Hemşinde ilkbahar

      Hemşinde ilkbahar

      gidiyorum


      Sevgili hemşinliyizbiz dostları kısa bir süre için memleketime, Rize-Hemşin’e gidiyorum.



      Bir başkadır bizim oralar.

      Tomurcuklar kabarmaya, çiçekler açmaya, kelebekler uçuşmaya başlamıştır.



      Karıncalar yumurtlama, kırlangıçlar, çayır kuşları, yuvalama telaşındadırlar. Karakuşlar bahar aşkıyla ötüşüyor, sevgilisine mesaj gönderiyorlardır.



      Bir süre sonra ateş böcekleri ortaya çıkacak, karanlıkları aydınlatacaklar.



      Bahar rüzgarları hışırtısı eşliğinde gürgen, kestane ve çam ağaçları dans gösterisi sunmaya,

      bal arıları uğultularıyla bu gösteriye katılmaya, Dünya’nın en kalabalık müzik gurubu olarak sahnede yerini almaya başlamışlardır bile…



      Çok güzeldir bizim oralar.

      Şimdi beni yüz binlerce sevgili bekliyor.

      Arılarımdan bahsediyorum.



      Değerli dostlar, ben bir yandan da arıcılık işiyle uğraşıyorum.

      İlk bahar bakımını yapma zamanı geldi.



      Arılarımın bulunduğu yer köyün dışındadır. Orada küçük bir evim, yanında arıları ayılardan korumak için yapılmış, yaklaşık yerden üç metre yükseklikteki ‘arılık’ vardır. Mezra deriz bu yerlere.



      Buraya genellikle hanımla beraber gideriz.



      Önce çakallar karşılar bizi. Akşam, ışığımızı gördüklerinde bir gürültü patırtı koparırlar ki, görmeye değer. Nerden çıktınız sizde dercesine. Ama çok sürmez kısa sürede alışırız birbirimize. Ayrıca çok da sevimlidirler. Öyle sanıldığı gibi üçkağıtçı falan değildirler.



      Sonra yaban domuzları gelmeye başlar. Çöplerimizi karıştırmak, yiyecek bir şeyler bulmak için. Onlarla da iyidir aramız, şirindirler.



      Geyiklerimiz vardır birkaç tane. Etrafını tel örgü ile çevirdiğimiz bahçemize girerler bazen; sonra çıkamazlar. Çünkü girerken yüksek olan tepeden atlasalar da, dönerken yüksek gelir, çıkamazlar dışarı. Biz kapısını açıp çıkartmak zorunda kalırız. Bunun dışında onlarla da bir sorunumuz yoktur.



      Küçük fındık faresi ile gelinciklerimiz yatağımızın yanına gelir, hoş geldiniz derler bize.

      Tek çelişkimiz ayılardır. Çünkü ayılarla arılar bir arada olmaz. Onun için yükseklerde kurarız arılıkları.



      Ayılar doğanın en dürüst canlılarıdır. Kavgayı göğüs göğüse yaparlar, rakiplerine kalleşçe arkadan saldırmazlar.



      Bu nedenle ayılarla kavgamız temiz ve mertçedir.



      Dürüst ve mertçe yapılan kavgaya tarafların itiraz edeceği bir şey olamaz.



      Bunun dışında saymakta zorlanacağımız bir çok canlı türü karşılayacak bizi.



      Son olarak arılarımdan söz etmek isterim. Bir başkadır onlar. Yanlarına gidince başıma üşüşürler. Şimdiye kadar nerdeydin dercesine. Sonra, karşılıklı dayanışma başlar aramızda. Ben, onların kıştan kalma atıklarını temizlerim; onlar da benim tansiyon ve romatizmalarım için iğne yaparlar bazen.



      Saygıdeğer dostlar, köyüme giderken ülkemle ilgili kaygılıyım, endişeliyim, huzursuzum.

      Dilerim, döndüğümde her şeyin daha güzel olduğu, insanların huzura koştuğu, mutluluk rüzgarlarının

      yurdun dört yanına ulaştığı bir ülke ile karşılaşırım.

      Saygılarımla



      Musa ABAY

      Hemşin sosyal sorumluluk ve gelişim Derneği

      Başkanı


      ilk yayın tarihi nisan 2008 (güvercinevi.net)