Kapari

      Kapari Nedir ?
      Yurdumuzda Akdeniz ikliminin hakim olduğu Batı Anadolu illeri başta olmak üzere, Orta Anadolu'da Tokat ve civarında, Doğu Karadeniz ve Güneydoğu illerinde doğal olarak yetişen Gebreotu (Gebereotu), çalımsı yapıda, dik ve yatık olarak büyüyen dikenli bir bitkidir.

      Fosfor, potasyum ve kalsiyumca zengin kalkerli ve killi toprakları seven ve güneşten hoşlanan bir bitki olması nedeniyle, güneye bakan yamaçlarda kandiliğinden yetişir ve iyi gelişir. Capparaceae familyasından olan gebereotunun Capparis spinosa ve C. ovata olmak üzere iki türü mevcuttur.

      Doğada kendiliğinden yetişmekte olan gebereotunun üretimi genellikle tohumla olmaktadır. Tohumlar Ağustos ve Eylül aylarında karpuzcuk şeklinde olan meyvalardan elde edilir. Karpuzcukların içindeki mercimekten küçük olgun kahverengi tohumlar, suyla yıkanıp güneşte kurutulur. Bu tohumlar, ince elekten elenmiş eşit orandaki yanmış koyun gübresi, orman toprağı ve yıkanmış dere kumundan oluşan harçla hazırlanan fidan yastığına Mart ayı sonunda ekilir.

      Fidelik, topraktan 10-15 cm yükseklikte düz hazırlanacağı gibi, 15-20 cm mesafeli ve 10 cm derinlikte karıklar açılarak da hazırlanabilir. Karık şeklinde hazırlanan fidelikte tohumlar karık sırtına ekilir ve karık içine su verilir. Yabancı ot ve mantari hastalıklardan korunmak için fidelik düzenli olarak süzgeçle sulanmalı ve üzeri gerektiğinde plastik örtü ile örtülmelidir. Tohumlar normal şartlarda 25-30 günde çimlenir. Çıkıştan sonra yaz boyunca ot alımı, sulama ve ilaçlama düzenli olarak yapılmalıdır. Fideler, sürgünleri kuruduktan sonra toprak seviyesinden Kasım-Aralık ayı içinde kesilip, kalan kısmının üzeri toprakla örtülmelidir.

      kasım-nisan aylarında fidelikten sökülen fidanlar, sonbaharda derin sürüm yapılan arazilere kasım ayından itibaren dikilebilir. Dikim mesafesi 2X2 m olmalıdır. Bu mesafelerde ve yaklaşık 20 cm derinlikte açılan çukurların dibine bir miktar yanmış hayvan gübresi konulup toprakla karıştırıldıktan sonra fidanlar dikilir ve sıkıştırılır.(her çukura 1 ile 4 fidan dikilebilir.)



      Dikimden sonra fidanların üzeri toprakla kümbet şeklinde örtülüp etrafı çanak şeklinde açılarak can suyu verilmelidir. Usulüne göre dikilen fidanlar o yaz 1 m'ye yakın sürgün verebilir. Bu sürgünlerde 10-15 kadar çiçek tomurcuğu olabilir. Birinci yıldaki fidanlara yaz aylarının çok kurak geçmesi halinde su verilmelidir. Sulamada, suyun gövdeye temasından kaçınılmalıdır. Ayrıca böceklere karşı ilaçlama yapılmalıdır.



      Gebereotunun "kapari" denilen çiçek tomurcukları Mayıs ayı ortalarından itibaren toplanmaya başlanır. Genellikle 10 mm'nin altındaki nohut şeklindeki tomurcuklar, toplama merkezlerinde % 20'lik tuzlu suda yada bir kat tuz bir kat kapari şeklinde katlanarak muhafaza edilir.

      Çiçek tomurcuklarında bol miktarda vitamin ve protein vardır. Yapılan bir çalışmada 100 g çiçek tomurcuğunda kuru madde olarak; 67 mg fosfor, 9 mg demir, 24 mg protein, 12 mg selüloz ve 2 mg lipid tesbit edilmiştir. Gıda, kozmetik, boya ve ilaç sanayiinde kullanılan kaparinin yurt dışına ihracı genellikle salamura şeklinde olmaktadır. Konserve olarak hazırlanan kapari; turşu, salata, pizza üstü, balık ve av etleri yanında garnitür olarak yenilmektedir. Doğadan toplanan tomurcuklar bir kavanoz içerisinde % 20'lik tuzlu suda üç ay bekletilip sonra bire bir oranında sirke içine konulup on gün sonra yenildiğinde aroması ve lezzeti çok beğenilmektedir.

