Çay Üst Kurulu Çalışmaları

      Çay Üst Kurulu Çalışmaları

      Hemşin Sosyal Sorumluluk ve Gelişim Derneği’nin Rize Ticaret Borsası tarafından kamuoyuna sunulan “Çay Kanunu Tasarısı” ile ilgili görüşleri aşağıda sunulmuştur.
      Ticaret Borsası eliyle hazırlanan tasarı ile çayın da şeker, tütün, fındık ve diğer tarım ürünlerinin uğradığı akıbete uğraması amaçlanmaktadır.
      Tekel işçilerinin ve tütün ekicilerinin hali ortadadır. Şeker fabrikalarının ve pancar ekicilerinin de durumu kamuoyunun malumudur. Fındık üreticilerinin içler acısı durumu her gün basına yansımaktadır. Bütün bu canlı örnekler, çayda yapılmak istenileni öngörmeyi kehanet olmaktan çıkarmaktadır.
      Hemşin Derneği olarak çay sorunu ile ilgili önerilerimiz ise şunlardır:
      - ÇAY KUR’un hâlihazırdaki eksiklerine karşın, Çay sektörü için çok önemli bir kurumdur.
      - Günümüz dünyası “karma ekonomi” modelinin gerçekçi sistem olduğunun farkına varmıştır. Birçok ülke bu modele yönelmiştir. Bu bağlamda ÇAYKUR’un özelleştirilmesinin önünün açılması yerine model bir kurum olarak geliştirilmesi, eksiklerinin giderilmesi ve güçlendirilmesi gereklidir.
      - Güçlendirilmiş bir ÇAYKUR gelecekte çıkmaza girecek birçok sektör içinde bir örnek model olacaktır.
      - ÇAYKUR halka güven veren halkla bütünleşmiş bir kurumdur. Böyle kurumları oluşturmak kolay değildir. Bu nedenle ÇAYKUR’un bertaraf edilmesi yerine, ondan daha fazla yararlanılması düşünülmelidir.
      - ÇAYKUR’un halka verdiği güven şu odlulardan açıkça görülebilir.
      o ÇAYKUR’un açıkladığı yaş çay alım taban fiyatlarına üreticiler güven duyar ve tepki göstermez.
      o Çay alımları sırasında uygulanan kotaları yaş çay üreticisi kabullenir.
      o Ödemelerde aksamalar olduğu zamanlarda, üreticiler ÇAYKUR’un kapısına dayanmaz.
      Bu olgular bile müstahsilin çayını teslim ettiği ÇAYKUR’a güvenin önemini ortaya koymaya yeter. ÇAYKUR toplumsal açıdan da bir denge unsurudur ve bu niteliği son derece önemlidir.
      Ayrıca ÇAYKUR ülke tarımı ve ülke çayı için bir dönüm noktası olacak, Hemşin’de organik tarım projesini başlatmıştır. Bu projenin sekteye uğraması bölge tarımının geleceği için çok önemli bir fırsatın heba edilmesine neden olacaktır.
      Öte yandan, tasarıda kurulması önerilen üst kurula talep edilen yetkiler bütün hukuk ve sağduyu normlarına aykırıdır. Üst kurul ile adeta bir çay tanrısı yaratılmak istenmektedir.
      Sonuç olarak Hemşin Sosyal Sorumluluk ve Gelişim Derneği,
      - Üst kurul oluşturulmasına şiddetle karşı çıkar;
      - ÇAYKUR’un eksikliklerinin giderilerek işlevini sürdürmesini önerir;
      - Yurda kaçak olarak giren çaylarla mücadele edilmesini talep eder;
      - Çözümün çay ekim alanları ve çay tarlalarının rehabilite edilmesinde olduğuna inanır;
      - Halkın eğitilmesinin bu süreçte önemli bir rolü olacağını hatırlatır ve
      - Hemşin’de başlatılan organik üretimin yaygınlaşmasının bölge tarımının geleceği açısından son derece önemli olduğunun altını çizer.
      Yukarıda sıralanan görüş ve öneriler doğrultusunda kurum olarak üzerimize düşeni yapmağa hazır olduğumuzu belirtir, saygılarımızı sunarız.
      HEMŞİN SOSYAL SORUMLULUK VE GELİŞİM DERNEĞİ

      Musa ABAY
      Bu yasa taslağını hazırlayanların ne Anayasa, ne yürürlükteki yasalar ne yasanın çıkması durumunda bölgeden başlayacak göç umurunda değildir. Yasanın içeriğini iyi okuduğunuzda göreceksiniz ki saklanan gerçek niyet ise 204 Bin müstahsil ile 1 Milyon vatandaşın sırtından defalarca köşeyi dönmektir. Bu düşünceleri o kadar açıktır ki bazı maddelerde bu düşüncelerini saklamaya bile gerek görmemişlerdir.
      Daha önce aktardığım bir yazıdan bir kaç örnek vermek sitiyorum.

