Çay-Kur Özelleştirilecek

      Özelleştirme,devam etmekte olan küresel ekonomik kriz sürecinde şimdilik ciddi anlamda gündeme alınmıyor.Ancak ,netice itibariyle bunun olacağı görünen köydür !

      ÇAYKUR'da öteden beri gereğinden çok çok fazla binlerce eleman istihdam ediliyor.Bunların giderleri tüm yurttaşların sırtında kamburlardan bir kamburdur.Milletin sırtında bir koca yüktür.Bu yükü Doğu'da da bir kaç ilde elektrik,su,telefon bedava gibi çürük bir zemininde meşrulaştıramazsınız !
      Hangi özelleştirme o kurumun verdiği hizmeti ucuzlattı ki laf olsun diye konuşuluyor.
      Ülkenin bir bölgesinde zerre üretmeden kamu hizmetleri ulufe dağıtılır gibi vatandaşa bedava verilirken Karadeniz'de üreten vatandaşlara zulmediliyor.
      Siyasiler 3-5 oy uğruna fabrikalaı şişiriyorlar sonra halka dönerek "İşte zarar ediyor! Satalım" diyorlar. Hükümetlerin hatasını vatandaşa ödettiriyorlar.
      Birileri de özelleştirmeye hükümet adına yalakalık görevini üstleniyor.
      Yapılması gereken Çay-Kur'un Özelleştirilmesi değil Özerkleştirilmesidir.

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      hemşinlinin başının çaresine bakma zamanı geldi bunun için alternatif ürünler
      peşinden koşması gerekiyor bu nedenle yörede yetişen ziraatçıların halkı
      bilgilendimeleri gerekiyor
      bu arada zıraatçilerin bir husustada bilgi vermelerini istiyorum
      örneğin bodurlaştırılmış ve kültür meyvelerinin GDO ile ilgisi varmi
      SAHİ BU GÜN DERNEKTE TOPLANTI VAR DİYE DUYMUŞTUK.
      NE OLDU O TOPLANTI,
      KAÇ KİŞİ KATILDI, NE KARAR ALINDI, KİM NE DEDİ ?

      ONU SANIRIM ARKADAŞLAR BİZEDE ANLATIR, BİLGİ SAHİBİ OLURUZ.


      AMA ESAS MESELE DAHA ÖNCEDE YAZDIĞIM GİBİ BU KİTLERİ SATACAĞI, DEVLETİ ''TÜCCAR KAFASI'' İLE YÖNETECEĞİNİ SÖYLEYEN DÜŞÜNCEYE OY VERİP İKTİDAR YAPANLARIN ŞİMDİ SIRA KENDİLERİNE GELİNCE FERYATLARI İNSANI ÜZMEKTE.

      ÖMERİ ANLADIK,
      ONUN SOSYAL YAŞAMLA, İSTİHDAM LA, DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ İLE BİR SORUNU YOK.

      ÖMER HER ARTAN İŞSİZLİK ORANI, HER SATILAN KİŞT, HER YIKILAN SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI BU ÜLKEYİ, BÖLEN ETKENDİR.

      İŞ AŞ VEREMEZSEN BU MİLLET ADAMI YER.
      YUKAKAPİLİ
      Bu gün konu ile ilgili Federasyon Merkezinde yapılan toplantı hakkında kısa bilgiler vereceğim. Ancak sayfaalr dolusu not aldım ve önce bu notların özetini çıkarmam lazım.

      Ancak şimdilik kısa bir bilgi verebilirim.

      Mevcut Çay Kanunu Tasarısı hakkında Federasyon adına görüş bildirme kararını Prof. Dr. Reşat Kasap başkanlığında Federasyon Danışma Kurulu üyeleri arasında kurulacak bir komisyonun bildirmesi kararı alındı. Bu hafta içinde bu komisyon kurularak çalışmaya başlayacaktır.

