Sabit Ramazanınız Kutlu Olsun

      hoşgeldin ramazan .......

      Geceler vardır günümüzü aydınlatır, günler vardır hafta ve aylara ışık olur , aylar vardır ; hayatımızda dönüm noktasına vesile olur ve bizi bize hatırlatır. İnancımızın bize en müstesna hediyelerinden , gelmekte olan Ramazan ayı, kültürel-ahlaki yozlaşmaların arttığı , insan ilişkilerinin bayağılaştığı hatta bazen adileştiği, bir tarafın zenginleşip mütevazi veya çirkef bir hayat sürmesi karşısında diğer tarafın fakirleşitiği ve alındaki çizgelere hergün yenisinin eklendiği zamanımızda umarız ki bize nerden gelip nereye gittiğimizi hatırlatır. Ne olduk , ne yapıyoruz sorularını sordurur; Allahın inayetiyle hayatımızda hayır ve iyiliklere vesile olur. Selam ve saygıyla...

      On bir ayın sultanı Ramazan

      İnsan mı oruç

      tutar yoksa oruç bizi mi tutar?

      Ramazan ağır fakat mükafatı bol imtihanlarla insanı sınar. Adeta bir mihenk taşı gibidir. Bize değer biçer. Bedenimizi aç bıraktıkça, gönül dünyamızı doyurur.

      Bunu bir çeşme gibi yapar. İnsanların susuzluğunu giderdikçe kendi sermayesinden bir şey kaybetmez. Ramazan insanı arındırır, inceltir, duyarlı kılar. Diriltici, uyandırıcı, yönlendirici, ihya edici eliyle kucaklar insanı. Bundandır ki, Ramazan ayında suç oranları düşer, kavgalar azalır. Aç olan insan daha sinirli ve kırıcı bir ruh halinde olması gerekirken Ramazan’da kendisiyle ve çevresiyle barışıktır. Ramazan insana bireysel hayatını planlayıp yönetme kabiliyeti kazandırır.İnsana kattığı sorumluluk bilinci ile iş ürettirir, alın teri döktürür ve emek verdirir. İftarı beklerken helal lokma derdi çeken insanın çalışma ahlakını terk etmesi düşünülebilir mi?

      Bu beyanda Ramazan görünüş itibariyle insana oruç tuttursa da, asıl tutulan

      insandır. Dış dünyanın nedametli ve kasvetli havasından manevi bir dünyaya geçiş yapılır önce. Evreni, dünyayı, insanları, hayvanları, bitkileri en önemlisi kendimizi keşfetmenin yolları bir bir belirginleşir. Kendisini anlamayan insanın ne kendisine ne de başkasına merhametle, sevgiyle, aşkla davranmasını beklemek safdillik olmaz mı?

      Çok eski devirlerden yaşamış bir bilgenin mezar taşında bakın ne yazıyor:

      "Gençliğimde dünyayı değiştirmek istedim. Olmadı. Orta yaşımda ülkemi

      değiştireyim dedim. Olmadı. Yaşlılığımda çevremi, ailemi değiştireyim istedim, o da olmadı. Şimdi ölüm döşeğimdeyken anladım ki ilk önce kendimi

      değiştirmeliymişim. Kendimi değiştirsem ailemi, ailemi değiştirirsem çevremi,

      çevremi değiştirirsem ülkemi, ülkemi değiştirebilirsem tüm dünyayı da

      değiştirebilirdim.’
      Bu gerçeği ölüm döşeğinde anlayan bilgenin aksine, Ramazan

      bize 30 gün boyunca fırsatlar sunar. Kendimizi anlamamız ve değiştirmemiz için.

      Daha erdemli bir insan olmanın fırsatlarını sunar Ramazan. Eşler arasından

      muhabbet bağını yeniden kurar. Anneler babalar çocuklarıyla daha da bir aile

      olur. Çünkü sahurundan iftarına, teravihinden bayramına tatlı telaşlar yaşanı

      hep birlikte.

      Misafirliklere gidilir, sevdikler davet edilir. Her ne kadar otuz günün sonunda bayrama erilse de, her iftar bir bayram olur evlerimizde. Ramazan tüm bu yönleriyle insana durmadan kazanımlar sağlayan bir aydır. İnsanı

      kötü düşüncelerden, karamsar tablolardan, günlük kırılmalardan kurtarır. Coşkun arzuların iradeli binicisi haline getirir insanı. Sabahtan akşama kadar

      şişmanlığından şikayet eden ama öğle arası kocaman bir hamburger yemeden

      duramayanlar akşama kadar yemeği içmeyi unuturlar. On dakika da bir sigara

      içmezse çıldıracağını söyleyen kimsenin aklına akşama kadar sigara içmek gelmez bile. Çünkü onu, oruç tutmaktadır.

      aksam.com.tr/haber.asp?a=8317,11