      Taslağı inceleyen Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zeki Yıldırım Taslağı içeriği açısından incelemiş ve görüşlerini bildirmişti.

      Çok Önemli... Çay Yasası

      Taslakta Yürürlükteki yasalara aykırı 10 temel noksanlık tespit etmişti. Ama daha önemlisi bu 10 noksandan ayrı Anayasaya aykırı 3 madde daha tespit etmişti. Önce o tespitlerinin ne olduğuna bir daha bakalım;

      11) Taslağın 3. Maddesi 1. fıkrası Anayasanın 160. ve 165. maddesine aykırıdır.
      12) Taslağın 7. Maddesindeki Hizmet Birimleri Kurulması hükmü Anayasanın 123. maddesine aykırıdır.
      13) Taslağın 8. maddesindeki Kurum Personelinin durumu Anayasanın 128. Maddesine aykırıdır.

      Peki Anayasanın bu taslakta ihlal edilen hükümleri nedir?

      Bakalım;

      ANAYASA MADDE 123: İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
      İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
      Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.

      ANAYASA MADDE 128. – Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
      Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.
      Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.

      ANAYASA MADDE 160: Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz.
      Vergi, benzeri malî yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
      Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.

      ANAYASA MADDE 165: Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir.


      Bu maddeleri incelediğimizde görüyoruz ki Çay Kanunu Tasarısı ile kurulacak Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulu merkezi otoritenin her türlü soruşturma ve incelemesi kapsamı dışında tutulmak isteniyor. Kurumun idari ve mali denetimi bu teklif iğle adeta yasaklanıyor. Sayıştay'ın yetkileri kendilerinde toplanıyor ama bu yetkilerin soruşturulmasına dair bir işlem tesis edilmiyor.
      yasayı hazırlayanlar devletin hiç birr denetimini istememek gibi hukuk dışı bir düşünceyi daha da ileri götürerek devletin bir çok kurumunun görevini de bünyesinde topluyor.
      Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi bir kaç Bakanlığın yetkilerine talip olmakla kalmıyor bu yetkilerin kullanılabilmesi için devlet güvenlik birimlerinin kendilerine yardımcı olmasına dair hükümleri de taslağın içine serpiştiriyorlar.

      Bu yasa taslağını hazırlayanların hukuk ve anayasa tanımaz kafa yapısını görebilmek için bundan daha iyi itiraf olamazdı.

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Sn, Baskan,
      yönetim kurulu üyeleri,
      öncelikle degerli zamaninizi harcayip bizler icin ilgilerinizi esirgemeden toplantiya katildiginiz icin tesekkürlerimi bildirmek isterim.
      Konunun hemsehrilerimiz icin daha cok aciklamaga ihtiyaci oldugu,gereginde bundan kacinmayacaginizi bilirken,geregini yapacaginiz isteklerimizle.

      Nureddin Gürman
      SAYIN BAŞKAN BU KONUDA RİZE DERNEKLER FEDERASYONUNUN
      DERNEKLERLE BERABER TOPYEKÜN MĞCADELE ETMESİ GEREKMEKTEDİR BİLİYORSUNUZ ÜRETİCİYİ SAVUNACAK BAŞKA BİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ YOK
      ŞUNU SÖYLEMEK İSTİYORUM EĞER ÇAYKUR SATILIRDA ŞU ANLİ
      SÖMÜRÜ DEVAM ETTİRİLİRSE 62 YAŞINDAN SONRA TERÖR ESTİRECEĞİM
      SAYGILAR
      Ticaret borsasının hazırladığı çay kanunu üreticiye hiçbir şey kazandırmaz.Çünkü bu kanunu hazırlayan komisyonda;üretici temsilcisi,ekici kooperatifleri temsilcisi,Sendika temsilcisi ve çay üretimi ile ilgili derneklerden temsilci yok.Çay ticaretinden çıkarı olanlar oturmuş kanunu hazırlamışlar.Böyle bir kanun üreticiye nasıl fayda sağlasın??
      Bu kurul kanunu hazırlarken,üreticinin en çok şikayetçi olduğu yaş çay bedellerinin ödemesini net bir madde ile kanuna koymaz.Örneğin:Üreticiden alınan çay bedelleri teslim tarihinden bir ay sonra ödenir.Bu süreden sonraki ödemelerde günlük faiz uygulanır.Adaletli olan,üreticinin emeğine saygı duyan bir anlayış bunu yapar.Ama kanunda böyle net bir madde yok .O zaman ben o kanunu ne yapayım...
      ÇAY KANUNU TASARISI ÇALIŞMALARI PANELİ

