Çay-Kur Özelleştirilecek

      hemşin çay fabrıkası

      Hemşin' e Çay atelyesi yapıldi .. Niye ?

      Secimlerde AKP militanları ev ev dalaşarak 200 kişi ye işe alma sözü verdimi ? vermedimi ? Sözler tutuldumu ? Tuulmadımı
      Şu anda Atelye ye kadrolu olarak adanadan ve diğer illerden atamalar yapıldımı ? Yapılmadımı ?
      Atelyenin yapım amacı Hemşin'deki işsizlere iş sağlamak tı.
      Secim konuşmalarında Bu Çay atelyesini nasıl Yaptıksa Hemşinden'de oyle eleman almasını biliriz diyerek,Hemşinliyıi kandıran siyasetçi bir dahaki seçimde hangi yüzle oy istemeye gelecek ?

      Bu sutunlardan aklı selim hemşinlilerte sesleniyorum. Aldatan ve Kandıran partilere prim vermeyin.Söz verip insanlrı umutlandıran o hayal tacirleri ,Hemşin sokaklarında hangi yüzle dolaşiyorlar ?

      Özeleleştime, neden ?

      Madem özeleştirme yapılacaktı, Hemşin'e Çay atelyesıni niye yaptınız. Niçin bir Yüksek Okul düşünülmedi.

      Hermşin'yapılan çay Atelyesi yoksa biririlerine peşkeş çekmek amacıylamı yapıldı ? Kime peşkeş çekilecek ?


      HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ




      HALİL YAZICI
      Kay Kanunu tasarısında amacı gizli ilginç maddeler var. Görünüşte Çay-Kur'un özelleştirilmesinden bahsedilmiyor. Taslağın amaç bölümünde mevcut durumun iyileştirilmesi ve kalitenin arttırılması gibi hususlar var. Ancak bir madde var ki gizli amacı açıkça gösteriyor. O madde üretilen kuru çayın satılabileceği tek yer Çay Borsası olarak tarfi ediliyor. Yani ister Çay-Kur ister özel fabrikalar olsun ürettiği kuru çayı borsaya satmak zorunda. Bu öneri kabul edilirse o zaman ortada Çay-Kur diye bir şey kalmaz. Şöyle ki;
      Çay-Kur aldığı yaş çay için bir taban fiyat açıklamayacak. Taban fiyatı diye bir uygulama olmadığı için müstahsil bu işten mutlaka zarar görecek.
      Çay- Kur ürettiği çayı Borsanın belirlediği yada takdir ettiği fiyattan Borsaya satacak. Eğer bu güne kadar yaptığı gibi pazarlama işi de yapacaksa sattığı çayı borsadan geri alacak ve paketleyerek satacak. Yani ürettiği kuru çayı önce dökme çay oalrak borsaya satacak, sonra sattığı çayı dökme olarak geri alacak ve paketleyerek Çay-Kur markası ile şimdiye kadar çayı kime sattıysa yine ona satacak. İşte bu işlem Çay-Kur'u gerçekten yok eder. Çünkü kuru çayı satarken fiyatı borsa belirleyecek, geri alırken de fiyatı yinme borsa belirleyecek. Yani Çay-kur kazandığnnın bir kısmını Borsaya aktaracak. Bu da Çay-Kur'un zararının katlanarak artması demektir. Birkaç sene bu şekilde zarar ettiğinde ise "Zarar ediyor, satalım!" kampanyası ile Çay-Kur tamamen tasfiye edilerek varlıkları da haraç mezat satılacaktır.
      Bu Kanun Taslağı bu hali ile çıkmaz. Hatta ciddi anlamda değişiklikler olsa da çıkmaz. Çünkü bölge halkı böyle birşeye izin vermez.
      Bu kanun tasarısına karşı bölgenin en büyük direnişinin olacağından hiç kimsenin zerre şüphesi olmasın.
      Yeter ki bölgede birlik içinde hareket edelim.

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      "Özelleştirme küresel krizde ciddi anlamda dikkate alınmıyormuş… Eğer Özelleştirme iyi bir şey olsa, asıl küresel krizde gündeme alınması gerekmez miydi?

      Yanılıyorsun Mustafa !

      Özelleştirme, kısa vadede küresel krizin bir getirisi olan işsizlik oranlarındaki yukarı hareketliliği besleyecektir.Kriz sonrası uzun vadede piyasa koşullarında çözüm kazanacak bir sorun olduğundan şimdilik ertelenenler arasında !

