Anadolu'dan Türküler

      Anadolu'dan Türküler

      Hey erenler pazarım var

      Söz : Nejat Birdoğan
      Müzik : Musa Eroğlu

      Hey erenler pazarım var
      Hal ehline hal satarım
      Terazim, tartım bulunmaz
      Doyumuna bal satarım

      Tezgah üstü söz söylerim
      Sözümü gülle peylerim
      Hasmı sitemi neylerim
      Ben dikensiz gül satarım

      Erenler bir pazar kurdum
      Hak hak dedim döndüm durdum
      Aşkın mühürünü vurdum
      Dost zarfına pul satarım

      Ben sarrafım inci düzdüm
      Gevher denizinde yüzdüm
      Akıl süzgecinden süzdüm
      Cevri aklı kul satarım



      Söz : Nejat Birdoğan
      Müzik : Musa Eroğlu







      Şu kanlı zalımın ettiği işler

      Garip bülbül gibi zaralar beni

      Yağmur gibi yağar başıma taşlar

      İlle dostun bir fiskesi paralar beni



      Dar günümde dost düşmanım bel´oldu

      On derdim var idi şimdi el´oldu

      Ecel kemendini taktı boynuma

      Gerek asa gerek vuralar beni



      Pîr Sultan Abdal´ım can göğe ağmaz

      Haktan emr´olmazsa ırahmet yağmaz

      Şu ellerin taşı hiç bana değmez

      İlle dostun gülü yaralar beni



      Pir Sultan Abdal.
      BU YIL BU DAGLARIN

      Bu yil bu daglarin kari erimez
      Eser bâd-i sabâ yel bozuk bozuk
      Türkmen kalkip yaylasina yürümez
      Yikilmis asiret il bozuk bozuk

      Kizilirmak gibi çagladim aktim
      El vurdum gögsümün bendini yiktim
      Gül yüzlü ceranin bagina çiktim
      Girdim bahçesine gül bozuk bozuk

      Elim tutmaz güllerini dermeye
      Dilim tutmaz hasta hâlin sormaya
      Dört cevabin mânasini vermeye
      Sazim düzen tutmaz tel bozuk bozuk

      Pir Sultan'im yaratildim kul diye
      Zalim pasa elinden mi öl diye
      Dostum beni ismarlamis gel diye
      Gidecegim amma yol bozuk bozuk
      Pir Sultan Abdal
      (PIR SULTAN ABDAL)
      Bir Güzelin Aşığıyım Erenler

      Bir güzelin aşığıyım erenler
      Onun için taşa tutar el beni
      Gündüz hayalimde gece düşümde
      Kumdan kuma savuruyor yel beni

      Ağ gül olsam ağ gerdana takılsam
      Kemer olsam ince bele sıkılsam
      Köle olsam pazarlarda satılsam
      Yarim deyi al sinene sar beni

      Reyhanını devşir arı dest ile
      Ben deliyim öğüt ver usul ile
      Düşmanıyım el yanında dost ile
      Bir gececik mihman eyle sar beni

      Al gül olsam yanağına sokulsam
      Benek olsam ol yüzüne saçılsam
      Köle olsam esir pazar satılsam
      Kölem deyü ol sinene al beni

      Pir Sultan Abdal'ım gamzeli oktur
      Hezaran sinemde yaralar çoktur
      Benim senden özge sevdiğim yoktur
      İnanmazsan al Allaha sal beni

      (Ek)
      Ağ gül olsam ağ gerdana takılsam
      Kemer olsam ince bele sıkılsam
      Köle olsam pazarlarda satılsam
      Yarim deyi al sinene sar beni


      Pir Sultan Abdal


      Erzincan yöresinden Davut Sulari kaynaklı olarak verilmiştir. Şiirin/türkünün aslı beş dörtlüktür. İkinci dörtlük Musa Eroğlu tarafından ekteki gibi söylenmektedir.

      bu benim en sevdiklerimden...

