Fenerbahçe Taraftarı Bu Tarihleri Asla Unutmayacak..!!

      Fenerbahçe Taraftarı Bu Tarihleri Asla Unutmayacak..!!

      FENERBAHÇE TARAFTARI BU TARİHLERİ ASLA UNUTMAYACAK..!!

      3 Temmuz, 10 Temmuz, 1 Mayıs, 12 Mayıs, 24 Haziran, 24 Aralık, 14 Şubat… Fenerbahçelilerin bundan sonra asla unutmayacağı, unutamayacağı tarihlerden sadece bazıları. Evet, bu tarihler organize bir linç kampanyası karşısında büyüklük ve yıkılmazlığını bir kez daha ispatlayan, çıkar ve mevkii için değil ‘aşk hiç biter mi’ ve ‘sevdamıza kimse engel olamaz’ sloganları etrafında kenetlenen gerçek bir camianın ortak hafızasına silinmemek üzere kazındı.

      Dünya görüşü ve yaşam biçimine göre bir Fenerbahçe taraftarına 3 Mayıs 1944, 27 Mayıs 1960, 6 Mayıs 1972, 12 Eylül 1980, 2 Temmuz 1993, 28 Şubat 1997 ne ifade ediyorsa 3 Temmuz 2011 tarihi aynı şeyi ifade edecek. Darbe, zulüm, işkence, baskı, kan, gözyaşı ve adaletsizliği.

      Türkiye’yi ileri demokrasiye taşıyacağız diyerek Orta Çağ karanlığına sürükleyen iktidarsız iktidarın kurduğu ve bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle “paralel iktidarın” yani cemaatin kontrolüne geçtiği belirtilen engizisyon mahkemelerinde yargılanan yüzlerce asker, gazeteci, aydın, politikacı ve sivil vatandaşa reva görülen adalet ve insanlık dışı uygulamalara toplumun geniş kesimlerinin tepkisiz kalmasından cesaretlenen ve azdıkça azan, yıktıkça yıkan, böldükçe bölen çok başlı ileri demokrasi canavarı nihayetinde gözünü Türk futboluna dikti. Kimileri bu durumu şaşkınlıkla karşıladı. Benim içinse askeriyeden en ufak meslek odasına kadar tüm kurum ve kuruluşlara hakim olmak için Machiavelli’yi dahi kıskandıracak şekilde her türlü yolu mübah gören bu zihniyetin gerek toplum üzerindeki etkisi ve muazzam rantı itibarı ile futbola el atmaması sürpriz olurdu. Zaten daha önce işaret fişeklerini gördüğüm ve olmasını beklediğim bir durumdu 3 Temmuz ile başlayan süreç.

      Türk Telekom Arena’nın açılışında yaşananlar sonrasında Adnan Polat’ın Galatasaray’dan tasfiye edilmesi ve yerine “20 milyon Galatasaraylı Ak Parti’ye oy verdi” diye iktidara yaltaklanan Ünal Aysal’ın getirilmesi yine Aysal’ın kendi sözleriyle ifade edecek olursak “bu kurgunun” bir parçasıydı.

      Benzer şekilde Bursapor’un Fenerbahçe’nin önünde şampiyon olduğu sezonun sonlarına doğru siyaset ve bazı çevrelerin futbola müdahale girişimleri olmuştu. AKP’li Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in ekranlardaki söylemleri bu durumun en güzel örneği olarak hafızalarda. Nitekim tıpkı Denizli maçı şike ve teşvik iddiaları ile ortaya çıkan Denizlispor Başkanı Ali İpek gibi Fenerbahçe şampiyonluğu son saniyede kaçırıp Bursaspor ipi Fenerbahçe’nin önünde göğüsleyince kirli olan lig bir anda tertemiz oluvermiş ve Bakan Çelik önceden aşina olduğumuz gibi sessizliğe bürünüvermişti.

      Öte yandan savcının 3 Temmuz ertesinde sarf ettiği “şampiyon olmasaydınız bu soruşturma da olmazdı” sözü bu bağlamda değerlendirilse Fenerbahçe eğer son maçta Trabzonspor’u yenip şampiyon olsaydı başına aynı çorapların o sezon örüleceği iddiası güçleniyor.

      Daha gerilere gidersek Taraf ve Zaman gazetelerinin yıllar önce attıkları “Ergenekon Fenerbahçe’de” türü manşetler ve bu çerçevedeki köşe yazılarını hatırlamak yeterli olacaktır sanırım.

      Peki ama neden Fenerbahçe? Bu soruya sayısız cevap verilebilir. Ancak altı çizilmesi gereken temel faktörler şunlar:

      · Kulübün tarihi, misyonu ve tüzüğüne kadar giren vatansever duruşu.

