3 İl (Gezi Yazısı)

      3 İl (Gezi Yazısı)

      BULUTLARIN ÜLKESİ KARADENİZ

      İzmir’den yola çıkıp 1600 km uzağa bulutların ülkesine uzanan yolculuğuma Giresun’dan başlamak istiyorum. Yolculuğumuzun 1194’üncü kilometresinde yer alan Giresun denize doğru uzanan bir yarım ada üzerinde bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre Giresun adı şehrin denize doğru uzanan çıkıntısının bir boynuza benzetildiği için Yunanca ‘boynuz’ anlamına gelen keras’tan türemiştir. Ve zamanla Kerasus , Kerasous , Krizonda , Kerassunda diye adlandırılarak bugünkü hali olan Giresun’a dönüşmüştür. Şehirde bulunan kalenin ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığına dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak Kerasus’un ve kalenin M.Ö 670’lerde Miletos’lular tarafından kurulduğu ileri sürülmektedir.
      Giresun gümüş ve demir üretimi bakımından önemlidir. Romalılar devrinde para burada basılmıştır. Bir rivayete göre de kirazın burada Romalılar keşfedilmesiyle dünyaya yayıldığı söylenmektedir. Ayrıca Giresun’da Seyyid Vak vak kas Türbesi, Gogora Kilisesi, Vatolik Kilisesi, Meryemana Şifahanesi, Şebinkarahisar Kalesi gibi tarihi yapılarda bulunmaktadır. Giresun’un geçim kaynağı fındıktır. Fındık üretimi ülkemiz için önemli bir kaynaktır. Giresun ve çevresinde yetiştirilen bu fındıklar ülkemize ve aynı zamanda belli başlı dünya ülkelerine imal edilmektedir.
      Sırada yolculuğumuzun 1331’inci kilometresinde bulunan Trabzon var. Yapılan araştırmalara göre bölgedeki ilk yerleşmeler m.ö 2000’li yıllarda İpek Yolunun buradan geçmesiyle başlamıştır. Trabzon şehrinin ilk kurucuları Turani kavimlerinden Morlar, Tibarenler ve mosklardır. Ayrıca Trabzon hinterlandı geniş bir liman kentidir. Bunun sebebi de Zigana Geçidinin burada bulunmasıdır.
      Trabzon tarihi eser bakımından da zengin bir ildir. Sümela Manastırı da burada bulunmaktadır. Bu manastır Rumlar tarafından kilise amaçlı deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikte bir mağaranın içine yapılmıştır. Bir efsaneye göre manastırın yapılma sebebi Atinalı iki keşişin rüyalarında Meryemananın Hz. İsa’yı kollarında tuttuğu şekildeki ikonun ve Hz. İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’nın yaptığı üç Panagia ikonunun bulunduğu yeri bu Mağara olarak görmüşler. Bunun üzerine her iki keşişte birbirlerinden habersiz buraya geldiklerinde birbirlerine rüyalarını anlatmışlar ve böylece kilisenin yapımına başlanmış.Ayrıca manastırın duvarlarında manastırın kurucusu olarak Trabzon İmparatoru 3. Alexious yazmaktadır.Manastır 72 odalıdır. Fakat bazıları yıkılmıştır. Ayrıca tarihi Taş HAN, Ayasofya Kilisesi , Anna Kilisesi, Kızlar Manastırı gibi bir çok tarihi eserde bulunmaktadır.Trabzon geçim kaynağını fındık ve çaydan sağlamaktadır Giresun ve Rize arasında bulunduğu için her iki üründe burada yetişmektedir.
      Ve son olarak yolculuğumuzun 1600’üncü kilometresin Rize karşılıyor bizi bin bir çeşit yeşil tonuyla. Rize Pontus Krallığı döneminde ‘Sannika’ , Osmanlı Devletinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında ‘ Lazistan’ olarak adlandırılıyordu. Ayrıca Rize adının Yunancada pirinç anlamına gelen ‘Rhizas’ yada Osmanlıcada yıkıntı kalıntı anlamına gelen ‘Rize’ sözcüklerinden geldiği de söylenmektedir. Rize tarihi mekan ve kale bakımından çok zengindir. Rize Kalesi, Kız Kalesi, Cihan Kale, Bozuk Kale , Kale-i Bala ve Zil Kale bunlardan sadece bir kaçıdır. Bunlar arasında Zil Kalenin ayrı bir öyküsü vardır. Bu kale Fırtına deresinin bulunduğu Fırtına vadisinde doğal bir kayanın üzerine yapılmıştır. Kalenin bir duvarında Rumca ‘ Bende değil karşımın karşısında’ yazmaktadır.Rize ve çevresinde define arayanlar çok olduğu için burada bir definenin yerinin anlatıldığını düşünerek defineyi aramaya başlamışlar. Kalede yazan ‘Bende değil’ sözünden yola çıkarak kalenin karşısındaki araziyi ve surların dışını aramışlar.Oysaki bu söz kaleyi anlatmaktaymış.bunu anlayan bir defineci kalenin surları içerisinde bulunan bir mezarı kazarak buradan defineyi çıkartmış.Geçmiş yıllarda tarihi İpek Yolu buradan geçtiği için kervanlara saldıran haydutlardan kazançları olan altınları saklamak için mezarlık ve kaya dipleri gibi yerleri tercih etmişlerdir.Ayrıca Doğu Karadeniz’in tek kaplıcası Ayder Yaylasında bulunmaktadır.Çoğu hastalığa iyi geldiği saptanmıştır. Ayder aynı zamanda kış sporları bakımından da turizmde önemli bir rol oynamaktadır. Rize geçim kaynağını çay, balık ve yeni yaygınlaşan kividen sağlamaktadır.Rize’nin dik yamaçlarını kaplamış olan çay ülkemizin ve dünyanın bir çok yerine ulaştırılmaktadır.
      Ve burada yolculuğumuz sona eriyor en azından sizin için =) .Karadeniz anlatmakla bitmeyecek kadar doğal güzellikler ve tarihi yapılara sahiptir. Bu nedenle insanlar Karadeniz’in güzelliğini gezerek ve yaşayarak anlayabilirler.
      HEMŞİNİ GÖRMEDİYSEN DÜNYAYI GÖRDÜM SANMA....
      Bu gezi yazısı benim okul ödevimdi ben karadenizi bildiğim kadarıyla tanıtmak istedim bir yanlışım varsa kusuruma bakmayın sonuçta gezerek ve araştırarak elimden ancak bu kadarı geldi benim göremediğim yanlışları sizler görürseniz beni uyarırsınız artık bende böylece doğru olanı öğrenmiş olurum:)
      HEMŞİNİ GÖRMEDİYSEN DÜNYAYI GÖRDÜM SANMA....
      gavur icadı daa :D adamlar yapıyorlar eskıden manastırı yapmışlar şimdi de yolluyorlar papazları tek tük eskiltiyor trb lular ama durmak yok papaza devam :D :D
      Hayat;
      .....Yokluğu var edecek kadar erdemli.
      Yanlızlık;
      ......Dünyaya haykıracak kadar yoksun.
      Sen;
      ......Beni yokluğunla sınayacak kadar acımasız.
      ve ben;
      .....Kendimle kavgalı.......


