Rize Dernekleri Federasyonunda Yaşananlar.

      Rize Dernekleri Federasyonunda Yaşananlar.

      [*]19 Ekim 2012 Cuma 02:30Hemşin Sos. Sorumluluk ve Gelişim Derneği BaşkanıRİZELİ HEMŞERİLERİME VE KAMUOYUNA….
      BİLİNDİĞİ GİBİ BUNDAN BİRKAÇ GÜN ÖNCE RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU OLAĞANÜSTÜ KONGRESİNİ… YAPAMADIK.
      ÇÜNKÜ YÜCE YARADAN DERKİ; ÇOKLU ÇALIŞMALARINIZDA DÜRÜST VE İYİ NİYETLİ OLURSANIZ, BENDE ARANIZDA OLURUM. HER ŞEY ÇOK GÜZEL GİDER. SİZE YARDIM EDERİM. EĞER DÜRÜST VE İYİ NİYETLİ OLMAZSANIZ, BEN ARANIZDAN ÇIKARIM YERİME ŞEYTANI KOYARIM ARANIZA. HERŞEY ALAK BULLAK OLUR VE KÜMFEYEKÜN OLURSUNUZ.
      BU KONGRE TAMDA BU İLAHİ ADALETE UYGUN SONLANMIŞTIR.
      Rizelilere yakışmamıştır. Rize yara almıştır.
      Konuyla ilgili sosyal medyada haberler çıkmıştır. Bu haberlerin ne kadarı gerçeği yansıtıyor’a bakmaksızın aşağıda ki doğruları Rizeli hemşerilerimle paylaşmayı vicdani bir borç olarak görüyorum.
      Değerli hemşerilerim. Yaklaşık 3 -4 yıldır Rize Dernekleri Federasyonunun içindeyim. Ancak, yönetici olarak son genel kurulda resmen seçildim. Bu nedenle bundan sonrasının sorumluluğunu taşıdığıma inanarak, açıklamalarımı bu süre ile sınırlamak istiyorum.
      Değerli hemşerilerim bilindiği üzere Rize tanıtım günleri yapıyoruz. Tartışmaların ana teması da bu günlerle ilgilidir. Özet olarak,Gelişmeler şu şekilde olmuştur.
      Birinci Rize günleri ile ilgili, çalışmalara başlarken gerçekten çok kısa bir zamanımız vardı. Bütün çalışmalar bu süreye uygun olarak planlandı. Bunlardan biri de Federasyonun ticarı işletmesinin olmadığı nedeniyle. Harcama ve gelirlerin Rize Eğitim derneği üzerinden yapılması teklif edildi. Niçin olmasındı. Her şey iyi niyetle yapıldıktan sonra bizler için hiçbir sakıncası yoktu. Kabul ettik. Bütün derneklerin insanüstü çabası ile, görkemli bir etkinlik oldu. Etkinlik sonrası belli miktar kaynak oluştu. Bu kaynağı basamak yaparak, Rizelilerin rahatça buluşacağı oturup konuşacağı, gereğinde bir etkinlik yapabileceği bir mekan alınması taahüt edildi. Aradan geçen süre içinde bu noktada bir gelişme olmadığı gibi kaynağın bazı gereksiz harcamalarla tüketilmekte olduğu duyumları geldi. (duyumları diyorum çünkü bu kaynak fiili olarak Rize federasyonunun olsa bile resmi olarak eğitim kültür derneği kasasında idi bu nedenle doğrudan müdahale hakkımız yoktu) Bu arada Federasyonun olağan kongre günü geliyordu. İlçe dernek başkanları olarak, bu sorun çözülmeden Sayın Basaya destek olmayacağımızı açıkladık. Sayın Basa bizleri toplantıya çağırdı gittik konu enine boyuna tartışıldı. Sonuçta bu kaynağı Federasyona aktaracağını taahüt etti. Kongre yapıldı. Bütün Dernekler bir şölen havasında tek liste seçimler bitti. Kongreden sonra beklenen gelişmeler olmadı. Kaynaklar aktarılmadı. Genel sekreter seçiminde üyelerin özgür iradesi kararına saygı gösterilmedi. İçine sindirilemedi. Bir garabettir süregeldi. Derken ikinci Rize günleri geldi çattı. Daha önce Federasyona ticari işletme beyannamesi verileceği ve işlemlerin Federasyon üzerinden gideceği taahüt edilmiş olsa bile, yine kaynaklar eğitim Derneği üstünden yürüdü. Bütün bu tartışmalar içinde ‘karası içine beyazı dışına’ bir şekilde bu etkinliği de yaptık. Bu arada yönetim kurulunun varlığı ile yokluğunun belli olmadığı birkaç kişinin güdümünde bir süreç yaşadı Federasyon. Ve bardağı taşıran son etkinlik oldu. Bu etkinlikte de önceki alışkanlık ve uygulamalar olunca, Dernek Başkanları ‘yeter artık’ demek zorunda kaldı. Bu arada konuyla ilgili toplantı yapılmıştı. Benim katılamadığım bu toplatıda her şeyin düzeleceği verilen sözlerin yerine getirileceği ortaya konmuş hatıra fotoğrafı de çektirilmiştir.
      Ne yazık ki binadan çıkışta içerde konuşulanları yok sayan gelişmeler olmuştur. Bazı arkadaşlara fiili saldırı yapılmıştır. Bu saldırılar bu kişilerin şahsi sorunu olarak yorumlansa bile, Federasyon tüzel kişiliğine yapılan küfür şahsımı, ve tüm üyeleri de kapsar . Dolayısı ile yeniden bu süreci devam ettirmek ve bu yapının içinde kalmak bir anlamda bu küfürleri de kabul etmek ti ki bunu hiçbir Rizelinin kabul etmesinin mümkün olmadığı gibi bizden de böyle bir şey beklenemezdi. Bu Gelişme de işin tuzu biberi olmuştu. Artık bu böyle devam edemezdi. Ayrıca uzadıkça sorun derinleşiyordu. Dernek üyeleri olarak, irili ufaklı lokal toplantılar yaptık. Herkeste sorunun çözülmesi çabasının olduğu belliydi. Ancak nasıl olacağı konusunda değişik fikirler vardı. Sonuç olarak konunun yönetim kurulu içinde çözülebileceği fikri kabul gördü. Yeniden bir görev dağılımı yapılarak, herkesin olur vereceği bir abi başkanlığında olağan kongreye kadar gidilmesi prensip kararı alınmıştı. Bu arada Sayın Basa dan tek maddelik olağanüstü kongre kararı almak üzere toplantı çağrısı geldi. Bu çağrı tam bir dayatma idi. Bu dayatmaya boyun eğemezdik icabet etmedik. Daha sonra biz üç gündem maddeli bir çağrı yaptık. Sayın Basa bu maddelere iki madde daha ekleyerek, toplantıya çağırdı. Katıldık. Toplantı Açılır açılmaz ayağa kalktım.

