Nerede Yaşıyoruz ?

      Çok güzel paylaşım...

      Nerede yaşıyoruz?

      a)Dilimizin, güzel Türkçemizin elden gittiği,

      b)Örnek alınması gereken unsurların değil de örnek alınmaması gereken unsurların baz alındığı,

      c)Hayatın, televizyon denilen iletişim aletinden doğrularıyla değil de eğrileriyle izlendiği,

      d)Yaşamak ve yaşatmak adına en güzel öğelerin hiç sayılıp, yok edildiği,

      ...

      bir ülke. (Daha nicesi...)

      Böyle bir ülke de yaşıyoruz. Bunları ortadan kaldırmak adına attığımız adımlar sayılı olsa da, atacağımız adımlar meçhuliyetini koruyor. Bu sebeple;

      Milliyetimizden, kişiliğimizden, dilimizden, geçmişimizden, ..., ödün verirsek bu saydığım özelliklerin hepsi bize az bile. Daha beteri söz konusu.

      Hani derler ya;

      ''Tarih tekerrürden(tekrarlanma, bir daha olma) ibarettir.'' diye.

      Geçmişimizden ders çıkaramadığımız müddetçe halimiz kötü olur.

      Ya dilden, ya dinden, ya da milli değerlerimizden oluruz.

      O ki Türksün, konuş Türkçeni ürksün!...

      Paylaşımından ötürü Pocarınalaettin amcaya teşekkürler.

      Saygı ve sevgilerimle...
      Hayat, bir ipin iki ucu arasındadır. Ya baş ucundasınız, ya son ucunda...

      Bilal ÇAKIR

      Alaettin amca ve Yüksel ellerinize sağlık,,

      ama malesef ARIYORUM şiirinde de anlatıldğı gibi ,,yabancı kelimelere okadar alışmışız kii ,, sonumuz hayrola ...
      Resimler
      • t.jpg

        69.42 kB, 604×463, 2,287 defa görüntülendi
      • tkç.jpg

        63.2 kB, 600×441, 2,281 defa görüntülendi
      • trkçmz.jpg

        60.01 kB, 419×600, 1,899 defa görüntülendi
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "
      KARAMANOĞLU MEHMET BEY
      KARAMANOĞLU MEHMET BEY
      "BUGÜNDEN SONRA DİVANDA, DERGAHTA,
      BARGAHTA, MECLİSTE VE MEYDANDA TÜRKÇEDEN
      BAŞKA DİL KULLANILMAYACAKTIR."
      13 Mayıs 1277

      Karamanoğullarının üçüncü ve en büyük hükümdarıdır. Doğum tarihinin kesin olmamakla birlikte 1246 olduğu sanılmaktadır. Ölüm tarihi ise 1283'tür.

      Mehmet Bey Karamanoğulları'nın başına geçtiğinde, Anadolu'da Moğol hakimiyeti bulunmaktaydı. Karaman Bey'in ölümünden sonra, Anadolu Selçuklu Sultanı IV.Rüknettin Kılıçarslan, Karaman ülkesinin idaresini, vezirlerinden Hutenoğlu Bedrettin ibrahim'e vermiş; eski ülüş sistemini tanımadığını ilan etmişti. Daha çocuk yaşta olan Mehmet Bey ve kardeşleri de yakalanıp hapsedilmişti.

      IV.Rukneddin Kılıçarslanın ölümü üzerine, yerine III.Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Mehmet Bey ve kardeşleri serbest bırakıldı.

      Karamanoğlu Mehmet Bey, başa geçer geçmez, Selçuklulara cephe aldı. Üzerine gönderilen Moğol-Selçuk ordusunu, Göksu vadisinde mağlup etti. Güneye yönelip, Sahiller Emini Hoca Yunus ordusunu da yenerek egemenliğini sağlamlaştırdı. Daha sonra, Eşrefoğlu ve enteşe Türkmenlerini de yanına alarak Konya önlerine geldi. Konya'yı zaptederek Gıyaseddin Siyavuş'u Selçuklu tahtına geçirdi.

      O sırada Selçuklular, edebi dil olarak Farsça'yı, devlet işlerinde ise Arapça'yı kullanıyorlardı. Halk ise bu iki dilin dışında, kendi öz dili olan Türkçe'yi kullanmayı sürdürüyordu.