      Nasıl Yar Diyeyim Ben Böyle Yare

      Nasıl Yar Diyeyim Ben Böyle Yare
      Mecnun Edip Çöle Saldıktan Sonra
      Alemin Bağına Bülbüller Konmuş
      Nidem Benim Gülüm Solduktan Sonra

      Karadır Kaşların Ferman İstemem
      Şu Gönlümden Özge Mihman İstemem
      Ölsem De Derdime Derman İstemem
      Ok Vurup Sinemi Deldikten Sonra

      Coşkun Çaylar Gibi Çağlamayan Yar
      Gönlünü Gönlüme Bağlamayan Yar
      Benim Bu Halime Ağlamayan Yar
      Daha Ağlamasın Öldükten Sonra

      Pir Sultan Abdal´ım Sürem Bu Yolu
      İnsanı Kamilin Olmuşam Kulu
      İster Yağmur Yağsın İsterse Dolu
      Nidem Ben Ummana Daldıktan Sonra

      DOST YARASI

      Çok yaralar gördüm çok parelendim
      Eyvah dost yarası bitirdi beni
      Çok sitemler gördüm çok karalandım
      İlle dost yarası bitirdi beni
      Eyvah dost yarası bitirdi beni

      Yıktılar bendimi kesildi suyum
      Kurudu pınarım akmıyor çayım
      Cahiller elinden çok oldu zayım
      İlle dost yarası bitirdi beni
      Eyvah dost yarası bitirdi beni

      Çekmiyor yükümü yorgun dizlerim
      Yar gelmezse açık gider gözlerim
      Küsmüş konuşmuyor artık dillerim
      İlle dost yarası bitirdi beni
      Eyvah dost yarası bitirdi beni

      Söz Aşık Ummanı Erden
      Ağlama Gözlerim Mevlam Kerimdir
      Pir Sultan Abdal
      -


      Gurbet elde bir hal geldi başıma
      Ağlama gözlerim mevlam kerimdir
      Derman arar iken derde düş oldum
      Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

      Huma kuşu yere düştü ölmedi
      Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı
      Dedim yare gidem nasip olmadı
      Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

      Kağıda yazılmış ufak yazılar
      Anadan ayrılmış körpe kuzular
      Derdi olan yüreğinden sızılar
      Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

      Abdal Pir Sultan’ım böyle buyurdu
      Ayrılık gömleğim biçti geyirdi
      Ben ayrılmaz idim felek ayırdı
      Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

      ŞİŞMANOĞLU TÜRKÜSÜ...RİZE YÖRESİ

      Şişmanoğlu Türküsü

      Şişmanoğlu vurdular
      Kayalara serdiler
      Daha canı çıkmadan
      Salını bağladılar

      Şişmanoğlu nereye
      Asker indi dereye
      Oturmuş da ağlıyor
      Nenesi pencereye

      Ey gidi Şişmanoğlu
      Severdi Gülizar'ı
      Yeşil sandala benzer
      Şişmanoğlu mezarı



      Kaynak: Rize Cezaevi
      Yöre: Rize

      netten..
      " akıl ve gönül ; insan ...

      DOSTLARIM

      Dostlarım hep bende kusur aradı
      Gerçek yanlarımı göremediler
      Yar dediğim yadellere yaradı
      Sevdiklerim bana eremediler

      Saflar kandı fitnelerin sözüne
      Körleş düştü kalleşlerin izine
      Dinamitler kondu suyun gözüne
      Yinede farkına varamadılar

      Kalmadı sevdiğim lezzetim tadım
      Devrildi seneler bak adım adım
      Yıllarımı insanlara adadım
      Bir günümü geri veremediler

      Ya göz koydular da varlığıma malıma
      Kurtlar çaban oldu kuzularıma
      Zalimi koydular mazlum yerine
      Haklının hakkını aramadılar

      Hüdainin yaraları döşünde
      Duman eksik olmaz garip başında
      Yar yari pişirir aşk ateşinde
      Yarsızlar yarasını saramadılar

      AŞIK HÜDAİ

      Nem Kaldı

      parsel parsel eylemisler dünyayı
      bir dikili tastan gayrı nem kaldı
      dost köyünden ayagımı kestiler
      bir akılsız bastan gayrı nem kaldı

      padisah degilem ceksem otursam
      saraylar kursam da asker yetirsem
      hediyem yoktur ki dosta götürsem
      iki damla yastan gayrı nem kaldı

      mahzuni serifim cıksam daglara
      rastgelsem de avcı vurmus marala
      doldur tüfegini beni yarala
      bir yaralı dösten gayrı nem kaldı


      Aşık Mahzuni Şerif

      ZAMANEDE BİR HAL GELMESİN BAŞA

      Zamanede bir hal gelmesin başa
      Ahdı bütün bir sadık yar kalmamış
      Kalleş yar olana dost demem haşa
      N'olacak muhannet meydan görmemiş.