      Güneş seven, sıcak bölge bitkisi olarak bilinen gebereotu, yurdumuza önemli miktarda döviz getiren bir bitkidir. Yaz aylarında, atıl işgücünün değerlendirilmesi yönüyle işsizliği azaltması ve toplayıcılarına yeterli gelir sağlaması büyük bir avantajdır.

      Çok yıllık derin köklü ve yayılıcı özelliği ile iyi bir erozyon kontrol bitkisidir. Bu bitki, yurdumuzun uygun bölgelerinde, erozyona tabi yerlerde, normal kültür bitkilerinin yetişmediği ya da ekonomik gelir elde edilemeyen güneye meyilli arazilerde yetiştirilerek daha çok döviz geliri sağlanıp işsizlik kısmen önlenebilir.

      Gebereotu yetiştiriciliği mutlaka tohumla üretilen fidanlarla yapılmalıdır. Doğadan sökülerek yapılan yetiştiricilik başarılı olmadığı gibi doğanın dengesi de bozulmaktadır.
      “Kapari” .. Bu üç heceli kelime sizde hiçbirşey çağrıştırmadı.
      Ya “kedi tırnağı”, “kargakavunu”, “menginik”, “devedikeni”,”keper”, “kepere”, “gebere” otu




      Saydıklarımız kaparinin ülkemizin değişik yörelerindeki adları.Öyle sanıyoruz ki bu sözcüklerden hiç olmazsa birini duymuş olmalısınız.Çünkü kapari,ülkemizde doğal olarak yetişen bir bitki türü.Belki hiç farkında olmadınız bu bitkinin yerde kümelenmiş görüntüsüne bakıp , “çalı” diye düşünüp geçtiniz yanından.

      Belki bahçenizde zaman zaman kendini gösterecek olsa hemen budayıp kurtulmaya çalışıyorsunuz, toprağı sımsıkı kavrayan, dal budak salarak geniş bir yayılma gösteren köklerden kurtulmanız bir türlü mümkün olmuyor.Çabanız boşuna , çünkü; kaparinin kökleri, toprakta metrelerce derinlere inebiliyor.Yaşama bu kadar sıkı sıkıya sarılması insanoğlunun bu yakıp yıkma, yok etme eğilimini bildiğinde midir nedir?Belki de kimi zaman, verimsiz olduğu için hayvan yemi niyetine fığ, burçak, mürdürmek ekerek değerlendirdiğiniz;bir türlü satıp elinizden çıkaramadığınız kıraç arazinizde , nasıl yayıldığına akıl erdiremediğiniz yeşil bir çalı olarak çıktı karşınıza.Hani merakınızı yenemeyip kırmızı küçük karpuzları andıran yemişlerin tadına baktınızda acı mı acıydı...

      Nereden bilirdinizki;Almanlar, bu kırmızıminik karpuzcukların salamurasını, sosunu 472 çeşit, evet tam 472 çeşit yemekte kullanmakta.Nereden bilebilirdiniz ki ; İspanyollar, yılda 20 milyar dolar kazandıkları tomurcukları nedeniyle kapari bitkisini “Milli Bitki”ilan ettiler ve Devlet Korumasına aldılar.

      Tabii;kapari bitkisinin gerek köklerinden, gerek yapraklarından gerekse meyvelerinden ilaç sanayiinde pek çok hastalığa deva olacak ilaçların üretiminde yararlanıldığını da bilmiyor olabilirsiniz.

      “Küçük girişimler, büyük tehlikenin önleyicisi olur çoğu zaman.”

      Kapari “Toprak kanseri olarak da tanımlayabileceğimiz erozyonun önlenmesinde yeni bir umut”

      “Orman köylümüzün kalkınmasında mucizevi bir bitki”

      “Baraj havzalarımızda baş gösteren sinsi canavarla-erozyonla mücadele ederken bize zaman kazandıracak” bir bitki.Yetkililer 1 milyon kapari fidanının öncelikle Güneydoğu olmak üzere İç ve Doğu Anadolu bölgelerimizdeki orman köylümüzün kullanımına sunulucağını en geç üç yıl sonrada meyvelerini toplayacağımızı söylüyor,”Bir kere dikilmeye görsün;değil çocuklarımız, torunlarımız bile yararlanabilecek.Yılda 5 ay tomurcuklarını toplayacaklar, o kadar...Öylesine zahmetsiz”diyor.Kapari bir kere dikilmeye görsün;değil çocuklarımız, torunlarımız bile yararlanabilecek.