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Bir nasyonal sosyalist,bir başka başlık altında 70'lerden bu günlere çok şeylerin değiştiğinden dem vuruyor ! Böylelikle,o gün enternasyonal sosyalizm iddiasındakileri bugün yola (yolumuz faşizm aga ! Ölür dönmeyiz ! ) getirmiş olmanın kıvancını bifırsat her bi tarafa şey yapmış oluyor Maksut !

      İmdi,sen de devletin yükümlülüklerinden dem vuruyorsun !

      1930'lardan bu tarafa çoookkkk şeyler değişti !
      Abiler butun düşüncelere saygımız var aramızda Nasyonal Sosyalistler de olabilir Sosyal Faşistler de.

      Ayrıca anlamlarını tam oalrakkavrayamadığımız kelimleeri cumle içinde kullanırken 3 kere düşünelim ...
      Hayat;
      .....Yokluğu var edecek kadar erdemli.
      Yanlızlık;
      ......Dünyaya haykıracak kadar yoksun.
      Sen;
      ......Beni yokluğunla sınayacak kadar acımasız.
      ve ben;
      .....Kendimle kavgalı.......


      Sevgili Hakan;

      Şu anda bu gün yapılan toplantının notlarını hazırlıyorum. İşim bitince siteye asacağım. Yönetimden de saçmasapan anlamsız mesajları kaldrımasını isteyeceğim ki konu bütünlüğü kaybolmasın.
      Her ciddi konuyu sabote edenlere umarım ki tahammülün de bir sınırı olduğu hatırlatılır.

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      “Hemşin insanı lahanasını, lobiyasını pazara indirip satmayı ve bütün kış boyu kahvede oturacağına lilig yapıp pazarlamayı becermedikçe hiçbir şey fayda etmeyecek. Saygılar! Dağdakimurat”

      -Hemşinliye Lahanasını, lobiyasını ve liligini yapıp satmayı, kahvede oturmamayı öğütlüyor arkadaşımız.. Bu pazarlamayı becermedikçe hiçbir şey fayda etmeyecek diye de bitiriyor.. Organik çayı geçimine yetmeyen Hemşinliye lahana, lobiya ve lilig satmayı önermek!!!!… Ne demeli bilmiyorum!!.. Lahana ve lobiya ekecek yer mi kaldı desem!!… Kaldı mı??? Bir de lilig çıktı.. Ne olağan üstü öneriler değil mi??? Hemşinliyi tembel, hatta biraz “aptal”, bu kadar basit şeyleri düşünemiyecek kişiler olarak görmek değil de nedir bu?? Hemşinli bu mudur? Yani tüm kabahat Hemşinli de midir? Ankara’da, İstanbul da da ve bir çok ilimiz de de geçinemeyen milyonlar var.. Onlar da lahana, lobiya ve liliglerini değerlendiremediklerinden mi? Memur ve işçi kadrosunda çalışmakta olmalarına rağmen geçinmek bir yana sürünen milyonlar var bu ülkede.. Çalışıyorlar ama geçinemiyorlar… GEÇİNEMİYORLARRRRR… Lahana kotolleri aşkına bu nasıl bir mantıktır??


      “Özelleştirme,devam etmekte olan küresel ekonomik kriz sürecinde şimdilik ciddi anlamda gündeme alınmıyor.Ancak ,netice itibariyle bunun olacağı görünen köydür !

      ÇAYKUR'da öteden beri gereğinden çok çok fazla binlerce eleman istihdam ediliyor.Bunların giderleri tüm yurttaşların sırtında kamburlardan bir kamburdur.Milletin sırtında bir koca yüktür.Bu yükü Doğu'da da bir kaç ilde elektrik,su,telefon bedava gibi çürük bir zemininde meşrulaştıramazsınız !-ÖMER”


