Rize Dernekleri Federasyonunda Görev Dağilimi Yapildi

      Rize Dernekleri Federasyonunda Görev Dağilimi Yapildi

      RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU OLAĞANÜSTÜ KONGRESİ İLE İLGİLİ YAŞANANLAR
      Değerli hemşerilerimiz. Başkent Ankara’da İlimizi temsilen kurulan Rize Dernekleri Federasyonu olağanüstü bir süreç yaşamış ve hamd olsun bu süreç hayırlı bir sonla noktalanmıştır.
      YAPILAN OLAĞANÜSTÜ KONGREDE YENİ YÖNETİM KURULU SEÇİLMİŞTİR. YÖNETİM KURULU GÖREV DAĞILIMI YAPMIŞ VE ÇALIŞMALARINA BAŞLAMIŞTIR.
      Bu sürecin gelişimi şöyledir.
      Daha önce Ankara’da Rizeliler Birliği adıyla etkinliklerini sürdüren hemşerilerimiz, gönül bağıyla var olan birlikteliklerini Federasyon çatısı altında ortaklaşa yasal bir zemine oturtmak isteklerini, kurulabilen ilçe dernekleri eliyle, önde kimin bulunduğuna bakmaksızın, diğer pek çok ildeki gibi hayata geçirmişlerdir.