      · Atatürk ve Cumhuriyet ile olan tarihi, duygusal, fikri, organik ve inorganik bağları. Bu bağlara gerek kulüp gerekse Aziz Yıldırım tarafından her fırsat ve ortamda sıklıkla vurgu yapılması.

      · Özellikle Yüzüncü Yıl etkinliklerinde Atatürk ve Cumhuriyet vurgusunun dozajının arttırılması ile ‘yarı çıplak’ Brezilyalı sambacı kızlara gösteriler yaptırılarak belli kitlelerin tepkisinin çekilmesi.

      · Aziz Yıldırım’ın cemaate prim vermemesi, kendisinin ticari faaliyetleri ve askerlerle olan kişisel ilişkisi.

      · En önemlisi ülkede ekonomik anlamda kendi kendine yeten, devlete, iktidara ve onun yarattığı ranta ihtiyaç duymayan. Bundan dolayı hakimiyet altına alınamayan, kendi dinamikleri ile ayakta durabilen ve sürekli büyüyen bağımsız yegane yapının Fenerbahçe Spor Kulübü olması.

      İşte bu sıraladığım etkenler nedeniyle Fenerbahçe karşısında saf tutan çok başlı iktidar canavarıyla onun emniyet, adalet ve medya içerisindeki uzantıları devamlı büyüyen bu güçten tedirgin olan, onun karşısında ezilen, onun gerisinde kalan ve onu kendine bir tehdit olarak gören çevrelerden kendisine yerli ve yabancı işbirlikçiler bulmakta hiç zorlanmadı.

      Tam bir yıl önce bugünlerde “Fenerbahçe kağıttan bir kaplan değildir[ii]” demiştim. Sözümde ne kadar haklı olduğum Savcı Mehmet Berk’in “biz Ergenekon ve Balyoz gibi bu davanın da 3 ay sonra konuşulmayacağını düşünmüştük” itirafı ile tescil edildi.

      3 Temmuz’dan bu yana Fenerbahçe taraftarı tıpkı Thermopylae’de karşısındaki muazzam orduya meydan okuyan 300 Spartalı savaşçının yaptığı gibi gerekirse gölgede savaşacağını statlarda, meydanlarda, soysal medyada haykırdı ve bu dediğini yaptı. Şimdi sıra Hades’in kapısını bekleyen çok başlı canavar Hydra’nın kellelerini almaya geldi.

      Sonuç olarak Fenerbahçe camiası yaşanan bu sürecin ardından ülkede normalleşme ve demokratikleşme adına işlenen hukuk cinayetleri konusunda uzman oldu. Bundan sonra bu hukuksuzluklar karşısında Fenerbahçeli taraftır ve hiç kimse onları bundan sonra sahte delil çetelerinin kurguladıkları davalara inandıramaz.

      Fenerbahçeli için her şey daha yeni başlıyor…

      K. Murat Yıldız
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Galatasaray konusunda saçmalamasa cevap bile yazmaya değmezdi ama yinede insan birşeyler yazmadan duramıyor. Gerçi adamlarda haklı ne yapsın boğazlarına kadar çamura batmışlar bir kısmını sağa sola savurarak en azından izinin kalmasını istiyorlar.Aziz Yıldırım mahkeme sonucunda ne kadar ceza aldı,bu cezayı neden aldı?Şike yapıldığı kesinleşen maçların listesi? Teşvik primi verildiği kesinleşen maçların listesi? Her şeyi geçtik bugün açıklanan gerekçeli kararıda okumak gerekir.Şikebahçe yatsın kalksın dua etsin bukadar razilliklere rağmen çalıntı kupası hala müzesinde,süper ligden düşürülmedi..... suç var ama ceza yok.Bu yapılanlar İtalya da olsaydı kaçıncı ligde olurdu hesabını yapmak lazım.Yukardaki süslü yazıya ancak Şikebahçe taraftarı inanır diğer takım taraftarlarıda güler sadece benim yaptığım gibi.

      Aziz Yıldırım'a Gönderme

      Hıncal Uluç, Aziz Yıldırım'a bakın ne tavsiye etti:

      Hıncal Uluç: 'Aziz Beye acil Azizsilin verelim'

      Aziz Bey'e Metris'te iyi bakmamışlar herhalde.. Fena halde üşütmüş. Acilen tedaviye ihtiyacı var..

      Azizsilin!..

      Aziz Bey'e Metris'te iyi bakmamışlar herhalde.. Fena halde üşütmüş. Her hapşırışında etrafa tükrükler saçıyor.. Acilen tedaviye ihtiyacı var..

      Antibiyotiğe..

      Aramasına, masrafa girmesine gerek yok..
      Azizsilin üretiyor ya kendisi, her işe yarayan..

      Aziz Beye acil Azizsilin verelim ve de dua edelim..

      Allah acil şifalar versin!..

