Koncoloz

      Koncoloz Hemşin bölgesinde toplumdan dışlanmış, görünümü oldukça çirkin ama kimseye zararı olmayan bir canlı olarak bilinir. İnsanlara yanaşmaz, karanlık, izbe yerlerde yapayalnız yaşar. Yalnız yaşar ama toplum ona bir de görev vermiştir. Dereden uzaktaki bir yerde olan kocaman bir halgine elek ile su taşır. Elek ile su taşımasındaki amaç halgini suyla doldurmaktır. Çünkü Koncoloz elek ile taşıdığı suyla halgini doldurursa kıyametin kopacağına inanır. Toplum onu dışladığı için kıyameti kopararak insanlardan intikam böyle intikam alacağına inanmıştır.
      Hikayeyi anlatmaya gerek yok. Bir gün kendi kendini yakar. Vucudundaki kıllar tutuşmuştur. "Ben bağa ettum, ben bağa ettum" diye ortalıkta tordevelik dönerden insan kendisine yol gösterir; "Kendini dereye at! Kendini dereye at!"
      Koncoloz toplumdan neden dışlanmış bilemem ama sanırım bu dışlanmışlığı yaratan da kendisidir.
      Elek ile su taşımak! Aslında günümüz insanlarına baktığımzda birçoğunun ömrü elek ile su taşımaktan farklı değil.
      Toplum Koncoloza elek ile su taşıma görevini neden vermiştir peki?
      Koncoloz'da yaptığı işin sonucunu alamamak, durmadan çabalamasına rağmen Halginine 1 damla su dokemeyen Koncoloz'da bir işe yaramadığı pisikolojisini yaratmak. İşte Koncoloz'u asıl kahreden de budur. Bu sebepledir ki toplum düşmanıdır. Her güzelliğin düşmanıdır. İnsanlara yanaştığında bilir ki onlara kötülük yapamaz ama onlar çirkinliği ile korkutup sinecektir.
      Zavallı Koncoloz!
      Hala bağırıyorsun;
      "Ben bağa ettum! Ben bağa ettum!"
      Bilsem ki atladığı dere kirlenmeyecek;
      "Dereye atla dereye" diyeceğim...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...