      BENCE TARİHİ ŞU KONUŞMAYI YAPTIM
      ”Arkadaşlar,hepinize saygılar sunuyorum. Bu gün burada bulunanlar, hepsi kendi alanında uzman kariyer sahibi kişileriz. Bu salonda bulunanlarla Bakanlar kurulunda olanlara yer değiştirsek bu ülkeyi yönetebilecek kapasitede bir kitleyiz. Bu gün buradan herkesi rahatlatan mutlu olarak ayrılacağı bir kararla çıkmalıyız. Benim önerim şudur. Şu anda bu gerginlik içinde bir kongre kesinlikle sağlıklı sonuç doğurmaz. Öfkemizi azaltmak, ortamı yatıştırmak ve daha akılcı düşünebilmek için biraz zamana ihtiyacımız var. 20 kişi ile çözemediğimiz işi 200 kişi ile hiç çözemeyiz. Hiçbir tartışmaya girmeden, hiçbir eleştiriye kalkmadan üç maddelik bir gündemle toplantıyı tamamlayalım. 1- Eğitim Derneğinde ne kadar kaynak varsa beş on hiç fark etmez Federasyona aktarılsın. 2- Yeni bir görev dağılımı yapalım. Kime güveniyorsak, örneğin, Kamil Günaydın. A. İhsan Arol. Reşat Kasap. 3- Yeni seçilecek heyete tüzükte yasaya aykırı maddelerin düzeltilmesi ve düşündüğümüz yeni maddeler eklenmesi konusunda yetki verelim. Birbirini kırıcı olmaktan kaçınalım.
      Ne yazık ki daha bu öneri tartışılırken ve gündem belirlenmemişken Sayın basa ayağa kalktı tamam tamam kongeye gideceğiz diye bir nevi oylama ve oldu bitti ile oylama yaptı. Sayın Prf.A İhsan Arol’un “arkadaşlar daha gündemi oylamadık ne kararı alıyorsunuz” çağrısı de karşılıksız kalarak bir oldu biti ile kongreye gittik.
      Aslında işler fena başlamamıştı. Divan Başkanlığı için iki aday gösterildi . Bu Sayın adaylar birbiri ile yarışa girmeyeceğini beyan etmeleri üzerine Sayın Ekrem Yangın, Başkan, Sayın Servet Akarsu, yardımcılığına, her iki gruptan birer kişi yazman üyelik konusunda mutabakat sağlayarak çalışmalara başlandı.
      Açılış saygı duruşu istiklal marşı divan teşekkülünden sonra Sayın Metin Aydın Genek kurula bir bilgi notu sundu. Bu arada gündem değişikliği önergeleri verildi. Tartışmalar başladı. Bu arada kürsüye çıkarak kongrenin selameti için Tüzük değişikliği önrilerimizi karşılıklı olarak, geri çekelim çalışmalr devam etsin dedim. Ne yazık ki bu da karşılık bulmadı. Aslında önergeler kabül edildi. Gündemin çalışma hesap ve denetim kurulu raporlarının okunması maddesine gelindi.
      Divanın israrlı çağrısına rağmen bu çağrı karşılık bulmadı. Çalışma ve hesap raporları okunmadan Denetim kurulu Başkanı kürsüye geldi. Yapılan usul hatasına itirazlar nedeniyle Divan çekildiğini açıkladı. Olayın çıplak süreci böyle."

      Benim yorumum şöyle. Sayın Basa kendini çok garanti görüyordu. Bunun için her şeyi kafama göre yaparım anlayışıdaydı. Buna uygun bir gündem belirlenmişti. Önce kendini seçtirecek; arkasından karşıt olanlar salonu terk edecek; sen ben bizim oğlan oturup yeni bir Tüzük değişikliği ile dikensiz gül bahçesi bir Federasyon olacaktı. Sayın Basa bu tür şeyler de yabancı değildi. Zira Rize eğitim derneği kongresi de benzer bir şekilde yapılmıştı.
      Ancak işler hiçte istediği gibi gitmedi. Çok iyi örgütlenen diğer dernekler başta salon hakimiyeti olmak üzere inisiyatifi ele alınca ve kongrenin kaybedileceği açıkça belli olunca; yine bir yan yola baş vurup divandaki yoldaşlarının da katkısıyla bu sonucu sağladı.
      OLAYIN DOĞRU DOSTDOĞRU OLAN SÜRECİ BUDUR.
      Saygıdeğer Rizeli hemşerilerimin hiç te hak etmediklerine inandığım böyle bir sürecin içinde istemeyerekte olsa olmaktan, üzgünüm. Kendilerinden özür diliyor Saygılarımı sunuyorum.
      Musa Abay
      Hemşin Sos. Sorumluluk ve Gelişim Derneği Başkanı.