      Ekonomi idaresi ciddi bir iştir ve Hemşin'den börtü böcek resimleri çekme işine pek benzemez !

      Özelleştirme yoksunlaştırma ve yoksullaştırma operasyonudur.. Ömer bunu haklı buluyor..

      Özelleştirmeyi çoktan tamamlamış nice zengin ülkeler var ! Herkes çalışıyor .Kimse kimsenin sırtında asalak değil !

      “Kambur” dediklerinin bir insan ve bu insanların ortalama “3-5 kişinin” geçimini sağlayan insan olduğunu unutuyor..

      İşyeri camisine atanan namaz kıldırma memuru da aynı şeyi söylüyor Mustafa !
      Sen namazı para karşılığı kıldırıyorsun ve senin gibi 80 000'in üzerinde adama sırf bu yüzden maaş veriliyor.Haksız ve haram para değil mi ? Bak sünni olmayan diğer cemaatlere bırak maaş vermeyi, varlıkları bile hala kabul edilmek istenmiyor ! dediğimde ondan gelen cevap da senin burada verdiğin cevabın hemen hemen aynısı !

      Hocaya dediğim şu ;
      Senin kıldırdığın namaz beni ilgilendirmiyor.Bunu benden finanse edemezsin ! Haramdır !

      Sana da şöyle deyim ;

      Senin orada yapmış olduğun bürokratik çiziktirmeleri Yüksek Ziraat Mühendisliği olarak pazarlaman yurttaşları ilgilendirmiyor !
      Düşün yakamızdan !!! "[/B]


      Yukarıdaki yazılar (kırmızılar bana ait) Ömer'e ait..

      Özelleştirmeyi kutsuyor.. O zengin dediği ülkelerin özelleştirme sayesinde değil, bizim gibi ülkeleri sömürgeleştirmesinden kaynaklanan zenginliğin üzerine oturduklarının bile farkında değil.. O zenginlik kaynaklarının küresel krizde birer kartondan dev olduklarının ve birer birer yılıkdıklarından ve o yıkıntının altında hem kendi ülke emekçilerinin daha da fazlası bizim gibi ülke emekçilerinin kaldığının farkında da değil, umurunda da değil..

      İşte gerçek "körlük" budur.. Bu körlüğün tedavisi de yoktur. Çünkü vicdan körlüğüdür bu.. Vicdanı kör olanların hiç bir gerçeği görme şansı yoktur.. Bu öyle bir körlüktür ki, bir dini görev yapan emekçiye "Hocaya dediğim şu ; Senin kıldırdığın namaz beni ilgilendirmiyor.Bunu benden finanse edemezsin ! Haramdır !" diyebilecek kadar vicdansızlığa götürebilecek bir körlüktür..

      Allah kimseyi bu derece kör, bu derece vicdansız etmesin..

      Bu konuda eleştirilerim benimde var.. Ama hiç bir zaman bu eleştirileri bu işin emekçilerine yöneltecek "aptallığı" göstermedim..



      "Ekonomi idaresi ciddi bir iştir ve Hemşin'den börtü böcek resimleri çekme işine pek benzemez !" diyor Ömer..

      Hemşin de sadece börtü böcek resmi çekmedim.. Herşeyini çektim Hemşinin, devam da ediyorum.. Bir tek senin resmini çekmedim.. Çünkü çeksem sınıflandırmada sıkıntı çekerdim..

      Çok kısa sürede hiç bir maddi kazanç beklemediğim ve kabul etmiyeceğim, benim çektiğim resimlerden oluşan bir kitap yayınlanacak, bunu diğerleri izleyecek.. Umarım ömrüm buna izin verir..

      Börtü böceği resmetmeyii "küçük işler" olarak gören zihniyet, inanın çok küçüktür.. Bu zihniyet, büyük gördüklerinin önünde "secdeye" varan ve el etek öpen zihniyettir..
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      Seni bilmem,ama ekonomik model üzerine kafa yorarken kutsamak gibi irrasyonel takıntıları değil,reel tabloyu esas kabul ediyorum !

      Çarnaçar geçilen karma ekonomi modeline rağmen,küresel ekonomi bugünün dünyasının bir gerçeği. Senin söyleminin Berlin duvarının altında kalarak tarihin çöp sepetine atıldığı hayli zaman oldu !

