izin verirken kanal Şirketi ile Said veİsmail Paşalar arasında varılan anlaşmaları onayladı. Üstelik Mısır’ın kanal inşaatı için yağtığı dış borçları da devlet garantisine aldı ve kendisi de kanal Şirketi’nin hisselerine oldukça yüksek mablağ yatırdı.


      Heykel, Asya’nın “Işığı” olacaktı…

      Said Paşa ile kanalın mühendisi olan Fredinand de Lesseps arasında yapılan anlaşmanın ilginç bir maddesi vardı: Anlaşmaya göre; Kanal’ın Akdeniz’e açıldığı yere dev bir heykel dikilecekti. Heykel, firavunlarzamanının giysilerini giyen bir kadın şeklinde olacak ve “Asya’nın ışığının Mısır’dan geldiğini” sembolize eden bir meşale tutacaktı.

      Dev heykeli yapması için Fransa’nın tanınmış heykeltraşlarından Frederic Auguste Bartholdi’yle anlaştılar ve sanatçıya bir hayli avans ödendi. Sultan Abdülaziz, tarafından verilen paradan heykelin masraflarının büyük bölümü ödenmişti. Bartholdi işe başladı. Dikileceği yerde monte edilecek şekilde parçalar halinde hazırlanan heykel birkaç sene sonra tamamlanmış, kanalın Akdeniz’e açıldığı yerde yerleştririlebilecek hale getirilmiş ve Marsilya’dan bir gemi ile Mısır’a nakledilmesinin hazırlıklarına girişilmişti bile. Ama Said Paşa’dan sonra vali olan İsmail Paşa, Müslüman bir memlekette böylesine büyük heykelin dikilmesinin halka arasında hoşnutsuzluk yaratacağını düşündü ve mühendis Ferdinand de Lesseps’e, heykelin Mısır’a getirilmemesi talimatı verdi. Mühendisin Paşa’yı ikna çabaları sonuç vermedi. Süveyş Kanalı, dünyanın dört bir tarafından gelen davetlilerin katıldığı büyük ama heykelsiz törenle açıldı.(1869 Kasım)

      Barthold’un eseri, Paris’te bir depoya konularak tozlanmaya terk edildi.


      Asya’nın Işığı, Amerika yollarında…


      O yıllarda dünyanın bir başka tarafında, Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yakınlaşma başlamış, taraflar birbirlerine jest üstüne jest yapıyorlardı.


      Paris’ta kurulan Fransız-Amerikan dostluk grubunun lideri olan Edouard Rene Lefebvre Laboulaye,Fransız Hükümeti’niAmerika-Fransa dostluğunu her zaman hatırlatacak bir hediye gönderilmesi konusunda ikna etti. Hediyenin devasa bir keykel olması kararlaştırıldı. Heykel bir elinde hukuku simgeleyen bir kitap tutacak, diğer elinde de “dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü” olan bir meşale taşıyacaktı.


      Sipariş gene aynı heykeltraşa, Frederic Auguste Bartholdi’ye verildi. Bartholdi’nin eseeri zaten hazırdı, senelerden beri bir depoda beklemekteydi. Asya’nın Işığı’nı simgelemek için yapılan ve parasının büyük bir bölümünü Sultan Abdülaziz’in ödediği, Mısır Valisi İsmail Paşa’nın kabul etmediği heykeldi bu. Heykeltraşın, hazır olan heykelin elleriyle kollarında ve yüzünde bazı değişiklikler yapması yeterli olacaktı. Bartholdi, heykeli Paris’e kendi adıyla anılan bir kule dikmiş olan Gustave Eiffel ile beraberce çalışarak tamamladı ve 1884 Haziran’ın da eserini Fransız hükümetine teslim etti. Öte yandan, Amerikalılar heykelin New York’un hemen girişinde bulunan ufak adalardan birine yerleştirilmesine karar vermişlerdi ve 350 parçadan oluşan heykel “İsere” adındaki bir Fransız gemisiyle 4 Kasım 1885 günü New York’a ulaştı.


