Muzaffer Arıcı 1932 yılında Rize'nin Pazar İlçesi'ne bağlı Akbucak Köyü'nde doğdu.Zeliha Hanım ve Abdülkadir Bey'in ilk çocuğudur.Bölegenin doğal koşullarının zorluğu ve ilkokulunun da uzak olması nedeniyle ancak 8 yaşında eğitimine başlaması mümkün olabildi.Bir saat uzaklıktaki komşu köyün okuluna yağmur,çamur demeden zorluklarla çarıklı ayaklarıyla yürüyerek gitmek zorundaydı.Annesi,çağına göre aydın sayılabilirdi. Çünkü hayırsever bir insan olan Kaymakam Cemil Aytimur Bey'den yeni alfabeyi öğrenmişti,okuma yazmayı biliyordu.Bu nedenle Muzaffer 6 yaşında iken annesinden okuma yazma öğrenmişti.İlkokul dördüncü sınıfa kadar bu okulda yani Uğrak Köyü İlkokulu'nda okuduktan sonra babasının gurbetçilik yaptığı Ankara'ya Kayaş İlkokulu'na nakli yapıldı ve 1945-1946 ders yılında Kayaş İlkokulu'ndan mezun oldu.Kaymakam Cemil Bey ve ünlü bir öğretmen olan Mustafa Sabuncu Bey tarafından kendisine okuma açlığını dindirsin diye verilen pekçok kitabı hızla okuduğu için Hemşin şivesini de geride bırakmış yeni çevresine kolaylıkla uyum sağlamıştı.Daha sonra şimdiki kurtuluş Lisesi adıyla anılan,ozamanki ismiyle I.Ortaokulu başarıyla bitirerek Türkçe Öğretmeni Hamiyet Demirağ Hanımefendi'nin destek ve önerisi ile 1948-1949 ders yılında Ankara Atatürk Lisesi'ne kaydoldu.Tarih Öğretmeni Hakem Belen'den Doğu Karadenizle ilgili birçok tarihi eseri alarak defalarca okudu.Aynı zamanda hocasının (muhakkak okumalısın dediği) tarihi eserleri kütüphanelerde temin etti ve okudu. Ailevi gelenekler onu genç yaşta evliliğe götürmüş Amcasının Kızı Fikriye Hanım'la hayatını birleştirmiş,öyleki lise son sınıfta iki çocuk sahibi olmuştu. Okul hayatı,aile hayatı,çocuk sahibi olmak,yaşam koşulları derken ağır bir zatürre hastalığı nedediyle okula 1 yıl ara vermek zorunda kaldı.Eğitimine devam etmekte istekliydi.O sene lise eğitimi 4 yıla çıkarılmıştı.Okula gittiğinde son sınıf olmadığını öğrendi,raporlarla Bakanlığa müracaat ederek bitirme ve olgunluk sınavlarını verdi. Bu arada babasının yakalandığı amansız hastalık nedeniyle ekonomik sıkıntılar başladı.Yedek öğretmenlik yaparak ufak da olsa gelir temin etmeye çalıştı.Bu arada babasının hastalığı dayanılmaz ağrılarla devam ediyordu,ancak morfin kullanarak birkaç saat rahat edebiliyordu.Babasının isteği doğrultusunda Tıp Fakültesi'ne girmiş olan
Muzaffer Arıcı maddi sıkıntılarından dolayı Askeri Tıp Fakültesi'ne geçti.Babasının doktorları aynı zamanda ünlü Hocaları Prof. Kamil Sokullu,Prof. Hilmi Akın'ın izni ile (15 gün) babasını Rize'ye götürdü.Ancak morfin temini ve enfeksiyonunu bu ücra köyde yapacak kimse yoktu. Enfeksiyonsiyonlardan sonra arğırı geçen Baba "yarın Ankara'ya dön,okulnu ihmal etme"diye yalvarıyordu.İlaç yemini ise son derece sondu bu sıkıntılı devre 18 ay sürdü. Babası vefat edince üniversiteye döndüğünde kaydı silinmişti. Üniversite eğitimi özlemi devam ettiği için devam zorunluluğu olmayan,hem çalışıp hem okuyabileceği Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptırdı.Fakat asker kaçağı durumunda olduğundan mecburen yedek subay olarak,asker oldu.Düzenli maaş aldığı için Rize'nin dağ köyündeki çocuklarını Ankara'ya getirdi. Kura çekiminde Kars Kağızman'da vatani görevini yapmak seçimine karşılık Topçu Motor Bölümü birincisi olduğu için Güvencinlik'teki Havacılık Okulunun tercihi ile orda vatani görevine devam etti.Okuldaki başarısı nedeniyle komutanı Cahit Arın teskere bırakmasını tavsiye etti.Ancak gelişen olaylar sonucunda gerginleşen ortam nedeniyle çok sevdiği ve geçim kaynağı olan askerliği bırakmak zorunda kaldı.Uzun süre ticaretle uğraşan yazarımız fırsat buldukça kitaplar okudu kütüphaneleri taradı. Beş kız bir erkek çocuğu olan Muzaffer Arıcı'nın evliliği hayatın meşakkatli yollarında Fikriye Hanım'ın çalışkanlığı ve özverileriyle devam etti.Çocuklarının hepsi onun gösterdiği doğrultuda üniversite eğitimi aldılar.