      Ne yazık ki çok iyi niyetlerle kurulan Federasyon daha sonra amacından sapmaya başlamıştır. Özellikle yönetim anlayışı çoğulculuktan uzaklaşmıştır. Yönetim anlayışında ve hesaplarda şeffaflık ortadan kalkmıştır. Bu durum yaşamları boyunca hiçbir olumsuzluk ve şaibeye bulaşmamış olan Yönetim Kurulu üyeleri arasında önce rahatsızlığa, daha sonra tepkiye dönüşmüştür. Eski Başkan bu tepkilerin gereğini yerine getirmek şöyle dursun, yeni tepkilere de davetiye çıkarmıştır.
      RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU DIŞLANMIŞ, RİZE EĞİTİM DERNEĞİ ÖNE ÇIKARILMIŞTIR!
      Olayların mihenk noktası Rize Tanıtım günleridir. İlk Rize Tanıtım günlerine gidilirken; zamanın darlığı bahanesi ile federasyona bağlı ticari işletmemizin olmadığı, bu nedenle bu etkinliğin Rize Eğitim Kültür Derneği üzerinden yapılması istenmişti. Yönetim Kurulu üyeleri iyi niyetli oldukları için bu teklif kabul edilmişlerdir. İlk Etkinlik sonrası yaklaşık 150 bin liralık bir kaynak sağlandığı; bu kazanılan parayla federasyonumuza bir mekan alınacağı dile getirilmişti. Ne yazık ki bu sözler unutuldu ve de unutturulmaya çalışıldı!
      FEDERASYON 2. KONGRESİNDE KARŞI LİSTE ÇIKARMAKTAN FERAGAT EDİLDİ.
      Federasyon 2. Olağan kongresi geldi çattı. İlçe Dernek Başkanları, gerçekleştirilen Rize Günleri ile ilgili kaynakların Federasyon bütçesine aktarılmaması durumunda yönetimin bu anlayışa destek olmayacaklarını açıklamış ve ayrı bir liste ile seçime gireceklerini beyan etmişlerdir. Ancak kanaat önderi olarak gördüğümüz kişiler devreye girerek bizim taleplerimizin karşılanacağını yani Rize günlerinde kazanılan paraların federasyon hesaplarına aktarılacağını ve tüm ilçe başkanlarının da içinde olacağı bir tek liste ile seçime gidilmesi teklif ettiler. Yönetim Kuruluna icraatlarına karşı taraf olan başkanlarca kabul edildi. Rize Dernekleri Federasyonun 2. Kongresi yapıldı seçimler oldu ve gövev bölümleri yapıldı. Ancak ne verilen sözler tutuldu, yani Rize günlerinden elde edilen gelirin federasyon hesabına aktarılmadı iktisadi işletme kurulmadı, ne de yönetim anlayışında bir değişiklik oldu.
      HAMAMÖNÜ’NDEKİ RİZE KÜLTÜR EVİ
      Samanpazarı Hamamönü mevkiinde Rize Evi olarak kullanılmak üzere Altındağ Belediyesi tarafından bir mekanın tahsis edileceği Yönetim Kurulu üyelerine eski başkan tarafından ifade edilmiş. Buranın tefrişinin Federasyon kaynaklarından yapılması teklif edilmiş ve Rize evimiz olacak düşüncesi ile teklif kabul edilmiş. Yaklaşık 60 bin liralık bir kaynak harcandığı eski başkan tarafından açıklanmış. Buranın Federasyonun üzerine mi yoksa bir başka kimsenin üzerine mi açıldığı bilgisi hiç verilmemiştir. (Rize Evinin akibeti hakkında hala sağlıklı bir bilgi yoktur)
      İLÇE DERNEKLERİ YOK SAYILMAK İSTENDİ.
      2. ve 3. Rize Günleri Çok başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Ankara da yaşayan hemşerilerimiz ve Ankara’ lılar büyük ilgi gösterdiler. Eski başkan övünerek gazeteler internet gazetelerine beyanatlar veriyordu. Şimdiye kadar yaptığımız üç etkinlikte 2.4 milyon lira gelir elde ettik buna karşılık 1.7 milyon harcama yaptık diye övünüyordu. Ama aradaki farkın yani 700 bin liranın nerede olduğunu açıklamıyordu. Evet bu etkinliklerin hepsini büyük marka değeri olan Rize dernekleri Federasyonu adını kullanarak yapıyor ve de gelirlerini Rize Eğitim Kültür Derneğinin İktisadi işletmesine aktarıyordu. Bütün bu etkinliklerden kazanılan gelirler federasyon hesaplarına aktarılmadı.
      Bardak taşmıştı. Dernek Başkanları olarak bir çözüm yolu arayışına girmişti. Öneri Yönetim Kurulu içinde bir çözüm bulmaktı. Bunun en doğru yolu da Yönetim Kurulu içinde yeni bir görev dağılımı yapmaktı. Ancak Eski Başkan, bunun yerine olağanüstü kongreyi toplayıp karşın olanları dışı etmeyi planlıyordu. Sonuçta Yönetim Kurulu toplandı. Yönetim Kurulu üyesi Sayın Musa Abay Yeni bir görev dağılımı yapalım. Herkesin güveneceği bir büyüğümüz, Sn. Kamil Günaydın, Sn.Reşat Kasap, Sn. A. İhsan Arol’ dan birinin Başkanlığında olağan kongreye kadar gidelim. Mayıs 2013 ayında yapılacak Olağan kongrede yeni yönetim belirlenir. Olağanüstü kongre süreçleri rahatsızlık doğurur. Buna girmeyelim demişken Eski Başkan “Hayır, olağanüstü kongreye gideceğiz!” deyip tartışmalı bir oylama ile olağanüstü kongre kararının alındığını açıkladı. Sekiz Dernek Başkanı, Fındıklı, Ardeşen, Pazar, Çayeli, Hemşin, İkizdere, Güneyce, Kalkandere başkanları bu sürece karşı çıkmış ve bu karara imza atmamışlardır.
      OLAĞANÜSTÜ KONGRE NİÇİN SONUÇLANMAMIŞTIR!
      Başkent Öğretmenevi’nde Ekim 2012 ayında Eski başkanın çağırdıkları ile olağanüstü kongre toplanmıştır. Bu kongre öncesinde Ankara Valiliği Dernekler Müdürlüğü tarafından Danışma Kurulunun Federasyon organları arasında sayılmadığını ve bu nedenle bu kurul üyelerinin delege sıfatını taşımadığını, oy kullanamayacağını, oy kullanmaları halinde kongrenin iptal edileceğini ve Yönetim Kurulu üyelerine ceza verileceğini yazılı olarak bildirilmişti. Ayrıca bu yanlışın ilk kongrede düzeltilmesi istenmiştir. Kamu dan gelen bu uyarı üzerine anlamsız tartışmalar yapıldı. Ve divan başkanlığı teklifinde kongrenin iradesi belli olmuştu. İlçe Başkanlarından oluşan ekip kongreye katılanların çoğunluğuna sahiptiler ancak Divan Başkan vekili Sn. Servet Akarsu’ nun telkinleri ve Divan Başkanı Sn Ekrem Yangın’ın da karşı duramaması ile divan başkanlığının divandan çekilmesi sonucu olağanüstü kongre gerçekleşmedi ve yarım kaldı. Bu kongreye giderken, 7 ilçe dernek başkanı kongreden bir hafta önce yapılacak olan olağanüstü kongrede halen Yönetim Kurulu üyesi olup da ayrı listelerde yönetim kurulu seçimine girmenin etik davranış olmayacağı düşüncesiyle istifa etmişlerdir.
      OLAĞANÜSTÜ KONGRENİN SONUÇLANMASI RİZELİLERİN BİR ONUR MESELESİ OLMUŞTUR!
      Eski Başkan yönetim yedek üyelerini çağırarak kendisine dikensiz gül bahçesine dönüştürdüğü yeni yönetimini oluşturmuştur. Yarım kalan kongrenin tamamlanması için de hiç bir girişimde bulunmamıştır. Hal böyle olunca istifa eden Dernek Başkanları Olağanüstü Kongre yapılması için kanun gereği 1/5 delegenin imzasını toplayarak yarım kalan olağanüstü kongrenin tamamlanması için istekte bulunmuşlardır.
      TOPLANAN OLAĞANÜSTÜ KONGRENİN SONUÇLANMASI
      Ne hazindir ki Eski Başkan kendisini o koltuğa getiren delegeleri hiç saymış, hatta bu delegeler hakkında sahtecilik iddiasında bulunmuş ve talebi geri çevirmiştir. Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinde Rize Dernekleri federasyonunun Medeni Kanunun 75 maddesi gereğince olağanüstü kongreyi yapmadığından dolayı Bu olağanüstü kongreyi yapacak üç kişinin görevlendirmesi
      istenmiştir. Mahkeme tarafından Sn Fatih İslam Karaoğlu, Sn. Hulusı Nurhan Bulak, Sn Musa Abay; Olağanüstü Kongreyi toplamakla görevlendirilmişlerdir. Eski Başkan, avukatı vasıtasıyla yürütmeyi durdurma talebiyle önce Ankara 1. Sulh Hukuk sonra Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemeleri dava açmış ve iki mahkeme tarafından ihtiyati tedbir talepleri red edilmiştir. Sürekli olarak da yerel gazetelere ve de internet gazetelerine hakkımızda Ankara’ da yapılacak olan Rize Günlerini baltalamak istediğimizi beyan etmişlerdir. Rize Günlerine zarar gelmemesi düşünülerek etkinlik tarihinden on gün sonra yargı kararında belirtilen gündem maddeleri ile federasyonun üyesi onüç dernek 195 delege sayısı ile olağanüstü kongre yapılmıştır.
      OLAĞANÜSTÜ KONGRE DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE TAMAMLANMIŞTIR!
      Kongrede her şey, her işlem usulüne uygun yapılmıştır. Eski başkan tarafından Ankara Emniyetinden güvenliğin sağlanması için müracaat edildiği için Olağan üstü kongreyi düzenlemekle görevlendirilenlerde, kongreye katılacak delegelerin ve de misafirlerin güvenlik tedbirini almak için hem Ankara Emniyeti Aşayiş Şubesinden hem de özel güvenlik kuruluşlarından gerekli yardımları alarak, hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek şekilde kongreyi tamamlamışlardır. Eski Yönetim Kurulu üyelerinin de salona alınmadığı şeklindeki iddialar gerçek dışıdır. Salona girmişler hem divan için önerge vermişler ve hazirun cetvellerine imza atmışlardır. Hatta eski başkan kürsüden konukları sakinleştirmek için çaba bile sarf etmiştir. Bunlar divan tutanaklarında vede kamera kayıtlarında mevcuttur. Hatta seçimi kaybettiklerini anlayınca kendilerinin 83 kişi olduklarını gösteren imzalı bir liste göndermişlerdir, bu listede imza atan bir delege neye imza attığını sonra fark etmiş olacak ki imzasının üstünü kalemle silmiştir, bu durumda 83 değil 82 imza mevcuttur, ancak yapılan incelemelerde de bu imzalardan birkaç tanesinin imza sahipleri tarafından atılmadığı herhangi biri tarafından atıldığı tespit edilmiş bunlara rağmen divan tutanağını ve hazirun listesini yazı ile istemişlerdir.
      SEÇİM SONUCUNU HAZMEDEMEYENLERLE UĞRAŞACAK VAKTİMİZ YOKTUR, OLMAYACAKTIR!
      Çeşitli yerel basın organlarında kaybettikleri seçimin sonucunu hazmedememiş olmanın hezeyanlarını dile getirenleri bir nebze anlayışla karşılıyoruz. Alışmak için zamana ihtiyaçları vardır. Fakat bizim için her gün onların üzüntülerinden kaynaklanan beyanlarına cevap verecek vaktimiz yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır. Hakkımızda asılsız olarak Ankara savcılıklarında suç duyurusunda bulunmak, eski başkanın yandaşlarınca hakkımızda Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan davalarla bizi yıldıramazlar.
      GÖREVLERİMİZE ODAKLANMALIYIZ!
      İlçe Derneklerinin birlikteliği ile şekillenecek her yeni yönetim, Ankara’da ikamet eden bütün Rizelilerce kabul görecektir. Yönetim Kurulumuzca Seçim kaybetmiş olanlara ve taraftarlarına sükunet ve sağduyu tavsiye ediyoruz. Federasyonun her türlü kanuni belge ve dokümanlarını Yönetime acil olarak teslim etmelerini Rize Kamuoyu önünde açıkça talep ediyoruz. Rize Dernekleri Federasyonunun her türlü defter kayıt belge dokümanlarını teslim etmemekle Kanunlarımız nönünde suç işlemekte olduklarını bütün hemşerilerimizle paylaşmak istiyoruz.
      Rize Dernekleri Federasyonu’nun Olağanüstü Kongresinde seçilmiş Yönetim Kurulu adına Rize kamu oyuna saygıyla duyuruyoruz.
      Hulusi Nurhan BULAK Musa ABAY
      RİDEF Genel Sekreteri RİDEF Genel Başkan Vekili

      Hikaye-I Kesikbaş......

      Daha evvel bu konuda çok yazdığım için konuyu tekrar gündeme getirmeyeceğim.
      Arzu edenler benim bu konuda ne yazdığımı daha evvelki yazılarımda okuyabilirler.
      Fakat kısaca bazı şeyler ekleyebilirimki o da yazılmış olanların çoğunun YALAN olduğu ile ilgilidir.
      Mesela "RİZE DERNEKLERİ FEDERASYONU DIŞLANMIŞ, RİZE EĞİTİM DERNEĞİ ÖNE ÇIKARILMIŞTIR! demişler ve Olayların mihenk noktası Rize Tanıtım günleridir. İlk Rize Tanıtım
      günlerine gidilirken; zamanın darlığı bahanesi ile federasyona bağlı
      ticari işletmemizin olmadığı, bu nedenle bu etkinliğin Rize Eğitim
      Kültür Derneği üzerinden yapılması istenmişti. Yönetim Kurulu üyeleri
      iyi niyetli oldukları için bu teklif kabul edilmişlerdir. İlk Etkinlik
      sonrası yaklaşık 150 bin liralık bir kaynak sağlandığı; bu kazanılan
      parayla federasyonumuza bir mekan alınacağı dile getirilmişti. Ne yazık
      ki bu sözler unutuldu ve de unutturulmaya çalışıldı!
      " diye konuyu bağlamışlar.
      Bu büyük bir yalandır.
      Çünkü Federasyonun temeli zaten Rize Eğitim ve Kültür Derneği üzerinde kurulmuştur. Bütün temelde Rize Eğitim ve Kültür Derneği üzerinde kurulduğu için bu proje o dernek üzerinden yapılmıştır.
      Ayrıca BU DERNEK BİRÇOĞUMUZUN ÜYE OLDUĞU VE ANKARANIN EN KÖKLÜ VE EN BÜYÜK DERNEĞİ OLAN RİZE EĞİTİM VE KÜLTÜR DERNEĞİDİR.
      Yönetimin iyi niyeti filan hikaye, Yönetimdeki bir çok kişi o süreçte ne olduğunun bile farkında değildi. Hele muhalif gözükenler ortada bile yoktular. İş yapılıp bittikten sonra kalan 100.000 TL nin bir ev alımı için bloke edilmesi konuşulmuştur ve 100.000 TL HALEN BANKADA BLOKE EDİLMİŞ BİR ŞEKİLDE BEKLEMEKTEDİR.

      MUHALEFET NE ZAMAN BAŞLADI....

      Gene yazıda "FEDERASYON 2. KONGRESİNDE KARŞI LİSTE ÇIKARMAKTAN FERAGAT EDİLDİ. " demişler. BUNLARIN HEPSİ HİKAYE. Ben bir İlçe Dernek başkanı olarak bu görüşmelerden ve gelişmelerden haberdar değilim.
      Muhalefet Fatih İslam Karaoğlunun 2. Genel Kuruldan sonra yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında ". Ben 5 Dernekle ilgili bir Deklerasyon yayınlamak istiyorum sözleri ile başlamıştır. Çünklü kendisi başkan olmak istiyordu ve 2. Dönem Süleyman Basa'nın tekrar aday olmasında geri adım attı ve bunu hiç hazmedemedi. En büyük destekçiside Musa Abay'dı. Çünkü Musa Abay HEMŞİN DERNEĞİNDEKİ KAVGADAN DOLAYI SÜLEYMAN BASAYI CEZALANDIRMAK İSTİYORDU. Konu bu kadar basittir.
      Gerekçeleri gelir olsa Genel Kuruldan sonra 2 tane daha Rize Günleri daha yapıldı. O zamana kadar neredeydiler.

      "Rize dernekleri
      Federasyonu adını kullanarak yapıyor ve de gelirlerini Rize Eğitim
      Kültür Derneğinin İktisadi işletmesine aktarıyordu. Bütün bu
      etkinliklerden kazanılan gelirler federasyon hesaplarına aktarılmadı.
      " demişler. Acaba nu kadar senedir İlçe Dernekleri Federasyona hiç bir bedel ödedilermi. Federasyon bu kadar masraf yapıyor, Adam çalıştırıyor, Kira ödüyor, SMS atıyor, Faaliyet yapıyor.
      BU ÇORBANIN SUYU NEREDENDİR DİYE NEDEN KİMSE SORMUYOR.

      "Eski Başkan “Hayır, olağanüstü kongreye gideceğiz!” deyip
      tartışmalı bir oylama ile olağanüstü kongre kararının alındığını
      açıkladı. "
      demilşler. SONUÇ DOĞRU AMA GİDİŞAT YALANIN DANİSKASI.
      Yönetim Kurulu çalışamaz hale gelmişti. Tabiki Rize Günleride konu içinde vardı fakat Ana gerekçe ise Fatih karaoğlunun Rize Günlerinde düzenlenen sertifika törenine çağrılmamasıyla ilgiliydi. Beyefendiye Bakanın yanında Teşekkür sertifikası verilmemesi çok ağrına gitmişti. Bu sebeplede sürekli toplantıları provoke edip tartışma yaratıyordu. Hatta son toplantıda İbrahim Kartal'ın bazı sözlerine istinaden " Neden dik durmuyorsun" sözleride manidardı.
      İdris Kansızoğlu denen kansız son toplantıda benim üzerime yürüdü araya Bahattin Bozkurt girdi. Böyle bir yönetim kurulu içinde toplanmak mümkün değildi ve bizlerde Mayıs'ta yapılacak genel kurula kadar bir Olağanüstü genel kurul yapalım ve yeni bir yönetimle münakaşasız şekilde kışı geçirelim diye düşündük. Teklif ettiğimizde ayağa kalktılar ve toplantıyı terk ettiler. Kendilerine göre Süleyman Basa'nın gitmesi yeterliydi. Biz ise bu öneriye sıcak değildik. 1.Öyle ya neden sadece onun gitmesi yeterli olacaktı. 2. Ne yapmıştı da gidecekti.

      "OLAĞANÜSTÜ KONGRE NİÇİN SONUÇLANMAMIŞTIR! " diye yazmışlar. Nasıl sonuçlansın ki. Hızır İnan bile bir çok kişiyi arayıp Genel kurulu provoke edeceğiz dediğine göre zaten planlıydı bu iş ve planlandığı gibi gitti. OIlağanüstü genel kurulu yaptırmadılar. Gelenlerin hepsi olanları gördü. Hala siz engellediniz diyorlar. Çünkü kendi beklentilerine göre yapılamayan bir genelkurulun kayyum heyetine aktarılması söz konusuydu. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı ve dernekler masası eski yönetimin görevine devam edebileceğini bildirmesi üzerine bizlerde görevimize devam ettik.
      Bunların hatası genelkuruldan evvel yönetimden istifa etmeleriydi.. Bizlerde yedek üyeleri çağırdık ve yönetime devam ettik.
      Ayrıca "7 ilçe dernek başkanı kongreden
      bir hafta önce yapılacak olan olağanüstü kongrede halen Yönetim Kurulu
      üyesi olup da ayrı listelerde yönetim kurulu seçimine girmenin etik
      davranış olmayacağı düşüncesiyle istifa etmişlerdir.
      " demişler. Bunlar hep hikaye. Bu kadar etik düşünen bu arkadaşlar neden son genel kurulda yönetim kurulu üyelerine kendi taraflarından yönetim kurulu üyeliği vaat etmişlerdir.

      Burada devreye Süleyman Basa ile bir karın ağrısı olan Cem Kazmaz'da girmiştir. Sağda solda sanki bilirmiş gibi abuk subuk kelimeler yazmaktaydı. Neticesinde allem ettiler kallem ettiler ve Federasyonu mahkemelere göndererek vede bütün Avukatların "Bu hakim nasıl böyle bir karar alabilir" diyebilecekleri bir mahkeme sürecinden sonra İkinci olağanüstü genel kurula gidilmiş bulunmaktadır. Bu mahkeme kararı yargıdadır.
      Bu mahkemeye göre 3 kişiye yetki verilmiştir. Bu arkadaşlar mahkeme kararının yargıda olmasına rağmen Olağanüstü genelkurula gitmişlerdir.


      Bu süreçte yılbaşında Valilik tarafından bizlere Rize Günlerini organize etme görevi verilmiştir. Bizler Rize Günleri ile ilgili elde edeceğimiz gelir ve eski gelirle birlikte bir yer alma niyetimizi ortaya koymuş ve ona göre faaliyet göstermekteydik.Özellikle Cem Kazmazın başı çektiği ve Rizeyi çok düşünen bu arkadaşlar bütün güçleri ile bizlerin bu faaliyetini engellemeye çalışmış ve Validen, Bakana kadar bir çok yere giderek bizlerin bu işini baltalamaya ve engellemeye çalışmışlardır. Bunların içerisinde Musa Abayın dışında bir Hemşinli ağabeyinizde bulunmaktadır.
      Bu uğraşların sonucunda Rize Günleri ile ilgili planlanan sponsorluk gelirleri en az 200. 000 TL zarar görmüştür.
      Güya Rize Günlerinin zarar görmemesi gibi bir kılıfla yola çıkan arkadaşlar bir hafta sonrasında Olağanüstü genel kurulu yapma kararı almışlardır.
      RİZE GÜNLERİNDEN YORGUN ÇIKMIŞ BİZLERE NEFES ALDIRMAMAK VARYA...

      Bakın ne demişler; "OLAĞANÜSTÜ KONGRE DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE TAMAMLANMIŞTIR! " işte size YALANIN DANİSKASI...
      İçlerinde Musa Efendininde olduğu bu 3 kişi kendilerini seçtirebilmek için her yolu denemişlerdir. Bakın ne demişler "Eski Yönetim Kurulu
      üyelerinin de salona alınmadığı şeklindeki iddialar gerçek dışıdır
      .
      " Ben Federasyonun kurucularından ve yönetimin Genel Başkan yardımcısıyım. Beni kapıda bizzat durduranlardan birisi Recep Yakut diğeride Ercan Gürdal'dır. Bütün bunlar olurken izleyenlerden biriside Şakir Efendidir. Önce bizlere giremezsiniz dediler. Çünkü delege değilsiniz dediler. Bütün bunları bizlere yaparken hiç bir görevi ve yetkisi olmayana Hanefi Günaydın NEREDEN ALINDIĞI BİLİNMEYEN BİR KART İLE BİZLERE GİREMEZSİNİZ DEMEKTEYDİ. Bunları planlıyanların başında ise sizlerin Musa Efendisi vardı.
      Halbuki bizler Yönetim kurulu olarak doğal delegeyiz. Yapılanlar kanunlara aykırıdır. Fakat En az 1 saat kapıda 11 kişiye giremezsiniz sorunu çıkardılar. Daha sonra Musa Efendi ve avanesi gelip lütfettiler ve "Girebilirsiniz ama misafir olarak girebilirsiniz" dediler. Ben içeri girdim fakat ben ve 11 yönetim ve denetim kurulu üyesi oy kullanamadık. Hazirunda benim imzam varmıki "Hazirun cetvellerine
      imza atmışlardır
      ." demişsiniz ey sahtekarlar.
      Ayrıca Divan teşekkülü için 2 aday çıkmış ve ne hikmetse ilk aday bizimki olmasına rağmen onların adayı oylanmış ve kendi sayımlarına (Bizim sayımımızla aynı değil) göre aldıkları oy ile onu galip göstermişler diğer adayı sayma zahmetine bile katılmamışlardır. Bu kadar kanunları hiçe sayarak, göz karartılarak yapılan bir olağanüstü genelkurulda daha durmamız mümkün değildi.
      İşte Musa Ağabeyinizin demokrasisi ve adaleti bu kadardır.

      Sonucun ne olacağını kendileride biliyor. Orada konuşma yapan herkes bu Genel Kurulun iptal edileceği görüşünü bildirmiştir.
      Bunlar işi o kadar büyütmüşlerki tüzüğü bile yetersiz oy sayısıyla değiştirmeye kalkmışlardır. Acemilikmi, Cahillikmi yoksa kanun tanımamazlıkmı bilmiyorum.
      Sonuç; Kendilerini kabul etmiyoruz ve Konu yargıdadır.
      Yönetim Kurulunda aldığımız karar ve tüzüğümüz gereği Olağan Genel Kurul Mayıs ayındadır.

      Rize, Birlik, Federasyon ne olur. Bende bilmiyorum. Ama bildiğim tek bir şey var o da Bu yönetimi bu zorbalara bırakmıyacağımızdır.

      Son Not: Musa Ağabeyiniz Facebook'ta bir tartışmada demiş ki; "Bu saçmalıklara devam ederseniz Ankarada kuracağımız 'Rize Kent'e' konuk dahi olamayacaksınız...." :D Ben buna çok güldüm.
      Allah senide güldürsün

      Saygılarımla,
      Metin Gültan
      Metin Gültan :)
      Yorumdaki Üslubun eleştirisini bile yapmayacağım ama benim Metin Bey'e 2 sorum olacak. Daha önce bu soruyu kendilerine şahsen sorduğum için burada sormakta da bir beis yok.

      Federasyon adına İktisadi İşletme neden 4 sene kurulmadı da Rize Tanıtım Günleri Rize Eğitim ve Kültür Derneği üzerinden yapıldı?

      Hamaönü'ndeki Rize Evi kime aittir?
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “saksu” ().

      DERNEKLERDEKİNİ BİLEMEM,

      YA DA DERNEKLER NEDEN İKTİSADİ İŞLETME KURAR ONU DA BİLEMEM.

      AMMA BİLDİĞİM BİR ŞEY VAR..

      KAMU KURUMLARINDA KURULAN İKTİSADİ İŞLETMELER; YANİ ŞU MEŞHUR (KİT) LER..

      ARPALIK,
      PİRİNÇLİK..
      EŞ DOST,
      DAMAT,
      TORUN....YA İŞ KAPISI AÇMAK İÇİN..,

      YA DA

      EĞER KALIRSA MALI GÖTÜRMEK İÇİN KURULDUĞUNU YAKIN TARİHİMİZDE GÖRDÜK..

      AMA ŞAKASI YOK ARKADAŞLAR. BİR YERDE..

      RİDEFİN 4 YILLIK BÜÇESİNİN 2.4 MİLYON OLDUĞUNU OKUMUŞTUM SANIYORUM..

      SAKSU KOCA EVİ DEMİ ÇALDILAR YAW. CİDDEN KOMİK..
      YUKAKAPİLİ
      Rize Evi konusunu gerçekten merak ediyorum. Bildiğim kadarı ile Yenimahalle Belediyesi ile bir protokol yapılarak Rize Dernekleri Federasyonunun kullanımına verilecekti. Hatta bu protokolü yapmak için federasyon yönetiminden 2 kişiye de görev verdiler. Ancak bildiğim kadarı ile Federasyon ile Yenimahalle Belediyesi arasında böyle bir protokol yapışamadı.
      Daha da önemlisi bu evin Federasyona devredileceği söylenerek yönetimdeki arkadaşlara bir de karar aldırarak evin tefrişatı için Federasyon bütçesinden 60 Bin liraya yakın bir harcama yapıldı. Evin işletmesi de Sedat Karataş Kardeşimize verildi.
      Emin olun ki bu işten Sedat Karataş zarar ediyor. Evin federasyona zerre katkısı olduğunu da sanmıyorum.
      Bu konuyu defalarca sormama rağmen şimdiye kadar ne bir protokol gösterdiler ne de bir bilgi verdiler.
      Yukarıdaki tartışma zincirinde her konu anlatıldı da bu ev konusuna hiç değinilmedi.
      Açıklama ve şeffaflığın olmadığı yerde söylenti çıkması normal değil mi Maksut?
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Yorumdaki Üslub'mu ....O da ne!

      "Yorumdaki Üslubun eleştirisini bile yapmayacağım" denmiş.
      Üslup mu! o da ne allah aşkına....
      Kapıda her türlü sahtekarlığa göz yuman,
      Çıkartılan her türlü dedikoduya sessiz kalan kişiler mi şimdi bana üsluptan bahsediyor.
      Onun deyimiyle...Geçiniz....
      Ben Federasyonla ilgili her konuyu herkese anlattım. Ayrıca kendisine defalarca anlattım. Bu kadar anlatmama rağmen hala kinayeli bir şekilde sorulabiliyorsa cevabının bende değil bir algılama enstitüsünde olması gerekmektedir.
      O benim konum değidir.
      Ayrıca benim işim demogojide değil. Ne ben yaparım nede üzerimden yapılmasına müsaade ederim.
      Metin Gültan :)