      - Al sana mantıklı gibi görünen ama mantık dışı bir varsayım daha.. Özelleştirme küresel krizde ciddi anlamda dikkate alınmıyormuş… Eğer Özelleştirme iyi bir şey olsa, asıl küresel krizde gündeme alınması gerekmez miydi? Hani özelleştirme rantabildi, verimliliği artırıyordu.. O halde küresel krizden çıkmak için daha da özelleştirmeye hız vermek gerekmez miydi? Ama değil.. Ömer bile bunu görüyor.. Küresel kriz biter bitmez özelleştirmelerin devam edeceğini de biliyor.. Çünkü küresel efendiler halkın değil kendi çıkarlarını gözetiyorlar da ondan.. Özelleştirme yoksunlaştırma ve yoksullaştırma operasyonudur.. Ömer bunu haklı buluyor..

      ÇAYKUR’da gereğinden fazla hatta çok çok fazla binlerce eleman istihdam ediliyormuş.. Bunlar kim? Sıradan işçi ve memurlar.. Bu tüm yurttaşların sırtında bir kamburmuş.. Bu “Kambur” dediklerinin bir insan ve bu insanların ortalama “3-5 kişinin” geçimini sağlayan insan olduğunu unutuyor.. Ve bu gereğinden fazla işçi çalıştırmanın kimlerin “marifeti” olduğunu da hiç sorgulamıyor.. Sanıyor ki sadece geçmiş iktidarların “suçu” bu.. (ben bunu bir suç olarak görmüyorum-Bu ülkede bir kişinin bile iş sahibi olmasını sağlayanı her ne nedenle olursa olsun suçlayamam, suçlamam).. Sen hiç işsiz kaldın mı Ömer? Bunun nasıl bir şey olduğunu bilir misin? Gerçekten çalışan, iş yapan, bir şeyler üreten insanlar işe alındıkça bunun neresi “kambur”.. Bu ülkede milyardolar batıran bankaların “kambur” unu bu halk çekmedi mi? Bu ülkenin bütçesinden milyardolararı abidikkubidik işler yapan müteahhİT’ler almıyor mu? Ve daha neler.. Bunlar kambur olmuyor da Çaykur’un –sence- fazla çalışan işçileri mi kambur oluyor?

      Ben bir ÇAYKUR çalışanıyım.. Çaykur’ da çok eksiklikler , yanlışlıklar olduğunu da gören bir kişiyim..Ama bunu çalışan elemanlarına yüklemeye çalışanları da asla doğru bulmuyorum.. Sıradan işçi ve memurların içinde bazı “torpilliler” varsa bu da yöneticilerin kusurudur.. Bu da tamamen siyasidir ve her dönemde bu devam etmiştir.. Bunları “temizlemek” de yeter ki siyasi irade olsun çok ama çok kolaydır..

      ÇAYKUR’ da en kambur olmayan kesim “sıradan” işçi ve memur kesimidir.. Bir kambur aranıyorsa o da SİYASİLERDİR….
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      hemşinlinin başının çaresine bakma zamanı geldi bunun için alternatif ürünler
      peşinden koşması gerekiyor bu nedenle yörede yetişen ziraatçıların halkı
      bilgilendimeleri gerekiyor
      bu arada zıraatçilerin bir husustada bilgi vermelerini istiyorum
      örneğin bodurlaştırılmış ve kültür meyvelerinin GDO ile ilgisi varmi
      DENIZIM

      Agabey,
      ben zirattci degilim ama o bodurlastirilmis agaclarin bol oldugu bir yerde yillardir ikamet ediyorum,tamamen tabii onlar.
      Iki metre boyunda elma,armut ,erik.kiraz,visne .agaclari 20 ile 40 kg meyve veriyor.Bizim oralarda koca agaclar onlarin yaninda hic verim bakimindan.
      Araklamak üzereyim,gelecek bahara kalem yollayacagim,deneyecegiz.
      Selamlarimla

      NOT;Benim bahsetttigim büyük capta millete birseyler getirecek alternativlerdirör;kiviye benzer baska ürünler,roiboos cayi,fasulye cesitleri vs..
      Yazar: saksu Tarih: 06.12.2009 Saat: 01:55

      Sevgili Hakan;

      Şu anda bu gün yapılan toplantının notlarını hazırlıyorum. İşim bitince siteye asacağım. Yönetimden de saçmasapan anlamsız mesajları kaldrımasını isteyeceğim ki konu bütünlüğü kaybolmasın.
      Her ciddi konuyu sabote edenlere umarım ki tahammülün de bir sınırı olduğu hatırlatılır.

