23 Nisan Ve Atatürk

      23 Nisan Ve Atatürk

      Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Atatürk

      23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bizlere hediye eden eşsiz varlık Atatürk' e sonsuz saygılarımla.......




      Atatürk, yaşamı boyunca tüm sevdiklerine hangi yaşta olursa olsun "çocuk" diye seslenirdi. Onun sözlüğünde çocuk sevgi demekti. O'nun çocuğu yoktu ama içinde bitip tükenmeyen bir çocuk sevgisi vardı. Bundan dolayı yüreği arada burkulmuş mudur bilmiyorum ama galiba bu ihtimal çok düşük; bütün Türk çocukları onun öz yavruları gibiydi. Atatürk, çocukların riyakârlık bilmeden bütün istek ve arzularını içlerinden geldiği gibi açıklamalarından çok hoşlanırdı. Son yıllarını da çok sevdiği bir çocukla geçirdi. Ülkü, Atatürk'ün çocuk sevgisinin bir simgesi oldu.


      O'nun açık mavi gözleri her yerde çocukları arardı. Çağdaş ve mutlu Türkiye'yi çocuklarda görür ve çocuklarda bulurdu. Tüm yurt gezilerinde çocuklara sevgi ile yaklaşır, onlarla uzun uzun konuşurdu. Vedat Demirci'nin anılarından öğrenildiğine göre; Atatürk bir gün çocuk balosuna gider. Ortalıkta bir şaşkınlık havası doğar. Küçük bir oğlan salonun orta yerinde kalır. Bu yavru hayranlıkla bir süre Atatürk'e baktıktan sonra: "Atatürk’üm, seni öpmek istiyorum" der. Ortalığa bir sessizlik dalgası yayılır. Bu derin sessizliği Atatürk'ün sesi bozar "Öyleyse, gel öp" der. Çocuk koşarak Atatürk'ün boynuna sarılır. O sırada diğer çocuklar da: "Biz de.. Biz de.." diye bağırırlar. Böylece tüm çocuklar Ata'yı doya doya öperler. Bu görüntü çoğu kişiyi ağlatır. Büyük Atatürk de ağlar. Evet, Türk çocuklarının bu engin sevgisi için ağlar. Hem de sevinç gözyaşlarını dökerek. O gün çevresindekilere övünçle: İşte benim kuşaklarım" der.


      Atatürk çocuk davasının önemini her ortamda vurgulayarak çocuklara yönelik hizmetlerde rehberlik yapmayı sürdürmüştür. 17 Ekim 1922 yılında Bursa’da kendini karşılayan çocuklara aşağıdaki şekilde seslenerek nasıl bir gençlik istediğini belirtmiştir:


      ‘Küçük hanımlar, küçük beyler


      Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.


      Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.


      Kendinizin Ne Kadar Önemli, Değerli Olduğunuzu Düşünerek Ona Göre Çalışınız. Sizlerden Çok Şey Bekliyoruz.’ (Atatürk Albümü–1992)






      KAYNAKÇA


      Sönmez, C. (2004) Atatürk’te Çocuk Sevgisi Atatürk Araştırma Merkezi

      Kocatürk, U. (2005) Atatürk Çizgisinde Geçmişten Geleceğe Atatürk Araştırma Merkezi

      Atatürk (2006) Çocuklar İçin Nutuk Derleyen; Levent F. Yılmaz, Lamia
      Resimler
      • Atatürk çocuk olmuþ.jpg

        2.94 kB, 0×0, 483 defa görüntülendi
      • ankara-palas-da-cocuk-balosunda-omer-inonu-ile-23-nisan-1929.jpg

        11.19 kB, 124×77, 388 defa görüntülendi
      • ege-vapurunda-kucuk-ulku-ile-trabzon-a-gidiyor-1937.jpg

        10.99 kB, 125×89, 389 defa görüntülendi

      Atatürk ve Çocuklar

      Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eser (Türkiye Cumhuriyeti Devleti) ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak.



      Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.



      ÇOCUKLAR GELECEĞİMİZİN GÜVENCESİ YAŞAMA SEVİNCİMİZDİR, BUGÜNÜN ÇOCUĞUNU YARININ BÜYÜĞÜ OLARAK YETİŞTİRMEK HEPİMİZİN İNSANLIK GÖREVİDİR



      Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.



