Gezi...Yorum

      MEMLEKETTE ÇOK GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR

      Dün Trabzon'dan Gümüşhane'ye gittim. Trabzon bildiğimiz Trabzon. Karadeniz'in en güzel şehirlerinden biri. Şehirden çıkıp da Zigana'ya tırmanan yokuşa sardın mı karşınıza dünyanın hiç bir yerinde göremeyeceğiniz muhteşem güzellikler çıkıyor. Hamsiköy ve üstündeki yüksek köylerin seyrine doyum olmuyor. Yüksek dağ köylerinde çam ve yemyeşil otlaklar hakim. Otlaklarda ise bizim Eğu yada Eğri dediğimiz çiçek kümeleri kilometrelerce uzaktan görülüyor.
      Zigana Tünelini geçip de dağın arka tarafına ulaşılınca karşınıza bu sefer bambaşka bir görüntü seriliyor. Çok yüksek ve kayalık dağlar, kayaların olmadığı yerde ise otlaklardan oluşan yemyeşil yamaçlar. Hemen her yamaçta da dağların eteğinden tepesine kadar kümelenmiş onlarca köy.
      Vadinin ikiye ayrıldığı yerden sağ tarafa giden yol Kürtün sol tarafına gideni ise Torul ve Gümüşhane'ye ulaşıyor.
      Kürtün Vadisinde ırmak denilebilecek kadar küçük Harşit Çayı var. İşte bu öay üzerine 3 tane baraj yapılıyor. Barajlardan 2 tanesi bitmiş 1 tanesinin inşaaatı devam ediyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde bu çay üzerine 4 tane daha baraj yapılacak.
      Yollar virajlı ve manzarası çok güzel. Neredeyse her 3-5 Km'de karşınıza bir tünel çıkıyor. Dağların bağrına açılan bu tüneller 300-400 metreden başlayıp 1000 metreye kadar devam ediyor. Yollarda hemen her yerde iş makinaları var. Çalışmalar çok farklı alanlara yayılmış.
      Kürtün küçük bir ilçe ama tarihi geçmişi çok eski. İnsanları sıcak ve canayakın. Kaymakam Antalyalı idealist bir genç. "Kürtün'ü sevdin mi?" sorusuna "Havası güzel, suyu güzel...." dedikten sonra susuyor. Belliki Kürtün için çok daha fazlasını bekliyor. Kürtün Halkı da kendisini çok seviyor.
      Kürtün-Gümüşhane arası 60 Km. ama 1-1,5 saat sürüyor. Virajlı ve bol tünelli yollar Gümüşhane'ye kadar devam ediyor. Hatta son tünelin hemen çıkışında Şehir manzarası gözlerinizin önüne seriliyor. Sağ tarafı yüzlerce metrelik kayalık dağlara yaslanmış şehirin ortasından gecen ırmak şehre ayrı bir güzellik veriyor.
      Şehre girdiğinizde Hemşinli birini arıyorsanız TADLAN PASTANESİ'ne uğrayın.
      Bundan 45 yıl önce Hemşin'den çıkıp Gümüşhane'ye gidip pastahane açan bir babanın 3 çocuğunun sahip olduğu bu pastahaneyi Şevki ve Kemal Ferah Kardeşler ile amca cocukları Atila Ferah işletiyor. Eğer fazla ilgi ve sevgi sizi sıkıyorsa içeri girdiğinizde sakın Hemşinli olduğunuzu söylemeyin. Adeta boynunuza sarılıyor, memleketten vereceğiniz en küçük bir haberde bile gözleri ışıl ışıl parlıyor. Gümüşhane'nin Pasta ve tatlıları ile meşhur bu pastahanede piza ve her çeşit pidenin yapıldığı bir de fırınları var. Peynirli Pide (Yağlı) ise harika. (Laf aramıda kalsın hesap filan da almıyorlar).
      Şehiri gezmek başlıbaşına bir zevk. Bir ucundan diğer ucuna en fazla 10 dakikanızı alan şehrin bir tarafı yalçın kayalıklara dayandığı için sadece bir tarafını seyretmekten boynunuz tutulsa da görecek çok şey var. Tarbzon'dan sadece 1,5 saat uzaktaki bu güzel şehri görmek için memlektteki izininizden 1 gün ayırmak inan ki herşeye değecek.
      Selam ile...