      Şakir Aksu


      Sevgili hacım,kurbanım !

      Eleman sanırsın ki MGK toplantısına başkanlık buyurmuş !

      Aynen hava bu !

      Kendisinin öngördüğü konuya yine kendisinin uygun gördüğü,taktir buyurduğu tavır aksine,farklı bir tavır geliştirenlerin afaroz edilmesini yine yeniden,herzaman olduğu üzere yönetime yaltaklanma usulüyle şey yapmış !

      Yönetimin bu yaltaklanmayı nasıl göreceğini göreceğiz !!!

      Yani demem o ki hacım ;

      Yok bu yakada değişen bir şey !

      Sahnede yine Şakir !

      Yine astsolist olmak diliyor !

      Ben çalayım,ben oynayım diyor !!!

      Durum budur sevgili hacım !!!
      Özelleştirme küresel krizde ciddi anlamda dikkate alınmıyormuş… Eğer Özelleştirme iyi bir şey olsa, asıl küresel krizde gündeme alınması gerekmez miydi?

      Yanılıyorsun Mustafa !

      Özelleştirme, kısa vadede küresel krizin bir getirisi olan işsizlik oranlarındaki yukarı hareketliliği besleyecektir.Kriz sonrası uzun vadede piyasa koşullarında çözüm kazanacak bir sorun olduğundan şimdilik ertelenenler arasında !

      Ekonomi idaresi ciddi bir iştir ve Hemşin'den börtü böcek resimleri çekme işine pek benzemez !

      Özelleştirme yoksunlaştırma ve yoksullaştırma operasyonudur.. Ömer bunu haklı buluyor..

      Özelleştirmeyi çoktan tamamlamış nice zengin ülkeler var ! Herkes çalışıyor .Kimse kimsenin sırtında asalak değil !

      “Kambur” dediklerinin bir insan ve bu insanların ortalama “3-5 kişinin” geçimini sağlayan insan olduğunu unutuyor..

      İşyeri camisine atanan namaz kıldırma memuru da aynı şeyi söylüyor Mustafa !
      Sen namazı para karşılığı kıldırıyorsun ve senin gibi 80 000'in üzerinde adama sırf bu yüzden maaş veriliyor.Haksız ve haram para değil mi ? Bak sünni olmayan diğer cemaatlere bırak maaş vermeyi, varlıkları bile hala kabul edilmek istenmiyor ! dediğimde ondan gelen cevap da senin burada verdiğin cevabın hemen hemen aynısı !

      Hocaya dediğim şu ;
      Senin kıldırdığın namaz beni ilgilendirmiyor.Bunu benden finanse edemezsin ! Haramdır !

      Sana da şöyle deyim ;

      Senin orada yapmış olduğun bürokratik çiziktirmeleri Yüksek Ziraat Mühendisliği olarak pazarlaman yurttaşları ilgilendirmiyor !
      Düşün yakamızdan !!!
      Ömer'i okudukça Darwinizme inanasım geliyor. Darwinistlerin yıllardır ara geçiş türü bu olmalı. Ancak bu tür farklı bir gelişme göstermiş. Tüm canlılar katı atıklarını başka yerden boşaltırken bu ağzından boşaltıyor.

      Yaradanın hikmetine kurban olayım. Sen nelere kaadirsin...