      Bütün ümidim gençliktedir



      Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz tahsilin hududu ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz.:
      1)Milletine,
      2)Türkiye Devletine,
      3)Türkiye Büyük Millet Meclisine;
      düşman olanlarla mücadele lüzumu fertlerin bu mücadele gerekleri ve vasıflarıyla dayanmaya milletler için yasama hakları yoktur. Mücadele; mücadele lazımdır.



      Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimî düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır."




      Kaynak : ATATÜRK / Yavuz Tanyeri

      23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

      23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 23 Nisan 1935 yılından itibaren kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin millî bayramıdır.

      23 Nisan 1920 yılında TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan Hakimiyet-i Milliye bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 23-30 Nisan'ı Çocuk Haftası ve haftanın ilk gününü de çocuk bayramı ilan ettiği 1935'den itibaren kutlanmaya başlanan bayramdır. Bu iki bayram 23 Nisan 1935 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında bir araya getirilmiştir.

      Hakimiyet-i Milliye bayramı , Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışını kutlamak amacını taşırken ; Çocuk bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımakta idi.

      Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır.

      tr.wikipedia.org/wiki/23_Nisan…e_%C3%87ocuk_Bayram%C4%B1
      Resimler
      • 23 Nisan.jpg

        101.06 kB, 0×0, 1,232 defa görüntülendi
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI..TÜM ÇOCUKLARA KUTLU OLSUN..

      Bayramınız Kutlu Olsun Çocuklar (23 Nisan)

      Egemenlik verilmişse ulusa
      Gelin bunu kutlayalım çocuklar
      Edirne coşkusu gidiyor Kars’a
      Bayramınız kutlu olsun çocuklar

      Dedelerden emanettir bizlere
      Biz koruduk sıra geldi sizlere
      Armağandır gonca açan yüzlere
      Bayramınız kutlu olsun çocuklar

      Unutmayın,çok çileler çekildi
      Şehitlere abideler dikildi
      Bayrak için nice kanlar döküldü
      Bayramınız kutlu olsun çocuklar

      Gönderdeki bayrak dalgalandıkça
      Yeni nesil tarihini andıkça
      Bu coşkunuz ilelebet kaldıkça
      Bayramınız kutlu olsun çocuklar

      Bu bayrama sahip çıkın,sarılın
      Sevgi ekin,kin, nefretten arının
      Göz nurumsun,büyüğüsün yarının
      Bayramınız kutlu olsun çocuklar


      images.google.com.tr/imgres?im…DN%26start%3D280%26um%3D1
      Resimler
      • 23nisaneg0.jpg

        191.87 kB, 0×0, 6,247 defa görüntülendi
      • 001.jpg

        21.97 kB, 0×0, 1,283 defa görüntülendi
      • 23nisan1ks.gif

        212.37 kB, 550×300, 7,388 defa görüntülendi
      Zaman su gibi hayatımızdan parçalarıda önüne katıp..akıp gider.
      Zamanımızı biz..bizi,bizim sevdiklerimiz..bizi sevemeyenler harcar.
      NAZAN T:

      23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU VE MUTLU OLSUN

      .
      Resimler
      • 1.gif

        19.01 kB, 256×119, 1,872 defa görüntülendi
      • 3.jpg

        27.81 kB, 0×0, 1,218 defa görüntülendi
      • 2.gif

        200.54 kB, 424×101, 1,438 defa görüntülendi
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
      TÜRK ÇOCUĞU DİYOR Kİ

      Seneler kutlu bana,
      Aylar umutlu bana.
      Her an haykırıyorum :
      Türk'üm ne mutlu bana.

      Cesaretim candadır.
      Şöhretim dört yandadır,
      Benim bütün cevherim,
      Nabzımdaki kandadır.

      Tarihten eski yaşım,
      Harpte eğilmez başım,
      Toplar can yoldaşımdır,
      Silahlar arkadaşım.

      İzmir benim, Van benim
      Şeref benim, şan benim,
      Kars, Erzurum, Erzincan,
      Konya Ardahan benim.

      Yurda nasıl doyarım?
      Uğruna can koyarım,
      Ona, bir yan bakanın,
      Gözlerini oyarım.

      Türk, dünyada bir tektir,
      Milletlere örnektir,
      Türklüğün meşalesi
      Asla sönmeyecektir.

      Halil SOYUER
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
      Sözkonusu meclis'te 120 serbest meslek mensubu,yani tüccar,çiftçi,avukat,gazeteci,bir tane de "amele" vardır.

      Devlet memurlarının sayısı 125'tir.Bunlar okumuştur ve çoğunlukla fes giyiyorlar.

