Didem Kızımız bu gün yapılan Rize İl Öğrenci Temsilciliğini sadece 1 oy farkla kaybetti.

Canı sağolsun Didem kızımızın. İnşallah gelecekte daha büyük başarılara imza atacaktır ama Hemşin Eğitim Camiasının bu seçimlere Temsilci göndermemesini de sanırım ölene kadar unutmayacaktır.

Didem kızımızın seçmi 1 oyla kaybetmesinden daha çok ben Hemşin'in böyle bir seçim için temsilci göndermemesine üzüldüm.

Bu durum Hemşin'e hiç mi hiç yakışmadı...

Şakir Aksu

Not: Hemşin'in bu seçimde oy kullanacak 2 temsilcisi vardı.

Şakir Aksu

nemutlu sana ve eşine fatma kardeş boyle yavrular yetiştirmisin bu memlekete böyle yavrular gerek
ne mutlu sana didem aneni ve babanı berhüdar etmisin ta bi bizleride seni sevenleride.
başarının daim olacağı inancıyla

kardeşimin üzüntüsü benim o gece gelmemle sona erdi:D gerçekten hemşinin ve bir kaç ilçenin de dideme söz verip gelmemesii oldu didemi üzen çok çalıştı ve kazanmış olsa da hakkıyla kazanmış olacaktı. hayatında hep böyle azimli ve çalışkan olması dileğiyle

Ben herkese çok teşekkür ederim..
Benim amacım il temsilcisi olmak ya da o mevki falan değildi sadece şuan da ilçemde gerçekleştirdiğim projelerimi ile aktarabilmekti..
Ben gene çalışmalarımla adımdan en iyi şekilde söz ettireceğim. Ve geriye benim için söylenebilecek tek bir kelime bırakacağım oda 'keşke' olacak..
Benden desteklerini esirgemeyen herkese sevgilerimi saygılarımı iletiyorum..

Çayeli Öğrenci Meclisi Çalışıyor

Meclis Başkanı Didem Keskin sitemize özel açıklamalarda bulundu


Sıra dışı çalışmalarıyla dikkat çeken Çayeli Öğrenci Meclisi, adını bu sene ilk kez okullara gönderdiği “okullarda şiddet” konulu yazıyla duyurdu. Konuyla ilgili herkes olumlu veya olumsuz birçok yorum yaparken biz mikrofonu onun başkanı Didem Keskine uzattık. Başkan, bize çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:

GEMİ EMİN ELLERDE HEDEFİNE DOĞRU İLERLİYOR

“Aslında bu benim ilk başkanlığım ve bu işlerde ilk görevim değil. Geldiğim ilköğretim okulunda okul temsilciliği yaparken bugün aynı zamanda ilçemizin ilk çocuk derneği olan Yeşildünya Genç Çevreciler Çocuk Derneğinde de başkan yardımcılığı yapıyorum. Bu konuda deneyim sahibi olduğum için arkadaşlarımın desteği, öğretmenlerimin de teşviki ile başkanlık yarışına girdim. Okul temsilcisi olarak seçilmemi takiben yapılan ilçemiz meclis başkanlığı seçimine aday oldum. Sonrasında bildiğiniz üzere meclis başkanı seçilip bugünkü göreve geldim.

TEK AMACIM ÇAYELİ ÖĞRENCİ ÂLEMİNDE HOŞ BİR SEDA BIRAKMAK

Öncelikle belirtmeliyim ki bu seçimlere kişisel bir beklentiyle girmedim. İlçemi -ya da seçilmiş olsaydım ilimizi- başka yerlerde gururla temsil etmek benim için en büyük ödüldü. Başkanlık benim için bir ayrıcalık değil bir sorumluluktu. Seçmenlerim oylarıyla beni ödüllendirmek yerine görevlendirmiş olduklarına inandım ve bu inanç doğrultusunda ilçe öğrencilerini devletin resmi kurumlarında temsil etmek, okullarda yaşanan sorunlara çözüm yolları bulmak için alın teri dökmek, daha dinamik, daha üretken ve daha örgütlü bir öğrenci âlemi için çalışmak benim için öncelikli görevdi. Şayet ilde seçilmeyi başarsaydım, bu görevlerim için çalışacaktım.