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      HERKESE MERHABA

      EVET SAYIN ARKADAŞLAR MALESEF DIYORUM ÇAYKURU ÖZELLEŞTIRIYORLAR BU NEDEMEK BİLİYOMUSUNUZ ÇAYIN BİTME NOKTASI DEMEK
      KARADENİZ BÖLGESİNİN HANGI ÜRÜNÜ ÖN PLANA ÇIKTIYSA BUNU YOK ETMENIN EMELLERİ İÇERISINE GIRME GAYRETI GÖSTERIM
      BİRİLERINE PRİM VEYAHUT NEMA KAZANMA PRENSIPLERI DOĞUYOR
      ÇAYDA BUNUN NASİBİNI ALIP İŞTE BİRİSİ GELIP BİZİM YAPAMADIĞIMIZI YAPIP
      ÇAYIMIZI ELİMİZDEN ALMA GAYRETI İÇİNE DÜŞMÜŞTÜR
      NİTEKİMKİ BUDA DOĞRULUKLA SONUÇLANIP HEP HALKIMIZ ÜZÜLÜYORBAŞKADA KİMSE ÜZÜLMÜYOR,PEKİ BU DOĞRUMUDUR ELBETTEKİ YANLIŞTIR AMA DEDİMYA BİRİLİER GELİP HAZIRA KONMAK İSTIYOR BUNADA GÖZ YUMUYORLAR,ACABA HANGI ARAP ŞEYHİ GELECEKTE ÇAYKURU ALACAK MERAK KONUSU HALİNE GELDİ,ŞİMDİDEN HERKESE SELAM,,,
      ÇAMLİHEMŞİNLI OLMAK BİR AYRICALIKTIR..

      kaçak çay

      İstanbul Milletvekili Sayın Süleyman Yağız'ın Soru önergesine Sayın Bakanın cevabı bana ilginç geldi. Çay ile ilgilenen, özellikle Çaydan ekmek yiyen hemşerilerimizin ilgilerine ve dikkatine sunuyorum.

      Kaçak Çayla İlgili Önergeme Verilen Yanıt

      Süleyman Yağız - 10 Aralık 2009

      BAŞBAKAN’A YÖNELTTİĞİM, “KAÇAK ÇAY” İLE İLGİLİ ÖNERGEME,TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER YANIT VERDİ
      Rize Ticaret Borsası Başkanı Sayın Mehmet Erdoğan’ın Türkiye’ye kaçak yollarla sokulan çayların bir süre sonra ihale ile satılarak “resmileştirildiği” iddiaları ile ilgili olarak Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttiğim yazılı soru önergeme, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker yanıt vermiştir.

      Sorularımı ve Sayın Eker’in yanıtlarını bilgilerinize sunuyorum.
      Saygılarımla.



      ÖNERGEMİN SUNUŞU VE SORULARIM:

      TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

      Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması isteğimi bilgilerinize sunarım.
      Saygılarımla. 17 Ağustos 2009