      trabzona yeni bir papaz atanış meydanda indikten sonra buyuk kilisenin yolunu tutmuş ama ne gorsun trabzon buyukşehir

      yoldan geçen bir çoçuğu çevirip ''yavrum buyuk kilisenin yerini biliyorumusun''
      -evet amca
      -tarif edermisin?
      -tarifle olmaz amca ben seni gotureyim istersen.
      -tabi yavrum çok sevinirim

      neyse giderlerken çoçugun zekası ve yardımseverliğinden etkilenen papaz bu çoçuk kesin bizden olmalı değilsede yapmalı diye düşün papaz hemen misyonerlik faaliyetine koyulur.

      -yavrum sençok iyi birçocuksun kesinliklecennete gitmelisin
      -teşekkurler amca
      -istersen sana cenetin yolunu gösterebilirim

      çoçuk uzanarak papazın kulağına erişmeye çaışır biryandan da cevap veriri

      -ula sen daha kilisenin yolunu bilmeysun
      cennetun yoluni pok bilursun.
      Hayat;
      .....Yokluğu var edecek kadar erdemli.
      Yanlızlık;
      ......Dünyaya haykıracak kadar yoksun.
      Sen;
      ......Beni yokluğunla sınayacak kadar acımasız.
      ve ben;
      .....Kendimle kavgalı.......