      Bugün yeni şeyler söyleniyor !

      Mesela Ufuk Uras bak ne diyor ;

      Günümüz dünyasının piyasası küresel bir piyasa.Bu salı pazarı değil ki,ben Misak-ı Milli'ye uygun olarak bu pazarı,piyasayı kaldırıyorum diyebilesin.

      Namaz kıldırmakla görevli 657'li vatandaşı dini görev yapan emekçi şeklinde taltif etmen , sol arkasındaki (!) safta yerini alman da ittifak arayışından başkası adına değil elbette !

      Zira bakıyoruz ;

      Namazı para karşılığı kıldırmak gibi bir dini görev var mı ? Bu dinin vazedicisinin,peygamberin bu yönde bir uygulaması olmuş mu ? Hayırolmamış ! Peygamberden çok sonra,devletin dine egemen olması endişesinden neşet ederek uygulamaya konulan bir bidattir !

      Aksini iddia eden varsa beri gelsin !

      Emekçi ve benzeri sırılsıklam sol kokan karışımlar da, Arap milliyetçiliğinden beslenen baas rejimine öykünenlerin Türk milliyetçiliğinden himmet uman zamane solcularının geldikleri trajik son açısından oldukça manidar !

      Türkiye de sünni dışında kalan inanç kesimlerini devlet neden tanımaz diyorum ! Tık yok !!!

      Zırt pırt laikkik diyen sizsiniz diyorum ! I ıhhh ! Duyulmuyor !!!

      Bu konuda eleştirilerim benimde var.. Ama hiç bir zaman bu eleştirileri bu işin emekçilerine yöneltecek "aptallığı" göstermedim..

      Burada da patinaj yapıyorsun !

      Emekçi sosuyla sol cemaate kaş - göz etmeyi sürdürüyorsun ! İki yüzlü oynamayı övüyor,aksi davranışı aptallık olarak mahkum ediyorsun ! Popülizmin acemi,ürkek örneklerini sunuyorsun !!!

      "Ekonomi idaresi ciddi bir iştir ve Hemşin'den börtü böcek resimleri çekme işine pek benzemez !" diyor Ömer..

      Hemşin de sadece börtü böcek resmi çekmedim.. Herşeyini çektim Hemşinin, devam da ediyorum.. Bir tek senin resmini çekmedim.. Çünkü çeksem sınıflandırmada sıkıntı çekerdim..

      Çektiğin resimler dolayımında sitede verdiğin ilgi dilenir halin beni ilgilendirmiyor Mustafa ! Siteye getirdiğin resimlerin başkaları tarafından, başka yerlerde kullanılmış olmasını da Hemşinlinin dert edindiğini sanmıyorum !

      Dediğim çok açık ;
      Resim çekmekle ekonomi yönetimi ayrı şeylerdir !

      Son olarak ;

      Hemşinde kurulan fabrikaya Hemşinden hiç kimsenin alınmadığı gerçeğini hatırlayacak olursak,özelleştirme ile böyle bir imkanın doğacağını Hemşin gençlerinin dikkatine sunuyorum !..
      Yazar: Ömer Tarih: 16.12.2009 Saat: 21:05

      Son olarak ;
      Hemşinde kurulan fabrikaya Hemşinden hiç kimsenin alınmadığı gerçeğini hatırlayacak olursak,özelleştirme ile böyle bir imkanın doğacağını Hemşin gençlerinin dikkatine sunuyorum !..


      Mesajın üstteki bölümlerinin muhatabı Mustafa Gürdal'dır ve cevabı da o verecektir ama şu son cümleye bir yorum gerekiyor sanırım.

      Hemşin'deki fabrika özelleşirse Hemşinlileri çalıştırması doğaldır. Çünkü fabrikayı alan işçi taşımak gibi bir maliyetten kurtulmak isteyecektir. Ancak böyle bir durumda çalışacak işçilerin karın tokluğu çalışmaya mahkum olacakları da, şimdiye kadar yapılan özelleştirmeler ile sabittir.
      Özel sektörün istihdam yaratma gibi bir kaygısı olmadığı gibi en düşük maliyet-en yüksek kar gibi bir düşüncesi oldukça bu işten vatandaşın mağdur olmaması mümkün değildir.
      Dahası; Fabrika satılırsa düşük maliyet laygısı devreye gireceği için ilk yapılacak işlem de işçi çıkarmak olacaktır.
      Bu gün Ankara'da Demiryolları ve Telek işçilerinden binlerce kişinin yağmur altında yürüyüşleri vardı.
      Bu gün çeşitli illerden Ankara'ya yürüyenlere bu kafa hakim olursa Rize, Trabzon, Artvin'den yürüyen binler katılacaktır.