      Mehmet Bey, millet olarak yaşamanın ilk şartı olarak, dil birliğinin sağlanması gerektiğine inanıyordu. Kendi dilini ve kültürünü hor gören, başka kültürlerin egemenliğine girmeyi yücelik sanan, bu yoz anlayışa tepki gösteriyordu. Konya'nın alınmasından sonra, 1277 tarihli ünlü fermanını yayınladı. Türkçeden başka bir dil konuşulmasını yasakladı. O'nun bu fermanı Anadolu'da uzun yıllar yankılanmış ve günümüze kadar gelmiştir.


      Konya'yı yeniden ele geçiren Moğollar, Karamanoğulları üzerine yürüdüler. Küçük bir orduyla Moğollara karşı yiğitçe savaşan Mehmet Bey, kardeşleri Tanu ve Zekeriya ile birlikte şehit düştü.

      Mehmet Bey askeri ve idari yönden bilgili ve yetenekli bir devlet adamı idi. Hayatı boyunca bilim ve sanat adamlarını etrafında toplamış, onlara büyük değer vermiştir.


      KARAMANOĞLU MEHMET BEY ve FERMANI

      Karamanoğlu Mehmet Bey'in, 13 Mayıs 1277'de, Türkçe'yi korumak amacıyla yayınladığı ünlü fermanını, herhangi bir ferman diye nitelendirmek, yanlış olsa gerektir.

      O dönemdeki Anadolu'nun durumunu kavramadan, fermanı değerlendirmek de, yine gerçeklere tam anlamıyla ulaşmamızı engeller.

      XII.y.y. ve sonraları, Anadolu Selçukluları'nın hüküm sürdüğü; Anadolu Selçukluları Türk olmalarına rağmen, devletin her alanında İran hakimiyetinin apaçık görüldüğü ve Türklüğün değerlerinin, devlet eliyle unutturulmaya yüztuttuğu yıllardır.

      İşte bu dönemde Karamanlılar, Anadolu'da, dil alanında değil; Türk değerlerinin yaşatılması için, her alanda, büyük mücadeleler vermişlerdir.

      1238'de Selçuklular'ın İranlaşması karşısında, Karaman'lıların atası Nure Sofi'nin de katıldığı; Türklüğün savunması denilebilecek, Kırşehir'in Maliya Ovası'nda gerçekleşen savaş; Karamanoğulları'nın Anadolu'da verdikleri mücadelelerin, koltuk kavgası değil; Türk değerlerinin korunması olduğunun en açık delili sayılabilir.

      Karamanoğlu Mehmet Bey de, atası Nure Sofi gibi, Anadolu'da, Türklüğün, Türk değerlerinin mücadelesini vermiştir. 1277'de yayınladığı fermanın özünde, bir milletin birlik beraberliğinin ilk adımının, dil birliği olduğu gerçeği vurgulanmaktadır.


      Orta Asya'dan Anadolu'ya göçen, burada devlet ve beylikler kuran Türk boylarının, başka millellerin değerlerini kabullenip, kendi öz yapılarını terk etmeye yöneldikleri ve bu yönelişi adeta marifet saydıkları bir dönemde, sadece Karamanoğulları'nın, Türk değerlerine bağlı kalma savaşı vermeleri ve Karamanoğlu Mehmet Bey'in bu gerçeği, tarih sayfalarına, fermanıyla kazıması, Anadolu Türk tarihinin en önemli adımlarındandır.
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR
      Alaaddin Abi hangi Türkçe den bahsediyorsunuz
      Eğer Karamanoğlu Mehmet Bey zamanındaki Türkçe ise bahsettiğiniz kabullenmememek elde değil çünkü o zamanki Türkçe bizim kendi özdilimiz
      Fakat Türkçeden kastınız bugünkü Türkçe ise ben bunu kabullenmiyorum
      Bizim esas Türkçe miz Osmanlı zamanında kullanılan Türkçedir

      Bir milletin devamı için kendi geçmişine sahip çıkması gerekir
      Dikkat ederseniz çoğu icatlar Türk bilim adamlarının eseridir
      Misal mi İstersiniz
      Hazerfan Ahmet çelebi Dünya da ilk uçak denemesini yapan kişidir Ali kuşcular farabiler ibni sina lar ve daha niceleri

      Fakat biz onların eserlerinden bi haberiz

      Acaba Neden ?????