      RTB YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDOĞAN: ''GÜNÜMÜZDE 2 MİLYAR DOLARA ULAŞAN TÜRK ÇAY SEKTÖRÜNÜN KANUNU OLMASI GEREKİYOR'' -RTSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI OFLUOĞLU: ''ÇAYIN REEL DEĞERİ HER GEÇEN GÜN AZALMAKTADIR. BUNA MÜDAHALE ETMEMİZ LAZIM''

      Rize Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı (RTB) Mehmet Erdoğan, günümüzde 2 milyar dolara ulaşan Türk çay sektörünün kanununun olması gerektiğini söyledi.
      Erdoğan, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneğince İsmail Kahraman Kültür Merkezinde düzenlenen ''Çay Kanunu Tasarısı Çalışmaları'' panelinde, 500-600 bin ton civarındaki yaş çay üretiminin günümüze kadar gelen süreçte 1 milyon 100 bin ton civarına çıktığını belirtti.
      Üretilen kuru çayın da buna paralel olarak 100 bin ton civarından 200 bin tonun üzerine çıktığını ifade eden Erdoğan, ''Günümüzde piyasanın yüzde 55-60'ı ÇAYKUR, yüzde 40-45'i de özel sektörün elinde bulunuyor. Ancak son yıllarda hem ÇAYKUR hem de özel sektörün ürettiği çayın kalitesi düştü ve pazarlama sorunu ortaya çıkmaya başladı. Bu sorunları çözmek için bir şeyler yapılması gerekiyordu'' dedi.
      Günümüzde 2 milyar dolara ulaşan Türk çay sektörünün kanununun olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
      ''Bunun için çalışmalara başladık. Çeşitli kurumlardan oluşan 20 kişilik ekiple bir kanun taslağı oluşturduk. Oluşturduğumuz kanun taslağını görüş almak üzere 2 bin 200 kurum ve kuruluşa gönderdik. Şu ana kadar 100 civarında geri dönüş oldu. Ayrıca ben de 80'in üzerinde bilgilendirme toplantısına katıldım. Böylece oluşturduğumuz kanun taslağına son şeklini vermeye çalışıyoruz.''
      Erdoğan, oluşturulacak emtia borsasında ÇAYKUR'un zarar görmesini istemeyeceklerini dile getirerek, ''Eğer böyle bir zarar olacaksa ÇAYKUR'un borsa sistemi içinde olmasını biz de istemeyiz. Ancak sektörü temsil edecek ve sorunları çözme amacını taşıyan böyle bir yapıda sektörün lokomotifi olan ÇAYKUR'un da sistemin bir yerinde olması gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.
      Rize Ticaret ve Sanayi Odası (RTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ofluoğlu da çayın Rize ekonomisinin en önemli parçası olduğunu vurgulayarak, ''Ticaret odası olarak çayın gidişatından memnun değiliz. Çayın reel değeri her geçen gün azalmaktadır. Buna müdahale etmemiz lazım'' dedi.
      Oda olarak hazırlanmakta olan çay kanunu taslağı üzerinde hassasiyetle durduklarını, konunun 4 kez çeşitli katılımcılarla meclislerinde görüşüldüğünü anlatan Ofluoğlu, ''Kanun hazırlanırken her kesim gözetilmelidir. Oluşturulacak üst kurul, tabanı daha iyi kucaklayacak şekilde oluşturulmalı'' diye konuştu.
      Ofluoğlu, ÇAYKUR'un ve markasını oluşturmuş firmaların kurulacak emtia borsası dışında tutulması gerektiğini düşündüğünü kaydederek, ''Emtia borsasının kurulmasına taraftarım. Ama bir geçiş dönemi öngörülmelidir. ÇAYKUR ve markasını oluşturmuş firmalara zarar verecek bir yapıda olmamalıdır. Firmalara çayını borsa aracılığıyla satma zorunluluğu getirilmesini de yanlış buluyoruz'' diye konuştu.
      Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç de çay sektöründeki sorunların çözülmesine karşı olmadıklarını, ancak taslaktaki 6-7 maddeye karşı olduklarını söyledi.
      Taslakta oluşturulması öngörülen üst kurula hükümet ile özel sektörün 3'er temsilci, sektörün yüzde 60'ına hakim olan ÇAYKUR ile yaş çay üreticilerinin ise sadece 1'er temsilci verme hakkı tanındığını belirten Paliç, bunu yanlış bulduklarını kaydetti.
      Yabancı menşeli çaylar ile yerli çayın harmanlanmasını da sakıncılı bulduklarını ifade eden Paliç, ayrıca yaş çay fiyatının kurul tarafından değil, hükümet tarafından belirlenmesini istediklerini, böylece verilen fiyat için bir sorumluluk üstlenilebileceğini vurguladı.
      Paliç, yaş çay üreticisinin oluşturulacak emtia borsası sayesinde satılan çayının parasını 2 hafta sonra alabileceğinin söylendiğini, ancak kanun taslağında kuru çay üreten firmaların her ay ürettiği çayın sadece 12'de birini borsaya götürebileceği maddesinin bulunduğunu ifade ederek, böylece üreticinin parasını ancak 12 ayda alabileceğinin ortaya çıktığını söyledi.
      Panelde diğer katılımcılar da görüşlerini dile getirdiler.