      Çay-Kur mutlaka rehabilite edilmeli ve Yönetim Şeması siyasilerin elini ve burnunu sokmalarını engelleyici şekilde düzenlenmelidir.

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Bir insan aklını –var olan aklını!!- yemeye başladı mı onda akıldan eser aramak en büyük aptallıktır..

      Diyanet Kurumunun laik bir ülkede olması gerekip gerekmediğini tartışmak ayrı bir konu.. Fakat böylesi devasa bir kurum ortada varken, bu kurumda çalışan, ailesinin nafakasını çıkarmaya çalışan onbinlerce insanın “haram” yemekte olduğunu söyleyecek kadar vicdansız ve akıldan yoksun olma hali ayrı bir konu… Düşünebiliyor musunuz, cenazemizi kaldıran, mevlüdümüzü okuyan, hergün beş vakit ezanımızı okuyan, namazımızıkıldıran insanlara “haram” yiyorlar diyebilen bir akıl yoksunluğunu.. Bu ülkede haramın alasını yiyen tusiad ve musiad üyelerini es geçip bu emekçi kardeşlerimize “haram” yiyorlar diyen bu postmodern faşist zihniyete bir bakın.. Neymiş, namaz kıldırmak için para mı alınırmış, bu harammış..

      Ne yapacaklardı.. Halkın eline mi bakacaklardı.. Peki bunların çocukları, eşleri, bakıma muhtaç ana babaları da verilecek sadakaya mı muhtaç edileceklerdi? Bu onlar için daha mı onurlu bir yaşam olacaktı? Neymiş? Bu ülkede başka mezhepten olanlar varmış, dinsiz olanlar, başka dinden olanlar varmış, varmış da varmış.. Peki bu ülkede bir çok şeye karşı olan, bir çok kurumun varlığından şikayetçi olan insanlar olduğu da bir gerçek, bu kurumların hepsini mi ortadan kaldıralım.. Örneğin ben kapitalizmden çok şikayetçiyim, kapitalizmi kaldırmak için benimle birlikte mücadele etsene Ömer… Sen bu düzenden yanasın, ben karşıyım, bu düzenin varlığını sürdürmek için benden ve benim gibilerden vergi almaması için mücadele etsene!!

      “Çektiğin resimler dolayımında sitede verdiğin ilgi dilenir halin beni ilgilendirmiyor Mustafa ! Siteye getirdiğin resimlerin başkaları tarafından, başka yerlerde kullanılmış olmasını da Hemşinlinin dert edindiğini sanmıyorum ! ÖMER”

      Ben her türlü “hırsızlığın” hep karşısında oldum ÖMER.. “Dilenir” sözün ise kendin gibi iğrenç.. Ben fotoğraflarını hiçbir karşılık beklemeksizin paylaşan biriyim.. Bunu bütün Hemşin –Hatta Pazar- biliyor.. Ama bu asla hiç kimseye bana veya başkasına ait olanı kendininmiş gibi sunma hakkını vermez. Buna karşı sonuna kadar mücadele benim görevim.. Kendi “hakkını” koruyamayan başkalarının hakkını koruyamaz.. kaldı ki Hemşin’in beni dert edinip edinmediği değil benim derdim, benim derdim HEMŞİN..


      “ Emekçi sosuyla sol cemaate kaş - göz etmeyi sürdürüyorsun ! İki yüzlü oynamayı övüyor,aksi davranışı aptallık olarak mahkum ediyorsun ! Popülizmin acemi,ürkek örneklerini sunuyorsun !!! ÖMER”