      İyiler Kazanır Kötüler Kaybeder

      Siz bizim yüreğimizi o ortamda yansıtmışsınız, size saygı duyuyoruz.
      Rize Aile Birliği ve Ülke Birliği Adına Çocuklarımızı Okuttuk…
      Bizlere verilen sözlerin yerine getirilmesini beklerken, bize verilen sözler Hikâyede kaldığını gördük...
      Bizim kimseden üstünlüğümüz yok, Biz yüreğini ortaya koyandan yanayız.

      Naci KOBAL KASIM 2012
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      [*]19 Ekim 2012 Cuma 02:30Hemşin Sos. Sorumluluk ve Gelişim Derneği BaşkanıRİZELİ HEMŞERİLERİME VE KAMUOYUNA….
      BİLİNDİĞİ GİBİ BUNDAN BİRKAÇ GÜN ÖNCE RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU OLAĞANÜSTÜ KONGRESİNİ… YAPAMADIK.
      ÇÜNKÜ YÜCE YARADAN DERKİ; ÇOKLU ÇALIŞMALARINIZDA DÜRÜST VE İYİ NİYETLİ OLURSANIZ, BENDE ARANIZDA OLURUM. HER ŞEY ÇOK GÜZEL GİDER. SİZE YARDIM EDERİM. EĞER DÜRÜST VE İYİ NİYETLİ OLMAZSANIZ, BEN ARANIZDAN ÇIKARIM YERİME ŞEYTANI KOYARIM ARANIZA. HERŞEY ALAK BULLAK OLUR VE KÜMFEYEKÜN OLURSUNUZ.
      BU KONGRE TAMDA BU İLAHİ ADALETE UYGUN SONLANMIŞTIR.
      www.karalastik.com
      Aslında bu
      sitede konuya değinmek istememiştim fakat konu açıldığı için benim açımdan
      cevap yazma ihtiyacı doğmuştur.

      Pazar53.com sitesindeki platformda
      tartışmalarla ilgili söylediklerim ve ilaveleri aşağıdadır.




      Öncelikle
      Musa beyin söylediklerinde doğru taraflar olduğunu fakat konunun genelinde
      bakılmadığı zaman farklı anlamlar çıkabileceğini söylemem lazım.


      Buna
      demogoji diyorlar ve hem Musa Abay'ın, hemde işbirliği yaptığı siyasi gurubun bu işte ne kadar usta olduklarını eski
      tecrübelerinden atladığımızı da kabul etmem lazım.


      Konuları al
      çevir istediğin kıvama getirip anlat. Mükemmel bir yöntem.


      Tabi bütün
      bunları anlatırken Musa Abay’ın son tartışmalı birkaç yönetim toplantısı
      dışında kaç sefer yönetim kurulu toplantılarına geldiğinin cevabını da
      kendisine bırakıyorum.


      Bu kadar
      toplantıya katılmadan bu kadar bilgi nasıl edinilmiş hayret…..




      Konunun
      özeti şudur.


      Süleyman
      Basa’ya bir şekilde küsmüş olan bazı yönetim kurulu üyeleri kazan kaldırmışlar
      ve son bir birkaç yönetim kurulu toplantılarını provoke ederek Federasyonu
      çalışamaz hale getirmişlerdir.




      KÜSKÜNLER
      KAZAN KALDIRMIŞ VE KELLE İSTEMEKTEDİRLER




      Yapılan son
      toplantıda Süleyman Basa’nın ayrılmasını resmi olarak talep etmişler ve Olağan
      Genel Kurula kadar Süleyman Basa’sız bir yönetim oluşturulmasını önermişlerdi.
      Gerekçe olarak ise defalarca kendilerine gönderilmiş ve izahatta bulunulmuş
      olsa da Federasyonun net olarak hesap vermediğini öne sürmekteydiler ve
      tartışmaları kilitlemekteydiler.


      Federasyon ise
      bu süreçlerde sürekli hesap vermekteydi.


      Hem tüm
      yöneticilerine hesapları bizzat hardcopy ve dijital olarak vermiştir. Hem de
      Rizenin ileri gelenlerinden oluşturulan kendilerinin de onayladıkları bir
      heyete hesapları vermiştir.


      Fakat kazan
      kaldırmış olan bu arkadaşların hedefleri Süleyman Basa’nın kellesi olduğu için tüm
      toplantıları provoke ederek federasyonu iş yapamaz hale getirmişlerdir.


      ORTAYA
      SÜRÜLEN İDDİALARIN HEPSİ “KAŞININ ÜSTÜNDE GÖZÜN VAR” MANTIĞINDADIR VE HİKAYEDİR




      Ayrıca son
      haftada yapılan bir toplantıda da herkes tekrar davet edilerek bütün hesapların
      detayları kendilerine anlatılmıştır. Toplantıya muhalefetin neredeyse tüm
      fertleri katılmışlardır. Fakat dediğim gibi kazan kaldırdıkları ve federasyonu
      çalışamaz hale getirdikleri için bizlerde Olağanüstü Genel Kurul kararı almış
      bulunmaktaydık.


      Öyle ya ne
      olacaksa olsun.


      Fakat Genel
      Kurul yapılmasına da bu arkadaşlar karşı çıkmışlar ve toplantıyı terk etmişlerdir.


      BİZLER OY
      ÇOKLUĞU İLE GENEL KURULU KARARI ALDIK.

      BU ARKADAŞLARDA GENEL KURULA BİR KAÇ GÜN KALA İSTİFALARINI GÖNDERMİŞLERDİR.



      Ayrıca
      kendilerine defalarca toplantılarda para yenmiş gibi iddialarda bulunuyorsunuz ayıptır
      dediğimizde, Biz öyle şeyler söylemiyoruz demekteydiler fakat iftiralarını
      acımasızca atmaya da devam etmekteydiler.


      ÇÜNKÜ
      MAALESEF MUHALEFETLERİNİ SADECE BU KONU ÜZERİNE KURMUŞLARDI.




      Genel
      Kurulda hem Genel Kurul delegelerine açıkça hesaplar aktarılacak hem de olağan
      Genel Kurul tarihi olan Hazirana kadar yeni bir yönetim oluşturulacaktı.


      Fakat son
      birkaç toplantıda da yaptıkları gibi çok basit konularla ilgili Genel Kurulu
      provoke etmiş ve kilitlemişler. Zaten Genel Kurula gelmeden önce bir çok kişiyi arayarak Genel Kurul yaptırtmayacağız söylemlerinde bulunan bu arkadaşlar Genel Kurula inşaatlarında çalıştırdıkları ameleleride getirerek konuyu nereye götüreceklerinide göstermişlerdir.




      Bunun
      üzerine Divan çalışamaz hale gelince Genel Kurulu iptal etmiştir.




      Atladığımız
      bir konu vardı ve buradan bizi vurdular. Karşımızdaki kişilerin hepsi ya bir
      kaç sefer dernek yönetimlerini olaylı şekilde değiştirtmiş veya siyasette bu
      tip genel kurullar içerisinde provokatif yapılarıyla bilinmekteydiler ve çok tecrübeliydiler.

      Sürekli iftira atıyor ve dedikodu üretiyorlar ve süreci kendi leyhlerine gelecek şekilde düzenlemeye gayret ediyorlardı.

      MAALESEF BU
      BİZİM TECRÜBESİZLİĞİMİZ OLDU.




      Bundan sonra
      Yönetim Kurulu istifa edenlerin yerine yenilerini alarak Genel Kurula kadar
      devam edecektir.




      Ayrıca
      oluşturdukları ve sizlerin yayınladığı listede de yönetim kurulunda gösterilen
      bazı kişilerin konudan haberi bile olmadığı bunların listeyi ne derece ciddi
      yaptıklarının da bir işaretidir.


      Mesela
      Çamlıhemşin Derneği Yönetim Kurulunda yer alan Ayşegül Hacıoğlu ve Ali Rıza
      Cihan gibi kişiler muhalefetin listesinde gösterilmiştir. Fakat bu arkadaşlar ilişkileri olmadığını açıklayanlardır. Açıklamayanların olduğuda söylenebilir.


      Sırf kaprislerinden dolayı çalışan bir yapıyı bozmaya çalışmanın Rizemiz için ne kadar doğru olacağı kadar önemli olan bir diğer konuda "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözündeki gibi Yönetime aday olmuş bu arkadaşların kendi derneklerinde ne kadar faaliyet gösterdiklerininin yorumunuda sizlerin taktirine bırakıyorum.
      Genel Kurula kadar içinde bulunacağımız bu yönetim işleyişine devam edecektir.
      Genel Kurulda ise iddia ettikleri tüm bilgileri genel kurula aktaracağız.

      Konunun benim açımdan açıklaması budur.



      Bilgilerinize

      Saygılarımla

      Metin Gültan
      Çamlıhemşin Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı
      Metin Gültan :)
      Metin Kardeş; Eğer federasyonda bir tartışma varsa sebep bu cevabındaki üslubunun da katkısı vardır. "İnşaatında çalıştırdıkları, Kelle istiyorlar" filan gibi cümleler hoş değil.
      Genel Kurulda yaşananların ayrıntısına da girmeyeceğim. Çünkü bı konuya girersek olay olmadık başka noktalara gidecek. Ancak söylemek istediğim bir şey var.
      Rizeliler dernekleşme konusunda ülkenin en başarılı örneklerini vermiş insanlardır. Bu güne kadar böyle bir kongre asla yaşanmadı. Buna Kıskançlık diye açıklama da getirebilirsiniz. Ancak değişmeyen bir gerçek sürecin iyi yönetilmediğidir. Süreç iyi yönetilse bu olaylar asla yaşanmazdı.
      Konunun benim açımdan özeti de budur.
      Asıl sıkıntı ise daha farklıdır. Bundan sonra ne olacak?
      Gelecek kongrede aynı şeyler yaşanırsa Rize asla geri dönülemeyecek şekilde bölünecektir. Bu bölünme Federasyon ve bağlı dernekler ile sınırlı kalmayacak, ilçeler de bölünecektir.
      Bizlere düşen böyle bir bölünmeyi ortadan kaldırmak için neler yapılabileceğini tartışmak ve bir çözüm bulmaktır. Bunu beceremezsek bu vebal herkesin sırtında olacaktır.
      Tarih kimin haklı kimin haksız olduğunu asla tartışmaz.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Şakir beni iyi tanırsın ben yazdıklarıma dikkat eden birisiyim. Maalesef söylediklerimin ikiside doğrudur.
      Adam ameleleriyle gelmiş ben inşaatında çalıştırdıkları demişim. Bundan daha yumuşak üslup olurmu. :)
      Süleyman Basanın gitmesi ile sorun kalmayacağını söylüyorlardı. Kelle istiyorlardan başka ne kelime kullanabileceğimi lütfen sen söyle.
      Bu konuda çok sinirliyim.
      Çünkü bu federasyonun oluşmasında çok emek verdim. Hangi taşı kaldırırsanız altında bendende izler bulacaksınız.
      Şimdi ise hiç bir emeği olmayan ve bugüne kadar varlıkları dışında hiç bir katkıları bulunmayan, Hiç bir toplantıya katılmayan insanların BİR HİÇ UĞRUNA Federasyonu baltalama girişimlerini ve (İster beğenin ister beğenmeyin) ve yok etme girişimlerini doğru bulmuyor ve yanlış yaptıklarını herkese haykırıyorum.
      Küskünlerin hepsine tek tek bakın zaten çok adam olmadığını göreceksiniz. Kimi kızıgınlığından, Kimi kıskançlığından, kimisi beceriksizliğinden dolayı Süleyman Basaya tavır almış ve fırsatı değerlendirmektedirler.
      Yerine kim olur sorusuna bile cevap verememekteydiler. Süleyman olmasında kim olursa olsun diyorlardı.
      Ortaya koydukları tezlerin hiç biriside fındık kabuğunu doldurmaya yetmemektedir.

      Eleştirileri yapanların birde kendi derneklerine bakın ki bu kadar zaman ne faaliyet yapmışlardır.
      Şimdide koca federasyonu güya yönetmeye talip olmaktadırlar. Bu kadar basitmi bu iş yahu.
      Bunların kimlikleri beni zerre kadar ilgilendirmez. Babamın oğlu bile olsalar ben doğru bildiğimi söylemeye devam ederim.
      Aslında daha yazacak çok şeyim var ama kendimi zor tutuyorum.
      Sürecin iyi yönetilmediği hususuna katılıyorum. Çünkü bu kişilerin genel kurullardaki tecrübelerini atlamışız. Demekki oraya kolluk kuvvetlerinide çağırmak lazımmış.

      İmza topluyorlarmış tekrar genel kurul yapılsın diye. Yahu niye genel kurulu iptal ettirdiniz o zaman.
      Laf olsun diye iş yapıyorlar. Banada gönderin formu bende imza vereyim genel kurul için.
      Fakat önemli olan ne olursa olsun Mayıs ayına kadar yönetim olarak Federasyonun başında durduğumuzdur.
      Lütfen daha fazla konuyu açmayında Mayısa kadar bizlerde yapmamız gereken işleri yapalım.

      Bundan sonra nemi olur. Sende yedek listeden yönetime girdin. Beraberce göreceğiz.
      Ama gerçek olan bir şey var o da benim bu kişiler ile hiç bir platformda ortak çalışmamın olmayacağıdır.
      Rize asla geri dönülemeyecek şekilde bölünecektir demişsin ;(
      Benim hayatımda birlik olana kadar Rizemi vardı ki bundan sonra olmamasını problem edeyim. Vebali hiç bir kapkısı olmadan kazan kaldıranlarındır.
      Birlik bozulursa benim çamlıhemşinim ve orası üzerine yapmayı düşündüğüm planlarım bana yeter.

      Saygılarımla
      Metin Gültan :)
      ilk önce uzun bi yazı yazdım... sonra bir büyüğüme terbiyesizlik yapmış olabilirim onun düşüncelerini sorgulamak benim haddime değil diye düşünüp sildim... sizlerde gelecekte biz gençlere güzel uslupla öğretirseniz bişeyleri, sizlere bizden daha çok sizin çocuklarınız minnettar olacaktır ... SAYGILARIMLA...
      HAYRİYE&ZAFER

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “açabalikral” ().

      Rize Dernekleri Federasyonu

      Bugünkü coğrafyamızda Çamlıhemşin ve Hemşin olarak yer alan ilçeler…
      1946'dan önce Hemşin olarak anılırdı. Ardeşen, Fındıklı, Çayeli, Pazar ve İkizdere'nin yüksek köylerde Hemşin'e bağlı yerleşim yeriydiler.

      Veysel ATACAN

      Bu yörenin gençlerine İş, Aş verenler Hemşinlidir.
      Naci KOBAL Kasım 2012
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      Rize dernekleri federasyonunda yaşananlar

      Kuku yazdı:

      Bugünkü coğrafyamızda Çamlıhemşin ve Hemşin olarak yer alan ilçeler…
      1946'dan önce Hemşin olarak anılırdı. Ardeşen, Fındıklı, Çayeli, Pazar ve İkizdere'nin yüksek köylerde Hemşin'e bağlı yerleşim yeriydiler.

      Veysel ATACAN

      Bu yörenin gençlerine İş, Aş verenler Hemşinlidir.
      Naci KOBAL Kasım 2012
      Sayın Metin Gültan.

      Yazmış olduğum yazıma cevap mahiyetinde oldukça uzun bir
      yazı yazmışsın.

      Senin kadar uzun
      yazmamağa özen göstereceğim.

      Yazına önem sırasına göre değineceğim.

      Önce Sevgili kardeşim Zafer’in, gözlerinden öperek başlamak istiyorum. Serzenişiyle tam bir Hemşin beyefendisi
      profili çizmiştir.

      Öte yandan Zafer kardeşimin uyarısını de dikkate alarak, yazacağım. Biraz ‘Nush’ ‘Tekdîr’ edeceğim doğal olarak.

      Seni sana anlatmam gerektiğini fark ettim.

      Sayın, Gültan. Sen
      Gullapoğlu Kasım amcamın tornu sevgili ve saygıdeğer İrfan ağabeyimin oğlusun. Bu
      nedenle de ‘At kulununu ezmez’ prensibine sadık kalmağa çalışacağım.

      Bu nedenle senin kullandığın uslubu kullanmaktan
      kaçınacağım. Hani ‘lafa bakılmaz’ kabilinden deyimler den sakınacağım. Sen bana
      Musa bey demişsin ama olsun ben sana Metin bey demeyeceğim.

      İlk olarak: Metin Kardeş. Benim o yazımda, Senin ismin
      soyismin, ima yoluyla olsa bile seninle ilgili herhangi bir şey yok. Nedir bu
      telaşın!. Böyle bir meslek erbabı olduğunu da sanmıyorum. Ancak üzülüyorum
      dedim ya sen Gullapoğlusun.

      Bende, başka yerlerde yazmış olduğun yazılara hiç bakmadım
      bile. Ancak yazımın altına girdiğin nedeniyle ‘sükût ikrâr’a’ izin veremem.

      Senin yazında da doğru olan şeyler var.

      Evet doğrudur.

      Uzun yıllar Esnaf odalarında, Siyasi Partide,Derneklerde, görev yaptım. Bunlar, Ankara Kahveci Büfeciler
      Odası yön. Kur üyeliği, Ankara Pastacılar odası Yön. Kur. Üyeliği, DSP Ankara İl yön. Kur. Üyeliği, İl Genel
      saymanlığı, Çankaya İlçe Genel Sekreterliği, Genel Başkan Adaylığı,Türkiye
      Müdafaa-i hukuk Derneği kuruculuğu, Genel Başkan yardımcılığı. Hemşin, Sos.
      Sor. Gel. Derneği kuruculuğu Ve halen
      Başkanlığı. Rize Dernekleri federasyonu yön.Kur. Üyeliği.

      Yanı biraz hafifleterek Senin yaşın kadar Kamu görevi yaptım.

      Doğrudur. Altmışını
      aşmış ömrüm (hafifleterek ifade etmek isterim.) olumsuzlarla ve olumsuzluklarla
      mücadele ile geçti.

      Dolaysıyla ‘demagoji’ kabul edemem.

      ‘Konuları al çevir’ Hiç bilmem kardeş bu yeni nesil bir
      anlayış. Biz her şeyde ‘dobura dobur’ olduk.

      Ha şu yönetim toplantılarına gelince; Karar defteri oradadır. Üç yıla yaklaşan sürede kaç kez toplantı çağrısı
      yapılmıştır. Kaç toplantıya katılmamışım. Namus ehli bir şekilde açıklarsanız
      mutlu olacağım.

      Evet. Yine bir doğru var. Bir süreden sonra, daha doğrusu
      bir olaydan sonra iğfal edilmiş bir Federasyonun içinde olamazdım olmadım. Yanı siz içine etmiş olsanız bile, yinede girmekte bir
      behiz görmeseniz bile, biz yaşlılar
      yapamıyoruz. Bilemem anlatabildim mi?

      Kongre ile ilgili yazacaklarım Yazdıklarımdır. Ek olarak şu
      soruları soruyorum ve cevabını
      kamuoyunun takdirine bırakıyorum. İlk
      Rize günleri kararı alınırken Federasyonun Ticari işletmesinin olmadığı ileri
      sürülerek faturalar Rize eğitim derneği
      üzerine yapıldı. Buna itirazı olan var mı?. Elde edilecek gelirle bir
      gayrımenkul alınması önerilmişti kabul görmüştü. Aksını iddia eden var mı?
      Kongreye giderken yapılan toplantıda, (hanı şu senin içine ….. Ederim deyip
      kalktığın toplantı) Bu kaynağın federasyon kasasına aktarılacağına dair söz
      verildi mi? Verilmedi mi? (referans
      Sayın A. İhsan Arol) Daha sonra yine Rize Dernekleri Federasyonu ismiyle
      yapılan iki etkinlikte de kaynaklar,
      Rize eğitim Derneği üzerinden yapıldı . NEDEN?. Halbuki her iki Derneğin Başkanı da Sayın
      Süleyman Basa İdi. Örneğin, Aynı durumda
      ben olsam kaynakları Hemşin Derneğine aktarsam. Diğerleri kabul eder mi? Etmez mi?

      Kongre kararının alındığı toplantıda Sayın A. İhsan Arol “Arkadaşlar
      ne kararı alıyorsunuz daha gündemi oylamadık” dedi mi? Demedi mi?

      Kongre, esnasında
      ben. Arkadaşlar bu şekliyle kongre yaparsak ve itiraz olursa hem ceza görürüz
      hem de kongremiz iptal olur. Her iki grupta sonuca itiraz etmeyeceğini taahüt
      etsin böylece seçimi yapalım Dedim mi?Demedim mi?

      Not: Ardeşen Derneğimiz, Ankara Kızılayda 4 oda bir salon çok güzel bir mekan satınalmıştır. Başta Yön. Kur.Başkanı Sayın Ahmet Üstaoğlu olmak üzere Bütün yönetim kurulu üyelerin ve katkıda bulunanları kutluyor başarılarının devamını diliyorum.

      Trabzon Derneklerinin her etkinliğin ardından bir gayrımenkul satın aldığını biliyoruz.

      Diğer bütün Federasyonlar her etkinlikten sonra bir yatırım yaptığını duyuyoruz. Bu konudaki değerlendimeyi de vicdanlara bırakıyorum.

      TAKDIR YÜCE RİZE KAMUOYUNUNDUR. SAYGILARIMLA….


      Musa ABAY…

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “musaabay” ().

      Öncelikle Naci'nin yazısının altına yorum yazmışsınız. Neden böyle yaptığınızı hele hele Nacinin neden bu yazıyı yazdığını bilmiyorum.
      Bir laf söylenecekse lütfen direk söylensin.

      Musa Bey anladığım kadarıyla karşınızdaki insanları çocuk zannediyorsunuz.
      Siz buraya yazı yazmasaydınız bende yazmayacaktım. Siz yazdığınız için hemşinlileri yanlış bilgilendirmemek adına bende cevap veriyorum.
      Ayrıca " Bende, başka yerlerde yazmış olduğun yazılara hiç bakmadım bile. Ancak yazımın altına girdiğin nedeniyle ‘sükût ikrâr’a’ izin veremem. " demişsiniz.
      Siz burada yazdığınız yazıyı daha evvel benim pazar53 deki yazımın altına eklemedinizmi.
      Birde yazılara bakmadım diyorsunuz.

      Musa Bey allah aşkına beni iki tatlı laf ile kandırılacak çocukmu zannediyorsunuz.
      Süleyman ile ilgili trilyonları götürüyor ifadelerinizi kullanırken ve benide onun yardakçısı ve adamı olarak millete atar tutarken benim Gülaboğlu olduğum aklınıza gelmedide şimdimi aklınıza geldim.
      Hemşin Beyefendiliğinden bahsederken daha evvelki Genel Kurul tecrübelerinizide lütfen anlatında bilsinler nasıl beyefendi olunduğunu.
      Bırakın bu duygu sömürü laflarını.

      Üslup sizlerin ikinci genel kurul sonrasında islamoğlunun bir kaç dernek adına deklerasyon yayınlıyorum demesinden sonra zaten bozulmuştur.
      Ta o zamanlarda hedeflediğinizi şimdi yapmaktasınız.
      Siz Hemşin Derneğindeki kavganızın faturasını ödettirmek için, diğerleride, diğer hınçlarını almak için kazan kaldırmış ve Süleymanın kellesini istemektesiniz.
      Peki ne olacak sonra. Süleyman gitsinde gerisine bakarız. (Bunlar sizin geri plandaki, savunmalarınızdır.)
      Peki neden gitsin.......
      Öyle ya bir çok projeyi başarı ile yönetmiş bir arkadaşın gitmesini sağlamak için ayağı yere basan iddialara ihtiyaç vardır.
      Her zaman dediğim bir sözü burada açıklamaktanda kaçınmam.
      Seversiniz veya sevmezsiniz fakat Süleyman Basa Rizelilere birlik konusunda çağ atlattırmış ve bir çok proje ile hakikaten Biz Rizeliyiz gururunu yaşattırmıştır. Benden küçük olmasına rağmen yapılamaz gibi gözüken bütün bu projeleri yapan insana saygı duyarım.
      Hele hele Ayderde Senfoni gibi bir projeyi yapamazsınız diye inanılmaz muhalefetime rağmen başarı ile gerçekleştirmeleri bundan sonraki aşamalarda bu yönetime elimden gelen her desteği vereceğim dedirtmiştir. Süleyman Basa bütün bunları yaparken inanılmaz bir gayret göstermiş ve koşuşturmuştur.
      Sizler o zaman buralarda yoktunuz Musa Bey,

      Federasyonda ise Rize Günleri ve diğer organizasyonlar büyük ses getirmiştir.
      Rize Günlerinden başlayın Rapsodilere kadar, Kurulan Koroların taaaa Batumlara götürülmesine kadar her projede büyük emekler verilmiştir Musa Bey.
      Bütün bunlar yapılırken siz o süreçlerde Hemşinde Bal yetiştirmekteydiniz.
      Bu Federasyonun oluşumunda ve projelerinin hepsinde benimde emeğim vardır.
      Bunu kimse inkar edebilirmi!
      Neden bu kadar sinirli olduğum ise bu kadar büyük emekle kurduğumuz bu yapıyı bir hiç uğruna hiç emeği olmayanların yıkmaya çalışmasıdır.

      Şimdi, siz ve arkadaşınız bir kaç kişi Süleymanı devirmeye niyetlisiniz.
      Yönetime talip olsanız inanınki sesimi çıkarmam. Öyle ya talip olan kişi kendi projelerinide ortaya koyup oy isteyecektir.
      Ama siz dedikodu, iftira ve Fitneden başka ortaya ne koydunuzda ne istiyorsunuz.
      Bir çok Genel Kurullar yaşayan ve bir çok yönetimleri devirmeye çalışanlar sizlersiniz.
      Bizler bir şeyleri kurarken sizler ortada yoktunuz.
      Şu son problemli devrelerde gösterdiğiniz devam sürecini ve toplantı performansının 1/10 unu Federasyon yönetiminde gösterseydiniz.Federasyon farklı boyutlara bile geçebilirdi.

      Yazdığınız güya cevap isteyen konulara bakalım.

      Ticari İşletme Rize Derneğinin uktesinde kurulmuş bir yapıdır. Kimsenin mülkiyetinde olan bir yapı değildir.
      Elde edilecek gelirle bir gayrimenkul projemiz hala devam ediyor ve bunun içinde ilk Rize Günlerinden beri bir parayı bloke etmiş durumdayız.
      Bunu biliyorsunuz değilmi Musa Bey....
      Kimsenin o parayı iç ettiği veya yediği yoktur. Kimsenin gücüde ona yetmez.

      Ama siz yönetime gelirseniz bu parayı alamayacağınız endişesine kapılmış olabilirsiniz.
      Bence sizin bütün sıkıntınız budur.

      Benim için "Kongreye giderken yapılan toplantıda, (hanı şu senin içine ….. Ederim deyip

      kalktığın toplantı) demişsiniz
      ". Ben böyle bir ifade kullanmadım. Bu sizin ifadenizdir.
      Ama kullanmak üzereyim.
      Zaten kongreye giderken Genel Kurul kararı alınmasın diye sizler toplantıyı terk ettiniz. Kongre kararını geride kalanlar oy birliği ile aldık.

      Ayrıca daha sonra "yine Rize Dernekleri Federasyonu ismiyle yapılan iki etkinlikte de kaynaklar, Rize eğitim Derneği üzerinden yapıldı . NEDEN?. Halbuki her iki Derneğin Başkanı da Sayın

      Süleyman Basa İdi. Örneğin, Aynı durumda ben olsam kaynakları Hemşin Derneğine aktarsam. Diğerleri kabul eder mi? Etmez mi?
      " demişsiniz.
      İşte bunlar demogojiye girer.
      Ticari yapı Rize Derneği adına kurulmuş bir yapıdır. Rize Günleri için değil. Projeler için yapılmış bir işletmedir. Gelirinin başka bir yere gitmesi mümkün değildir.
      Kaldı ki Rize Derneğide biziz. İçinizde Üye olmayan nerede ise yok gibidir.
      Ayrıca gelirini gayremenkul için yatırım yapacağını beyan etmiş bir sistemde problem nedirki.
      Aşağıda saydıklarınızı allah aşkına bir yorumlayın. Rize Federasyonunu yıkmaya değer ne var.

      Ama sizin derdiniz bunlar değil bunlarla uğraşan kişilerledir.
      Kininizden dolayı gözleriniz Federasyonu bile görmemekte ve intikam almaya çalışmaktasınız.
      Allah sizi ıslah etsin demekten başka bir yorumda bulunamıyorum.
      Metin Gültan :)
      Sanırım salonda 169 hazirun vardı. Bir teklif geldi ve oylandı. "Kabul edenler!" Eller kalkıp sayıldı. Aklımda kalan 48 kişi el kaldırdı. Oylamayı yaptıran devam etti; "Kabul edilmiştir!!!"
      Oysa o salonda "Kabul etmeyenler" sorusuna cevap verecek 120 kişi daha vardı.
      Ben bunu bir unutkanlık ve kasıtsız bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum. Ancak "Kongreyi sabote ettiniz" sözlerinin doğru olmadığını söylemek için hatırlatıyorum. Başlangıçtaki tartışma bu oylama ile sonuçlanacak ve kongre devam edecekti. O olaydan sonra geri dönülemez bir noktaya gelindi ve geri dönülemedi. Geçelim...

      Metin Kardeş; Benim başka bir sorum olacak.

      Valiliğe yazdığınız yazıdan ne anlamamız gerekiyor? Sanırım yazı kısaltılarak bizlere geldi. Ben tam anlayamadım. Açıklayabilir misiniz?

      Her ihtimale karşı o yazıyı bilmeyenler için buraya aktaracağım. Yazının başlangıç kısmı önemli değil ama Valiliğin aşağıdaki 2 maddesi ne anlama gelmektedir?


      Valilik tarafından verilen cevabı yazıya göre,
      1) Federasyonumuzun mevcut Yönetim Kurulunun 30.05 2013 tarihine kadar görevine devam edeceği,
      2) Tüzükte belirtilen kanun ve yönetmeliğe aykırı noksanlıkların ilk olağan/olağanüstü genel kurulda değiştirileceği, bu süre zarfında yazıda belirtilen mevzuata aykırı tüzük hükümlerinin kullanılamayacağı ifade edilmektedir.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Değerli Arkadaşlar ve Dostlar Yazılarınızı baştan sona kadar okudum. Bu konular sanal alemde yazarak çizerek çözümlenecek konular değil bir sorun varsa toplantı yapılır herkes fikrini ahlak kuralları içinde kürsüye çıkıp anlatır.Başkan konusunda değişiklik isteniyorsa seçime gidilerek tüm sorunlar çözüme ulaştırılır.Ben bir HEMŞİN’Lİ olarak tartışmaların sanal alemde bu şekilde olmasından her zaman rahatsızlık duymuşumdur, bizden sonra gelecek gençlerimize örnek olalım Lütfen hassas konuları buraya taşıyıp birbirimizi kırmayalım Biz RİZELİYİZ bize yakışmaz Demokrasi yollardan hakka, hukuka uygun çözülmeyecek hiçbir konu yoktur.Ne demişlerİNSANLAR KONUŞA KONUŞA ANLAŞIR
      Bizim sözümüz DOSTA tatlı, DÜŞMANA kurşundur
      NAMERTE hançer, canımız DOSTA feda, DÜŞMANA beladır.

      SEVDAMIZSA YÜCEDİR NE ALINIR NEDE SATILIR

      Rize Dernekleri Federasyonunu Görevi

      Karadeniz’den gelen misafirlerin barınmasını sağlar.
      Hastahane işlerinde ihtiyaç duyanlara el uzatır…
      İşi olmayanlara iş sağlanması için gerekeni yapar.
      Gençlerine kanat açar, onları emniyete alır.
      İhtiyacı olan her kişiye yardım adımlarını atar…
      İşte bu yolu teşkil eden bir kuruluştur Federasyon.

      Bu Kuruluşun Adına!
      Bugünkü coğrafyamızda Çamlıhemşin ve Hemşin olarak yer alan ilçeler…
      1946'dan önce Hemşin olarak anılırdı. Ardeşen, Fındıklı, Çayeli, Pazar ve İkizdere'nin yüksek köylerde Hemşin'e bağlı yerleşim yeriydiler.


      Denir…
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Uzun zamandır bu platformda yazı yazmıyordum,,geçi okuduklarımdanda pek bir şey anlamadım ama,bildiğim bişr şey var,Hemşin Sosoyal sorumluluk Derneği Başkanı olmakla övünen daha öncede başka Derneklerde görev aldığını ifade eden Sayın Musa Abay, bu gün kadar HEMŞİN için ne yapmıştır. Dernek başkanlığını koruyabilmek için, hemşin ilçesi nufusuna kayıtlı olmıyan gençleri derneğe almak başarıysa ,hakikaten bu işi zamanında iyi yapmıştır. bir zamanlar bende o derneğin üyesiydim. ve kaydetmiş olduğum 40 a yakın üye ile birlikte istifa ettim. Başkan ünvanı alabilmek için Dernekçilik yağılmaz,o Derneğin bir amacı vardı,ama bu güne kadar Dernek Hemşin için ne yaptı hangi projeyi uyguladı..görülen o ki değişen bir şey olmqmış yine polemikler,sanal alemde kavgalar.kusura bakmayın ama bu düşüncelerle hiç bir yere varamazsınız.
      HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