      Süleyman Yağız
      DSP İstanbul Milletvekili

      Rize Ticaret Borsası Başkanı Sayın Mehmet Erdoğan yaptığı bir basın toplantısında, Türkiye’ye kaçak yollarla sokulan çayların bir süre sonra ihale ile satılarak “resmileştirildiğini” öne sürmüş, hatta bu çayların yurda kaçak sokanlar tarafından satın alındığını iddia etmiştir.
      Sayın Erdoğan ayrıca, “Türkiye'ye 2008 yılında 15 bin ton kuru çay girişi olmuş. Ancak aynı yıl Türkiye'ye çay girişinin yapılabildiği tek gümrük olan Çay İhtisas Gümrüğü'nden 4 bin 305 kilo kuru çay girişi yapıldığını öğrendik. Yaklaşık 10 bin 700 kilo kuru çay buhar olmuş. Srilanka verilerine göre, bu çay Türkiye'de. Ancak bizim verilerimize göre, böyle bir çay girmemiş. Demek ki, bu miktar yurda kaçak yolla girmiş. Resmi yolla çay kaçakçılığı mı yapılıyor?” demiştir.
      Sayın Mehmet Erdoğan’ın bu sözleri, çay sektörünü ve sektörden geçimini sağlayan yüz binlerce vatandaşımızı olumsuz etkileyen kaçak çaya karşı yapılan mücadelenin yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır.
      O nedenle sorma gereksinimi duydum:
      1-. Rize Ticaret Borsası Başkanı Sayın Mehmet Erdoğan’ın, “yurda kaçak giren çayların bir süre sonra ihaleyle satılarak resmileştirildiği” iddiası doğru mudur?
      2- “Kaçak çayları ihale yoluyla alanların, bu çayı yurda kaçak yollarla getiren kişiler olduğu” ve “bunların, ihaleye katılmak isteyen başka kişileri tehdit ettiği” iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
      3- Bu kişilerle ilgili bir araştırma yapılacak mıdır? Bu kişilerin tespit edilmesi durumunda haklarında nasıl bir işlem yapılacaktır?
      4- 2008 yılında ve 2009 yılının ilk yedi ayında, Türkiye’ye yasal yollarla kaç ton kuru çay girişi olmuştur?
      5- Aynı süre içinde yasal olmayan yollarla Türkiye’ye sokulan çayın miktarı nedir?
      6- Kaçak çayla mücadele konusunda ne gibi ilave önlemler alınacaktır?
      7-Kaçak çay nedeniyle yıllık vergi kaybı ne kadardır?
      8-Çay üreticilerinin, kaçak yollarla yurda giren çayların imha edilmesi ya da geri gönderilmesi görüşüne katılıyor musunuz?

      TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAYIN MEHMET MEHDİ EKER’İN YANITI:

      CEVAP 1–2–3) Bilindiği üzere, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca tasfiyelik hale gelen eşya, Tasfiye Yönetmeliğine uygun olarak tasfiye edilir. Anılan kanunlar gereğince, il Tarım Müdürlüklerine veya varsa diğer yetkili resmi kurumlara yaptırılan analiz sonucunda, tüketimi insan sağlığına uygun olan çayın ekonomik değer taşıması ve yasal zorunluluk nedeniyle satışı, Gümrük Müsteşarlığı tarafından yapılmaktadır. Satış ilanı Resmi Gazete'de yayımlanarak isteklilere duyurulmakta, yapılan ihalede isteklilerden en yüksek teklifi veren alıcıya satış yapılmaktadır. Diğer taraftan, tüm ihalelerde güvenlik güçlerine önceden haber verilerek gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması sağlanmaktadır. Bugüne kadar çay satışlarında ihaleye katılmak isteyenlerin tehdit edildiğine dair Gümrük Müsteşarlığına sadece bir başvuru yapılmış olup, bu konuda gerekli tedbirlerin alınması ve güvenliğin sağlanması için konu Gümrük Müsteşarlığınca, Diyarbakır Valiliği'ne intikal ettirilmiştir.

      12/06/2009 tarihinde yapılan ihaleye, tehdit edildiğini bildiren kişi de katılmış ve ihalede satışa esas bedeli 303.395 TL olan dört grup 50.485 kg. çay, rekabetin oluşması sonucunda yüzde 15 fazlasıyla 349.000 TL bedelle satılmıştır. 2009 yılında Gümrük Müsteşarlığınca toplam 242.629 kg çay satışı yapılmıştır.

      CEVAP 4) TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre Ülkemize yasal yollardan, 2008 yılında 4.305.062 kg 2009 yılının ilk sekiz ayında (Ocak-Ağustos) ise 3.818.977 kg kuru çay ithalatı gerçekleştirilmiştir.