      Benim derdim hangi konumda olursa olsun “emekçilerdir”.. Eğer populist olmayı seçseydim, böyle bir kaygım olsaydı hiç değilse Cumaları “bir heves” camiye koşanlardan olurdum.. Site yöneticilerinden ve üyelerinden çok özür dileyerek hiç onaylamadığım ve hiç ilgim olmayan “malum işlerde” “çalışan” ve adına hayat kadını denen emekçi kadınlarının haklarına da sahip çıkarım.. Onları buna iten düzenle de sonuna kadar mücadele ederim..Ama asla onları, senin gibi toptan suçlamam.. Ben bataklıklarla, bataklıkları yaratan nedenlerle uğraşırım, tek tek sivrisineklerle değil.. Bunun populizmle de ilgisi yoktur. Çünkü populist olmayı seçseydim, senin yaptığını yapar, potmodernist olurdum.. Benim düşüncelerim değil, senin gibi düşünenlerin düşünceleri bugün populist.. Populizmin bile ne olduğunu bilmiyecek kadar cahilsin.. “Acemi, ürkek” sözüne gelince; hayatının birkaç saniyesinde bile benim kadar cesur olabildin mi Ömer? Sen cesaret nedir bilir misin? Seni “çıldırtan” benim cesaretim değil mi Ömer? Seni çileden çıkaran, “bir insan bu kadar tutarlı ve cesur olabilir mi?” sorusuna benim örnek olmam değil mi Ömer? Seni, yazmamam gereken, fakat yazdığından –eminim- sonradan utanç duyduğun bu satırları yazdıran benim bu dik duruşum değil midir? Ben senin kabusunum Ömer.. Aynaya bakınca utanıyorsun… Çünkü aynada benim gibi birini görmek istiyorsun ama kendi suretini görüyorsun.. Ben bu muyum diye utanıyorsun.. Sonra kalkıp beni kendi seviyesizliğine düşürmek için satırlar döşüyorsun.. Ama her seferinde daha da küçülüyorsun.. Sonunda aynaya baktığında karşı duvarı göreceksin ÖMER… Rüyalarına giriyorum.. Uykularını sana haram ediyorum.. Ve inan buna devam edeceğim..

      Seni “adam” edene kadar devam edeceğim..

      Ya “adam” olacaksın ya da seni “adam” sananlar ne olduğunu , -aslında ne olmadığını- anlayacaklar..

      Benimle uğraşmaya devam et, bu senin son şansındır, bunu iyi kullan..
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      EVET ARKADAŞLAR YA GÖRDÜNÜZMÜ NİHAYET ÇAYKURUDA ÖZELLEŞTIRIYORLAR GÖRÜN BAKIN BUGÜNLERDE TÜTÜNCÜLERİN BAŞINA GELEN ÇAYKURUN BAŞINADA GELECEK
      KIMSENIN BUMDAN ŞÜPHESİ OLMASIN AMA NİYE BÖYLE BİR ŞEY OLUYOR ANLAMIŞ DEĞİLIM DEVLETE AİT OLAN BÜTÜN KURUM VE KURULUŞLAR TEKER TEKER SATILIYOR
      BİRİLERİ BUNDAN NEMA ALMA GAYRETI İÇİNDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM BU MİLLETE VE ÜLKEYE YAZIK OLUYOR DİYE DÜŞÜNÜYORUM...
      ÇAMLİHEMŞİNLI OLMAK BİR AYRICALIKTIR..
      Sadece çaykur değil senin tabirinle "rehabilite" edilmesi gereken Şakir.Devletin elindeki kamu hizmeti dışında kalan tüm birimler bu kapsamda değerlendiriliyor.Düşünülen en iyi rehabilitasyon da palyatif önlemlerden değil, cerrahi müdahaleden geçiyor.Türkiye, ekonomide artık rotasını tayin edebilmelidir.Anakronik masallar karın doyurmuyor !


      Diyelim ve gelelim Mustafa Faciasına !

      İroni bu ya;uykularımı bana haram ettiğini söylüyor gecenin saat 00:41'inde !

      Ağlamaklı bir halde daha neler neler buyurmuş ! "Beni adam sananlar"ı bir güzel aydınlatmış.Hayranlarım ve tüm semavat-ı zemin nura garkolmuşlar ! Her yan pür nur içre !..

      Bu aydınlatmanın beni adam edene kadar süreceğini de hassaten müjdeliyor sağolsun !

      Bir insan aklını –var olan aklını!!- yemeye başladı mı onda akıldan eser aramak en büyük aptallıktır.. diyor ve pür telaş başlıyor düşüncelerimde akıldan eser aramaya !..

      İlk durak namaz kıldırma memurları !

      Memuran taifesi "emekçi" ünvanıyla taltif edilip Kemalettin Tuğcu modunda savunması üstleniliyor !