      Ben bir yar isterim derunu dilden
      Sarfede varını geldikçe elden
      Beni setreyleye adudan elden
      Her yüze gülen yar olmuş olmamış

      Hüseyin beyhude ah etme naçar
      Bir kapı örterse birini açar
      Buna dünya derler hepisi geçer
      Hangi günü gördün akşam olmamış


      Aşık Hüseyin / RUHİ SU

      AHH BAYILIYORUM BU SÖZLERE..

      Bugün bayram günü derler

      günün anlam veönemine binaen:)


      Bugün Bayram Günü Derler Alem Eğlenir
      Sen Bizim Yaylaya Gel Başın İçin
      Dertliler Oturmuş Derdin Söyleşir
      Etme İntizarı Gül Başın İçin

      Hayran Oldum Bakakaldım Yüzüne
      Sürme Değil Rastık Çekmiş Gözüne
      Hıçkırarak Başım Koysam Dizine
      Saçım Oksa Gönlüm Al Başın İçin

      Davut Suları'yem Ahd-ı Amanda
      Bir Yıldız Doğmuştur Devr-i Zamanda
      Seher Bülbülüyem Ulu Divanda
      Sen Benim Vekilim Ol Başın İçin


      Bugün Bayram Günü Derler
      Erzincan/Tercan-Aşık Davut Sulari

      ARARLAR BENİ

      Güvenme dünyada malım var diye
      Acep insanmıyım sorarlar beni
      Halimden anlamaz cahiller niye
      Her biri bir yerde yorarlar beni

      Hoşlar meclisine girdim hoşlandım
      Aşkın ateşine düştüm haşlandım
      Dallarımdan meyve döktüm taşlandım
      Ya niçin gövdemden kırarlar beni

      Döndü gitti hak yolunu övenler
      Pişman olup dizlerini dövenler
      Bir lokmaya nice bana sövenler
      Ah Mahsuni diye aralar beni

      AŞIK MAHSUNİ ŞERİF

      Özhan Eren'den

      Turnalara tutun da gel...

      Uçup gittin buralardan,
      Canımın canı neredesin,
      Uçup gittin buralardan,
      Gözümün nuru neredesi,
      Gittiğin yol çok mu uzak,
      Dönülmeyen yerdemisin,

      Gel yağmur ol gel,
      Gel rüzgar ol gel,

      Bulutlar yoldaşın olsun,
      Allahım seni korusun,
      Yolun açık aydın olsun,
      Turnalara tutunda gel,

      Şimdi hangi yaban elde,
      Belki dağda esen yelde,
      Allah aşkına dön gelde,
      Şu gönlüme bayram olsun;

      Gel yağmur ol gel,
      Gel rüzgar ol gel,

      Bulutlar yoldaşın olsun,
      Allahım seni korusun,
      Yolun açık aydın olsun,
      Turnalara tutunda gel.

      Not: "Kara Tren" türküsü de Özhan Eren'e aittir.

      Uşak eyi türküler üretiyor :)
      Ah Yalan Dünya

      Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın,
      Bende gülmedim yalan dünyada
      Sen beni gönlünce mutlu mu sandın
      Ömrümü boş yere çalan dünyada.

