Sultan II. Mahmud'un damadı, Sultan Abdülmecid'in eniştesi, Şair, tasavvuf erbabı, hayır sahibi ve hanım sultanların en güzeli Adile Sultan'ın sevgili eşi, Tophane Müşiri, Kaptanıderya, Serasker ve Sadrazam
Hemşinli Damat Mehmet Ali Paşa
Osmanlı'da Padişahtan sonra gelen ikinci büyük devlet adamına Sadrazam denirdi. Sadrazam, yani -tam anlamıyla karşılamasa da- Başbakan, padişah adına devleti yürüten insandı. Bu mevkiye gelen ender ve seçkin insanlardan birisi de Hemşinli Mehmet Ali Paşa'dır. Kendisine ikbalin kabılarını açan ise, yine bir Rizeli olan ve himayesine girdiği Osmanlı Kaptanıderyası, yani Denizkuvvetleri Komutanı Papuççu Ahmet Paşa'dır. Enderun Tarihi adlı eserinde Ata'nın dediğine göre Mehmet Ali, genç yaşında Kaptanıderya Rizeli Papuççu Ahmet Paşa'nın kaptanlığında donanma ile denizlerde gezdiklerinden dolayı kaptanlığı ve denizciliği oldukça severdi. Bundan dolayı bilgisi ve tecrübesi de emsal ve akranlarından fazla idi. Nitekim bu sevgisi onun çok güzel hizmetler yapmasını sağlamıştır. Tersane-i Amire nizamlarına ve yeni usul ve düzende bir takım makineler getirtilmesine ve yeni gemi yapım havuzları inşasına pek çok hizmetler sarf etmiştir. Torunları da devlette önemli görevler ifa eden saygıdeğer insanlardır. Oğlu Edhem Mahmud Paşa da Refia Sultanla evlenip saraya damat olma geleneğini sürdürmüştür. Meclis-i Vâlâ'da vezir rütbesiyle bulunmuştur. Şura-yı Devlet (Danıştay) üyeliği de yapmıştır. 36 yaşında vefat etmiştir. Oğlu Mehmet Ali Bey de ondan iki sene sonra ölmüştür. Edhem Mahmud Paşa arkasında sadece bir kız çocuğu bırakmıştır.
Mehmet Ali Paşa'nın en büyük şansı ise efsanevi güzel, nazik ve zarif hanım sultan Adile Sultanla evlenip saraya damat olmasıdır. Adile Sultan'ın eşinin ölümünden sonra kaleme aldığı ağıt, bu sevginin bir göstergesidir:
Hoş idi halim onunla, bana şefkatli idi
Bir iyal idi mahabbetli, mürüvvetli idi
Düşman ve dostunu anlardı, dirayetli idi
Râzı-yı hükm-i kaza, pek ulu devletli idi.
Bir Mehmet Ali Paşa idi o dünyada
Şad ede ruhunu Mevlâ mele-i âlâda
Kimsenin canını yakmak ona gayr-i imkan
İntikam alma ise müşkil ve ihsan-âsân
Bir Mehmet Ali Paşa idi ol dünyada
Şimdi hâk (toprak) içre veli mertebesi a�lâda
Sandım onunla ömrüm dertsiz geçer
Hatırımdan onun gitmez idi hiç ayrılığı
Neyleyem böyle imiş Hüda emri, kaderin hükmü
Yanarım ayrılık ateşi ile haşre kadar
Bir Mehmet Ali Paşa idi ol dünyada
Kendisi sonsuzluğa gitti, koydu beni tenhâda
Devlet ve dine sadakatle ederdi hizmet
Peygamber emrini icraya kılardı gayret
Bir özü doğru, sözü doğru muhibb-i devlet (devletini seven)
Öyle bir yar için Adile ağlar elbet
Bir Mehmet Ali Paşa vardı o dünyada
Yüzünü göstere Allah ona ukbada (Ahirette)
Adile Sultan
Tophane Kışlası (Yukarıda Kızkulesi, Tophane Semti)
Kaynaklarda Mehmet Ali Paşa
Osmanlı Biyografi geleneğinin en son ve en ilginç halkası olan Mehmed Süreyya Bey'in Sicill-i Osmanî adlı Osmanlıca eseri, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Uzmanlarından Seyit Ali Kahraman tarafından 1996 yılında günümüz Türkçesine çevirilip Tarih Vakfı Yurt Yayınları arasından 6 cilt olarak çıkmıştır. Bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki önemli şahsiyetlerin biyografilerinin, hayat hikayelerinin yeraldığı bir eserdir. Yaklaşık olarak 15.000 tane büyük şahsiyetin hayat hikayeleri hakkında burada bilgilere ulaşmamız mümkündür.
İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal adlı büyük tarihçimizin son derece kıymetli ve eşsiz eserlerinden bir tanesi olan Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar'da Mehmet Ali Paşa'dan oldukça uzun bir bahis ayırmak suretiyle bahsetmektedir. 1969 yılında İstanbul'da MEB Basımevi tarafından basılan bu kaynakta, Adile Sultan'ın eşi olmasından dolayı da Mehmet Ali Paşa'nın popülaritesinin üst düzeyde olduğu yazmaktadır. Ferdâ Mazak hanımefendinin hazırladığı ve Çamlıca Kültür ve Yardım Vakfı'nın İstanbul'da 2000 yılında yayınladığı Adile Sultan adlı eserde de hem Adile Sultan ve hemde eşi Sadrazam Mehmet Ali Paşa geniş bir biçimde ele alınmaktadır.
Galata Köprüsü
Mehmet Ali Paşa, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki belgelerin pek çoğunda karşımıza çıkmaktadır. Kişiliği, becerisi, görevi ve konumu itibariyle II. Mahmud dönemine damgasını vuran büyük devlet adamlarından birisidir.
"Yakışıklı Jön"
Bu dönem Osmanlı'da yeniliklerin ve modernleşmenin şekillendiği ve topluma yayıldığı bir dönemdir. Batı ile sıkı münasebet tesisi teşebbüsleri başlamıştır. Mehmet Ali Paşa batılı seyyahları, entellektüelleri, bilim ve sanat adamlarını karşılayan devlet protakolünün başta gelen Tophaneli Müşir "jön"lerindendir. Çünkü Tophane Müşiri iken İstanbul"a gelen yabancıları misafir etmeyi severdi.
Mehmet Ali Paşa, devlet adamlığı macerasına ciddi ve önemli anlamda ilk olarak Tophane Müşiri olarak başlamış, Kaptanıderya (Deniz Kuvvetleri Komutanı) olarak devma etmiş ve en sonunda da Padişahtan sonra ikinci adamlığa yani, Sadrazamlığa kadar yükselmiştir. Danyayı ve dünya insanlarını idare eden büyük ve muhteşem bir imparatorluğun iki numaralı adamı olmuştur. Bu makama ulaşmasında rol oynayan en önemli etkenlerden birisi de saraya damat olmasıdır. Devletin idaresinde bulunmayı başarabildiği gibi saraya damat da olmuştur. Hanım Sultanlardan Adile Sultanla büyük bir aşk yaşadıktan sonra evlenmiştir.
Köprülü Yalı da denilen Mehmet Ali Paşa Yalısı
Hayatı
Mehmet Ali Paşa, Hemşinlidir. Hacı Ali oğullarından fındık tüccarı ve aynı zamanda da Galata Başağası olan Hacı Ömer Ağa'nın oğludur. 1228 (1813) senesinde doğdu. Babasıyla birlikte İstanbu'la geldi ve yine kendisi gibi Rizeli olan Kaptanıderya Pabuççu Ahmed Paşa'nın dairesine girdi. 1243 (1828)�de saraya alındı. Sonra 3. ve 1246 (1831) da 2. mabeynci oldu. Haremle selamlık arasında olan bölüme Mabeyn derlerdi. Burası sarayın bütün işlerinin yürütüldüğü yerdir. Buradaki görevlilerin başına Mabeynci veya Mabeyin Başkatibi denirdi. Bunlar padişahın dışarıyla ve haremle olan işlerine bakarlar, dışarıdan gelen bütün yazıları, istekleri ve diğer şeyleri ilk önce bunlar inceler gerekli gördüklerini de padişaha arz ederlerdi.