      Hadi unuttuk diyelim;

      Sünni inanç dışında kalan cemaatlerin devletçe dışlanıyor olmasını.

      Peygamberin böyle bir uygulamasının ( para karşılığı namaz kıldırma görevlisi atama) olmamışlığını.Bu günkü uygulamanın bidat olduğunu.

      Asıl maksadın dinin ihyası değil,devlet ideolojisine parya yapılmak istenmesi olduğunu.

      Sözkonusu memurların vazettiği dinin kur'anda vazedilen dine olan mesafesinin ohhooooo oo olmasını...

      Ve dahasını...

      Hepsi bir kenara !

      Bu millet camilerin ahıra çevrildiğini hâlen unutmuş değil ki ! Kur'an öğrenmek isteyenlerin nasıl da sürek avına tabi tutuldukları dillere destandır,anlatılır ! Arap alfabesi Türke özgü değildi de,İkame edilen Yunan harfleri çok mu Türke dair ? Bir gecede tüm yurttaşların okuma yazma bilmeyen cahillere dönüştürülmesinin örneği dünyada var mıdır ? Şu an arkasına sığındığın memurlar değil ,ama,nice hocalar var ki burada asıl gayenin bir milleti kur'andan,ümmetten uzaklaştırmak olduğunu canları pahasına söylemişlerdir !

      Kabe Arabın olsun,bize Çankaya yeter diyebilen zihniyet nasıl bir zihniyettir ?

      Senin derdin namaz,din,diyanet değil,statüko Mustafa !..

      Sen aslında bir solcu gibi mağdurun değil,statükonun,devletin yanındasın !

      Farkında değil misin ?
      Muhafazakar sağcılıkta Şakir'le yarışıyorsun !

      Hayat kadınlarını da Diyanet memurları ile aynı kefede değerlendirirken eminim muradın aslında lokum demekti !!!

      Arka safta uydum imama pozisyonunda yakalanan bir oportünist !

      Hemşin solu seni derhal resimlerinle başbaşa bırakmalı !

      Hemşin'de solun selameti adına !

      Hemen,şimdi !..
      Beni Hemşin soluyla sınırlayamazsın Ömer, Sen bütün pisliklerin anası olan "sağ" da bir nokta bile değilsin.. Ben ise dünya solunda bir cümleyim..

      Bu yıl yanıma geldin, kimliğini gizleyerek... Kimliğini gizleme gereği duydun yanımda.. Kimliğini açıklamaya bile cesaret edemedin, "ezildin" varlığımla.. Halbuki, kimliğini açıklasaydın, kimliğine, herşeye rağmen bir "kişilik" eklerdin.. Yaşamındaki en önemli fırsatı kaçırdın Ömer.. Hala sıradan bir Ömer olarak kaldın.. Sıradansın ama sanmaki sıradanlığın başlarındasın, sonlarındasın Ömerrrrrrr...

      Tekel işçilerinden bahset Ömer, yüzün kızarmadan..

      Çaykur İşçilerinden bahset Ömer, yüzün varsa..

      Apo'nun DTP'ye parlamento da göreve devam edin talimatından bahset Ömer... En azından Apo'yla aynı çapta "demokrat" olduğunu iyice anlasın herkes..

      Örtünmeyi savunurken bu tuhaf "açılımlardan" bahset Ömer...

      Bu ağlamaklı günlerde biraz "gülelim"...

      Komiksin Ömer, ama ben senin gibilerin komikliklerine gülebilecek yaşı çoktan geçtim "dostum", kusura bakma seni anlamakta zorluk çekiyorum..
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      Demek ki neymiş! Rehabilite etmek gibi Palyatif tedbirler yerine cerrahi müdahale gerekiyormuş.
      Bu müdahaleyi senin gibi numaralı cumhuriyetçi liboş doktorlar yaptığı için millet masada kaldı Ömer masada!
      Hangi özelleştirme millete kalite, ucuzluk ve refah olarak yansıdı Ömer? Bir tane örnek ver ki inanayım.
      Elektrik mi, sigara mı, otomotiv mi, temizlik malzemeleri mi, demir çelik mi, petrol mü? Hangisi Ömer hangisi?

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      ÖMER BEN SANA DEMİŞTİM GEL ŞARABA TAKILALIM, MUHABBETİMİZ ARTSIN DİYE.

      OLMADFI BİRTÜRLÜ TAKILAMADIK YALNIZ KALDIN.