      AA


      caydef.com/Pages.asp?Pages=%C7…t_id=4&cat2_id=4&wid=3287
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      selam olsun yaylama selam olsun sevdama

      kafasını kuma gömüp kim ne yanaysa bende o yana giderim diyenler birde bakacaklarki mısır kazacak tala bile bulamayacaklar....
      bu gün katkı koymayanlar ,bu gün ses çıkarmayanlar yarın buğdayda ,pancarda narenciyede olanlarla karşı karşıya kaldılarmı ne yapacaklar merak ediyorum doğrusu bu sadece rizenin değil artvinin trabzonun hatta gresun ve ordunun kısaca tüm çay üreticisinin hatta pazara çıktıktan sonra tüketicisinin sorunudur ama her ne hikmetse insanlar susmayı tercih etmektedirler yani sunulanı kabullenmeye alıştırılmış bir toplum olduğunu kabullenmektedir,
      sevgili başkan ve yönetim kurulundaki arkadaşlar hemşinlinin duygularını bir nebze dile getirdiğiniz için sağ olun birlik dirlik demektir,birlik kuvvet demektir bu dirliği ve birliği sivil tolum orgütleri olarak göstermeliyiz ve herkesin birey olarak katkı koymasını sağlamalıyız
      yoksa daha sonra ağlamanın bir faydası olmayacağı,olamayacağı aşikardır bakın hala çay paraları hemşin bölgesinde ödenmemiştir yarın borsaya yani üst kurula bırakılırsa nic olur halimiz bir düşünün istediklerinde istedikleri gibi davaranacaklar bir akfa olayı yaşamiştır çay üreticisi bir daha yaşamk istemez sanırım
      aklın yolu birdir aklı selimi bulup bu taslağı hazırlayanlara yol gösterici olalmalıyız sadece HEMŞİN DER değil diğer dernekler vakıflar ve sivil toplum kuruluşları fikilerini ve önerilerini sunmalılar aklı selimle hareket etmaliler diye düşünüyor ve olacak bir yasanın halktan yana hak için olması dileğimdir.
      VE ÇAY PLATFORMU KURULDU!
      Rize'de çay sektörünün geleceğiyle ilgili tartışmalar derinleşirken, dönem sözcülüğüne Nevzat Paliç'in seçildiği 'Çay Platformu', bir açıklama yaptı.
      13 Aralık 2009 Pazar 21:55

      Çay Platformu Dönem Sözcüsü Nevzat Paliç, Türkiye'de tarımsal KİT'lerin özelleştirilmesinin tarım sektörünü büyük bir çöküşe sürüklediğini savundu.

      Paliç, yaptığı yazılı açıklamada, Rize, Trabzon ve Giresun'da faaliyet gösteren 11 sendika ve ziraat odasının bir araya gelerek 'Çay Platformu' oluşturulduğunu, ilk dönem sözcülüğünü Rize Ziraat Odası Başkanlığı'nın yapacağını belirtti.

      Amaçlarının Doğu Karadeniz'in en önemli geçim kaynağı olan çay sektörünün ekonomik ve sosyal yaşam içerisindeki konumu, sorunları ve geleceği için ortak akıl eylem ve işbirliği olduğunu belirten Paliç, şu ifadelere yer verdi:

      ''Çay ülkemiz ve yöremiz için hayati önem taşıyan tarımsal ürün olarak gerçek değerini bulması gerekmektedir. Sektörden ekmek yiyen geniş toplumsal kesimlerin çıkarları korunmalı ve geliştirilmelidir. Sektöre emek ve akıl olarak katkı sağlayanların refahı artırılmalıdır.''

      Türkiye'de tarımın çok önemli bir geçim kaynağı olduğunu kaydeden Paliç, şunları belirtti:

      ''Tarımsal KİT'lerin özelleştirilmesi tarım sektörünü büyük bir çöküşe sürüklemiştir. ÇAYKUR'un da özelleştirilmesi halinde çay tarımı ve üreticisi aynı akıbete uğrayacaktır. Bu nedenle özelleştirme girişimlerine karşı mücadelemiz devam edecektir. Çay Platformu bu anlamda ÇAYKUR'un ve çay sanayisinin ayakta kalması için mücadele edecek her kesimin katılımına açıktır.''

