Doğu Karadeniz Yöresinde “Taş Şömine” Kullanımı

      Doğu Karadeniz Yöresinde “Taş Şömine” Kullanımı

      Murat Ümit Hiçyılmaz

      Şömine ismi Fransızca kökenli bir kelime olup, mekânları ısıtmak ve bazen
      yöresel olarak yemek pişirmek vb. amaçlarla içinde ateş yakılan bir bölmeye
      sahip olan mimari yapı öğesidir. Yakılan ateşten çıkan dumanın doğrudan dışarı
      atılması düz bir baca sisteminin kurulması ile sağlanır.

      Şöminelerin insanoğlunun yaşamında ateşin kullanılmaya başlandığı çok eski
      çağlardan bu yana var olduğu sanılmaktadır. Eski dönemlerde yerlere kazılan
      çukurlar biçiminde kullanılan şöminelerde yakılan ateşin dumanları yapının
      tavanına delikler açmak suretiyle oluşturulan ilkel bacalardan atılırdı. İki
      katlı evlerin ilk yapıldığı dönemlerde bile bu teknolojinin kullanıldığı
      şömineler aynı zamanda yapıların dış kesimlerinde de yer almaya başladı. 1678
      yılında İngiltere Kralı II. Charles'ın yeğeni Prens Ruppert'ın şöminelerde hava
      akımı ve bugünkü baca sistemini geliştirmesi ile şöminenin tarihinde ilk büyük
      devrim gerçeklemiş oldu.

      Şöminenin Türk kültüründe eski yeri “Ocak” şeklindedir. Orta Asya yaşam
      kültüründe otağın ilerisinde ocak yeri bulunurdu. Ocaktan oluşan köz içerde
      mangal denen bakraçlara alınır ve böylece otağın ısıtılması sağlanırdı. Yerleşik
      hayata geçişle birlikte söz konusu ocaklar evlerin iç kısımlarında yer almaya
      başladı. Ocak, yemeklerin pişirilmesi ve evin genel ısınması için
      tasarlanıyordu. Ancak zamanla gösterişli büyük evlerde ocak ve mutfak yerinin
      ayrılması, mutfak dışında ana oturma yerinde ayrıca bir ısınma zarureti doğurdu
      ve bu da beraberinde günümüz şöminelerinin kullanımına zemin hazırladı.

      Doğu Karadeniz yöresinde de ilk ilkel şömineler tamamen ısınma ve yemek
      pişirme amaçlı idi. Ancak özellikle 1800’lü yıllardan sonra ahşap evlerin yerini
      taş duvarlı konakların alması, ısınma problemini daha ciddi bir sorun haline
      getirdi. Bu da belli başlı odalara şömine koyulması sonucunu doğurdu.

      Şömine Taşlarının Kullanım Alanları

      Şömine taşlarına yöremizde eski bütün konaklarda, serender altlarında,
      avlularda, camilerde ve hatta ahırlarda dahi tesadüf edilebilmektedir. Özellikle
      gösterişli devasa konaklarda birden çok şömine taşı bulunmakta idi. Konaklarda
      öncelik elbette evin baş odasında, yani evin reisinin odasında bulunuyordu. Baş
      odalarda bulunan şömineler aynı zamanda ebat olarak en büyük ve sanatsal açıdan
      zengin motifler barındıran şöminelerdi. Diğer odalarda kullanılan şömineler daha
      basit ve küçük ebatlı oluyordu.

      Konaklarda ayrıca misafir odalarında şömine kullanımı da yaygın bir
      gelenektir. Burada amaç yabancı bir misafirin en iyi şekilde ağırlanması idi.
      Bazı konakların bu tür misafir odaları avluda bulunan serenderin altında
      tasarlanmıştı. Bu tip serender altlarındaki odalarda şömine taşı ekseriyetle
      unutulmayan bir detaydı. Odalardaki şömineler elbette ki tamamen ısınma ve keyif
      amacı ile döşenen dekoratif öğelerdi.