      Subay sayısı 53'tür.Hepsi savaş görmüştür;Balkan Harbi ve Birinci Cihan Harbi'nin çeşitli cepheleri...

      Ulemadan üyelerin sayısı da 53'tür.14'ü müftü,13'ü müderris,10'u çeşitli tarikat şeyhleri

      Ayrıca aşiret reisleri vardır.

      Meclis "tek fikirli" değildir;inkılapçılar vardır,muhafazakarlar vardır,sosyalistler,liberallar,ittihatçılar vardır.Aşiret reisleri vardır.

      Biri içkiyi modernlik sayar,öbürü yasaklar !

      Kadının İstiklal Savaşı'na katkısını yücelten,ona resmen teşekkür eden,ama aynı zamanda tanıklıkta kadının yarım olduğunu düşünen,haram olduğu için içkiyi yasaklayan bir Meclis...

      Ama Ankara'da herkesin yerlerini bildiği dört tane "gizli" meyhane vardır.Polis Müdürü Dilaver bey de bağ evinde imal ettiği içkileri eşine dostuna ikram etmektedir !

      Atatürk ve sözleri

      Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.


      Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.


      Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.


      Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.


      Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.


      Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.

      tsk.mil.tr
      Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Çok kuvvetli bir İslami içeriğe sahiptir.Cemiyetin programı "Bismillahirrahmanirrahim" diye başlıyor.

      Tüzüğün 3.maddesine göre bilumum İslam vatandaşlar cemiyetin tabii üyesidir.

      Türk Milli Hareketi'nde Anadolu'daki ilk gayretlere çoğunlukla yerel din adamları ,müftüler,imamlar,müderrisler liderlik etmiş,halkı da bu yönde etkilemişlerdir.Mustafa Kemal,zaferi kazanıp yeterince güçlenerek laik Cumhuriyet kurma aşamasına gelinceye kadar bütün Milli Mücadele boyunca din adamlarının bu etkisini kullanacaktır.

      Lord Kinross,Mustafa Kemal,en güçlü taraftarlarını din adamları arasında buldu" diye yazıyor.

      Mustafa Kemal'i Samsun'da,Havza'da,Amasya'da ve daha pek çok yerdeki karşılama heyetlerinin başında sürekli din adamlarını görüyoruz.

      47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde 84 din adamı görülüyor.Bunların 17'sinin başkanı din adamıdır.
      Mustafa Kemal'in özenle seçilen kimi konjonktürel sözlerini Atatürk ve sözleri başlığı altında toparlamanın onu yeterince anlaşılır kılmayacağını düşünüyorum !

      Zira;

      Savaş arifesi ve sürecinde Doğu İdeali bir strateji olarak yürütülmüşken,savaşın hemen sonrasında sözkonusu ideal yerini Batı İdeali'ne terketmiştir.

      Doğu İdeali'nde yoğun İslami-Bolşevik söylem dikkat çekiyorken (Kalpaklı Atatürk portresi o günlerden kalmadır.Mustafa Kemal'in pek çok portresi varken ne hikmetse sitenin ana sayfasında kalpaklı olan tercih edilmiş !Bilinçli bir tercih midir,bilemiyorum !!! ) savaş sonrasında ki söylem şu başlık altında derlenip toparlanabilir;

      Bir Avrupa Türkiye'si,daha doğrusu Batı'ya yönelmiş bir Türkiye...!

      Mustafa Kemal Paşa, 29 Ekim 1923


      Ve dönemin İngiliz Büyükelçi Sir George Clerk'in değerlendirmesi;

      Gazi,İngiltere'nin de desteğiyle ülkesini Batılılaştırmaya kararlı.Aynı zamanda Rusya ile de iyi geçinmek istiyor.Türkiye Musul sorununda yenilgiyi kabullenmiş ve yüzünü Batıya çevirmiştir.

      Kimi ulusalcıların (ve Ergenekon'cuların ! ) aksine, AKP'nin AB serüveni bu minval üzre değerlendirilmelidir !

      Sayın Başbakan,Mustafa Kemal'in belirlediği çıpa üzeredir !
      Sayın Başbakan,Mustafa Kemal'in belirlediği çıpa üzeredir !



      O zaman bana düşen Sayın Başbakanı tebrik, sizi de verdiğiniz bilgiler için takdir etmektir.Zira ben büyük bir yanlışlık içindeymişim......Gaflet uykusundan uyandırdığınız için teşekkür ederim.Yeni bilgilerinizi benden esirgemeyin ki ufuklarım tam açılsın......