      Paliç, hazırlanan ''Çay Kanunu Tasarısı'' hakkında da çekinceleri olduğunu kaydetti.

      pazar53.com/news_detail.php?id=13841
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      SIZ ONU BUNU BİRAKINDA ÇAYA BAKIN NEYMIŞ EFENDİM AÇILIM,PLATFORM BUNLARI GEÇSINLER İNSANLARIN AKLINI BUNLARLA ÇÖZÜP DAHA PARALARI CEBE İNDİRMENIN HESAPLARINI YAPIYORLAR BİZLERLDE SAF HEMEN İNANIYORUZ ŞİMDİDE ÇAYIN DERDİNE DÜŞMÜŞLER ACABA BİR
      TEPKİ ALIRMIYIZ ŞÜPHESİ İÇİNE DÜŞMÜŞLER AMA BUNUN KOLAY OLMAYACAĞINI SANIYORUM HALK UYANSIN DIYORUM VE HERKES HAKKINI ARAMALIDIR..
      ÇAMLİHEMŞİNLI OLMAK BİR AYRICALIKTIR..
      Çay Üst Kurulu ve ÇAY-KUR'un özelleştirilmeisne karşı yapılan çalışmaları, düzenlenen toplantıları, beyan edilen fikirleri takdir etmamak mümkün değil.
      Lakin ÇAY-KUR bu şekilde devam ettiği müddetçe, yani kalitesiz çay alıp, ihraç edilemeyen çay üretmeye devam ettiği müddetçe tasfiyeden kurtulamayacak. Velev ki kar eden verimli bir kurum haline gelmiş olsa bile Sosyalist bir parti dahi iktidar olmuş olsa bunu yapmak zorunda kalacak. Şu ya da bu şekilde bu kurumun yapısının değişeceği kaçınılmaz bir gerçek.
      Bu yörenin insanı olan bizler; evet, bu darboğazı en az zararla atlatmak için çabamızı eksik etmeyelim. Fakat B planımızı da hazırlamaya başlamanın zamanının geçmekte olduğu kanaatindeyim.
      Konunun gelişmelerinden anlaşıldığı kadarı ile ilerleyen zaman içinde, Çay alanları daralacağa benziyor!
      Doğu Karadeniz Cennet…
      Hemşin organik havzası tüm şartlar uygun ve bu konuda bilirkişi arkadaşlarımız bir başlık açacaklardır.
      Söz yerinde söylenecekse, Yöremize adam dikilse oğul verir…
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      selam olsun dostu dost bilenlere

      dağdaki murat kardeş şu B planını biraz aççsanda bizde bilgi sahibi olsak belki yol haritamız olur, sanırım bazı insanlar benim çayım yokki deyip neme lazımcılık yapmaktalar bu B planı onlarında işine yarayacak bir şey olu belki. ama bir B2 plani varki evlere şenlik değil çaya kumar dalına bile dokundurmuyor 100 lerce yıllık orman larımıza ve topraklarımıza çayda senin bahsettiğin gibi elimizden giderse ne olur milletin hali
      bu B plan oyle yol göstermeli diye düşüüyorum o yüzden planını açar ve bizlere ışık tutarsan sevinirim.
      A, B, C, D, VEDE E.E.E PLANLARINI ANLATAYIM.
      BU BENİM PLANLAR VARSAYIM OLMAKLA BİRLİKTE, MÜNECCİMLİKLE ALAKALI DEĞİLDİR.

      HEMŞİN ORGANİK ÇAY HAVZASI OLARAK İLAN EDİLDİ VE İNSANLARA ORGANİK ÇAY ÜRETMELERİ ÖNERİLDİ.

      ANCAAA..

      BU ORGANİĞİN NE OLDUĞU ANLATILMADI, SORUYORUM ORGANİK ÇAY NE DİYE ALDIĞIM CEVAP KOCAKARİLERDEN Kİ HEMŞİN KOCA LARA KALMIŞTIR, GENÇ YOKTUR.

      DERLERKİ KISACA ESKİDEN MISIR EKERKENKİ GİBİ AVRUPA CİRBESİ DEĞİLDE, ÇAÇA CİRBESİ KULLANACAĞIZ. DEVLET O CİRBEDEN SATACAK AVRUPA YERİNE.

      ÖYLEMİ BİLMİYORUM. AMMA
      BİLDİĞİM ORGANİK ÜRETİM BAYAĞI BİR EMEK İSTEYEN BİR İŞLEM İSTİYOR.

      ŞİMDİ..:
      4 DÖNÜM ÇAYI OLAN VE KIŞLARI BÜYÜK KENTLERDE YAŞAYAN HEMŞİNLİ BU ORGANİK ÇAYI GELİP NASIL ÜRETECEK ?
      TABİİKİ ÜRETEMEYECEK. ÇÜNKİ SENENİN 8 AYI ANKARA YADA İZMİR-İSTANBULDA YAŞAMALI ÇOCUKLARO TORUNLARO VAR OKULLARI VAR.