      Yöremizde camilerde eğitim yeri olarak kullanılan bölümlerde de şömine taşı
      kullanıldığı görülmektedir. Burada amaç çok soğuk zamanlarda cemaatin yada
      talebelerin ısınması amacıyladır. Bazı yüksek kesimde yerleşik konakların
      ahırlarında bile şömine taşlarının kullanımına tesadüf edilmiştir. Burada amaç
      soğuk kış dönemlerinde hayvanların ısınmasını sağlamaktı.

      Şömine Taşlarının Parçaları ve İşçiliği

      Şömine taşları genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar; ana gövde, ayak
      sütunları ve bacadır. Bazı şömine taşlarında bunlardan başka ana gövdenin üst
      kısmına oturtulan saçak şeklinde çıkıntı kısımlar da mevcuttur.

      Şömine taşları yöremizde birkaç istisna hariç yontulmaya ve işlemeye müsait
      özel bir taştan imal edilmektedir. Bütün bir taşın narin bir şekilde kırılması
      ile ana gövde kabaca elde edildikten sonra, özel aletlerle taş yontulmakta ve
      şöminenin görünecek olan ana yüzü düzleştirilmektedir. Ana gövde elde edildikten
      sonra yazı ya da işleme yapılacaksa daha titiz bir işçilik gerekmektedir. Bir
      şöminenin yaklaşık bir ay gibi sürede imal edildiği eski ustalarca ifade
      edilmektedir.

      Şömine taşı kullanımı, yöremizde gösterişli konakların ve serenderlerin
      yapılması ile birlikte bir ayrıcalık ve gösteriş unsuru olmuştur. Bu durum
      beraberinde şöminelere, işlevine hiçbir katkısı olmadığı halde süsleme ve motif
      nakşetme sanatını doğurmuştur. Zengin ve itibarlı aileler, gösterişli ve türlü
      süslemeler barındıran devasa şömine taşları yaptırmıştır ve bu da yörede taş
      işçiliğini geliştirmiştir. Üstelik bu durum şömine taşlarına yazı yazılmasına ve
      tarih not düşülmesine kadar varmıştır.

      Şöminelere uygulanan motif ve yazı
      nakşetme sanatı, genel olarak ana gövde üzerinde tatbik edilmektedir. Bu bazen
      ana gövdenin ortasında, bazen her iki yanında, bazen de tamamında
      olabilmektedir. Ana gövdenin bütün kenarlarına şerit şeklinde motif nakşedilmiş
      şömineler olduğu gibi, ayak sütunları ile birleşme bölgelerinde de süslemeler
      olabilmektedir. Yine de yöremizde bulunan şöminelerin büyük çoğunluğu sade bir
      görünüme sahiptir. Genel olarak ana gövdenin iç kenarlarında hafif bir çizgi
      motifi göze çarpmaktadır.


      Sade görünümlü şömine taşı (Memiş Paşa konağı, Ortaklar (Başköy) Köyü,
      Çamlıhemşin)


      1950 yapımı ay-yıldız motifli şömine taşı (Köprüköy (Timisivat) Köyü,
      Ardeşen)


      Sade bir Şömine Taşı (Karakullukçu konağı, Akkaya (Pelergivat) Köyü,
      Ardeşen)


      Serender altında 1901 tarihli türlü
      motifler barındıran kitâbeli şömine taşı (Bahar (Badara) Mah., Hemşin)


      Üstün bir işçilik ürünü olan şömine taşı (Şevketbey Konağı, Çağlayan
      (Abu) Köyü, Fındıklı)


      Değişik tamga ve semboller barındıran şömine taşı (Tatatoğlu konağı,
      Gürsu (Pishala-i Ulya), Fındıklı)


      Türlü motif, sembol, süsleme ve yazısı bulunan şömine taşı (Akbucak
      (Mermenat) Köyü Camisi, Pazar)


      İki sıra çapraz dilimli süsleme ile çevrilmiş şömine taşı (Abdullahoğlu
      konağı, Başköy (Petre) Köyü, Pazar)


      Türlü motif ve sembol barındıran yeşil taştan yapılma şömine taşı (Rize
      Müzesi, Rize)