İL ÖĞRENCİ BAŞKANI SEÇİLSEYDİK PROJELERİMİZ VARDI

Benim öncelikli projem okullarda kütüphanesi olmayan ya da kütüphanesi olup da kitabı olmayan okullar için ilimiz bazında kitap toplama kampanyası başlatmak, yoksul ve kimsesiz arkadaşlara ilgi ve yardım elini uzatmak, arkadaş ve okul ziyaretleri tertiplemek, okullar arasında futbol karşılaşmaları organize etmek, bütün okulların katılabileceği konserler verdirebilmek için çalışmalarda bulunacaktım.

İHTİYACIMIZ OLAN KOORDİNASYON, İŞBİRLİĞİ ve BİRAZ YARDIM

Bunlar hayli iddialı projeler olsa da hayal ürünü değildir. Burada eksik olan sanatçı, para, kitap veya yardım malzemesi değil. Eksik olan iletişim, isteklendirme, koordinasyon ve uyum. Ortak hareket edebilmemize imkân sağlayacak uygun zeminler meydana getirilebilse elbirliğiyle bütün bunların üstesinden gelinebilirdi. Büyük şehirlerde bunlar yapılabiliyorsa Rize de yapılabilir. Biraz uç bir örnek olacak ama mesela İstanbul Üniversitesi iletişim fakültesi öğrencileri her sene yılın programını seçip sinema dalında en iyi kadın ve erkek oyunculara ödül veriyorlar. Üstelik verdikleri ödül oldukça değerli olacak ki bunlar haberlere ve yazılı medyaya konu olabiliyor. İlimiz büyük bir mutfak. Unu, şekeri, yağı ve ateşi zaten var. Lazım olan tek şey işini bilen bir usta.

RİZE İL ÖĞRENCİ MECLİSİ BAŞKANININ İŞİ KOLAY DEĞİL

Ben Rize’de yapılan seçimi benden sadece bir oy farkıyla kazanan arkadaşa asla kırgın veya küskün değilim. Neden kırgın olayım? Buna makul bir sebep gösterebilir misiniz? Bir seçim yarışında herkes gibi neticede o da işini yapmıştır. Ben kazansaydım o kazanamayacaktı. Kendisini fazla tanımıyorum. Sadece adının Merve olduğunu biliyorum. Ancak işinin kolay olmadığı da çok açık. Tek bir kişinin yukarıda sözünü ettiğim projeleri gerçekleştirmesini bir kenara koyduk, kendi projelerini gerçekleştirmesi bile çok zor. Şayet okulu, ekibi ve biz dâhil bütün arkadaşları ona destek vermezsek bir şeyler yapabilmesi nerdeyse imkânsız.

RİZE ÖĞRENCİ MECLİSİ BAŞKANI NEDEN TOPLANTI YAPMIYOR?

Rize’de bütün ilçe temsilcilerinin katılımıyla ortak bir toplantı yapmak bir şeyler yapabilmek için elzemdir. Ancak konuda ilk harekete geçecek olan başkanın kendisidir. Bu toplantıda görüş alışverişinde bulunabilir, durum değerlendirmesi için yapabilir, ortak bir sinerjiyle sorunlarımıza çözüm yolları geliştirebiliriz. Ondan toplantı daveti bekliyorum. Ancak şu ana kadar yer ve zaman belirten bir toplantı daveti almadım.

AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ

Çayeli’ne dönecek olursak seçilirken verdiğimiz sözler gereğince her okula yazı göndererek okullarda Arabulucu Öğrenciler Kurulu oluşturduk. Bu kurul kendisine havale edilen ya da okul düzenini tehdit eden olaylarda inisiyatif alarak meseleyi çözmeye çalışıyor.