      CEVAP 5–6–7) 2008 yılında 233.463 TL değerinde 26.695 kg 2009 yılının ilk 7 ayında 10.466.000 TL değerinde 1.175.845 kg kaçak çay ele geçirilmiştir. Çay kaçakçılığı da dahil olmak üzere her türlü kaçakçılık faaliyetini önlemeye yönelik çalışmalar devam etmekte olup, bu kapsamda; istihbarat bilgilerinin değerlendirilmesi, gelişen teknolojinin takip edilerek kaçakçılıkla mücadelede kullanılabilecek araç ve gereçlerin temini, ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliğinin artırılması, özellikle sınır kapılarında personel sayısı ile teknik ekipman miktarının arttırılması suretiyle kaçakçılıkla mücadele kapasitesinin yükseltilmesi çalışmalarına ağırlık verilmektedir.

      Ayrıca, ülkemize kaçak yollardan çay girişi ve iç piyasada uygun olmayan koşullarda çay satışı yapılması ile ilgili olarak; sınır kontrollerinde ve iç piyasa denetimlerinde gerekli hassasiyetin gösterilmesi, Türk Gıda Kodeksinde yer alan asgari teknik ve hijyenik kriterleri sağlamayan ve uygunsuz koşullarda satıldığı tespit edilen çayların insan tüketimine sunulmaması, toplatılması ve satışına izin verilmemesi ve buna aykırı hareket edenler hakkında yasal işlem yapılması amacıyla 81 İl Valiliğine talimat verilmiş olup, konuyla ilgili denetimler devam etmektedir.

      CEVAP 8) Bir eşyanın imhası veya yeniden ihraç amaçlı satışı, Gümrük Kanununda ve Tasfiye Yönetmeliğinde sayılan tasfiye yollarındandır. Bu kapsamda el konulan çayın ekonomik değerini yitirmesi, yaptırılan analizler sonucunda insan sağlığına zararlı olduğunun tespit edilmesi veya diğer tasfiye yolları ile tasfiye edilememesi halinde anılan Yönetmelik hükümlerine göre imha edilerek tasfiyesi yoluna gidilmektedir.

      Ayrıca, tasfiyelik hale gelen eşya üzerinde tasarruf hakkına sahip olan kişi, Tasfiye Yönetmeliğinin 27’nci maddesindeki şartlarla eşyanın gümrük bölgesi dışına yeniden ihracını isteyebilir.





      <

      güvercinevi
      TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAYIN MEHMET MEHDİ EKER’İN YANITI:

      Sayın bakan'a şimdi birkaç soru daha sormak gerekmez mi? İstanbul Milletvekili Sayın Süleyman Yağız'a bu soruları birileri iletebilirse bu sorularımın cevabını da almak istiyorum.

      1) 2008 ve 2009 yılı içiriğsinde yakalanan bu kaçak çaylarla ilgili herhangi bir soruşturma var mıdır? Eğer bu konuda devam eden bir soruşturma varsa bu kaçakçılığın müsebbibleri kimlerdir?

      2) Yakalan ve ihale yöntemi ile satışı yapılan kaçak çayları kim almıştır?

      3) Kaçak çayı satın alan kişi veya kurumlar bu çayı yurt içinede mi yoksa yurt dışında mı satmıştır?

      4) Eğer bu çaylar yurt içinde tüketildi ise hangi firmaya ve hangi marka ile piyasaya verilmiştir.

      5) Kaçak olarak yurda sokulan çaylar yurt içinde tüketildi ise ambalajlarının üzerinde hangi ülkenin çayı olduğuna dair bir bilgi var mıdır?

      6) Kaçak olarak yurda sokulan çayların kalitesi Çay-Kur çayından daha iyi midir?

      7) Bu çayı alanlar bunu Türk çayı ile harmanlamışlar mıdır?



      Kişisel fikrim yakalanan kaçak çayların mutlaka imha edilmesi yönündedir. Bu sayede hem kaçakçılık önlenir hem de kimse kaçak çay getirmeye cesaret edemez.

      Daha da önemlisi kaçak çayın ihale ile satılmasının getireceği 3 kuruştan gelecek karı düşünenler acaba piyasaya sürülen bu çay kadar Çay-Kur pazarının kaybolacağını ve müstahsilin de bundan mağdur olacağını bilmiyorlar mı?

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...