Yayla Kararlarında Son Gelişmeler

      Yayla Kararlarında Son Gelişmeler

      Mevcut duruma göre; Çamlıhemşin Asliye Ceza Mahkemesinde Pokut, Sal ve Başyayla Yaylaları'nda bulunan (veya bulunmayıp ocaklığı olsa dahi) yüzyıllık yayla evleri ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıkları Yasası'na muhalefetten açılan yargılamaların sonucunda "sanık" olan kişiler hakkında "beraat" kararı verilmişti, Ancak; beraat kararı veren Asliye Ceza Mahkemesi, bu kez TCK md. 154/II gereği "hakkı olmayan yere tecavüz"den dolayı Savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Bu kapsamda açılan davaların sonucunda sanık olan kişiler hakkında "ceza" verilmiş olmakla birlikte "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilmişti.

      Bu kararlar Rize Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde "itiraz" konusu edilmişse de, yapılan itirazlar reddedilmişti. Bu şekilde yargılanan kişilerin temyize müracaat yolları kapalı olmakla, yayla evlerini kullanmaları ile yeniden haklarında dava açılması ve yargılanmaları söz konusu olmaktaydı.

      Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı; Yargıtay’ da temyiz edilemediğinden dolayı, 5 yıl boyunca yayla evlerini kullanılamayacağını; evlerin, bundan böyle her kullanımının yeni bir suç işlenmesi anlamına geldiğini ve bu nedenle yeni bir ceza davası açılabileceğini, yeniden 'yargılanabileceğini' ve yeniden ceza alınabileceğini göstermekteydi. Üstelik cezai yaptırımları olan bu kararların akabinde, milli emlak tarafından yöre insanı aleyhine, yüzyıllardır kullandığı evlerden dolayı tazminat talebi de olasıdır.

      Bu kez 25.07.2010 tarihli bir yasa değişikliği ile hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" şeklinde hüküm kurulan veya kurulacak olanlar için yasanın hükmüne işlerlik kazandırıp, yaylalardaki evlerin kullanımlarını tartışabilecekleri temyiz yolu açılmış bulunmaktadır. Şöyleki:

      1. Hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" yönünde hüküm kurulanlar, yasanın yayım tarihinden itibaren kendi avukatları vasıtasıyla veya aşağıda örneği sunulan dilekçe benzeri bir dilekçeyi en son 9.8.2010 tarihine kadar Çamlıhemşin mahkemesine gönderirlerse, haklarında kurulacak hükmü temyiz edip Yargıtay'da tartışma şansları olacaktır.

      2. Haklarında henüz bu şekilde hüküm kurulmayanlar için ise mahkeme yeni yasal düzenleme gereği kendilerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediklerini sorduğunda cevapları "hayır" olursa, haklarında kurulacak hükmü temyiz edebileceklerdir.

      Şayet böyle bir talepte bulunacaksanız izleyeceğiniz yol;

      1.Avukat dışında müracaat edecekler ekteki dilekçeyi doldurup, dilekçeyi çamlıhemşinde iseniz doğrudan mahkeme kalemine verebilirsiniz.
      2.Başka bir yerde iseniz; Adliyeye gidip nöbetçi asliye ceza mahkemesi kalemine dilekçeyi vermeniz gerekir. Bu halde, dilekçenin üst kısmına şu ibarenin eklenmesi gerekir:

      "______ Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla".

      (Başvuru tarihinde bir sıkıntı çıkmaması açısından, dilekçenizin bir sureti için, memurdan alındı kaşesi ve tarihi isteyin)




      DİLEKÇE ÖRNEĞİ:
      -----------------------------

      ÇAMLIHEMŞİN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
      SAYIN HAKİMLİĞİ'NE


      Sayın mahkemenizde aleyhime 2010/......E. sayılı dosya numarası ile açılan davada yargılanıp, ......................tarih ve 2010/....K. sayılı hükmünüz ile hakkımda "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" karar verilmiştir. Bu kez sayın mahkemenize müracaat ile 25.07.2010 tarihli ve 27652 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasa'nın 7. ve Geçici 2. maddesi hükümleri gereğince hakkımda verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararının "geri alınmasını" ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda hakkımda açılan davanın öncelikle "beraat"le sonuçlandırılmasını, aksi halde verilecek cezanın ertelenmesini yahut paraya çevrilmesin talep eder, TCK'nın ve diğer ilgili mevzuatın öngördüğü tüm lehe hükümlerin hakkında uygulanmasını talep ederim ...../08/2010

      --------------------------------

      Bilgilerinize

      Çamlıhemşin Duyuru Platformu

      -----------İletişim için--------------
      camlihemsinliler@gmail.com

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      CVP: YAYLA KARARLARINDA SON GELİŞMELER