      Hıncal ULUÇ / SABAH
      gercekgundem.com/?p=478774
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      "19 Maçta şike var. Son 5 maçın sonucunu biliyorduk"
      Bu sözü söyleyen savcı kaç maçta şike kararı verdi?

      Fenerbahçe Anadolu'daki Türk direnişini simgesidir. GS ise Osmanlının kaymak tabakası denilen Dönmelerin takımı. Tarihinde Adnan Polat dışında bir tane başkanı Türk olmayanların takımıdır. İçimizdeki Küçük Fransadır.

      Hele bekleyin biraz!
      Yapılacak ilk seçimlerde bu millet Sanatay-Cemaat-İktidar tezgahını nasıl da darmadağın edecek.

      Bu davanın 4 savcısı, 2 Federasyon Başkanı, Federasyonda Piyer Cornou'ya yalan bilgiler veren 2 yöneticisi, CAS'daki 2 tane Türkiye temsilcisinin tamamının Yahudi Dönmesi Sabatay olmasını da tesadüf ile açıklarınız.
      Savcının kararı açıkladıktan sonra yaptığı açıklamalar da sizin için bir anlam ifade etmez. 19 Maçta şikeden sadece Aziz Yıldırım'ın ceza almasını adalet mantığı ile de yorumlayamazsınız. Çünkü siz fanatik bir taraftarsınız. Fanatikliğiniz gerçekleri görmenize de engel.

      Bu olayın başlangıcında söylemiştim. "Fenerbahçe'ye ceza vermeye hiç kimsenin gücü yetmez" Bu olaydan sadece Azizi Yıldırım'a ceza verirler. O ceza da devlet ihalelerine girememek gibi bir sonuç doğurur. Futbolun 800 Milyon TL'lik havuzunu Dönmeler; Aziz Yıldırım'in gireceği Devlet ihalelerini de cemaat yer.
      Siz de oturup kına yakarsınız.

      Yorumlarınızda tek şey var.

      Uzun yılların ezikliği. Daha fazlası değil..

      Çünkü iyi biliyorsunuz ki Fenerbahçe olmasa siz bir hiçsiniz...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “saksu” ().

      Mış mışta mış mış :)

      Galatasaray başkanları dönmeymiş,masonmuş,sebataymış..Mış mışta mış mış.Ezikbahçenin, ezikliğini giderme yönünde yapabildiği tek şey bu....
      Her sıkıştığında buna sarılıyor.Yazık,çok yazık,bir takımın bu duruma düşmesi,düşürülmesi içler acısı.Gerçi onlarda haklı, her zaman önlerinde sportif başarılarıyla gündeme gelen bir Galatasaray gerçeği var,bu gerçeğe sportif başarılarla cevap verme yerine bel altından vurma yöntemini kullanmayı tercih ediyorlar.
      Gerçi Şikebahçeyede yakışan bu tutum olur,kapaste meselesi,daha fazlasını beklemek onlara karşı haksızlık olur.Yukardaki yazıya bakarsan Galatasarayın başkanları mason,dönme yaramaz adamlar...Öyle ya, Ezikbahçenin tüm başkanları Oğuzların Kayı boyundan,çok şerefli insanlar,hepsi vatansever,vergisini düzenli veren,kirli işlerle işi olmayan,7 kere hacca,8 kere umreye gitmiş olup ömürleri yettiğince gitmeye devam eden,milli mücadelede ön saflarda yer almış,İstanbul'un fethinde Ulubatlı Hasan'la birlikte sancağı göndere dikmiş,Viyana kuşatmasında yer almış,Kosevada,Varnada,Mohaçta,Ridaniyede....akıncı olarak hep ön saflarda savaşmış melektenöte insanlar.Yapmayın Allah aşkına,
      bizde Türkiye'de yaşıyoruz,hepimiz din kardeşiyiz,bizede mi lololo. :)
      Mış Mış değil tarihini incele tarihini. Bana Adnan Polat dışında bir tane Türk Başkan göster. Yok. Ama tarihinde daha da büyük ihanetler var.
      Fransız İşgal Kuvvetleri komutanının defterinize yazdığı açık işbirlikçiliğiniz var. Atatürk'ün bu ihaneti belgeleyen sözleri var.
      GS'nin şike olayında sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söylemek yalanların en büyüğüdür.
      Ya sizin dopingleriniz! Hileli yarışmalarınız.
      Ezik olan sizin Sabatay Efendileriniz.
      Türk milleti karşısındaki ezikliklerine yemek yediği tabağa tükürerek cevap verme ahlaksızlığı.
      Bu dönme Efendileriniz Cumhuriyet kurulduğu günden beri milletin ayağa kalkmasını istemiyor ve bunun için çalışıyorlar.
      Millete açıkça düşmanlık yapıyorlar.
      Bu milletin tarihinde Türkler vardı. Dönmeler değil.
      Tarihi biraz oku ama önce Mektebi Sultani'den başla. Bakalım ki orada ne var.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Buyur bu belge'de Nutuk'tan