Kandilli Kız Lisesi olarak da kullanılan Adile Sultan Sarayı (Tepedeki bina)
Mehmet Ali Paşa'nın adile Sultanla tanışmasının hikayesi burada başlamaktadır. Sultan II. Mahmud, evlenme çağına gelen kızını, kabiliyetli, yakışıklı, uzun boylu, ve çok güvendiği Mehmet Ali Paşa ile evlendirmek ister. Bunun için onu 1254 (1838)�de Nizip'de Hâfız Paşa ordusunu teftişe gönderir. Teftişi tamamlayıp gelirse kızını ona vereceğini vaat eder. 1255 (1839) de Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ordusunun Hafız Paşa Ordusunu yendiğini öğrenir. Ordunun ricatinde hazine ile birlikte Malatya'ya gitti. İstanbul'a döndüğünde Sultan II. Mahmut vefat etmiş, oğlu Sultan Abdülmecid tahta çıkmıştır. Kendisi mirlivalık rütbesi ile ödüllendirildi ve bahriyeye gönderildi. Ardından Askeri Şura üyesi ve Ocak 1841'de Tophane feriki (kolordu komutanı) oldu. 31 Ocak 1844�de vezirlik rütbesiyle de Tophane müşiri (mareşal) oldu. Topların döküldüğü yer olan Topçu ocağı askeri bakımdan önemli bir yerdir.
Osmanlıca İstanbul Haritası
Osmanlı Belgelerinde Mehmet Ali Paşa
Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde, Mehmet Ali Paşa ile ilgili belgeler Tophane Müşirliğinden sonraki hayatına ışık tutan yoğunlukta bir sayıdadır. Kendisine nişan verilmesi (BOA. A.MKT.MHM. 257/58), Küçükçekmecedeki çiftliğine karşılık olarak kendisine Çavuşbaşı, Hekimbaşı ve Alemdağı çiftliklerinin mülkname ile birlikte verilmesi (BOA. A.MKT.MHM. 276/3, BOA. A.MKT.MHM. 280/11), düğün tebriği için hediyeler verilmesi (BOA. A.TŞF 1/39) ve kızının doğumu, maaşları, atamaları, görevleri gereği altında imzası bulunan tarihi hadiseleri aydınlatan ve önemli kararların yeraldığı belgeler ile eşi Adile Sultan hakkında olan belgeleri örnek olarak sayabiliriz. Yani, Mehmet Ali Paşa ile eyinin hayat hikayesinin her bir ayrıntısını yansıtan bir belgeye rastlamak mümküdür.
Haliç önlerinde Osmanlı donanmasını gösterir bir minyatür
Hemşinli Damat Mehmet Ali Paşa
Osmanlı'da Padişahtan sonra gelen ikinci büyük devlet adamına Sadrazam denirdi. Sadrazam, yani -tam anlamıyla karşılamasa da- Başbakan, padişah adına devleti yürüten insandı. Bu mevkiye gelen ender ve seçkin insanlardan birisi de Hemşinli Mehmet Ali Paşa'dır. Kendisine ikbalin kabılarını açan ise, yine bir Rizeli olan ve himayesine girdiği Osmanlı Kaptanıderyası, yani Denizkuvvetleri Komutanı Papuççu Ahmet Paşa'dır. Enderun Tarihi adlı eserinde Ata'nın dediğine göre Mehmet Ali, genç yaşında Kaptanıderya Rizeli Papuççu Ahmet Paşa'nın kaptanlığında donanma ile denizlerde gezdiklerinden dolayı kaptanlığı ve denizciliği oldukça severdi. Bundan dolayı bilgisi ve tecrübesi de emsal ve akranlarından fazla idi. Nitekim bu sevgisi onun çok güzel hizmetler yapmasını sağlamıştır. Tersane-i Amire nizamlarına ve yeni usul ve düzende bir takım makineler getirtilmesine ve yeni gemi yapım havuzları inşasına pek çok hizmetler sarf etmiştir. Torunları da devlette önemli görevler ifa eden saygıdeğer insanlardır. Oğlu Edhem Mahmud Paşa da Refia Sultanla evlenip saraya damat olma geleneğini sürdürmüştür. Meclis-i Vâlâ'da vezir rütbesiyle bulunmuştur. Şura-yı Devlet (Danıştay) üyeliği de yapmıştır. 36 yaşında vefat etmiştir. Oğlu Mehmet Ali Bey de ondan iki sene sonra ölmüştür. Edhem Mahmud Paşa arkasında sadece bir kız çocuğu bırakmıştır.