      Yazar: saksu Tarih: 02.08.2010 Saat: 16:30

      Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı; Yargıtay’ da temyiz edilemediğinden dolayı, 5 yıl boyunca yayla evlerini kullanılamayacağını; evlerin, bundan böyle her kullanımının yeni bir suç işlenmesi anlamına geldiğini ve bu nedenle yeni bir ceza davası açılabileceğini, yeniden 'yargılanabileceğini' ve yeniden ceza alınabileceğini göstermekteydi. Üstelik cezai yaptırımları olan bu kararların akabinde, milli emlak tarafından yöre insanı aleyhine, yüzyıllardır kullandığı evlerden dolayı tazminat talebi de olasıdır.


      Bu nasıl bir yasadır ki yüzlerce senedir kullandığımız evlerimizi kullandığımız için ceza alıyoruz. Kendi evimizi kullanmaktan dolayı ceza aldığımız için 5 sene içinde aynı evleri tekrar kullanırsak bu sefer hapis yatacağız. Hem de aynı suçu işlediğimiz için ertelenen ilk ceza ile birlikte 2. ceza katlanarak hapis yatacağız. "Devletin Milli, Varlıklarına" yani yüzyıllardır sahip olduğumuz evlerimizi yıklılmaktan kurtardığımız için bir de tazminat ödeyeceğiz.

      Buevleri devlet yapmadı. Bu güne kadar sağlam kalması için devletin zerre katkısı olmadı. Devletin bu evlerde bir tane çivisi bile yok. Ama kendi evlerimiz yine bize karşı kullanılıyor.

      Taç Ocağıi, HES, Kadastro derken şimdi de Yayla Evlerimiz elimizden anılıyor. Sanki bölgede bilinçli ve planlı bir yersizleştirme, topraksızlaştırma politikası uygulanıyor.

      Yapıalcak çok şey var ama ilk yapılacak şey bu yaylalara bu sene binlerce kişi birden çıkmak. Kapılarımızı açıp, evlerimizi şenlendirmek. Bakalım ki kaç kişiyi tutuklayıp hapse atabilecekler?
      Ya yasaların emrettiği gibi bunu yapacaklar yada bu durumu çözebilmek için yasaları vatandaşın ve yöre halkının lehine değiştirecekler. Bunun başka yolu yok...

      Şakir Aksu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      DEMİŞTİK

      NE DEMİŞTİK BUNLARA OY VERMEYİN VERDİRMEYİ.

      NE YAPMIŞTINIZ..

      OLUKLARINA SU TAŞIMIŞTŞNIZ..

      DAHA ÇOOOK YAPACAKLAR...

      DURUN HELE ....,,

      DAĞLARINIZI YAYLALARINIZI MEŞELERİNİZİ ELİNİZDEN ALACAK YANDAŞLARINA PEŞKEŞ ÇEKECEKLER. HELE Bİ EVET ÇIKARSINLAR..

      GÖRECEKSİNİZ .... :D
      YUKAKAPİLİ
      Emperyalist güçlerin küresel ısınma karşısında ,iklimsel olarak avantajlı bölgeler üzerinde uzun vadeli projelerinin altyapısını işbirlikçi iktidarlar aracılığı ile oluşturuyorlar.İşbirlikçi AKEPE nin suların kullanım hakkı adı altında 99 yıllığına derelerimizi HES leri bahane ederek satması,yayla evlerimizi elimizden alma çabaları tamamen bu plana altyapı oluşturacak uygulamalardır.Referandumda oylanacak bir madde ise tamamen özelleştirmelerin önünü açan maddedir ve pek dillendirmiyor iktidar bunu. Derelerimiz satılırken açtığımız davalarda yerel mahkemeler bölgesel yarar,ekolojik nedenlerle yürütmeyi durdurabiliyordu.Şimdi bunuda engelleyecekler,mahkemeler böyle bir karar alamayacak.Ey halk Hemşin Halkı,artık uyan ve mücadeni para babaları,sermaye ve emperyalistlere karşı vermen gerektiğini anla.Akepe bu ülkede ulluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda kararlar alan ,gelmiş geçmiş yabancı sermayenin en büyük destekçisidir.Yalnız Emperyalizme karşı,yemekle doymayan sermayeye karşı çıkarken sakın olaki şovenizm,kafatasçı milliyetçi batağınada saplanma.Senin hemşinde coğrafyanı savunmanla,afrikada ormanlarını korumaya çalışanların mücadelesi aynıdır.Düşmanda ortaktır.