      ŞİMDİKİ GİBİDE ÜRETİM YAPAMAZ, ÇÜNKİ KOMŞUSU ORGANİK ÜRETİYOR GÜBRE KULLANAMAZ. TARLAYI BIRAKACAK. ZATEN ÇAYI İÇİN GELİYORDU BAHANE EDEREK HEMŞİNE GELMEYECEKTE, BELKİDE SADECE GELİP Bİ YAYLAYA ÇIKIP DÖNECEK.

      FABRİKAYA ORGANİK YAŞ ÇAY GELMEYİNCE NE OLACAK ZATEN ZARAR EDİYOR. KAPA GİTSİN ESKİ ÇAY FABRİKALARI İŞLESİN HEMŞİNİN ÇAYINI.

      KISACA BU ORGANİK İŞİNE DE AKLIM ERMİYOR BENİM.

      HİÇ HEVESLENMEYİN ÖZELLEŞİRSE FABRİKALAR HEMŞİNDE FABRİKA KALACAK DİYE.
      ADAMLAR BU GÜN 3 FABRİKANIN İŞİNİ 1 FABRİKA İLE YAPMANIN YOLLARINI BULACAKLAR. HALI HAZIR FABRİKALARIN EN AZ 3/1 İ KAPANACAK. BAŞTA HEMŞİN GELECEK ÇÜNKİ NAKLİYESİ MASRAF.

      ONDAN BAZI KİT LERİN ÖZELLEŞTİRİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ, ZARAR ETSEDE DEVLETİN BUNU YİNEDE ÇALIŞTIRIP İSTİHDAM SAĞLAMASINI AVAZ AVAZ BAĞIRIYORUZ.

      YOKSA NEYİMİZE BİZİM TÜTÜN, NEYİMİZE ÇAY.

      NE İSTİYORSAK HEMŞİNLİ İÇİN.
      YUKAKAPİLİ
      Sanırım Ekim ayı idi ve Hemşin Çay Fabrikasında bir toplantın oldu. Ben de orada olduğum için toplantıya katıldım. Toplantıya Köy Muhtarları ile Hemşin'den birkaç kişi ile Çay-Kur Genel Müdürü ve 2 Genel Müdür Yardımcısı ile Sertifikasyon Firmasının 1 elemanı katıldı. Burada eksik ve yanlış olan uygulamalar tek tek tartışıldı. Sıkıntı gerçekten çoktur.
      O toplantıda benim önerilerimden biri Organik Tarımın ne oldunun yeterince anlatılmaması sebebi ile müstahsilin konuyu bilmediği, bu sebeple yoğun bir eğitim ve kampanya yürütülmesi gerektiği idi. Bana söylenen bunun yapılacağı idi.
      Organik Tarım uygulamasında hem vatandaşın, hem Çay-Kur'un hem de devletin yanlış taban fiyat politikasından kaynaklanan yanlışlıklar vardır. Bunların önümüzdeki sene giderileceği beyan edilmiştir.
      Toplantı ile ilgili aldığım notlar kayıtlıdır ve verilen sözlerin tutulmaması durumunda konunun takipçisi olacağımizdan hiç kimsenin iüphesi olmasın.