Mehmet Ali Paşa'nın en büyük şansı ise efsanevi güzel, nazik ve zarif hanım sultan Adile Sultanla evlenip saraya damat olmasıdır. Adile Sultan'ın eşinin ölümünden sonra kaleme aldığı ağıt, bu sevginin bir göstergesidir:
Hoş idi halim onunla, bana şefkatli idi
Bir iyal idi mahabbetli, mürüvvetli idi
Düşman ve dostunu anlardı, dirayetli idi
Râzı-yı hükm-i kaza, pek ulu devletli idi.
Bir Mehmet Ali Paşa idi o dünyada
Şad ede ruhunu Mevlâ mele-i âlâda
Kimsenin canını yakmak ona gayr-i imkan
İntikam alma ise müşkil ve ihsan-âsân
Bir Mehmet Ali Paşa idi ol dünyada
Şimdi hâk (toprak) içre veli mertebesi a�lâda
Sandım onunla ömrüm dertsiz geçer
Hatırımdan onun gitmez idi hiç ayrılığı
Neyleyem böyle imiş Hüda emri, kaderin hükmü
Yanarım ayrılık ateşi ile haşre kadar
Bir Mehmet Ali Paşa idi ol dünyada
Kendisi sonsuzluğa gitti, koydu beni tenhâda
Devlet ve dine sadakatle ederdi hizmet
Peygamber emrini icraya kılardı gayret
Bir özü doğru, sözü doğru muhibb-i devlet (devletini seven)
Öyle bir yar için Adile ağlar elbet
Bir Mehmet Ali Paşa vardı o dünyada
Yüzünü göstere Allah ona ukbada (Ahirette)
Adile Sultan
Tophane Kışlası (Yukarıda Kızkulesi, Tophane Semti)
Kaynaklarda Mehmet Ali Paşa
Osmanlı Biyografi geleneğinin en son ve en ilginç halkası olan Mehmed Süreyya Bey'in Sicill-i Osmanî adlı Osmanlıca eseri, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Uzmanlarından Seyit Ali Kahraman tarafından 1996 yılında günümüz Türkçesine çevirilip Tarih Vakfı Yurt Yayınları arasından 6 cilt olarak çıkmıştır. Bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki önemli şahsiyetlerin biyografilerinin, hayat hikayelerinin yeraldığı bir eserdir. Yaklaşık olarak 15.000 tane büyük şahsiyetin hayat hikayeleri hakkında burada bilgilere ulaşmamız mümkündür.
İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal adlı büyük tarihçimizin son derece kıymetli ve eşsiz eserlerinden bir tanesi olan Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar'da Mehmet Ali Paşa'dan oldukça uzun bir bahis ayırmak suretiyle bahsetmektedir. 1969 yılında İstanbul'da MEB Basımevi tarafından basılan bu kaynakta, Adile Sultan'ın eşi olmasından dolayı da Mehmet Ali Paşa'nın popülaritesinin üst düzeyde olduğu yazmaktadır. Ferdâ Mazak hanımefendinin hazırladığı ve Çamlıca Kültür ve Yardım Vakfı'nın İstanbul'da 2000 yılında yayınladığı Adile Sultan adlı eserde de hem Adile Sultan ve hemde eşi Sadrazam Mehmet Ali Paşa geniş bir biçimde ele alınmaktadır.
Galata Köprüsü
Mehmet Ali Paşa, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki belgelerin pek çoğunda karşımıza çıkmaktadır. Kişiliği, becerisi, görevi ve konumu itibariyle II. Mahmud dönemine damgasını vuran büyük devlet adamlarından birisidir.
"Yakışıklı Jön"
Bu dönem Osmanlı'da yeniliklerin ve modernleşmenin şekillendiği ve topluma yayıldığı bir dönemdir. Batı ile sıkı münasebet tesisi teşebbüsleri başlamıştır. Mehmet Ali Paşa batılı seyyahları, entellektüelleri, bilim ve sanat adamlarını karşılayan devlet protakolünün başta gelen Tophaneli Müşir "jön"lerindendir. Çünkü Tophane Müşiri iken İstanbul"a gelen yabancıları misafir etmeyi severdi.