      ''DOĞU KARADENİZ TURİZM ODAKLI KALKINMA PLANI'' TOPLANTISININ SONUÇ BİLDİRGESİ

      Doğu Karadeniz'de İnanç Turizmi???? Kim kiminle kolkola anlayın artık... Müslüman Misyonerlerin Hıristiyan Teba devşirme politikası gelecekte baya etkili oalcağa benziyor...
      ******************


      Rize'nin İkizdere ilçesinde düzenlenen ''Doğu Karadeniz Turizm Odaklı Kalkınma Toplantısı''nın sonuç bildirgesi açıklandı.

      İkizdere’de bir otelde düzenlenen ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ile Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Bayburt ve Gümüşhane illerinin valileri, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclisi başkanları, sanayi ve ticaret odası başkanları, bürokratlar, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve davetlilerin katılımıyla yapılan toplantının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, bölgenin turizm amaçlı gelişimine esas teşkil edecek planın sunumu ve plan üzerinde görüşlerin dile getirildiği belirtildi.

      Master planının hayata geçirilmesi için yasal ve yönetsel düzenlemeler ile ilgili kurumların yapması gereken genel ve odaksal çalışmaların tartışıldığı, kamusal kaynaklardan bölgenin etkin ve verimli yararlandırılması konusuna vurgu yapıldığı ifade edilen bildirgede, halk ve kamu kurum ve kuruluşlarının işbirliği ve halkın sahiplenme bilincine erişmesi için yerel idarelerce yapılması gereken işler ve tanıtımların konuşulduğu kaydedildi.

      Bildirgede, şu ifadelere yer verildi: ''Bölgede yılda sadece 15-20 gün konaklayıp, diğer aylarda boş bırakılan yayla evleri nedeniyle ekonomik bir kayıp oluştuğu, bunu önlemek için devremülk gibi modellerin düşünülmesi gerektiği belirtilmiştir. Bölgeye gelen turist profiline uygun eleman yetiştirilmesi için üniversitelerimizde ilgili bölümlerin açılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Çarpık yapılaşmaların önlenmesi için valiliklerin ve yerel yönetimlerin yetkilerini kullanması gerektiği, bunun için projenin bitmesinin beklenmesine gerek olmadığına değinilmiştir. Master planında turizmin bir bütün olarak geliştirilmesi için fiziki altyapılar ile bir ekolojik turizm türü olan yayla turizminin deniz, kültür, kış ve termal turizm ile birlikte oluşturulması hedefi dile getirilmiştir.


      Samsun ilinden başlayarak Artvin ilinde son bulacak yayla safari ulaşım aksının rehabilitasyonu ve ilave bağlantılarla güçlendirilmesinin yanında, kuzey güney bağlantılarının sağlanarak hava, deniz, kara ulaşımının ana arterlerine bağlantı öngörülmüştür. Yayla turizminin halkın tüm kesimlerince kabulü ve yöre ekonomisine katkısının en üst düzeye erişmesi için yörede ekolojik, ziraat, hayvancılık, arıcılık ve balıkçılığın geliştirilmesinin hedeflerden biri olması gerektiği dile getirilmiştir. Yayla, deniz ve kış turizmine imkan veren doğal değerlerin yanında, inanç ve kongre turizminin geliştirilmesi, stratejik plan unsuru olarak değerlendirilmiştir.''


      -''DOĞANIN TAHRİP EDİLMEMESİ GEREKTİĞİ VURGULANDI''-

      Projenin, bölgenin kalkınması için öncelikli alternatif olduğu dikkat çekilen bildirgede; ''Bölgeye doğrudan hava ulaşımının sağlanması ve bu konuda sorun yaşanmamasının önemi vurgulanmıştır. Projeye Samsun, Artvin ve Bayburt illerinin dahil edilmesi kapsamında bu illere söz konusu çalışmaları yapmaları için ödenek ayrıldığı ifade edilmiştir. Özellikle doğanın tahrip edilmemesi yapılacak çalışmalarda koruma kullanma mantığı içinde hareket edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Turizmin bölge için taşıdığı özel önem göz önünde tutularak, konuyu ilgili bütün kurum ve kuruluşlar nezdinde koordine edecek yeni ve özerk yetkili bir birime ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir. Kitle iletişim araçları ile bilinçlenme ve bilinçlendirmenin yanı sıra sahiplenme ve sahiplendirme çabalarının devamı ile bölgesel planlı kalkınma hedefi toplantının nihai sonucu olmuştur.''

      artvin.gov.tr/?page=haber&file=detay&id=589
      Resimler
      • 1.jpg

        151.96 kB, 0×0, 599 defa görüntülendi
      • 2.jpg

        121.67 kB, 0×0, 624 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...