BİR TÜR OMBUDSMANLIK: ARABULUCU ÖĞRENCİLER KURULU

Bu kurulun ombudsmanlığa benzer bir işlevi var. Bu kurul hem öğrencilerle idarenin arasını hem de öğrencilerle öğrencilerin arasını bularak konunun daha kısa sürede çözülmesini sağlıyor. Kurul yaptığı işlemi belgelemek için kişileri dinledikten sonra olayın iç yüzünü, tarafların ifadelerini, edindiği izlenimi, uzlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediğini içeren bir tutanak hazırlıyor ve bunu okul yönetimine sunuyor. Tabii bunun sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için okul yönetiminin işbirliğine açık olması ve öğretmenler dâhil bütün öğrencilerin kurulun çalışmalarına destek vermeleri gerekiyor. Biz kendi okulumuz olan Çayeli Anadolu Lisesinde bunu halen uyguluyoruz ve başarılı sonuçlar alıyoruz.

BÜTÜN ÖĞRENCİLER BİZİM KARDEŞİMİZ, YARDIM ETMEK GÖREVİMİZ

Arabulucu öğrenciler kurulundan başka İlçe Öğrenci Meclisi olarak Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Cumhuriyet İlköğretim Okuluna kitap yardımında bulunduk. İlçemiz okullarında bulunan arkadaşlarımızın bize ulaştırdığı bin civarında kitabı kargoyla adı geçen okula ulaştırdık. Burada bulunan öğretmen ve öğrencilerden çok olumlu tepkiler aldık. Böylesi bir kampanyada amacımız ülkemizin başka bir köşesinde bulunsalar bile bütün öğrenci arkadaşlarımızın bir bütün olduğunu herkese hissettirmek, Tatvan’daki arkadaşlarımızın sıkıntısına ortak olarak elimizdekini paylaşmak suretiyle onların acılarını biraz olsun hafifletmek, arkadaşlık, dostluk ve vefa gibi hislerimizi onlara göstermekti. .Bunda kısmen de olsa başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Bizim meclis olarak üzerinde durduğumuz başka bir mesele de okullarımızda yaşanmakta olan sıkıntıları tespit edip bunlara yönelik bilgilendirici çalışmalar yapmaktı. Bu doğrultuda;1-Yeni Sınav Sistemi 2-Hijyen 3-Okullarda şiddet 4-Zaman Yönetimi 5-Motivasyon 6-Çocuk Hakları 7-Doğu Karadeniz ve Pontus 8-İpsiz Recep konularında yazı, şiir ve makaleler bulup bunları çoğalttık ve bütün okullara gönderdik.

Okul Meclis başkanlarıyla iletişimi güçlendirmek için sene başından bu yana iki toplantı yaptık. Meclis üyelerimizin büyük kısmının katıldığı bu toplantılardan üçüncüsünü de önümüzdeki günlerde yapmayı planlıyoruz. Bu toplantılarda aldığımız ortak kararın bir gereği olarak öğle arasında en azında lise düzeyindeki okullarımız için tulumcu getirmek suretiyle arkadaşlarımızın günlerine renk katmaya çalıştık. Bunun için anlaştığımız kişi haftanın belli günlerinde öğle arasında okullara giderek tulum çalmakta ve arkadaşlarımız hep birlikte eğlenmektedirler.

İmkân ölçüsünde biz bunları sürdürmeye çalışacağız. Dikkat ederseniz imkân ölçüsünde diyorum, çünkü bizi sınırlayan bazı gerçekler var ki bunlar elimiz kolumuzu bağlıyor.

ACI GERÇEKLER BİZİ YILDIRAMAZ

Meclis çalışmalarının önemi birçok okul yönetimi tarafından yeterince anlaşılmadığından bizden çalışmaları genelde ders dışı zamanlarda yapmamız isteniyor. Birçok arkadaşımızın çalışmalarını planlayacağı müstakil bir odası ne de bütçemiz var. Ayrıca okullarımızda bulunan karar alma süreçlerine yeterince katılamıyoruz. Mesela öğretmen kurul toplantılarına katılmak ve arkadaşlarımızı ilgilendiren konularda konuşmak istiyoruz ama bu mümkün olmuyor. Artı, başkan olduğunuz için örnek olmanız lazım ki bunun için de hem davranışlarınıza hem de başarı notlarınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Tabii bir de okulun anlayış olarak karşı çıktığı konular var. Mesela eğitimde şiddet gibi. Hiçbir okul, kendi içinde şiddeti kabul etmediğinden gayri ihtiyari hemen buna itiraz ediyor.