      Amerikalılar, Fransa’nın hediyesi olan heykelin kaidesinin yapımı için bir bağış kampanyası başlatmış, ilk bağışı Macar göçmeni New York’ta “World” adında bir gazete çıkartan Joseph Pulitzer yapmış ve kaide için 100 bin dolar vermişti. Macar göçmeni gazeteci, daha sonra gazetecilikte dünyanın en büyük ödülü sayılan “Pulitzer”in de isim babası olacaktı.


      “Asya’nın Işığı” isim değiştirmiş “Özgürlük Heykeli” olarak, New York şehrinde, inşa edildiği 1886 yılından bu yana Amerika’nın simgesi ve gözlem kulaesi olmuştu. Yapım masraflarının büyük bölümünü Osmanlı’nın ödediği heykel, dünyada en çok tanınan ikonlardan biridir.


      Heykelin daha küçük boyutlarda bir kopyası Paris’tedir ve Atlantik Okyanusu’na bakar. Dünyanın başka çeşitli yerlerinde (Osaka, Priştina, Pekin, Nevada, South Dakota, Bordeux …) küçük kopyaları bulunmaktadır.,_.___


      ALINTI
      SAYGILARIMLA
      *+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*

      -Vucudun tüm damarları uç uce eklerseniz 19 bın 200 kilometre eder.

      -Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır.

      -Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır.Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.

      -13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz.

      -En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD li R.P. Wadlow olmuştur.

      -Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabılır.

      -Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile ondan zihin geriliği olduğunu bile düşündü.

      -İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudunraki karbon gazını boşaltmak için esner.

      -İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir.

      -Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangiç'tir. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır.

      -Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrıkası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor.

      -ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır.
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
      *+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+

      -Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.

      -Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan 9 yıl daha uzun yaşıyor.

      -Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazlakalori harcarız.

      -Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerıne kullanılabilir.

      -ABD'de Coca-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.

      -Stockholm kralıyet kütüpmanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dir.

      -Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır.

      -Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor.

      -Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa,santraçta tüm oyunları tercübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır.
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR

      CVP: OZGURLUK HEYKELI: Dogrumu acaba ?

      Yazar: yasarsayim Tarih: 14.05.2008 Saat: 12:10

      Özgürlük Heykeli


      Sağ elinde meşale, sol elinde ise üzerinde 4 Temmuz 1776 Bağımsızlık Bildirgesi yazılı olan tablet taşıyan New York şehrindeki Özgürlük Adası’nda bulunan “Özgürlük Heykeli’ni bilmeyen yoktur.


      Bakırdan yapılan, yedi uçlu mealenin her ucu 7 kıtayı ve ya denizi simgeleyen Özgürlük Heykeli’nin yüksekliği 46, kaidesiyle birlikte 93 metre; meşaleyi tutan sağ elinin yüksekliği ise 13 metredir. Heykeli gezmek isteyenler, feribotla özgürlük Adası’na ulaşıp, 168 basamaklımerdivenleri çıktıktan sonra; meşaleye varır. Meşalenin etrafındaki dehlizde 15 kişi birarada dolaşabilir. Buradan New York limanını seyretmek insanların tutkusu olmuştur.


      Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer’ in dul eşi Isabelle Eugine Boyer’ in modellik yaptığı Özgürlük Heykeli, 1884 yılında Fransa’da tamamlandıktan 1 yıl sonra 350 parçaya bölünüp, 214 sandık içinde New York Limanı’na getirilmiştir. Parçalar 4 ay içinde kaidenin üzerinde yeniden birleştirilerek 28 Ekim 1886 tarihinde binlerce kişinin katıldığı bir törenle açılmıştır. Heykel,1984 yılından bu yana UNESCO’ nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır.