On tane torunu var ve yedisi üniversite mezunudur.
Yazılı eserleri;
1.Her Yönüyle Rize I,II,III
2.Rize Şiveleri
3.Prof. Karl Koch'un 1843-1844 Yıllarındaki Seyahatnamesinin Rize Bölümü (Derleme)
4.Şiir Kitabı
muzafferarici.com/biyografi.asp
Muzaffer Arıcı maddi sıkıntılarından dolayı Askeri Tıp Fakültesi'ne geçti.Babasının doktorları aynı zamanda ünlü Hocaları Prof. Kamil Sokullu,Prof. Hilmi Akın'ın izni ile (15 gün) babasını Rize'ye götürdü.Ancak morfin temini ve enfeksiyonunu bu ücra köyde yapacak kimse yoktu. Enfeksiyonsiyonlardan sonra arğırı geçen Baba "yarın Ankara'ya dön,okulnu ihmal etme"diye yalvarıyordu.İlaç yemini ise son derece sondu bu sıkıntılı devre 18 ay sürdü. Babası vefat edince üniversiteye döndüğünde kaydı silinmişti. Üniversite eğitimi özlemi devam ettiği için devam zorunluluğu olmayan,hem çalışıp hem okuyabileceği Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptırdı.Fakat asker kaçağı durumunda olduğundan mecburen yedek subay olarak,asker oldu.Düzenli maaş aldığı için Rize'nin dağ köyündeki çocuklarını Ankara'ya getirdi. Kura çekiminde Kars Kağızman'da vatani görevini yapmak seçimine karşılık Topçu Motor Bölümü birincisi olduğu için Güvencinlik'teki Havacılık Okulunun tercihi ile orda vatani görevine devam etti.Okuldaki başarısı nedeniyle komutanı Cahit Arın teskere bırakmasını tavsiye etti.Ancak gelişen olaylar sonucunda gerginleşen ortam nedeniyle çok sevdiği ve geçim kaynağı olan askerliği bırakmak zorunda kaldı.Uzun süre ticaretle uğraşan yazarımız fırsat buldukça kitaplar okudu kütüphaneleri taradı. Beş kız bir erkek çocuğu olan Muzaffer Arıcı'nın evliliği hayatın meşakkatli yollarında Fikriye Hanım'ın çalışkanlığı ve özverileriyle devam etti.Çocuklarının hepsi onun gösterdiği doğrultuda üniversite eğitimi aldılar.
On tane torunu var ve yedisi üniversite mezunudur.
Yazılı eserleri;
1.Her Yönüyle Rize I,II,III
2.Rize Şiveleri
3.Prof. Karl Koch'un 1843-1844 Yıllarındaki Seyahatnamesinin Rize Bölümü (Derleme)
4.Şiir Kitabı
muzafferarici.com/biyografi.asp
Ben Değil Biz Varız
Naci KOBAL 2000
Naci KOBAL 2000
Mesaj 2 defa düzenlendi, son düzenleyen “Kuku” ().