      Aşağıdaki ilk resimde Hemşin2in Gümüşhane temsilcileri Atila Ferah 2. resimde Şevki Ferah görülüyor.
      Resimler
      • Goruntu(2514).jpg

        95.26 kB, 0×0, 592 defa görüntülendi
      • Goruntu(2516).jpg

        162.73 kB, 0×0, 561 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Eğitim Semineri için beş günlüğüne Antalya'daydık..

      Dönüşte Manavgat Şelalesine gittik. Aslında şelale demek ne kadar doğru olur bilmiyorum,zira en fazla bir iki metre yüksekten akıyor..

      Yinede güzel bir manzara var.. Girişte kişi başı 2,5 YTL alıyorlar.. Restorantlar, turistik eşya satan dükkanlar, büfeler falan var.

      Dikkati çeken en önemli şey ise pislik.. Evet, göl kenarında pet şişeler, bira şişeleri vs. yüzüyor.. İş olsun diye ortalıkta dolaşan birde özel güvenlik görevlisi var. Para almasını biliyorlar ama göl kenarlarındaki o pislikleri temizleyememişler.. Ülkem adına üzüldüm ve ordaki turistlere karşı mahçubiyet hissettim..Gerçekten yazık..


      Birkaç güzel resim paylaşalım ....
      Resimler
      • manavgat 6.jpg

        39.49 kB, 533×400, 667 defa görüntülendi
      • manavgat 5.jpg

        42.66 kB, 533×400, 1,000 defa görüntülendi
      • manavgat 3.jpg

        39.58 kB, 533×400, 1,005 defa görüntülendi
      Şakir kardeşım iyi gezmeler bizden da HEMŞİN dostlarına ve tüm dostlara selamlarımızı ilet
      Şakir bu gezdiğin yerlerden güzel resimlerini bekliyoruz sen iş icabı gidip görüyorsun bizim oyle bir imkanımız yok sen gez ve güzel yerleri bizlere resimlerle aktar ki senin sayende bizlerde bu doğa güzelliklerini görmuş olalım

      çok çok selamlar tüm karadenize

      ALLAH'a emanet ol

      pocar
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR

      Hoşgeldiniz...

      Mustafa bey hoşgeldiniz..
      2 yıl önce bende Alanya'ya gitmiştim..
      Çok güzel bir yer bayıldım...
      Manavgat'a nasip olmadı bi türlü ama Dim mağarası, damlataş mağarası, kızılkule, Alanya kalesi ve müze gezdiğim mekanlar arasındaydı...
      Dim mağarası yerin 400 mt altına kadar inen mahzen gibi mekan:):)

      Amcam bu yıl tekrardan bekliyo ama yaz ayında sıcaklar fena halde bunaltttığından pek niyet etmiyorum...
      Temizlik konusunda sıkıntı yoktu her taraf gayet pırıl pırıldı valla demekki manavgat halkında terslik var:):):)
      Bu arada resimler harika....
      Seminer bahane gezmek şahane yani:):):)
      Müthiş bir masaüstü resimleri.

      1) Bodolli'den Nahiye

      2) Bodolli'den Kundiyan (Benim masa üstü)

      3) Bodolli'den Tecina
      Resimler
      • Goruntu(2503).jpg

        163.28 kB, 0×0, 467 defa görüntülendi
      • SL274370 (600 x 450).jpg

        53.72 kB, 0×0, 461 defa görüntülendi
      • Goruntu(2500).jpg

        83.95 kB, 0×0, 444 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Emeklerine sağlık...

      Şakir abi bencede tam masaüstülük bi resim...
      Harika ya arkadaki dumanlara bittim...
      Resimden değilde gerçek halini görmeyi tercih ederdim....
      Ne mutlu abi size ne güzel görme fırsatınız oldu...
      Bahçelerde filizler yavaş yavaş çıkmaya başlamış... en sevdiğim görüntü...
      Yakında mısırların 1. ayıtlamak zamanı gelir yanılmıyorsam...
      2.ayıtlama kısmını küçükken çok seviyordum...
      Sebebine gelince mısırların yere yatırma işleminde her denememde direk kökten kırıyordum:):):)
      Bana göre zevkli olsada rahmetli babaannemden ve anneciğimden yediğim azarlar yanıma kar kalıyodu:
      -'Ka çik bahçeden baturdun... Kökten değil az üst taraftan yatır toprakla...'
      Ey gidi eyyyy...
      Şakir abi bir resim attın kafamı darma duman ettin ya şu görüntüye 5 sayfa bile yazarım:):)
      Siz yazın köye falan gitmeyin gezme işlemini yazpmışsınız nasıl olsa en güzel mevsimde....
      Artık bu tatil size 1 yıl yeter:):):)
      Azcık kıskandım galiba:(:(
      1) Kendisini çok aradım ama sonunda bularak bir resim çektirdik.
      İşte Reşit Dayım.. (Çocuklarına çok elamı var)

