Yusuf AKIN (Horonnacir)

      ben yusuf :)

      arkadaşalr arayıpta ulaşamayanlara çok teşekkür ediyorum,biraz daha istekli ararsanız :) ve saatleri tutturursanız ulaşabilirsiniz ama yinede aramış kadar oldunuz sağolun.ben çok iyiyim sabah 6 dan akşam 9a kadar tören çalışmaları ve eğitimler devam ediyor alt devre olmanın ezikliğini yaşasakta(askerluk edenler bilur _volkanizma_ :P)günler gelip geçiyor.
      kolordu kantinlerinın 180 milyar içeri girmesinden dolayı 10 gundur kantinimiz kapalı mağduruz öfkeliyiz muhaız böluğu kan ağlıyor, 8))
      gece nöbetlerde türkü yazıyorum devriye kağıtlarına,parola ve işaretleri türkülerle aklımda tutyorum :D
      bu rürküleri zamanım olursa asarım buraya hepinize selam sevgi

      şafak:ZİFİRİ KARANLIK ;(
      Merhaba Arkadaşlar
      Yusuf kardeşimize . Şimdiden ona hayırlı teskereler diliyorum. ülkemizden da aynı tarihlerde askere gizden tüm gençlere de. Allah sağ sağlim gidip dönmeyi nasip etsin.

      Yusuf kardeşim inşallah askerlik bitiminde de beraber oluruz kardeşim.
      İstanbul'da ;)

      Sevgilerimle



      Şehitler Ölmez
      Olay 1974 yılında yapılan Kıbrıs Harekatı'nda yaşanmış. Savaş sırasında bir gün, bizim askerlerden birinin yanına bir başka Mehmetçik gelmiş. Biraz hoşbeşten sonra, ailesine ulaştırması için ona bir mektup vermiş. Bizimki, "Kardeşim savaştayız. Kimin ne olacağı belli değil ki. Belki sen gidersin de, ben kalırım" dese de diğer asker, sürekli, "Hayır sen gideceksin, ben kalacağım," diyormuş. Sonunda başa çıkamayınca razı olmuş. Mektubu götüreceğine söz vermiş. Bir daha o askeri görmemiş. Bi süre sonra da olayı unutmuş.

      Savaştan yıllar sonra, askerlikle ilgili eşyalarını karıştırırken bir anda eline o mektup geçmiş. Verdiği sözü tutmamış olmanın rahatsızlığıyla hemen mektubun üzerindeki adrese doğru yola çıkmış. Giderken de, "Döndüyse kendisini görürüm, şehit olduysa ailesine başsağlığı dileyip mektubu veririm" diye aklından geçiriyormuş.

      Sonunda evi bulup kapıyı çalmış. Kapıyı açan yaşlı teyzeye, Kıbrıs'ta birlikte savaştıkları oğullarından bir mektup getirdiğini, kendisiyle görüşmek istediğini söylemiş. Kadın şaşkınlık içinde adamı içeri buyur edip kocasının yanına götürmüş. Yaşlı adam olayı dinledikten sonra, "İyi de evladım, bizim Kıbrıs'ta savaşan bir oğlumuz yok ki" demiş. Ardından da diğer odaya gitmiş ve elinde bi fotoğrafla geri dönmüş. Resmi bizimkine göstererek, "Sana mektubu veren bu muydu?" diye sormuş. Bizim Kıbrıs gazisinin gözleri parlamış: "Evet, işte bu askerdi. Ama Kıbrıs'ta savaşan oğlunuz yok demiştiniz." Anne çoktan gözyaşlarına boğulmuşmuş bile. Baba ise başını sallayıp üzüntülü bi sesle, "Evet bu bizim oğlumuz. Ancak Kıbrıs'ta değil, yıllar önce Kore'de şehit oldu" demiş..
      HERKES HEMŞİNİ SEVEBİLİR AMA HERKES HEŞİNLİ OLAMAZ
      HERKES HEMŞİNLİ SEVEBİLİR AMA HERKES HEMŞİNLİ ALAMAZ

      Doğrularımı götürücek kadar yanlış yapmadım bu hayatta çok sıkıştığım yerlerde boş bıraktım soruları... şimdi bıraktığım boşlukların birindeyim kimsenin doğrusunu götürmedim ve en önemlisi kimsenin yanlışı olmadım..!