Kaleli Nokta Hala Destanı.

      Kaleli Nokta Hala Destanı.

      Nokta Hala Hikayesi:

      kırım' a gurbete giden ahmet orda cezaevine girer ve ince hastalığa tutulup ölür. tüm yakınlarını çok erken yaşta yitiren nokta hala da ömrünün son gününe kadar, bu sonsuz ağıdı yakar..

      Destanın Şarkısı:

      rapidshare.com/files/127549210/07-Ahmedum.rar

      bu dizelerden elimde olanlar


      kirova şehrine ettim intizar,
      kara bıyıkların aldı mı nazar?
      ahmet anasına bir mektup yazar,
      şimden sonra yazamazsın ahmet'im.

      uğramasın kirovaya maşina,
      felek ağu kattı tatlı aşına.
      çok oturdum mezarının taşina,
      şimden sonra daha yazmam ahmet'im.

      kirova şehrina makine işler,
      batum limanında gemiler kışlar.
      yaram derindedir ciğere işler,
      şimden sonra yara almam ahmet'im.

      kirova dediğin kırımın ucu,
      kahpe felek seçmez kocayı genci,
      kavga ettın seni kaldırdı kolcu,
      belki hapsoldun da korktun ahmet'im.

      kirova dediğin adenli şeher,
      kara bıyıkların dünyayı değer.
      ağaç meyva verır dalını eğer,
      senden sonra daha yemem ahmet'im.

      merağım yok, koca ile kardaşa,
      ey vah,evladımla çıkmadım başa.
      felek beni ne hain çaldın taşa,
      dört yanımdan yara aldım ahmet'im.

      tam yirmi yaşında aldı eşimi,
      deryalara kattım bu göz yaşımı.
      kim kabre indirecek leşimi,
      kuran okuyanım yoktur ahmet'im.

      bülbül konar,ılga eder dalını,
      ördek yüzer dalga eder gölünü.
      dört sene dolandın kırım elini,
      şimden sonra daha koymam ahmet'im.

      yaz gelince karlar erir sulanır,
      eridikçe derelerde bulanır.
      ellerın evinde gelin dolanır,
      bizim evler veran kalmış ahmet'im.

      kirovadan hasta bindin vagona,
      çiçekli yaylada gitsin yangına.
      düşmemiştin akranına ,dengine,
      merak ile toprak oldun ahmet'im.

      çok ahdım var idi, çıkmadık yaza
      azrailde bakmaz bir ile aza.
      kahpe felek sana verdırsem ceza
      kim durdurur seni divane felek.

      düşsem deryalara deryalar boğar,
      evladı olana birgün gün doğar.
      bizim dağa yağmur ile kar yağar,
      senden sonra hiç kalkmasın ahmet'im.

      koydun gittin yavrum dünya malını,
      kim omuzlar cenazemın salını.
      birdaha seveyim bıyığının telini,
      şimden sonra daha sevmem ahmet'im.

      fidan diktim bizim dağda bitmedi,
      kız isteyip,sana elçi gitmedim.
      yenge-gelin cilvesini etmedim,
      dünya uyran geçti ahmet'im.

      ben seni büyüttüm kıymetli nazlı,
      mektubun içimden okudum gizli.
      ananun haberi çok acı sözlü,
      belki ondan verem oldun ahmet'im.

      yaz gelince çoban kurar yatağı,
      herkesin işliyor şendir peteği.
      biz kahpe felekten yedik köteği
      bu kötekten iflah olmam ahmet'im.

      bizim çorap ipti baştan sokuldu,
      geldi vereseler sinor dikildi.
      anan dört kat oldu beli büküldü.
      sinor dikenlere ahım kalsın ahmet'im.

      yol ver dağlar aşacağım buzlama,
      yeter yaralarım daha sızlama.
      ahmet'imin mektubunu gizleme
      verın okuyayım sitem yazılı.

      yaz gelince yaylaların yeşili,
      güz gelince mısırların hişili.
      bizim köyün kız, gelini poşili,
      senden sonra poşi takmam ahmet'im.