      SANA KOLTUK ÇIKMAK, YANINDA OLMAK, DESTEKLEMEK İSTERDİM AMMMA..

      NE AKLINA AKLIM ERİYOR,
      NE YOLUNU SEÇEBİLİYORUM,
      NEDE TUTTUĞUN DALLARA DAL DİYEBİLİYORUM..

      ÜZGÜNÜM İNAN.

      AMA HAK BİLDİĞİN YOLDA KOŞ. :)
      YUKAKAPİLİ
      Beni Hemşin soluyla sınırlayamazsın Ömer, Sen bütün pisliklerin anası olan "sağ" da bir nokta bile değilsin.. Ben ise dünya solunda bir cümleyim..

      Militer vesayeti,bürokratik oligarşiyi...

      Hülasa, statükoyu savunmak ne zamandan beri solculuk oluyor Mustafa ?

      Kendimi sağ ya da solla sınırlandirmıyorum.Daral gelir,bunalırım !

      Dünyaya pragmatizmin geniş ufkundan bakmayı tercih ederim. Mustafa Kemal gibi !

      Atatürkçü de değilim ha !

      Ancak ;

      Atatürkçü solcuyum iddiasındaki bünyenin iki cami arasında kalakalmış beynamaz taifesinden olduğunu ben değil,Atatürkçülüğün ve solculuğun kutsal metinleri söylüyor ! 12 eylül öncesi faşistlerinin öldürdüğü kimi solcuların mezarı başında süklüm püklüm çektirilen resimlerin solculuk olamayacağını da biliyorum,ama, o günün katilleri ile bugün kolkola ergenekon kardeşliği sergilemenin ne demek olduğunu bilmiyorum ! Belki Maksut bu konuda bize yardım eder,bilemiyorum !

      Dünya solunda bir cümlesin,öyle mi ?

      Dünya solu bildiğim kadarıyla CHP'yi solda görmüyor artık !

      Bu yıl yanıma geldin, kimliğini gizleyerek... Kimliğini gizleme gereği duydun yanımda.. Kimliğini açıklamaya bile cesaret edemedin, "ezildin" varlığımla.. Halbuki, kimliğini açıklasaydın, kimliğine, herşeye rağmen bir "kişilik" eklerdin.. Yaşamındaki en önemli fırsatı kaçırdın Ömer.. Hala sıradan bir Ömer olarak kaldın.. Sıradansın ama sanmaki sıradanlığın başlarındasın, sonlarındasın Ömerrrrrrr...

      Senin yanına değil,fabrikayı görmeye geldim.Hüseyin Göral'la geldiğim fabrikayı yine onun sayesinde göremedim !

      Varlığının nesinden ezileyim anlamadım ! Senin gibi kara-kuru adam Ankara'da sürüyle yahu !

      Kimliğimi açık etmeyişimin sebebini daha önce söylediğimi hatırlıyorum.
      Hülasa, statükoyu savunmak ne zamandan beri solculuk oluyor Mustafa ? ÖMER


      Statükoyu kim savunuyor ben mi, Ömer mi? Uzun yıllardır Statüko denen şey emperyalizmin uşaklığını yapmak değil midir? Bugün emperyalizmin attığı kemiği kim yalamakla meşgul, sen mi, ben mi?

      Kendimi sağ ya da solla sınırlandirmıyorum. Daral gelir,bunalırım ! ÖMER


      Bu senin bunalmamış halin mi Ömer! Hiçbir sınırı olmayanlara ne denir biliyor musun??


      Atatürkçü solcuyum iddiasındaki bünyenin iki cami arasında kalakalmış beynamaz taifesinden olduğunu ben değil,Atatürkçülüğün ve solculuğun kutsal metinleri söylüyor ! ÖMER

      Benim düşüncelerimi bile bile yalanlarına devam ediyorsun.. Hala CHP’den beni “vurmaya” devam ediyorsun.. İki cami arasında beynamaz olmakla “suçluyorsun” beni.. Sen ne yapıyorsun; kilise ve havra arasında yaşayıp Cami duvarına …………. Anladın Sen!!!!


      Varlığının nesinden ezileyim anlamadım ! Senin gibi kara-kuru adam Ankara'da sürüyle yahu ! ÖMER

      İşte Ömer bu.. Kendince beni aşağılarken ne aşağılık bir karaktere sahip olduğunu nasıl da ele veriyor..