ÖĞRENCİ ARKADAŞLARI İLGİLENDİREN HER SORUN BİZİ DE İLGİLENDİRİR

Bizim eğitimde şiddet yazımızla dikkat çekmeye çalıştığımız konu yalnızca fiziksel şiddet değil hem duygusal hem de manevi şiddetti. Kişi ve okulları yargılamak için değil bir tespit olarak o yazıyı göndermiştik. Her ne kadar kabul edilmese bile bazı okullarımızda şiddet -duygusal yoğunlukta olsa bile- hala vardır. Sadece düzeyi düşüktür. Sizin okulda yoksa bizim okulda vardır, yakınlardaki okullarda yoksa uzaktaki okullarda vardır. Biz buradan genelleme yaparak bütün okullarda şiddet uygulanıyor demek istemedik. Sadece bir meseleye dikkat çekmek ve herkeste bu konu hakkında bilinç oluşturmak istedik. “Okullarda şiddet” konulu yazımıza gösterilen tepkilerden anlaşıldığı kadarıyla kimse bunu üzerine almak istemiyor. Peki, öyleyse okula gitmek neden birçok öğrenci arkadaşımıza zor geliyor? Aile içinde, sokakta, meydanlarda kavga eksik olmazken okulları bunun dışında tutmak ne kadar gerçekçi? Okullarımızdaki öğrenciler kavgaların olduğu sokak ve meydanlardan değil de uzaydan mı geliyorlar? Kaldı ki eleştirilen yazıda yer alan bir şiir bir milli eğitim müdürlüğünün internet sitesinden alınmıştı. Böyle bir sorun olmasa o türden yazılar neden kurumun internet sayfasında yer alsın değil mi ama? Çok eleştiri alsak bile bu konu meclisimizin çalışma alanına girdiğinden ilgilenmek durumundayız, biz de ilgileniyoruz. Neticede herkes kendi işini yapıyor.

PARASIZLIĞIN GÖZÜ KÖR OLSUN

Yapmaya çalıştığımız etkinlikler doğal olarak belli bir bütçeyi de gerektiriyor. Ancak bizim yönetmeliklerle belirlenmiş bir bütçemiz yok. Bu durumda notları genelde şahsi bilgisayarlarımızdan sağlıyoruz. Bunları çoğaltmak içinse okullarımızdaki fotokopi makinelerini kullanıyoruz. Diğer durumlarda haftalık harçlığımızı kullanıyor ya da arkadaşlarımızla işbirliği yapıp birbirimize yardım ediyoruz. Başkan olacak kişinin hem cebi hem de gönlü biraz zengin olmalı.

ENERJİMİZİ ARKADAŞLARIN SEVGİ VE GÜVENİNDEN ALIYORUZ

Yapmak için üzerinde durduğumuz bir proje de ilçemizde eğitimle ilgili şikâyet, istek ve gelişmeleri yansıtacak bir bülten çıkarmak. Bu bültende sadece öğrenci arkadaşlarımızın yazıları olacak. Onların şiirleri, anıları ve hikâyeleri yayımlanacak. Her şeyiyle bizim diyebileceğimiz bir bülten üzerinde çalışıyoruz. Şu ana kadar elimize yeterince yazı geçmemekler birlikte hala arkadaşlarımızdan yazı bekliyoruz. İşin bir de maliyet boyutu var tabii. Yapmak istediğimiz ikinci bir proje de yerel veya Ulasal düzeyde şöhrete sahip bir sanatçıya sadece okullarımızdaki öğrencilerin katılabileceği bir konser verdirmek. Bunlar için uygun zamanı ve uygun koşulları gözetiyoruz ama başarabilir miyiz işte orasını bilemiyoruz.”

cayhaber.net/haber/cayeli-ogrenci-meclisi-calisiyor

Didem canım okul hayatında olan başarınla gurur, duyuyorum dayıcık . Yoksa takdir ve beğeni manasında olan gururun bir sakıncası yoktur. Bu bakımdan “seninle gurur duyuyorum” güzeller güzeli kızım bu gün çok mutlu ettin beni dünyalar benim oldu benim şimdilik tek gururumsun canım ama bu daha ilkiydi sen daha fazlasını bekliyorum prensesim

seni seven dayın
Ramazan TAŞÇI