Devam...

1) Küf kokulu bulmalarda ışık hüzmeleri...

2) Fatama Halamun evi...

3) Fatama Halam...

1) Fatama Halamun kedisi...

2) Halalarum...

3) O halalarum da olmasa Zermeh nedir unutacağız. Emeğine kurban Pakize Ablam...

1) Bir başkadır Hemşin'de aşk. Bu da sarmaşığın ağaca olan aşkı...

2) Pogina'den Tumasli...

3) Tumasli'den Pogina...

1) Pogina'da evler...

2) Kanlı Boğaz'da sınır taşı...

3) Taşköprü'de kavhve... Ne gariptir ki dedelerimizin gurbete güderken Hemşin2deki son toplanma mekanı olan bu kahvelerin olduğu yerde onca dükkandan bir bakkal ve bir kahve kalmış. Onların da müşterisi kalmamış. Dayıma bir bakın da durumu görün...

1) Giresun’da yapılan HES için onbinlerce ağaç kesilmiş. Belki bir o kadar daha kesilecek ama kerametleri kendinden menkul bazı STK’ların burada esamesi bile okunmuyor. Bizde çevrecilik anlayışı da tıpkı sözde çevrecilerimiz gibi yerel kalmış.

2) Terme’de verilen mola sırasında bir Çingene ailesine denk geldim. Anne 40 civarında ama askerliğini yapan 1 tane olmak üzere tam 7 çocuk sahibi. Kızlardan da erkeklerden de bir tanesini everememiş. Hiç biri 8 senelik mecburi eğitimi bitirememiş. Babanın işi yok. Oturdular ve tanesi 2 TL den 9 tane gözleme yediler. Yanlarında çay ve meyve suyu içtiler. Henüz 41 yaşındaki baba modaya uyarak kısacık kestirdiği saçlarını bir de koyu kızıl-sarı arası bir renge boyamış. Gururlu mu gurulu ama gözlerinde umuda ait zerre ışık yok. Hesabı öderken bir yandan da kalan parasını sayıyor. Küçücük kızlar ise sevimli mi sevimli. Bir o kadar da cana yakın. Sohbetlerinin tadına doyulmuyor.

3) Memleket Karadeniz olur da “Memleketimden Manzaralar” olmaz mı? İşte Trabzon’da park yasağı levhası…

Bu resmi özellikle sona bıraktım. Çünkü bu konunun tartışılması gerekiyor.

Terme'de mola yerinde 1 bardak çay içtim. Karşılığında fatura da verdikleri çayın bardağı 1 TL.
Merak edip ocakçıya sordum. Bir Kg. Çay ile kaç bardak çay demliyorsun. Ocakçı yaklaşık 500 bardak çıkar dedi. Yani 1 Kg. Kuru çayıdan 500 TL'lik çay satıyorlar. Bir başka deyişle bir kg çaydan bir asgari ücretli parası kazanıyorlar.
Sonra düşünmeye başladım. Benim bildiğim (Yanlış olabilir) 4 Kg. Yaş çaydan 1 Kg. Kuru çay üretiliyor. Kısa bir hesap yaparsak üreticiden yaklaşık 320 kuruşa aldıkları kuru çayı bu çaycıya (Rakamlar kaliteye göre değişiyor) yaklaşık 10 Tl'ye satıyorlar. Çaycı da 1o TL'ye aldığı çayı 500 TL'ye satıyor. İşçilik, vergi, sigorta, iletme maliyeti vb. yaklaşık %30 tutarsak bu çay satan vatandaş üreticiden 320 Kuruşa alınan çaydan 350 TL kazanıyor.
Bu durum memlektteki açık bir soygunu göstermiyor mu? Çay üreticisi perişan durumda. Bütün sezon, yağmur, çamur demeden bin zahmet ile topladığı çayı yok pahasına satıyor. O sayı demleyip satanın binde birini bile kazanamıyor.

Bu faturayı özellikle saklıyorum. Bir gün torunlarımıza göstereceğim. Umarım ki o gün geldiğinde bu dolandırıcılık bitmiş olur...

Karadeniz'in kışı zor olunca memelekete gitmek bize düşüyor. Benim için de memleketin yazı, kışı farketmediği için zor da olsa GEZİ...YORUM....

İşte memleketten kareler...

1)Araklı Dağbaşı Pazarcık Mevkiinde bir kaza inceleme mahalli. Yükseklik bizim yaylalar kadar olmasa da hava oldukça soğuk.

2) Bodolli'den Yeniköy...

3) İkizdere'de yapılan Su Zirvesinden ilginç bir pankart...

1) Köpekler bir iken 2 olmiş. İşte Garip.

2) Bu da Garip'in Kopuk'u....

3) Pilitalar artık Termosifonlu...

Oldu mu bir evde bu kadar çocuk olacak...:))))

Görün de inanmayın! Hemşin'e bu sene kar yağmadı. Yani kış gelmedi ama bahar geldi !!!
İşte size o karelerden bir kaç örnek...

Bu fotoğrafta baharın müjdeecisi bir ŞEY var. Resmin içerisinde biryerlerde gizli. Bakalım baharın müjdecisi bu ŞEY'i kim bulacak...

İnanılmaz görüntülere devam.... 2010 Ocak 23'ü. Ben bu güne kadar şahit olmadım. Belki şahit olanlar vardır...

1) Kapının önünde GÜL...

2) Çay Çiçeği...

3) Karemiş...

Görüntülere devam... İster inanın ister inanmayın....

1) Armut ağacının gövdesi... Bildik bir görüntü...

2) Sabun Çiçeği yani bildik adı ile Siklamen. Genellikle Mart ayından sonra açan bu çiçek toğleri pembeye boyamış. Hem de Ocak ayında...

Yukarıdaki "Biln Bakalım" sorusunun cevabı iğçin sizi fazla yormayacağım.
İşte bu mevsimde olmaması gereken ŞEY...