      Özgürlük Heykeli, NewYork’a dikilmeden önce, niçin ve nereye dikilmek üzere kimler tarafından yaptırılmış ve parasını kim ödemişti…


      Heykel, Özgürlüğün değil Asya’nın ışığını taşıyacaktı…

      Osmanlı İmparatorluğu’nun toprağı olan Mısır’ı Kavalalı Mehmed Paşa’nın soyundan gelen “Hidiv” ünvanlı valiler yönetiyordu.(19.yy) İçişlerinde bağımsız olan Mısır valileri, sadece yabancı ülkelerle imzaladıkları anlaşmalarla mali protokollerini Osmanlı Padişahı’na onaylatmakla yükümlüydüler. Mısır valilerinden gelen istekler Padişahlar tarafından her zaman onaylanırdı.


      Mısır Valisi Said Paşa’nın, Fransız mühendis Fredinand de Lesseps’e hazırlattığı ve Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayacak olan Süveyş Kanalı projesi onaylanmak üzere Osmanlı hükümdarına sunulmuştu (1854). Projenin arkasında Fransa’nın olması İngiltere’yi rahatsız etti.Akdeniz ve Hindistan’daki egemenliğini sona erdirebilecek olan böyle bir hazırlığa karşı çıkıyordu vezamanın hükümdarı Sultan Abdülaziz’i, projeyi reddetmesi için baskı altında tutuyordu.


      Said Paşa,İstanbul’un onayını beklemeyerek 30 Kasım 1854 tarihinde Fransız mühendise projenin hayata geçirilmesi için gerekli şirketin hisse senetleri satılınca İngiltere, Sulatn Abdülaziz’e daha da fazla baskı yapmaya başladı ve hükümdar, Mısır Paşası’nın projesini 12 yıl onaylamadı.


      Projeye başlanmıştı ancak padişahın onayı gelmemişti. Said Paşa 1863 yılında ölünce yeni vali olarak İsmail Paşa geldi. İsmail Paşa,Fransızların değil İngilizlerin taraftarıydı. İktidarının ilk yıllarında projeye önem vermedi. Daha sonraki yıllarda Süveyş kanalı Projesinin Mısır’da hayati değişiklik getireceğini anlayarak işe dört elle sarıldı. Kazılar neredeyse tamamlanmak üzereydi ama Sulta Abdülaziz’in proje onayı hala yoktu. Devreye giren Fransız hükümeti, Sultan Abdülaziz’e İngilizlerden daha fazla baskı yapmaya başladı. Sultan Abdülaziz, 19 Mart 1866’da yayınladığı fermanla Kanal’ a izin verirken kanal Şirketi ile Said veİsmail Paşalar arasında varılan anlaşmaları onayladı. Üstelik Mısır’ın kanal inşaatı için yağtığı dış borçları da devlet garantisine aldı ve kendisi de kanal Şirketi’nin hisselerine oldukça yüksek mablağ yatırdı.


      Heykel, Asya’nın “Işığı” olacaktı…

      Said Paşa ile kanalın mühendisi olan Fredinand de Lesseps arasında yapılan anlaşmanın ilginç bir maddesi vardı: Anlaşmaya göre; Kanal’ın Akdeniz’e açıldığı yere dev bir heykel dikilecekti. Heykel, firavunlarzamanının giysilerini giyen bir kadın şeklinde olacak ve “Asya’nın ışığının Mısır’dan geldiğini” sembolize eden bir meşale tutacaktı.

      Dev heykeli yapması için Fransa’nın tanınmış heykeltraşlarından Frederic Auguste Bartholdi’yle anlaştılar ve sanatçıya bir hayli avans ödendi. Sultan Abdülaziz, tarafından verilen paradan heykelin masraflarının büyük bölümü ödenmişti. Bartholdi işe başladı. Dikileceği yerde monte edilecek şekilde parçalar halinde hazırlanan heykel birkaç sene sonra tamamlanmış, kanalın Akdeniz’e açıldığı yerde yerleştririlebilecek hale getirilmiş ve Marsilya’dan bir gemi ile Mısır’a nakledilmesinin hazırlıklarına girişilmişti bile. Ama Said Paşa’dan sonra vali olan İsmail Paşa, Müslüman bir memlekette böylesine büyük heykelin dikilmesinin halka arasında hoşnutsuzluk yaratacağını düşündü ve mühendis Ferdinand de Lesseps’e, heykelin Mısır’a getirilmemesi talimatı verdi. Mühendisin Paşa’yı ikna çabaları sonuç vermedi. Süveyş Kanalı, dünyanın dört bir tarafından gelen davetlilerin katıldığı büyük ama heykelsiz törenle açıldı.(1869 Kasım)