      “Düşünün” diyorlar..”Çok değil 30 yıl sonra erozyondan kurtulmuş olacağız;orman köylümüz de kalkınacak, kalkındıkça da bilinçlenecek..Ormanlarımızı biz değil, bizden önce onlar koruyacak., sahip çıkacak....Düşünün” diyorlar...” Anlatmak gerek !Çiftçimize, ihracatçımıza;girişimci ruhu taşıyan herkese bu bitkinin meziyetlerini anlatmak gerek.Biz yazıktır ki çok geç kaldık.Avrupa bu bitkiyi çok uzun zaman önce keşfetmiş.Daha fazla zaman kaybedilmemeli.

      e-fidancim.com/Tuplu-Kapari-Fi…gi-Devedikeni,PR-853.html
      Dosyalar
      • Kapari.jpg

        (231.05 kB, 415 defa indirildi, son indirme: )
      • Kapari Bahçesi.jpg

        (356.8 kB, 410 defa indirildi, son indirme: )
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      İki senedir Pepino yetştiriyorum.Hemşin;in iklim koşuları uygun,
      Diğer bir adıda İlaç gibi meyve,faydaları saymakla bitmiyor.

      Daha geniş bilgi internetten öğrnilebilir.
      Geçen sene zuğa ve Akyamaç köylerinde yetiştirilmeye başlanan
      ağaç mantarcılığı,köye gittiğimde onuda deneyeceğım,yapan arkadaşlar
      verim almışlar.Mantarda protein yönünden zengin,
      Aslında emekliler için yapacak çok fobi var.zamanla pazar bile oluşturabiliriz.
      Kahvede oturup,dedikodu yapmaktan ve oyun oynamaktan vaz geçebilirsek. sağlıklı günler

      Buzakoti...=Cegak

      google.de/images?hl=de&rlz=1T4…axhAe7oqyKBw&ved=0CEgQsAQ
      Sevgideger Halil kardesim,
      yukarda bizim sütten kesilmis buzaklara verdigimiz cegag, burda en pahali (üstüne hardalla karistirilmis kaymak veya mayonez atilip) yenilmektedir.Buna benzer,yemesini unuttugumuz veya bilmedigimiz birsürü bitkinin yanibasimizda varoldugunun,baska dünya ve milletlerini tanimaga calisirken farkina vardik!Buna benzer ,Rahbaba (pugre)...yaban sarmusagi .....(ki bunlar her hegezde kendiliginden yetisir)...
      Bu konularda öncelikle "faydalanma ve degerlendirme kültürümüz" ün zayifligindan dolayi farkinda bile degiliz.
      Yükarda yazilan KAPARI bile Hemsin,in heryerinde (sarmasikgillerden..) var olan bir bitki olurken (tadi hom karemis!!!),yemesini baska yerlerde ögrendik,maalesef.(yaban sarmisaginin kilosu AB,de 9€,bizde kimse yemesini bile bilmez!!!)
      Pepino üretiminizi candan kutlarim ,tohumunu herkese verirken,lütfen nasil yenildiginide anlatiniz.!
      Biz irmagin kenarinda,togun dibinde sigirlara otlattiklamiz bitkileri,"lux besin?" olarak tabakta yerken ,gerikalmisligimaza icten hakaret etmedigimizi inkar etmemek isterim.
      Bahsigecen bitkilerin latince ismi ve resimleri asilacaktir.
      Selamlarimla

      şifalı bitkikder

      Maalesef Bizim Yörede bir çok şifalı bıtki olmasına rağmen,böyle bir kültürümüzun olmamasından dolayı,biz bunların kıymetini bilmiyoruz.
      Pepino fideden yetişen,tohumu olmayan ve bu yüzden karbalama sistemi ile çoğalan,patlıcan giller sınıfından bir bitki,kavuna benzer.Geçen sene gelirken seranın içine fide yapıp bıraktım,inşallah donmamıştır.İsteyen herkesede verdim.