      kirova dediğin büyük kasaba,
      gazeteler çıkar her akşam sabah.
      kirova güzeli gelmez hesaba,
      senden sonra güzel sevmem ahmet'im.

      ahmet idi ahmetlerın anası,
      geli edip koyamadım kınası.
      temelden bozuldu evin binası,
      senden sonra bina kurmam ahmet'im.

      dedim 'ölüm olmaz',hastalık şaka,
      meğer azrail'e vermiştin yaka.
      yetım kızlarıma kim olsun arka,
      senden sonra arkam yoktur ahmet'im.

      dumanlanur gemilerun borisi
      azrail da aldi evun birisi
      benum gurbetcimun geldi gerisi
      senden sonra gurbet yansun ahmedum,

      evvel bahar gelur merakli aydur
      mezarun yüksekdur etrafi çaydur
      kirpiklerun uzun kaşlarun yaydur
      senden sonra daha görmem ahmedum.

      gülüm soldi,doli vurdi bostana
      benum dertlerumi yazun destana
      haber sorsam haladaki ustana
      acap meraktan mi eldun ahmedum.

      ben dertliyim,öz canumdan bezerum
      dağlara ,taşlara destan yazarum
      abdal oldum her kapiyi gezerum
      eller güler ben ağlarum ahmedum.

      deli gönul ne durursin firkatli
      geçurdum dünyayi gam ile dertli
      ben seni buyuttum nazli kiymetli
      elum seni nasil aldi ahmedum.

      her an dumanlidu bizum dağumuz
      bülbül ötmez viran kaldi bağumuz
      cefa ile geldi geçti çağumuz
      bu dünyayi viran gördum ahmedum.

      sen meraktun çağlayanun suyina
      ben yangunim evladumun boyina
      çikamadum çol varoşun köyina
      senden sonra varoş yansun ahmedum.

      hunut daği çiçeklenup aşmasun
      dereler kurusun,asla taşmasun
      ana yuvasizdır , nasil şaşmasun
      şimden sonra yuva görmem ahmedum.

      gemi yolci ister,borisi sesler
      kuşlar yavrisini yuvada besler
      başina koydiler kırmızı fesler
      senden sonra fesli görmem ahmedum.

      güz gelince bizum dereler buzlar
      evladun acisi içerden sizlar
      toplanun yanuma sahipsuz kızlar
      şimden sonra 'baci'demez ahmedum.

      çiçekli yaylalar toprakli,taşli
      eyvah,ben gezerum gözlerum yaşli
      eller gelin eder kutni kumaşli
      senden sonra gelin görmem ahmedum.

      deli gönul daim gitme havada
      ben bülbüli uçurmişim yuvada
      yol bulamam,kaldum,bir düz ovada
      ne tarafa gideceyim ahmedum.

      deli gönül,her an çekersin firak
      çok çektum dünyada dert ile merak
      kahpe felek elleri etti çirak
      bize hayat kara oldi ahmedum.

      benum gönlüm herdem duruyor garip
      mahşerde görürüm ,olursa nasip
      bize yardum etsun hazreti habip,
      hayatumda gülemedum ahmedum.

      arı oğul verdi sardı peteği
      koyin otlar, çoban kurar yataği
      ben felekten hain yedum köteği
      bundan sonra daha yemem ahmedum.

      göçler çat düzina ederler düşüm
      dedum yuva kuram,bozuldi işum
      kudretten sineme vurdi bir kurşun
      bu yaradan iflah olmam ahmedum.