      Barthold’un eseri, Paris’te bir depoya konularak tozlanmaya terk edildi.


      Asya’nın Işığı, Amerika yollarında…


      O yıllarda dünyanın bir başka tarafında, Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yakınlaşma başlamış, taraflar birbirlerine jest üstüne jest yapıyorlardı.


      Paris’ta kurulan Fransız-Amerikan dostluk grubunun lideri olan Edouard Rene Lefebvre Laboulaye,Fransız Hükümeti’niAmerika-Fransa dostluğunu her zaman hatırlatacak bir hediye gönderilmesi konusunda ikna etti. Hediyenin devasa bir keykel olması kararlaştırıldı. Heykel bir elinde hukuku simgeleyen bir kitap tutacak, diğer elinde de “dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü” olan bir meşale taşıyacaktı.


      Sipariş gene aynı heykeltraşa, Frederic Auguste Bartholdi’ye verildi. Bartholdi’nin eseeri zaten hazırdı, senelerden beri bir depoda beklemekteydi. Asya’nın Işığı’nı simgelemek için yapılan ve parasının büyük bir bölümünü Sultan Abdülaziz’in ödediği, Mısır Valisi İsmail Paşa’nın kabul etmediği heykeldi bu. Heykeltraşın, hazır olan heykelin elleriyle kollarında ve yüzünde bazı değişiklikler yapması yeterli olacaktı. Bartholdi, heykeli Paris’e kendi adıyla anılan bir kule dikmiş olan Gustave Eiffel ile beraberce çalışarak tamamladı ve 1884 Haziran’ın da eserini Fransız hükümetine teslim etti. Öte yandan, Amerikalılar heykelin New York’un hemen girişinde bulunan ufak adalardan birine yerleştirilmesine karar vermişlerdi ve 350 parçadan oluşan heykel “İsere” adındaki bir Fransız gemisiyle 4 Kasım 1885 günü New York’a ulaştı.


      Amerikalılar, Fransa’nın hediyesi olan heykelin kaidesinin yapımı için bir bağış kampanyası başlatmış, ilk bağışı Macar göçmeni New York’ta “World” adında bir gazete çıkartan Joseph Pulitzer yapmış ve kaide için 100 bin dolar vermişti. Macar göçmeni gazeteci, daha sonra gazetecilikte dünyanın en büyük ödülü sayılan “Pulitzer”in de isim babası olacaktı.


      “Asya’nın Işığı” isim değiştirmiş “Özgürlük Heykeli” olarak, New York şehrinde, inşa edildiği 1886 yılından bu yana Amerika’nın simgesi ve gözlem kulaesi olmuştu. Yapım masraflarının büyük bölümünü Osmanlı’nın ödediği heykel, dünyada en çok tanınan ikonlardan biridir.


      Heykelin daha küçük boyutlarda bir kopyası Paris’tedir ve Atlantik Okyanusu’na bakar. Dünyanın başka çeşitli yerlerinde (Osaka, Priştina, Pekin, Nevada, South Dakota, Bordeux …) küçük kopyaları bulunmaktadır.,_.___


      ALINTI

      Ben bilmiyordum, bilgilendirdiğiniz için teşekkürler..
      Malesef ben sevgili Gülay gibi zevkle okuyamadım..Bir yandan okudum bir yandan içim gitti..Bizim ecdadımız parasının büyük bir kısmını ödemiş ve elin amerikalıları da şimdi ...