Mehmet Ali Paşa, devlet adamlığı macerasına ciddi ve önemli anlamda ilk olarak Tophane Müşiri olarak başlamış, Kaptanıderya (Deniz Kuvvetleri Komutanı) olarak devma etmiş ve en sonunda da Padişahtan sonra ikinci adamlığa yani, Sadrazamlığa kadar yükselmiştir. Danyayı ve dünya insanlarını idare eden büyük ve muhteşem bir imparatorluğun iki numaralı adamı olmuştur. Bu makama ulaşmasında rol oynayan en önemli etkenlerden birisi de saraya damat olmasıdır. Devletin idaresinde bulunmayı başarabildiği gibi saraya damat da olmuştur. Hanım Sultanlardan Adile Sultanla büyük bir aşk yaşadıktan sonra evlenmiştir.
Köprülü Yalı da denilen Mehmet Ali Paşa Yalısı
Hayatı
Mehmet Ali Paşa, Hemşinlidir. Hacı Ali oğullarından fındık tüccarı ve aynı zamanda da Galata Başağası olan Hacı Ömer Ağa'nın oğludur. 1228 (1813) senesinde doğdu. Babasıyla birlikte İstanbu'la geldi ve yine kendisi gibi Rizeli olan Kaptanıderya Pabuççu Ahmed Paşa'nın dairesine girdi. 1243 (1828)�de saraya alındı. Sonra 3. ve 1246 (1831) da 2. mabeynci oldu. Haremle selamlık arasında olan bölüme Mabeyn derlerdi. Burası sarayın bütün işlerinin yürütüldüğü yerdir. Buradaki görevlilerin başına Mabeynci veya Mabeyin Başkatibi denirdi. Bunlar padişahın dışarıyla ve haremle olan işlerine bakarlar, dışarıdan gelen bütün yazıları, istekleri ve diğer şeyleri ilk önce bunlar inceler gerekli gördüklerini de padişaha arz ederlerdi.
Kandilli Kız Lisesi olarak da kullanılan Adile Sultan Sarayı (Tepedeki bina)
Mehmet Ali Paşa'nın adile Sultanla tanışmasının hikayesi burada başlamaktadır. Sultan II. Mahmud, evlenme çağına gelen kızını, kabiliyetli, yakışıklı, uzun boylu, ve çok güvendiği Mehmet Ali Paşa ile evlendirmek ister. Bunun için onu 1254 (1838)�de Nizip'de Hâfız Paşa ordusunu teftişe gönderir. Teftişi tamamlayıp gelirse kızını ona vereceğini vaat eder. 1255 (1839) de Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ordusunun Hafız Paşa Ordusunu yendiğini öğrenir. Ordunun ricatinde hazine ile birlikte Malatya'ya gitti. İstanbul'a döndüğünde Sultan II. Mahmut vefat etmiş, oğlu Sultan Abdülmecid tahta çıkmıştır. Kendisi mirlivalık rütbesi ile ödüllendirildi ve bahriyeye gönderildi. Ardından Askeri Şura üyesi ve Ocak 1841'de Tophane feriki (kolordu komutanı) oldu. 31 Ocak 1844�de vezirlik rütbesiyle de Tophane müşiri (mareşal) oldu. Topların döküldüğü yer olan Topçu ocağı askeri bakımdan önemli bir yerdir.
Osmanlıca İstanbul Haritası
Osmanlı Belgelerinde Mehmet Ali Paşa
Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde, Mehmet Ali Paşa ile ilgili belgeler Tophane Müşirliğinden sonraki hayatına ışık tutan yoğunlukta bir sayıdadır. Kendisine nişan verilmesi (BOA. A.MKT.MHM. 257/58), Küçükçekmecedeki çiftliğine karşılık olarak kendisine Çavuşbaşı, Hekimbaşı ve Alemdağı çiftliklerinin mülkname ile birlikte verilmesi (BOA. A.MKT.MHM. 276/3, BOA. A.MKT.MHM. 280/11), düğün tebriği için hediyeler verilmesi (BOA. A.TŞF 1/39) ve kızının doğumu, maaşları, atamaları, görevleri gereği altında imzası bulunan tarihi hadiseleri aydınlatan ve önemli kararların yeraldığı belgeler ile eşi Adile Sultan hakkında olan belgeleri örnek olarak sayabiliriz. Yani, Mehmet Ali Paşa ile eyinin hayat hikayesinin her bir ayrıntısını yansıtan bir belgeye rastlamak mümküdür.
Haliç önlerinde Osmanlı donanmasını gösterir bir minyatür