      Nokta Hala Destanı ile ilgili söylenmesi gerekenler

      Aslında "Bu Destanın Şarkısı da Mevcuttur Lakin Sitelerde Muyapın Koyduğu Bir Yasaktan Dolayı Bu Şarkıyı Sizlerle Paylaşamıyorum" demişsiniz.
      Bu bile bizim kültürümüzün ne hale geldiğinin en önemli göstergesidir.
      Hasan Şişman kardeşim zamanında bana bir mail göndermişti.
      Muhteviyatında; Bir laz sitesinde (Lazebura olabilir) "Nokta Hala Destanının hemşin destanı olmasına rağmen neden sürekli bir laz ezgisi gibi gösterildiğini sormuştu.
      Cevapta ise bunun bir laz ezgisi olduğu ve bu konunun tartışmaya açık olmadığı yer alıyordu.
      Bunun üzerine bu destanı, babasının bir defterde kaydederek günümüze kadar gelmesine vesile olan ve bir kısmını ilk defa Hemşin dergisinde neşreden Rah. Hasan Basri Albayrak ile görüşmüş ve destanla ilgili piyasada dolaşan söylentilere cevap almıştım.
      Bunlarla ilgili yaptığım çalışmaları en kısa zamanda bazı dergilerde sunuyor olacağım.
      Burada tek söylenmesi gereken herkesin kendi kültürüne sahip çıkması gerekliliğidir. Aksi taktirde üstünüzdeki herşeyi alıyorlar.

      Bir hemşin ezgisi olan kaleli nokta halanın destanını ve türküsünü kim nasıl sahiplenebilir ve yasaklatabilir tartışılır.
      Bilgilerinize
      Metin Gültan :)
      Yalçın Kardeşim;
      Sen o adresi bana gönder ben burada yayınlayayım. MUYAP da beni mahkemeye versin. En azından Nokta Hala Destanı mahkeme kararı ile özgürlüğüne kavuşur.
      Son yıllarda Karadeniz'de bazı türedi sanatçı bozuntusu kültür hırsızları türedi. Bunlar yüzlerce yıllık anonim ezgilere, Hemşin Türkülerine, destanlarına ya başka bir kültürün adını ya da kendi isimlerini yazıyorlar. Yada bazı arkadaşlarımızın türkülerini çalış altına kendi isimleri,ni yazıyorlar.
      Bu mahkemede hiç olmazsa bu tür hırsızlar da afişe olurlar.
      Hemşin Ezgilerinin kime ait olduğuna MUYAP değil Hemşinliler karar verir. Velev ki içimizden bazı kültür hırsızları altına kendi adını yazmış olsa bile...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Yazar: saksu Tarih: 06.07.2008 Saat: 11:49

      Yalçın Kardeşim;
      Sen o adresi bana gönder ben burada yayınlayayım. MUYAP da beni mahkemeye versin. En azından Nokta Hala Destanı mahkeme kararı ile özgürlüğüne kavuşur.
      Son yıllarda Karadeniz'de bazı türedi sanatçı bozuntusu kültür hırsızları türedi. Bunlar yüzlerce yıllık anonim ezgilere, Hemşin Türkülerine, destanlarına ya başka bir kültürün adını ya da kendi isimlerini yazıyorlar. Yada bazı arkadaşlarımızın türkülerini çalış altına kendi isimleri,ni yazıyorlar.
      Bu mahkemede hiç olmazsa bu tür hırsızlar da afişe olurlar.
      Hemşin Ezgilerinin kime ait olduğuna MUYAP değil Hemşinliler karar verir. Velev ki içimizden bazı kültür hırsızları altına kendi adını yazmış olsa bile...


      abi muyap sana dava açmıyor web sitesine açıyor ve türkiye giriş proxilerini banlıyor ama zannedersem destana ait olan birşey için dava açmazlar zaten dava açmadan önce uyarıyorlar mp3 linklerini kaldırın diye uyarı gelirse moderatör arkadaştan rica silmesidir. saygılarla
      Yazar: açabalikral Tarih: 06.07.2008 Saat: 12:53

      çok güzel mukemmel... bunun şarkısınıda bildiğim için şiir gibi okumadım destan gibi okudum ve kendi sesimden bile etkiliyosa bi destan beni demekki gerçekten dört dörtlük bişeydir... yazanın ellerine sağlık allah razı olsun...


      Amin Cümlemizden Şarkısınıda Ekledim İndirip Dinleye Bİlirsin Şevval Sam Öyle Söylemişki Dinlerken Ağlamamak Elde Değil. Gerçekten Çok Güzel Yorumlamış Gönlüne Sağlık.