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      Paylaşımların için sağol Pocar amca ..

      Yazar: pocarınalaettin Tarih: 14.05.2008 Saat: 13:05

      *+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*


      -Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır.Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.



      Nasıl öyle ama ya, eğer öyle olsaydı patatesin kabuklarını soyup elma gibi yiyebilirdik :rolleyes: :]

      Kimini yeni duydum ,kimisini de daha önceden duymuştum ..
      İnsan bazen şaşıp kalıyor neler varmış diye ..



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      *+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*

      -Satranç tarıhının en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir.Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191 hamle sonrası berabere bitmiştir.

      -Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna mibk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.

      -Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız.

      -Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" uretir. Bu kalp atışını hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Bu kimyasal madde çikolatada da vardır.

      -uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşaği düşmez.

      -Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı.

      -1994 Dünya Kupası'nda Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hemsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu.

      -Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz,sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller.

      -Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar.

      -Kereviz yerken harcanan kalorı,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.

      -Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir.

      -Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür.
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR

      Güzel paylaşımların için sağol Pocar amca

      Yazar: pocarınalaettin Tarih: 15.05.2008 Saat: 17:03

      *+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*+*


      -Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna mibk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.


      En güzeli heralde bu olsa gerek ..



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      * Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.

      * Deniz yıldızının beyni yoktur.

      * İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

      * İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.

      * Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.

      * Dünyada insanlardan daha fazla tavuk var.



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      kendi ellerimle yazdım ama bazılarına ben bile inanamadım

      * Sineklerin 5 tane gözleri vardır.

      * Bir sineğin hızı saatte 8 km'dir.

      * Kirpiler suda batmaz.

      * Kutup ayıları solaktır.

      * Zürafanın ses telleri yoktur.

      * Yunuslar bir gözü açık uyurlar.

      * Develerin üç tane kaşı vardır.

      * İstakozların kanı mavi renktedir.

      * Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.

      * Fil zıplayamayan tek memelidir.

      * Sığırların 4 tane midesi vardır.

      * Kangurular geri geri yürüyemezler.



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      Yazar: baharpamukcu Tarih: 15.05.2008 Saat: 17:30

      * Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.

      * Deniz yıldızının beyni yoktur.

      * İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

      * İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.

      * Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.

      * Dünyada insanlardan daha fazla tavuk var.



      Bahar kızım senin yazdiklarının çoğunu ben yazmıştım birinci sayfadan itibaren okursan bulacaksın neyse olsun.
      Bahar kızım bu sayfada olmayanları yazarsak bizde öğrenmiş oluruz, öğrenmenin yaşı yoktur.

      Kendine iyi bak, elini attığın her işte başarılı olmanı diler
      ALLAH'a emanet ol. Selamlar

      pocar
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
      Yazar: pocarınalaettin Tarih: 15.05.2008 Saat: 19:08

      Yazar: baharpamukcu Tarih: 15.05.2008 Saat: 17:30

      * Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.

      * Deniz yıldızının beyni yoktur.

      * İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

      * İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.

      * Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.

      * Dünyada insanlardan daha fazla tavuk var.



      Bahar kızım senin yazdiklarının çoğunu ben yazmıştım birinci sayfadan itibaren okursan bulacaksın neyse olsun.
      Bahar kızım bu sayfada olmayanları yazarsak bizde öğrenmiş oluruz, öğrenmenin yaşı yoktur.

      Kendine iyi bak, elini attığın her işte başarılı olmanı diler
      ALLAH'a emanet ol. Selamlar

      pocar

      Pocar amca çok özür dilerim..Aklımda kaldığınca yazılmayanları yazmaya çalışıyorum ama demek ki arada bazıları aklıma gelmemiş ..
      Güzel dileklerin için sağol Allah razı olsun, bu aralar gerçekten duaya çok ihtiyacım var..Hayatta herşeyin hayırlısı diyorum ben herkes için ..Bu güzel yüreğini ömür boyu koruman dileğiyle ..
      Sen de Allah'a emanet ol.



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __