Ridef’de Yine Kavgalı Genel Kurul

      Ridef’de Yine Kavgalı Genel Kurul

      Mahkeme kararıyla olağanüstü genel kurul kararı alınan Ankara Rize Dernekler Federasyonu’nda Süleyman Basa dönemi resmen sona erdi.

      Basa hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle olağanüstü genel kurul kararı alınan RİDEF’in kongresi, çıkan tartışmalar nedeniyle yarım kalmıştı.
      Başlatılan hukuki süreç neticesinde mahkeme yeniden olağanüstü genel kurul kararı vermişti.

      Bugün Ankara TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu’nda saat 14,00’de başlayan kongrede yine gergin anlar yaşandı. Polis ve özel güvenlik ekiplerinin hem salon çevresi ve hem de salonda yoğun bir güvenlik önlemi aldığı gözlendi.

      Süleyman Basa ve muhalif kanadın hazırladığı 2 listenin yarışması beklenen kongrede divan başkanlığını muhaliflerin adayı İrfan Coşkun yüksek oy oranıyla kazanırken, Basa ve ekibi salonu terk ederek kongreden çekildiler.

      Basa ve ekibinin, yönetim ve denetleme kurulu üyesi olup delegeliği bulunmayan üyelerin genel kurulda oy kullanamayacakları yönündeki karar gereği seçime katılmadıkları belirtildi.

      Daha sonra yapılan olağanüstü genel kurulda Fatih İslam Karaoğlu başkanlığındaki tek liste Ankara Rize Dernekler Federasyonu’nun yeni yönetim kurulu olarak seçimleri kazandı.

      Karaoğlu başkanlığındaki yeni Ankara Rize Dernekler Federasyonu’nun yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Musa Abay, Nursen Aydın, Mehmet Bozkurt, Hulusi Nurhan Bulak, Hüseyin Dizdaroğlu, Cengiz Ekşioğlu, Hanefi Günaydın, İbrahim Haberal, Kasım Hacımustafaoğlu, İlhami Hoşver, Hızır İnan, İdris Kansızoğlu, İbrahim Kartal, İbrahim Köseoğlu, Hasan Küçük, Fatih Ofluoğlu, Hasan Sarı, Pehlivan Uzun, Ahmet Üstoğlu ve Bayram Avcı.

      RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU

      23/03/2013 TARİHLİ

      SEÇİMLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI


      Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayın
      pazar53.com/ridefde-yine-kavgali-genel-kurul-23178h.htm
      Resimler
      • Rize.jpg

        108.97 kB, 0×0, 164 defa görüntülendi
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      ridef gn kurul

      yolsuzluk nasıl oluyor anlamiyorum bende 8 sene yönetimde çaıştım başkan temel eryıcimazın cebinden harcadığı paranın hesabı yoktu yani devamlı maddi sıkıntı yaşiyorduk yani yolsuzluk yapabilecek bütçe nereden oluşuyor verilen burslarda her öğrenciye bir iş adamı düşüyodu gördüğüm kadarı ile yönetimde değişik siyasi görüşlere sahib kişiler mevcut buna memnun oldum BAŞARILAR DİLİYORUM
      DOST BİR YILDIZA BENZER. KARANLIK GÜNLERDE İLK GÖRÜNEN O'DUR.

      Bu Bir Pisliktir Ve Sizler Üstünü Kapatmaya Çalişmaktasiniz

      Pisliğin içine sonuna kadar batmış olan Musa Ağabeyinizi kurtarmaya yönelik bu şekildeki yazılarınızı kınıyorum.
      Adil olunması gereken bir pozisyonda iken sırf kendisini seçtirmek için yaptıklarını herkes gördü.
      Federasyon kurucusu ve Yönetim Kurulu başkan yardımcısı olarak Genel kurula beni almadılar ve oy kullanmamı engelledirler.
      Tüzüğede herşeyede aykırı olan bu durumu şimdi savunmaya kalkıyorsunuz.
      Bu durum ancak kendinde bunu hazmedebilenlere yakışır.
      Divan seçiminde bizim adayımızı oylattırmadılar
      Daha ne söyleyeyim.
      Ayıptır.
      Belki başkalarına yakışır ama Hemşinlilere yakışmaz bu durum.
      Sizlerde işbirlikçisiniz bu durumun .
      Bu işe alet olan herkese yazıklar olsun.

      Musa ağabeyiniz Hemşin Derneğinde başa geldiğinden beri ne yapabildiki şimdi Federasyonda yapabilecek.
      Hakikaten çok ayıp ettiniz.

      Aşağıdada komedinin yazısı vardır.

      OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULDA BÜYÜK KOMEDİ…

      Rize Dernekler
      Federasyonu, yönetim kurulu içerisinde yaşanan problemlerden dolayı,
      Yönetim Kurulu iş yapamaz hale gelmiş ve o zamanki yönetim kurulunun
      eylül ayında yaptığı son toplantısında olağanüstü genel kurul kararı
      alınmıştı. Bu kararın alınmasında kararı imzalamayacaklarını söyleyen
      muhalif gurup toplantıyı terk etmişti.

      KARAR YARGITAYDA OLMASINA RAĞMEN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL KARARI….


      Olağanüstü genel kuruluda çalışamaz hale getiren ve iptal edilmesini
      sağlayan muhalefet ardından Yeni bir olağanüstü genel kurul için
      Federasyonu sıkıştırmaya başlamışlardı. İmzalar toplanmış fakat
      imzaların gerçek olup olmadığı bilinmediği için imzaların
      onaylattırılması talep edilmiş. Onlarda bu durumu mahkemeye
      taşımışlardı.İlk dava görülmüş ve ikinci celse Mart ayının sonlarına
      atılmıştı. Daha sonra aynı konuda
      (kanunen açılmaması gerekirken) ikinci bir dava daha açılıyor ve belki
      de Türkiye de bir ilk olacak şekilde, Duruşmanın ilk celsesinde karar
      veren bir Hakim! vasıtası ile Olağanüstü genel kurul yapmaları için
      muhalefetin göbeğindeki 3 kişi kayyum olarak atanmışlardı. Atanan bu
      kayyum bu davanın Yargıtay da olmasına ve sonuçlanmamış olmasına rağmen
      Kayyum heyeti olağanüstü genel kurul kararı almış ve 23 Mart tarihini
      ilan etmişlerdir..

      DİVAN İÇİN DİĞER ADAYI OYLATTIRMADILAR….


      Federasyon Tüzüğünün açıkça Genel kurula kimlerin katılabileceğini
      tarif etmesine rağmen bu kayyum heyeti delege değil açıklaması ile
      Yönetim Kurulu üyelerinden ve Denetim Kurulu üyelerinden bazılarını
      salona almamışlardır. Aklanması gereken bir yönetimin 9 üyesi ve
      Denetleme Raporunu okuyacak Denetleme Kurulu üyeleri salona
      alınmamışlardır. Daha sonra bu üyelerin salona ancak misafir olarak
      girebilecekleri söylenmiştir.

      “DİVANA EL KOYUYORUM ” KOMEDİSİ….


      Kayyum heyeti ise zaten muhalefetin göbeğinde oldukları için
      konuşmalarında tansiyonu iyice yükseltmişler hatta bir ara kendi
      içlerinde bile zaafiyete düşerek toplantıyı yöneten Nurhan Bulak’ın
      yanında oturan Fatih İslam Karaoğlu’nun “Ben Divana el koyuyorum” demeci
      ile oynanan komediyi maksimum seviyeye çıkarmış ve tansiyonu iyice
      yükseltmişlerdir.Bu komedi içerisindeki kayyum divan teşkilinde kendi
      adayları ile ilgili kısmı oylattırmışlar ve diğer divan heyetini
      oylattırmadan direk divanı teşkil ettirmişlerdir.

      31 KİŞİ İLE
      50 KİŞİLİK YÖNETİMİ SEÇTİLER….Komedinin bile ötesine geçen bu durumdan
      sonra, Mevcut yönetim ve destekçileri salonu terk etmişlerdir.
      Hazırladıkları tutanaktaki Tüzük değişikliği ifadelerine istinaden
      anladığımız kadarı ile ; salonda kalan 31 kişi ile olağanüstü genel
      kurul yapılmış ve kendilerince Tüzük değişiklikleri yapılmış ve seçime
      gidilmiştir.

      KAYYUM HEYETİNİN TAMAMI KENDİNİ YÖNETİME, BİRİSİDE BAŞKANLIĞA SEÇTİRDİ


      Seçim ise ayrı bir komedi olmuş. Güya tarafsız olan bu kayyum heyetinin
      tamamının yeni yönetimde olduğu 50 kişilik liste, kalan 31 kişi
      tarafında onaylanmış ve “Ben Divana el koyuyorum” şeklindeki demokratik
      demeçleri ile ön plana çıkan kayyum heyetinden Fatih İslam Karaoğlu güya
      yeni başkan seçilmiştir.Oynanan komedi budur.Hakkımızı sonuna kadar
      arayacağımız konusunda kimsenin şüphesi olmasın.Bazı yanlı basın
      organlarında çıkan ve sanki Federasyon hesap veremiyormuş gibi bir üslup
      kullanılarak farklı anlamlara çekilmeye çalışılan söylemler bir deyimin
      ne kadar doğru olduğunu bizlere hatırlatmaktadır.Balsac tarafından
      söylendiğine inanılan bu deyim;“Küçük insanlar kişilerle, Büyük insanlar
      fikirlerle uğraşır” der. Ne güzel bir deyim…
      Metin Gültan :)
      Yöremin Gençlerine iş, aş veren, dinamik duruşunu sergileyen ve Halkla iç içe olanların yanındayım…
      Yürek dediğin Şehirlerde ki Hikâyeye bağlanmak demek değildir.
      Neden!
      Çünkü…
      Aile demek Devletin temel taşlarıdır.
      Bizim yüreğimiz yarınlardır ve bu yarınlarda seçilen Yönetim BİZİM yanımızdadır.
      İyiki onları tanıdım İyiki Varlar…
      Gençler; Asla kişiliğinizle geleceğe kör adımlar atmayın ve sizler Okuyun Siyasete atılın ve atalarınızın yanında olun.

      Allaha Emanet Olun
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Sevgili Metin; Genel Kurulda bir hata olduysa görüntüler var. Gidersiniz mahkemeye, yargı en doğru kararı verir. Olayı bu boyutu ile değerlendirmeyeceğim. Ancak takip edenler için kısa bir bilgi vereyim. Federasyonun delege olmayan yöneticileri de siz de salondaydınız.

      Bir cümleniz var ki ona cevap vermeden geçemeyeceğim;

      "Pisliğin içine sonuna kadar batmış olan Musa Ağabeyinizi" demişsiniz?

      Musa Abay ne yaptı da pisliğe battı?

      Hemşin'de Ermeni Festivali yapmak isteyenlerle para pazarlığı mı yaptı?
      Festivali iptal ettiren haberi yaptırdığı için; "Bu ne rezalettir. Gerekirse Hemşin Derneğini Federasyondan atar 3 dernek ile de devam ederiz" diyenlerle menfaat birliği mi yaptı?
      Erivan'da Hemşin Konferansı düzenleyen ve kürsüden "Hemşinliler Ermeni Dönmesi olmalarının travmasını yaşıyorlar diyen" Etnik Bölücüye Dernek adına çıkartılan dergide yazı mı yazdırdı?
      Federasyon adına yapılan AB Projesine "Hemşin'de Kültürel Çeşitlilik" adını koyup 3-5 Kuruş para için Etnik Bölücülük yapanlarla menfaat birlikteliği mi kurdu?
      Bunların hiç birini yapmadı. Genel Kurulda bir yanlış yaptıysa bunun hesabını da soracak Mahkemedir.

      Bu tür amaçsız tartışmalara girmek ve daha fazlasını da yazmak istemiyorum Sevgili Metin...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Şakir allah aşkına bana demogoji yapma.
      Sizin daha evvel yaşadıklarınızın beni zerre kadar ilgilendirmediğini defalarca söyledim.
      Bu sizin probleminizdir.
      Fakat "Federasyonun delege olmayan yöneticileri de siz de salondaydınız. " demişsin işte burada pislik başlıyor Şakir efendi.
      Ben bu Federasyonun kurucularındanım ve yönetim krulu başkan yardımcısıyım. Tüzük gereği doğal delege olmama rağmen senin ağabeyininde içinde olduğu heyet beni salona almadılar. Bir saat sonunda ise sadece misafir olarak (OY KULLANMAMA MÜSAADE ETMEDİLER) içeri girmeme müsaade ederlerken hiç bir delegeliği olmayan Hanefi Günaydın kapıda ve içerde baş rollerdeydi.
      Bu pislik değilde sence nedir.
      Tabiki savcılık ve mahkemeye gidilmiştir. Ama gitsek ne olur gitmesek ne olur.
      Hemşin Derneğinde ne yaptıysanız Federasyonda da yapabileceğiniz odur.
      Alın Federasyonu başınıza çalın.

      Ayrıca ben durumuna göre çark eden insanlardan hoşlanmıyorum.
      Senin gibi müfettiş ve kanunları bilen bir arkadaşın orada oynanan komedi sonrasında hala pislikleri savunuyor olmasını doğru bulamam.
      Bu şekilde davranan iki yüzlü insanların benim hayatımda yeri yoktur.
      Bu sebeple benim sizlerle olan ilişiğimde bitmiştir.
      Kendinize iyi bakın....
      Metin Gültan :)
      Ben size Metin Efendi demeyeceğim Sevgili Metin Kardeşim. Bu hitaplar size yakışabilir ama bana yakışmaz.
      Tüzükteki yanlışlıklar konusunda daha önce de Dernekler Masası tarafından bildirilmişti. Federasyonda yönetici olanların Doğal Delege olabilmesi de bir başka yanlıştır. Dahası Olağanüstü Genel Kurul için alınan mahkeme kararında "her dernek için 15 delege olmak üzere toplam 195 delege olduğu konusunda her iki taraf da anlaşmıştır" diye açık bir hüküm vardır. Yan, 195 Delegeyi mahkeme sürecinde eski yönetim de kabul etmiştir.

      Genel Kurulda benim de tasvip etmediğim bazı olaylar yaşanmıştır. Ancak olayın kopuş noktası Divan Kurulunun seçiminde ilk oylamada evet oyu verenlerin sayısının 86 olarak açıklanmasıdır. Hazirun Listesinde delege sayısı 165 olarak ilan edilmişti. Dolayısı ile kalan delegelerin tamamının evet vermesi de Divanı 2. Listenin almasına yetmiyordu. Ben bütün bunlardan vaz geçtim. Size daha önce yaptığım 2 teklif vardı ve bu 2 teklifi de kabul etmediniz. Eğer bu teklifler kabul edilseydi olay bu noktaya kadar asla gelmeyecekti.

      Sen de aynı salondaydın ben de aynı salonda idim. Divan için yapılan ilk oylama sırasında şahit olduğum bir olay var ki ben hiç kimseye yakıştıramadım. "İlk liste için evet diyenler ellerini kaldırsın" dendiğinde benim 3 sıra arkamda oturan bir genç de elini kaldırdı. Bu sırada eski yönetimde bulunan biri o gence doğru yürüyerek "Ne yapıyorsun Lan! İndir o elini" diye bir bağırışı vardı ki anlatamam.

      Federasyonda yaşananların başlangıcı oldukça eskidir. Bunun tek sebebi vardır. Federasyon adına ısrarla İktisadi İşletme kurulmaması. Bunu 3 sene evvel yapmış olsaydınız bu tartışmalar hiç yaşanmazdı.

      Yukarıda verdiğim örnekler sadece Hemşin Deneğini ilgilendirmiyor. O örneklerdeki davranışın sahipleri federasyonun yönetiminde de yer almaktadır. Verdiğim örnekler Rize ile de sınırlı değildir. Anayasa ve Ülkemiz ile doğrudan ilişkilidir. Bu düşünce ve davranışların sahiplerinin orada olmasını elbette ki kabul edemezdim.

      Rize Valisi Kasım Esen açıkça "Bölgemizde Etnik Bölücü faaliyet içinde olan dernekler vardır" diyor. Hemşin deneğinin tüm yöneticileri ve üyeleri bu Bölücü derneğe karşı koyup Hemşin'de yapılacak Bölücü Festivali iptal ettiriyor. Bu süreçte tüm ısrarımıza rağmen federasyonun bize hiç bir desteği olmuyor. Buna rağmen biz bu Bölücüleri Hemşin'e sokmuyoruz. O güne kadar sessiz kalan Federasyon en azından yine sessiz kalması gerekirken ne yapıyor? "Gerekirse Hemşin Derneğini Federasyondan atar 3 dernek ile de Federasyon oluruz" diyor.

      Bu tür konuşları ulu orta konuşmayı sevmem ama daha önce de söylediğimi bir daha tekrarlayacağım. Bu sürecin kazananı yoktur ama kaybedeni vardır. Kaybeden de Rize'dir. Bu kayıpta en büyük vebal de maalesef eski yönetimdedir.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Şakir hala lagara lugara yapıyorsun.
      Kusura bakma seninle konuşmaktan bezdim.
      Sen bir müfettiş olarak tüzüğün ne anlama geldiğini bilmiyor veya işine geldiği gibi yorumluyorsan kusura bakma ama benim kitabımda seninde yerin yoktur.
      Senin Musa ağabeyin beni toplantıya aldırmazken, Hanefi Günaydın denilen delege olmayan bir kişiye bizim önümüzü kestiriyordu.
      Daha ne diyeyim ben sana.
      Recebi sevdiğim için sesimi çıkarmadım ama Recepler kimki benim toplantıya girmemi engelliyor.
      Hatta bir ara kendisine bile geri dur diye işaret ettim. Pislik çıkarmak isteseydim oralarda çıkarırdım.
      Hala kalkmış lagara lugara yapıyorsunuz.
      Ne olur alın Federasyonunuzu başınıza çalın.....
      Hayatımdan da çıkın...
      Metin Gültan :)
      ARKADAŞLAR ERNEK YADA BU TÜR KURULUŞ SEÇİMLERİNDEDE BAZİ HİN/CİN'LİKLER OLUR. ANLARIM. ANLAMAIĞIM VE MERAK ETİĞİM ŞEY ŞU ???

      ESKİ YÖNETİM NEYİN HESABINI VEREMİYOR?. YADA ESKİ MUHALİFLER, ŞİMDİKİ YÖNETİCİLER BİR HIRSIZIMI YAKALADILAR DA SAKLIYORLAR. ?

      EĞER VARSA BİR HIRSIZLIK İSPAT EDİLECEK, HIRSIZLAR İFŞA EDİLECEK.

      YOKSA ..?

      DEDİKODU..

      AYIPTIR...

      YAKIŞMAMIŞTIR.

      METİN HEMŞİNLİDİR,

      AİLESİ,

      KENDİSİ BİLİNİR.

      METİN NE ÇALDIN...?

      SORU BUDUR.?
      YUKAKAPİLİ

      Mükemmel bir soru

      Maksut ne kadar güzel bir soru sormuşsun.
      Bana bir şey almış diyebilecek insanın alnını karışlarım.
      Aynısını Süleyman Basa içinde söylerim.
      Fakat bu arkadaşlar maalesef el üstünde DERNEK HESAP VEREMEDİ ibareleri ile dolaşırken el altından PARALARI YEMİŞLER demektedirler.
      Ellerinde en ufak bir bilgi veya belge olsa çoktan Savcılıktaydılar.
      Hesaplarda verildi. Özellikle Musa Ağabeyinizin olduğu ortamlarda da bir kaç sefer verildi.
      Basına çıkan belgeleri bizler vermedik. Bunlar verdiler. Fakat hala utanmadan hesap veremiyor demektedirler.
      Çünkü bu yol bunların Muhalefet yoludur.
      Başka tutunacak dalları yok.

      Hemşin Derneğindeki kavgayı hatırlayın.
      Yönetimin devrilmesi Şakirin ifade ettikleri olabilir fakat Kavganın sebebi Şakirin ifade ettiklerinden hiçbirisi değildi.
      Kavganın asıl sebebi şahıslara yapılan ithamlar ve atılan onur kırıcı iftiralardı.
      Şimdi maalesef aynı tarz burada yapılmaktadır.

      Adamın biri benim için "Bu Metin Gültan düğünlerde, Derneklerde geziyor paralar yiyor. Metin Gültan'ın geliri nerdendir. Acaba Federasyondan paramı yemektedir" diye yazmış. Yazanın tabiki ismi yok.
      Bunu yazan bana göre o andaki yönetimde bulunan veya yakınındaki birisine bilgi veren birisidir. Bunu bana söyleten ise bu şerefsizin yazıda verdiği küçük bir açıktır.
      Büyük ihtimalle burada yazılanlarıda okuyan bir şerefsizdir.
      Maalesef bizleri getirdikleri durum budur.

      Musa Ağabeyiniz ise Hemşin Derneğindeki kavga sonunda ortada durmaya çalışmış olan Federasyona ceza kesmekte ve intikam almaktadır.
      Başka bir sebebi yoktur.
      Yoksa Musa Ağabeyiniz ne toplantılara gelirdi nede bir şey bilirdi. Kendisi Hasanoğlanda ve Hemşin'de Bal ve diğer uğraşları peşindeydi.
      Bugüne kadar hesap soracağız ibaresi dışında şunları yapacağız bunları yapacağız diye bir söylemi oldumu....

      İşte benim kızdığım konu da budur.
      Boktan bir kızgınlık uğruna Federasyonu bitirmişlerdir.

      Bak Naci bile yukarda taraflı yazı yazmış. Güya bu sitenin yöneticilerinden ve sorumlularından biri.
      Naci bu güne kadar bu konu ile ilgili yönetimden kiminle konuşmuş, bilgi almış ki böyle bir yorumda bulunabiliyor.
      Sadece bazı abileri buna oy ver dedikleri için taraf oluyor.
      Sonrada bir şey söyleyince ben objektifim demeye başlıyorlar.
      Başka ne diyeyim.
      Metin Gültan :)

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “metos” ().

      belki büyüklerim ''sen sus, hiç bişeyden anlamassın, neden yorum yapıyosun'' diyecek ama bu sitenin sürekli takipçisi olduğum için ve burdaki yazışmaları okurken içim acıdığı için yazma gereği duydum... abilerim biz şehirde rizeyi yaşatabilmek adına, birlik beraberlik adına, ve koca bi coğrafyada birbirimize kol kanat gerip birimiz hepimiz hepimiz birimiz için olacak yerde, bi koltuk derdine düşmüşüz ve bu çok üzücü... bu kavga bu hısr neden... biz hep birlikte olupta rize için bişeyler yapmayı neden beceremiyoruz... gruplaşma yerine büyük grup olmak daha mantıklı...

      yönetim değişikliğine gelince; benim iki taraftada saygı duyduğum sevdiğim abilerim, kardeşlerim var... iki tarafıda birbirinden ayırt etmek istemem... HERŞEY RİZE İÇİNSE RİZE'YE KARDEŞLİK nasıl olur onu öğretmenizi isterim saygılarımla...
      HAYRİYE&ZAFER
      Yine kavgalar paylaşılmayan bir şeyler,Kazanmak için her şey yapabi,len bir Musa Abay,Hemşinli Olmıyan gençleri hemşin derneğine kaydetmişti,daha öncede yazmıştım,hemşin Derneği Horon derneği ne Dönüşmüştü,Keşke mHemşin İçin mUSA ABAY bİR ŞEYLER YAPSAYDIDA KEDNİSİNİ BURDAN ALKIŞLASAYDIK....aMA YİNEDE TAKDİR ETMEK LAZIM,ONUN SAAYESİNDE hEMŞİNLİ DERNEKÇİLİKTEN SOĞUDU,aLLAH AŞKINA mUSA aBAY'INB bAŞINDA OLDUĞU HEMŞİN DERNEĞİNİN YAPTIĞI BİR ORGANİZASYON VE PROJE GÖSTEREBİLİRMİSİNİZ.....sİZE KOLAY GELSİN. kOLTUK SEVDALILARININ OLDUĞU YERDEN BU ÜLKEYE YARARLI HİÇ BİR OLUŞUM OLMAZ ,SAĞLICAKJLA KALIN.
      HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ
      YAHU MUSA ABAY'DAN NE İSTERSİNİZ. DERNEKLERE GİDİP DELEGE OLDUNUZDA YAZMADIMI? O ZAMAN GELİN YARINDAN İTİBAREN HEMŞİN DERNEĞİNE 50-100 KİŞİ KAYDEDİN TOPLAYIN İMZA VERİN MAHKEMEYE YAPTIRIN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ALIN AŞAĞI.

      YÖNTEMİ ÖĞRETTİ ADAM HEPİNİZE.

      YAN GELİP YATMAKLA OLMUYOR.
      YUKAKAPİLİ
      HEMŞİN SOSYAL SORUMLULUK DERNEĞİNİN KURULUŞ AŞAMASINDA VARDIM. İLK TOPLANTIDA OLAN ARKADAŞLARIM , 1- ŞAKİR AKSU, 2- NACİ KOBAL, 3- ERCAN GÜRAL, 4- MAKSUT DEMİRCİLER5- ZEKERYA BEKAR. VE BEN, ZEKERYA BEKARIN İŞYERİNDE BULUŞTUK.

      ANCAK NEDEN BÖYLE BİR BULUŞMA GEREKTİĞİNİ DUYDUĞUMUZU DA ANLATMALIYIM.,

      ESKİ BİR DERNEK VARDI, HEMŞİN (YADA) ÇAMLIHEMŞİM DERNEĞİ, O DERNEĞİN LOKALİNDE BULUŞUR SOHPET EDERDİK, BİR GÜN NACİ KOBAL^LA BEN LOKALDE KONUŞURKEN BİR HEMŞİN DERNEĞİNİN KURULMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜK.
      ERTESİ GÜN BEN (HEMŞİNLİYİZ.BİZ) SİTESİNDEN ÖNERDİM. DERNEK KURULDU.

      İLK ZAMANLAR HEMŞİNLİLER BİR ARAYA GELDİ,
      ÇAMLIHEMŞİNLİLERDE BİR ARAYA GELDİ DERNEK KURDU,

      HATTA BU ENERJİDEN ETKİLENDİ RİZELİLER RİDEFİ GENİŞLETTİ..

      SONRA..

      HEMŞİN DERNEĞİ KARIŞTI,
      RİDEF KARIŞTI,

      NEDEN ???
      YUKAKAPİLİ
      SAYIN ŞAKİR AKSU ..:

      O GÜN ORDA OLANLAR SAĞ.

      1- NACİ KOBALA SORALIM Kİ BU SİTENİN YÖNETİCİSİDİR.
      2- ERCAN GÜRDAL YAZSIN,
      3- OLMADI SİTEDE YAZILANLARI, YÖNETİM AÇSIN OKUYALIM.


      BU KONUYU AÇIKLAMAK ZORUNDASIN.

      O GÜN O SÜREÇTE OLAN BÜTÜN ARKADAŞLARIMA RİCAM BİLDİKLERİNİ BURADA YAZSIN. ÇÜNKİ KONU ÇOK ÖNEMLİDİR.

      ONUR MESELESİDİR.
      YUKAKAPİLİ
      BENİ TARAF ZANNEDEN, ÖYLE OLDUĞUMU SANANLARA AÇIKLAMA..

      NE ESKİ NEDE YENİ HEMŞİN DERNEĞİ YÖNETİCİLERİ İLE İŞ, MESLEK, TİCARİ VEDE SİYASİ BERABERLİĞİM YOKTUR, OLMAMIŞTIR.

      RİDEFİN ESKİ YADA YENİ YÖNETİCİLERİNİN ÇOĞUNU TANIMAM,

      İLİMLE, İLÇEMLE VE HEMŞRİLERİMLE HER ZAMAN HER YERDE GURUR DUYACAK KADAR MİLLİYETÇİ,
      BÜTÜN HEMŞERİLERİMİN AYNI DEĞERDE, AYNI AĞIRLIKTA, ONURLU, NAMUSLU OLDUKLARINA İNANACAK KADAR SOSYALİST OLDUĞUMDAN, YÖRE İLE İLGİLİ OLAN BİTEN HERŞEYLE İLGİLENİYOR, FİKİR AÇIKLIYOR, KATKI VERMEĞE ÇALIŞIYORUM.

      BU BENİM EN TABİİ EN DOĞAL HAKKIMDIR.

      YAPILAN GÜZEL ŞEYLERE ALKIŞ, YANLIŞ, HATALI OLANLARADA, OLMAMALIYDI DİYORUM.

      HEMŞİN DERNEĞİNİN KURULUŞUNDAN BU GÜNE KADAR BÜTÜN GELİŞMELERİ, OLAYLARI YAKINAN TAKİP ETTİM.

      RİDEFTE Kİ OLAYLARI YAKLAŞIK İKİ YILDIR GÖZLEMLİYORUM, GEREKİRSE SAKSUNUN DEDİĞİ GİBİ....

      KRONOLOJİK BİR HİKAYE YAZARIM... ÇÜNKİ,,,,

      BEN MEMLEKETİMDEN YANA TARAFIM.
      YUKAKAPİLİ