      "Yineliyorum; bize karşı ileri sürülen düşünceler yanlıştır. Bu gerçek, tarihçe ve mantıkça tanıtlanmıştır. Bu konuyu yalnız Batıya değil, dahası yurttaşlarımıza da önemli biçimde anımsatmak gereği duyuyorum. Çünkü seyrek olmakla birlikte üzülerek işitiyoruz ki ulusun tarihini okumamış ya da ulusal duygudan yoksun kalmış olması gereken kimi kişiler, yabancıların bize karşı ileri sürdükleri suçlamaları geri çevirmedikten başka yurtlarını, uluslarını suçlu göstermekten çekinmiyorlar. Bugün yine, sultanî mektebinin salonlarını bize karşı konferans verdirmek için yabancılara açık bulunduranlar var; bu gibilere lanet..."
      (2) Kemal, Gazi M., Nutuk-Söylev Vesikalar/Belgeler, Cilt III, s. 1731, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1999


      "Fransız bayrağını Türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını sağlayan, nam-ı diğer "Küçük Fransa" Galatasaray camiasına ve ordumuz ileri gelenlerini en güzel şekilde ağırlayan Galatasaray Lisesi öğretmen ve görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"
      Jean-Pierre Dumouli , İşgal Kuvvetleri Komutanı
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Şakir abi İstanbul'a yolun düştüğü zaman Galatasaray Müzesine git de Galatasaray spor kulübünün bu ülkeye ne denli hizmetler yaptığını belgeleriyle gör.Çamur attığın Galatasaray Lisesine gelince bir zahmet bu lisenin Türkiye deki liseler arasındaki sıralamasındaki yerini bir incele,verdiği eğitimin kalitesini bir araştır.Bu okulun geçmişten günümüze verdiği mezunlardan ülkemize hizmet edenlerin hizmetlerini bir araştır,Fenerbahçe Lisesiyle bir karşılaştır.Ama karşılaştırma sonucunda hüsrana uğrama.Galatasaray'la boy ölçüsemeyeceğini anlayan Şikeciezikler hemen bu tip yöntemlere sığınıyor,yok öyleymişde yok böyleymişde.Atatürk üstünden savunmaya geçmede zaten alışılagelme bir davranış oldu.Atamıza yattığı yerde bir huzur verin Allah aşkına. Bu kadar zararlı bir kurumduda neden Atatürk bu liseyi kapamadı,faaliyetlerini engellemedi ve günümüzün en gözde,en çok arzulanan,istenilen liselerinin başında yer aldı.Hadi Atatürk'ümüz o dönem çok meşguldü gözünden kaçtı,ezeli rakibimizin lisesi neden engellemedi Tarih Galatasaray Lisesi öğrencilerinin Çanakkale,Balkan vs savaşlarda gönüllü olarak savaşa katılıp şehit olduklarınıda yazar.Tabi bu basit ayrıntı gözünüzden kaçmıştır.Ayrıca doktor Nazım diye birini hiç duydunuz mu.Ben duymamıştım şimdi duydum.Bi zahmet araştırırsan kimdir,nedir,ne yapmıştır ?Okuduğumuz her şey doğru olmayacağı gibi her insanın yaptığı,söylediği her şey doğrudur anlayışıda yalnıştır.
      Ben bu tartışmaya kendi adıma son veriyorum.Sonuçta tartışılan meselenin özü spor.Spor dostluk ve kardeşlik için yapılır,fanatikleşmeye gerek yok :)

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “C.YILMAZ” ().

      Sizi okurken neden Taraf Gazetesinden Mehmet Baransu'yu okuyorum gibi hissediyorum.

      Benim ilk yazıma verdiğiniz cevaplar (Sizin ve Kuku'nun aktardıkları) yazının ana fikri ile ilgili değil. Yorumlarınız fanatikçe.

      Ben bu tartışmaya dediğim çerçevede girmek düşüncesindeyim. Bırakalım Fenerbahçe'yi ve GS, BJK, TS'yi. İşi sadece Hukuk boyutunda tartışmaya var mısınız?

      Benim derdim hukuk. Sizin derdiniz nedir?
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      GS'nin ne olduğunu Nutuk'da Atatürk söylüyor. Atatürk'ün üstüne söz olmaz.

      GS taraftarının tahammülsüzlüğü had safhada. İlk astığım yazıda GS ile ilgili tek satır yok. Ama GS'nin Fenerbahçe karşındaki Ezilmişliği GS'lıları Dönmelerin avukatı yapmış nedense...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...