      Organik Çay ve Organik Çay Havzası ile ilgili bir başlık açmak için biraz bilgi toplamaya çalışıyorum. Ocak ayında nasipse 2 hafta kadar memlekette olacağım. Konuyu bu yönü ile araştırıp gerekli notları alacağım. Bir şekilde nmüstahsilin de içinde olacağı bir tartışma ortamı yaratılması gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde Hemşin için büyük bir şans olan Organik Tarım Havzası olma şansini da elimizden kaçıracağız.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Bugün Ege Bölgesi'nde yöreye özgü ğrğnlerin organik üretimini yapan bir çok kişi veya işletme var. Zaten Sertieikasyon firmalarının yarıdan fazlası İzmir'de dir. Konvansiyonel tarımdan organik tarıma geçenler, organik metodu uygulayanlar yaşamını köyde geçieren kişİler değil. Bu kişiler ya büyük esnaf/tüccar, ya doktor, ya avukat, ya da sanayicidir. Bunlara son zamanlarda İstanbul kökenli olup da Ege Bölgesi'nde büyük araziler alıp organik tarım tesisleri kuran şirketler de eklendi.
      Yani demem o ki, eğer Hemşin'de birşey olacaksa bunu orda yaşayanlar yapmayacak. Şu anda orda yaşayanlar hazır değirmenin suyunu bile açamayacak kadar atalete gömülmüşler. Yalnız burda aşmamız gereken en öenemli sorun yapmak veya yapmamak da değil. Maalesef insanımız kendisi bir şey yapmadığı gibi yapacak olana da engel olunuyor, büyük sorunlar yaşanıyor.
      Lafa gelince herkes hemşin', cok seviyoruz diyoruz,icraata gelince, Hemşin'linin soylediği ise' Hemşinde bir şey olmaz' .
      Aslında bir açıdan haklılar ,akşamakadar kahvede oturursan hiç biriey olmaz.KOç gibi insanlar Sosyal yardımlaşma fonunfan para alıp,hiç bir şey almadan, yan gelip yatıyor.Haqyvancılığı oldürdük, şimdi organık gübre
      alıp çaya atmaya çalışılıyor, Rahmetli Annemin Babası mezra dedeiğimiz yerde özel bir çukur açmiş, bir yiıl içinde orda hayvan dişkısı çaça ve eğrelti otuyla karaıştırarak bugün parayla aldığımız organık gübreyi üretiyordu. Hemşin de arazi zaten cok azdı, ilgisizlik nedeniye bakılmıyan çay bahçeleri ve çimenlikler ormana donuştu, iki yıl öncekı kadaosro çalışmalaraında insanların zilliyetle sahip oldukları araziler devlet tarafından işgal edildi. arazisi olmayan insanlar ne yapacaklar. Zenginlerimize diyoruzki gelin hemşin,e turizm,Orman urunleri ve diğer alternatif urunlerle ilgigi yatırım yapın . Tıs yok, ama yaz geldimi izmir,Ankara,İstanbul plakalı luks arabalardan geçilmiyor Hava atmaya geleceğinize, biraz finansal yatırım yapsalar.istihdam alanları yaratsalar,sorunların bir kısmı çozülür.

      ŞİMDİ o soruyu bir daha soracağım,

      Mademki Çay Atelyesi özelleşecekti ,Hemşin'e Çay atelyesini niye
      yaptınız????????. Hİç bir özel sektor para kazanmıyacağı işe para bağlamaz yatırımda yapmaz.

      Hemşin Çay fabrikası bu yıl Kaç TL kar etti?
      Hemşinden 200 kişi alınacak sözleriyle belediye seçimleri kazanıldı.
      İnsanlara İş vat ederek umutlandıran,İş hayalleri kurduranlar, bu vebalin altından nasıl kalkacaklar.

      Hemşin Çay Fabrikası birilerine peşkeş çekmek amacıylamı yapıldı ?

      Hemşin' de Organik çay konusu maalesef insanlara tam oalarak anlatılmadığı gibi, Geçiş surecinde üreticinin zararalarıda telefi edilmemiştir.

      Organik ürünler market reyonlerınde 3-4 katı fiyatlarla tüketiciye sunulmaktadır.Çay KUr bu fiyat politikasını göz ardı etmiştir.

      Aslında amaçlanan asıl gerçekler hemşin'i kalkındırmakmı ? yoksa
      Hemşin'liyi canından bıktırıp göç ettirmek mi.?

      Bu yaz bir şey dikkatimi çekti,5-10 tane luks 4 *4 arabalar Hemşin Yaylalarına veya dağlarına gidiyorlar. Hiç kimsede sormuyor bu adamlar burada ne arıyor diye? sahi hemşin'e günü birlik gelen İsrailliler Hemşinde ne arıyorlar. Dedelerinin izlerinimi? Büyük ortadoğu przesi kapsaminda incelememı yapıyorlar?

      Gap'ta arazilerin çoğunluğunun İsrailliler tarafından gizlice alındığı soyleniyor. Hemşinde de aynı şeyler sakın olmasın.

      Dedelerimizin bize bıraktığı bu Doğa harikası memleketimize sahip çıkalım. Yoksa bir bakmışsınız. Hemşin birilerine peşkeş çekilmiş.