      Kusura bakmayın yine insanlarımı eleştireceğim ama biraz tembeliz,Hemşinde elma var .En iyi sirkede elma sirkesidir.Şifalı bitkiler kitabinda evinizde muhakkak elma sirkesi bulunsun diyor.
      Elma var,düşer yerde çürür,hiç kimse dönüp ger bakmaz,ondan elma sirkesi yapatım diye.
      Pepnodan turşu yaptım.Onunda tuşusumu olur dediler.Sonradan öğrendim istanbuldaki luks lokantalarda tutulan bir garnitürmüş.

      Hazınfdak yaylasından gelirken yolda çoban sürüsüne rasladık,Çoban biraz sıkıntılıydı,Sorduk bir yaramazlık varmı diye?
      Dört koyunun hastalandığını iki tanaesinin olduğunu söyledi,
      Hayvanları nerede otlattığını ve ne yediğini sordum?
      Beyaz Kumar,yabani karayemiş yedirdiğini söyledi.
      Kendisine hayvanlarının YabanıKarayemişten zehirlendiğini söyledim. Çünkü karayemişin meyveleri şifa yaprağı ise ölüm demektir.

      Niye anlattım bitkiler,bilinmiyen insanlar tarafından toplanırsa tehlikeli olabilir.Di,kkat etmek lazım,

      Ortadoğuda ve avrupada bu konunun üzmanları olduğunu,alternatif tip olarak,hastalara şifa dağıttığını,

      Elma sirkesini evinizden eksik etmeyin diyor,sağlıklı günler diliyorum.
      SAYIN YAZICI KARAYEMİŞ YAPRAĞI HAYVAN YEMİ OLARAK KULLANILMAKTA ANCAK YABANI YANİ DAĞ KARAYEMİŞİ KIŞ AYLARINDA ALAF OLARAK ADLANDIRILIRDI VE KAR UZERİNDE DAĞLARA ALAFA GİDERLERDİ YİYEN HAYVANLARA BİRŞEY OLMAZDI
      ANCAK YERLİ KARAYEMİŞLERİN YAPRAKLARI YEDİRİLDİĞİ ZAMAN
      BAZEN ZEHİRLENME SÖZ KONUSU OLURDU ONA DA KADINLAR
      ÜZERİNE ZERDEVE İŞEMİŞ DERLERDİ
      Sayın Doruk,bazı konular çok hassastır.Karayemiş in meyvelerinin faydaları saymakla bitmez. ama bu konunu uzmanlarının kitaplarda yazdıkları, yapraklarda HİDROSIYNIK ASİT bulunmaktadır ve ilaç
      sanayiinde kullanılmaktadır.

      Dediğinize katılıyorum,kışın çocukken bende halamla alfa;a gitmiştim,ama bununda bilimsel bir izahı olmalı,yinede bitkiler konusunda
      hassas davranmak gerektiğine inanıyorum, Yaban Kavunu Çok zehirli bir meyve,

      ŞÜ anda o zehirli bitkileri yazamaıyorum kaynaklarım ankara da ve Köyde kaldı.

      Sağlıklı günler diliyorum

      Ayisogani (Allium ursinum)

      Bu bitki bizim köylerde vardir.
      Tas devrinden beri insanlarin ;kani temizleme,dolasimi ayarlama,mide ve barsak bozukluklarini tadavide kullanmislar.sadece atlar ve tavsanlari zehirlermis?Adinin "Ayisogani" olusu;ayilarin kis uykusundan kalktiklarinda ilk yedikleri bitki oldugundanmis.
      Yesil salata olarak yenir veya suyu icilir,kurusunun hicbir tesiri yoktur.Salata ve salataya katilarak yenir,hafif sarimsak tadinda olup,son derece istah acicidir.
      Sn.Yazici,Hemsin,in bal sirkesi cok meshurdu,bilmem halen yapan varmidir?
      Hatta icine ;sarimsak,nar ici ve kabugu,aci kirmizi biber,karanfil vs havanda ezilip katilir ve ambarda bekletilerek BALSAM=BALZAMICO yapilir bu salataya ve hatta yemeklere katilirdi (Denemenizi tavsiye ederim,her türlü sirkeylede yapilabilinir!!)
      Resimler
      • baerenlauchbluehend010.jpg

        31.29 kB, 0×0, 313 defa görüntülendi