      2) 1 Gün önce Kamillerin Emine Hala vefat etmişti. Cenazesi için Kamillerin evine giderken bir ağlama sesi duydum. Kocakarinin biri yüksek sesle ağlıyordu. Önce onu teselli etmek zorunda kaldım. Yaşı herhalde 90'a dayanmış olmalı. Ömrün uzun ve sağlıklı olsun Çoçoli Hala...

      3) İnsan azaldığı için mi yoksa öyle olması istendiği için mi bilinmez Çoçoli Hala ve Heyife Ablanın camlarıdan dışarıyı bile görmek çok zor.
      Resimler
      • Goruntu(2437).jpg

        137.33 kB, 0×0, 470 defa görüntülendi
      • Goruntu(2489).jpg

        239.45 kB, 0×0, 430 defa görüntülendi
      • Goruntu(2488).jpg

        176.63 kB, 0×0, 464 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Murların tam zamanı. Yürüyerek Nihiyeye inenler için toğlar Mur deposu.
      Anluhlar ise bir başka kokuyor.
      Resimler
      • Goruntu(2477).jpg

        199.64 kB, 0×0, 483 defa görüntülendi
      • Goruntu(2480).jpg

        129.11 kB, 0×0, 435 defa görüntülendi
      • Goruntu(2487).jpg

        157.33 kB, 0×0, 426 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Dağlar renk renk giyinmiş. Çiçeğe duran ağaçlar çiçekten meyveye geçmenin gayretinde. Cağalver'de Meehobalar Eğu (Egri) çiçeklerine karışmış.
      Resimler
      • Goruntu(2459).jpg

        225.44 kB, 0×0, 397 defa görüntülendi
      • Goruntu(2526).jpg

        152.06 kB, 0×0, 397 defa görüntülendi
      • Goruntu(2466).jpg

        201.26 kB, 0×0, 388 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Güzel paylaşımlar için teşekkürler..Elinize, yüreğinize sağlık ..

      Ey gidi ya küçükken bi sürü yerleri gezup eyice yoruldukten sonra topladuğumuz morları ipe dizmeden yeyemezduk.Nasi da uşenmaaduk yaa.Bide yariş ediyoduk kim kaç ip dizmiş, ya da kimun ipi dehe uzun diye..Ey gidi..
      Şimdi mori bulsam değil ipe dizmek direk ağzuma atarem :]



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      1) Çayeli'nden Trabzon'a doğru gelirken yolda gördüm. Durdum ve fotoğrafladım. Tabi ki önce tunçuni sevdum yedum doğo :D:D

      2-3) Araklı'da otobandan geçerken deniz tarafındaki yolda büyük bir kalabalık gördüm. Önce denizde boğulan birileri için toplanan kalabalık sandım. Arabayı durdurup indiğimde deniz dolgusunda kullanılan kayaların üzerinde onlarca kişi gördüm. Sahil adeta bayram yerine dönmüştü. Rus Kefali, neredeyse kayalara vuruyordu. Herkesin elinde oltaları durmadan balık çekiyorlardı. Yem takmaya bile yetişemiyorlardı neredeyse. En küçüğü 30-40 cm. ama bazen 80-90 cm. boyunda kefalleri çuvallara dolduruyorlardı.
      Karadeniz'de arada bir böyle şeyler olur dediler.
      Resimler
      • Goruntu(2542).jpg

        160.64 kB, 0×0, 402 defa görüntülendi
      • Goruntu(2577).jpg

        117.98 kB, 0×0, 407 defa görüntülendi
      • Goruntu(2578).jpg

        212.47 kB, 0×0, 441 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      şakır kardaşsana ne kadar teşekur etzem azzzzzzzzzzz babamın resmını gorunce duygu selı oldum o anda yanında olmayı ne kadar ısterdım koyu gezdın geldın ellerın det gormesın resımler zaten bır harıka gıdemesekte senın sayende ıyı hasret gıderdık orda olup kuku seı duymak sıyalastık le yagışlı havalarda pugreye gıdup lastık ten ses sıkarmasını bıle ozledım ben hemşınımı ozledımmmmmmmmmmmm,
      Varsa yoksa Tepan... :)
      1) Köye gidilir de balığa gidilmez mi?