      Kimliğimi açık etmeyişimin sebebini daha önce söylediğimi hatırlıyorum. ÖMER

      Senin bir kimliğin mi vardı??


      Fotoğrafçılığım hakkında küçümsemelerin vardı, senin resmini çekebilmek için elektromikroskop kullanmam gerekir, çünkü o kadar küçücüksün Ömer… Ama ben, bu dala el atmayacağım.. Bu iş mikrobiyolojistlerin işi..


      Bu kara-kuru adamla uğraşmaya devam et.. Bu senin son şansın.. Aynaya baktığında karşı duvarı görene kadar devam et.. Ya “yok” olacaksın ya da “adam” olacaksın.. “Adam” olmaya karar verdiğin de Hemşin’e gel, adam gibi adamla yan yana bir “fotoğrafın” olsun.. İlerde torunların –bak bu ADAM’ın yanındaki bizim dedemiz derler…
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      Statükoyu kim savunuyor ben mi, Ömer mi? Uzun yıllardır Statüko denen şey emperyalizmin uşaklığını yapmak değil midir? Bugün emperyalizmin attığı kemiği kim yalamakla meşgul, sen mi, ben mi?

      Bir zamanlar kahrolsun emperyalizm.Tek yol devrim sloganı ile emperyalizm uşağı addettiğiniz MHP'ye saldırıyorken, n'oldu da bugün kolkolasınız diyorum defaatle !

      Hâlâ tık yok !

      İlhan Selçuk'un Amerikan Başkanına yazdığı himmet dilenme mektuplarını nasıl okuyacağız ? Ergenekon taifesi içerde ve darbenin henüz ve her şeye rağmen yapılamadığını dikkate alırsak,bu mektuplar nasıl okunabilir sana göre ?

      Bu senin bunalmamış halin mi Ömer! Hiçbir sınırı olmayanlara ne denir biliyor musun??

      Olguları Mustafa Kemal gibi pragmatist okuyorum dememi görmemen ve verdiğin bu cevap anlamsız,absürt !

      Benim düşüncelerimi bile bile yalanlarına devam ediyorsun.. Hala CHP’den beni “vurmaya” devam ediyorsun.. İki cami arasında beynamaz olmakla “suçluyorsun” beni.. Sen ne yapıyorsun; kilise ve havra arasında yaşayıp Cami duvarına …………. Anladın Sen!!!!

      Sen bir CHP holiganısın Mustafa ! Basit,sıradan bir holigan ! Bunun kanıtı ortada.Bir taraftan artık CHP'li değilim diyorsun,ama diğer taraftan da yine CHP adına ortalığa saçılanları aklamaya-paklamaya çabalıyor olman delil için yeterli değil mi sence ?

      İşte Ömer bu.. Kendince beni aşağılarken ne aşağılık bir karaktere sahip olduğunu nasıl da ele veriyor..

      Kendince beni şöyle aşağıladın ;

      Bu yıl yanıma geldin, kimliğini gizleyerek... Kimliğini gizleme gereği duydun yanımda.. Kimliğini açıklamaya bile cesaret edemedin, "ezildin" varlığımla.. Halbuki, kimliğini açıklasaydın, kimliğine, herşeye rağmen bir "kişilik" eklerdin.. Yaşamındaki en önemli fırsatı kaçırdın Ömer.. Hala sıradan bir Ömer olarak kaldın.. Sıradansın ama sanmaki sıradanlığın başlarındasın, sonlarındasın Ömerrrrrrr...

      Böylesi bir aşağılık karaktere başka ne diyebilirdim ki ?

      Sonra yine ağlamaklı ezberini tekrar etmişsin !

      Canım ne zaman dilerse Hemşin'e gelirim ve başkasıyla değil, orada bulunanların sadece adam olanlarıyla görüşürüm Mustafa.

      Bugüne kadar hep böyle oldu,böyle olacak !..
      Hangi özelleştirme millete kalite, ucuzluk ve refah olarak yansıdı Ömer? Bir tane örnek ver ki inanayım.

      Elektrik mi, sigara mı, otomotiv mi, temizlik malzemeleri mi, demir çelik mi, petrol mü? Hangisi Ömer hangisi?
      ŞAKİR


      Kamu hizmetinin n'idüğü konusunda biraz mesai harcaman lazım !

      Çaykur'un kapsama alanı da kamu hizmeti grubuna dahil değil .