      HAYALLERI OLANLAR ASLA UYUMAZ
      Çay-Kur'un Hemşin'e çay fabrikasından daha önemli olan yatırımı Hemşin'i Organik Tarım Havzası ilan etmesidir. Dilerim ki bu karar sadece ilan ile kalmaz ve gerçek anlamda uygulanır. Çünkü bu karar gerçek anlamda hayata geçirildiğinde gelecekte Çay üretimi tamamen kaldırılsa bile Organik Tarım ürünleri Çayın alternatifi de olacaktır. Çünkü Organik Tarım Havzası ilan edilen bir bölgedeki tüm ürünler Organik Ürün olarak tesciledilecek ve ona göre fiyatlandırılacaktır.
      Bahçemizdeki Kabak, Mısır, Salatalık vb. ile Elma, Armut, Hurma, Üzüm vb. tüm ürünlerimiz ile Balımız Organik Ürün olarak pazar bulabilecektir. Organik Tarım Havzası ilanı ile birlikte sadece Çay-Kur'a değil devletin tüm organlarına çeşitli görevler de yüklenmeli, bu kurumlar da şu andan itibaren çalışmalarını bu yönde şekillendirmelidir.
      Birlerinin hazırlanan aysa taslağı ile Çay-Kur'u özelleştirmek gibi gizli bir düşüncesi olabilir. Bizlere düşen bu gizli amacın sahiplerini ve amaçlarını deşifre etmek ve bu düşünce ile mücadele etmek, Hemşin'e yapılan fabrikaya da sahip çıkmaktır. O fabrika hangi amaçla yapılmış olursa olsun Hemşin için bir kazançtır. 1 Ailenin göçünü bile önlese faydalıdır.
      Şahsi kanaatim Çay-Kur'un Hemşin'e Organik Çay Fabrikası yapmasının sebebi piyasaya giren özel sektör fabrikalarının pazar payına Organik Çay ile girmek çabasıdır ve doğru bir düşüncedir. Çay-Kur'un Hemşin'i Organik Çay Havzası ilan etmesi en az kuruluşu kadar önemli bir uygulamasıdır.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      KEŞKE 5-10 DEĞİL 50-100 CİP GELSE ONLARI AĞIRLAYABİLECEK TESİSİMİZ VE HİZMET VERECEK ELEMANIMIZ OLSA.

      HEM TURİZM DİYOR HEMDE NİYE GELİYORLAR DİYORUZ. BIRAKIN GELSİNLER.

      İSRAİLLİLERDE DEDELERİNİMİ ARIYORLAR, EBELERİNİMİ.? ARASINLAR.
      BULSALARDA BULMASALARDA ORASI HEMŞİN, KAÇKAR DAĞLARININ TEPELERİDİR. KORKCAK BİŞE YOK.

      ÇAY FABRİKASINI YAPILMASI İÇİN BÜTÜN HEMŞİNLİLER TEK AĞIZDAN TALEPLERİNİ İLETMİŞ, İSTEMİŞ VE YAPILMASINI SAĞLAMIŞTIR. İYİDE OLMUŞTUR.

      KULLANMAYIDA BAŞARACAKTIR O FABRİKAYI BİR ŞEKİLDE. ZARAR EDİP ETMEMESİ DE ŞİMDİLİK ÖNEMLİ DEĞİLDİR. ÇÜNKİ DAHA RAFLARDA HEMŞİN ORGANİK ÇAY INA RASLANMIYOR. GÜN GELİR O DA OLURSA KAR EDECEKTİR. İŞÇİMİZDE O FABRİKAYA GİRECEK ÇALIŞACAKTIR.

      ESAS MESELE ORGANİK TARIM HAVZASI MESELESİDİR Kİ. BU ANLATILDIĞI KADAR KOLAY OLMAYACAKTIR.

      DAĞDAKİ MURATIN DEDİĞİ GİBİ BU BÜYÜK BİR PROJE VE YATIRIM GEREKTİRMEKTEDİR. ŞİMDİKİ GİBİ BİRKAÇ HEMŞİNLİ İLE PROTOKOL İMZALAMAKLA OLMAZ.

      ESAS MESELE SİYASİ TERCİHTİR.
      SİYASİ İKTİDAR TERCİHİNİ VE YATIRIMINI HANGİ YÖNDE KULLANIRSA O YÖNDE YATIRIMLAR YAPILIR VE GELİŞTİRİLİR.

      İŞTE BURDA HEMŞİNLİNİN KARARINI VERİP SİYASETİ KENDİSİNE EN YARARLO OLACAK BİÇİMDE YÖNLENDİRMESİDİR.

      FABRİKAYI İSTEMİŞ YAPTIRMIŞTIR.

      ŞİMDİ Y.OKUL İSTEMELİ, TURİZM YATIRIMI İSTEMELİ,
      TARIM HAVZASININ HAYATA GEÇİRİMESİ İÇİN YATIRIM VE TEŞVİK İSTEMELİDİR.

      HAA HEMŞİNDE BUNU YAPACAK POTANSİYEL VARMI ?

      İŞTE O TARTIŞILIR..

      TERCİHİNİ HEMŞİNLİ YAPMIŞ YAPMAĞA DEVAM ETMEKTEDİR.

      HARİÇTEN GAZEL OKUYANLARINDA VEBALI VARMIDIR.

      VARDIR, OLACAKTIRDA.

      AMA İNANIYORUM Kİ HEMŞİN GELİŞECEKTİR BİR GÜN.
      BİRAZ YAVAŞLATIP GECİKTİRİLİYOR O KADAR.
      YUKAKAPİLİ