      2) Mur o kadar çok ki yarım saatte 1 kilo mur toplamak mümkün. Elbette ki taze taze yemek çok güzel ama reçel yapılırsa da nefis oluyor. Bu arada size küçük bir sır vereyim.
      Köyde Mur reçeli yaparken farklı bir teknik uygulayacaksınız. Recel için tencereye koyduğunuz mur-su-şeker Kaynamaya başladığı anda bir kevgir ile kaynayan karışımdan murları dışarı alın. Kaynama işi tamamlanıp arada köpükler alınıp kıvam bulunduğunda tencereyi ateşten alarak çıkardığınız murları tekrar tencereye ilave edip soğumaya bırakın. Böylece henüz tam olarak olgunlaşmamış murların reçele karışıp tadına verdiği acılığı da önlemiş olursunuz. (Bu benim sırrım idi)

      3) Artık 1 bardak çay içilir değil mi:D:D:D

      Not: Hiç kimse üzülmesin. Ben sizin yerinize yapılması gereken her şeyi yaptım. Sadece Ganita'ya çay içmeye gidemedim. Ona da az sonra gideceğim.
      Resimler
      • Goruntu(2497).jpg

        220.85 kB, 0×0, 350 defa görüntülendi
      • Goruntu(2498).jpg

        148.59 kB, 0×0, 330 defa görüntülendi
      • Goruntu(2496).jpg

        158.34 kB, 0×0, 425 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Bir iki taze resim de ben eklemek istiyorum ..



      TRABZON AYASOFYA MÜZESİ

      İstanbulun Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzonda 1204 yılında yeni bir devlet kuran Kommenos ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı Kutsal Bilgelik anlamına gelir.

      Geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, kare-haç planlı olup, yüksek bir kubbeye sahiptir. Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür.

      Bölgenin 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesine kadar geçen dönemde önemli bir kilise olan Ayasofya, bu tarihten sonra da önemini koruyarak faaliyetlerine devam etmiştir. Ancak 1670 yılında görülen ihtiyaç üzerine camiye çevrilmiş ve 1864 yılında da restore edilmiştir.

      I.Dünya Savaşı yıllarında Ruslar tarafından işgal edilen Ayasofya, askeri karargah, hastane, depo ve savaştan sonra yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Edinburg Üniversitesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliği ile restore edilerek, 1964 yılında müzeye çevrilmiştir.



      Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet SEN' den habersiz aldığım her nefesten... __ N. F. Kısakürek __

      CVP: Emeklerine sağlık...

      Yazar: gulten Tarih: 29.05.2008 Saat: 16:49

      Ey gidi eyyyy...
      Şakir abi bir resim attın kafamı darma duman ettin ya şu görüntüye 5 sayfa bile yazarım:):)


      Gülten Baci;
      Sadece buraya değil memleketle ilgili yazabildiğiniz her yere yaşadıklarınızdan, anılarınızdan ve meleketten ne bulursanız yazın. Bizden geriye resimlerimiz dışında sadece yazdıklarımız kalacak. Gelevcek kuşaklara bırakabileceğimiz en güzel miras da bunlar olacaktır.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      CVP: kardaş

      Yazar: fatmakucuk Tarih: 29.05.2008 Saat: 17:18

      şakır kardaşsana ne kadar teşekur etzem azzzzzzzzzzz babamın resmını gorunce duygu selı oldum o anda yanında olmayı ne kadar ısterdım koyu gezdın geldın ellerın det gormesın resımler zaten bır harıka gıdemesekte senın sayende ıyı hasret gıderdık orda olup kuku seı duymak sıyalastık le yagışlı havalarda pugreye gıdup lastık ten ses sıkarmasını bıle ozledım ben hemşınımı ozledımmmmmmmmmmmm,


      Fatma Baci;

      Babanızı çok eskiden tanırdım ama sizin babanız olduğunu bilmiyordum. Sevdiğim bir büyüğümdür. Candır can...
      Size de çok selamı var.

      Not: Birazdan Ganita'ya ineceğim.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...