      Ah yalan dünyada,yalan dünyada
      Yalandan yüzüme gülen dünyada

      Sen ağladın canım ben ise yandım
      Dünyayı gönlümce olacak sandım
      Boş yere aldandım, boş yere kandım
      Rengi gönlümde solan dünyada

      Ah yalan dünyada yalan dünyada
      Yalandan yüzüme gülen dünyada

      Bilirim sevdiğim kusurun yoğdu
      Sana karşı benim hayalim çoğdu
      Felek bulut oldu üstüme yağdı
      Yaşları gözüme dolan dünyada

      Ah yalan dünyada yalan dünyada
      Yalandan yüzüme gülen dünyada
      Şarkı Sözü : Neşet ERTAŞ

      Şarkı ismi : Sevgidir sevgi

      Dışın güzelliği için kalayı
      Yüreği pak eden sevgidir sevgi
      Kula kazandıran cennet alayı
      Hakkı ile hak eden sevgidir sevgi

      Sevgi dolsun her nefeste içelim
      Sevgiler ekelim sevgi biçelim

      Sevgi dünyasına yalan giremez
      Gönülden sevmeyen hakka eremez
      Bakar ama perdelidir göremez
      Perdeyi kaldıran sevgidir sevgi

      Sevgi doldur badeleri içelim
      Sevgiler ekelim sevgi biçelim

      Garibim aklımı alan bir gözdür
      Yanar yüreğimde aşkı bir közdür
      Hayvan dünyasının nimeti azdır
      İnsana çok eden sevgidir sevgi

      Sevgi doldur badeleri içelim
      Sevgiler ekelim sevgi biçelim

      UÇUN KUŞLAR

      UÇUN KUŞLAR

      Uçun kuşlar uçun doğduğum yere;
      Şimdi dağlarında mor sümbül vardır.
      Ormanlar koynunda bir serin dere,
      Dikenler içinde sarı gül vardır.

      O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?
      Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem?
      Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?
      Yüce dağ başında siyah tül vardır.

      Orda geçti benim güzel günlerim;
      O demleri anıp bugün inlerim,
      Destan-ı ömrümü okur dinlerim,
      İçimde oralı bülbül vardır.

      Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok;
      Öyle akar sular, öyle hava yok;
      Feryadıma karşı aks-i seda yok;
      Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.


      Hey Rıza, kederin başından aşkın,
      Bitip tükenmiyor elem-i aşkın,
      Sende -derya gibi- daima taşkın,
      Daima çalkalanır bir gönül vardır.


      Rıza tevfik BÖLÜKBAŞI

      Acep Bir Karuban Hane Bu Dünya

      Acep Bir Karuban Hane Bu Dünya
      Gelen Gider Konan Göçer Bu Elden
      Vefası Yok Sefası Yok Fani Hülya
      Gelen Gider Konan Göçer Bu Elden

      Civanları Cefa İle Eder Pir
      Ne Gedeler Güler Bunda Ne Emir
      Misafir Hanedir Ol Pak-I Zemir
      Gelen Gider Konan Göçer Bu Elden

      Görülmemis Vefasızın Vefası
      Bu Dar-I Mihnetin Yoktur Sefası
      Ecel Serbetinin Olmaz Sifası
      Gelen Gider Konan Göçer Bu Elden

      Aman Lütfi Gibi Gafil Bulunma
      Ölümdür Akibet Ferah Salınma
      Sonunda Sen De Ölürsün Alınma
      Gelen Gider Konan Göçer Bu Elden

      Yöre : Erzurum

      Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar

      Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar
      Balınan Yoğrulmuş O Sırma Saçlar
      Kudretten Çekilmiş Karadır Kaşlar
      İşte Bu Gönlümün Cananı Geldi

      Seher Vakti Keklik Çıkar Kabana
      Salladıkça Püskül Değer Tabana
      Korkarım Sevdiğim Vara Yabana
      İşte Bu Gönlümün Cananı Geldi

      Yarim Yine Şekerlendin Ballandın
      Alınan Yeşili Giydin Sallandın
      Kırılsın Kolların Ne Tez Çullandın
      Aç Gözlerini Aç Cananın Geldi


      Kaynak : Mehmet Erenler

      YEŞİL BAŞLI GÖVEL ÖRDEK

      YEŞİL BAŞLI GÖVEL ÖRDEK

      Yeşil başlı gövel ördek
      Uçar gider göle karşı
      Eğricesin tel tel etmiş
      Döker gider, yâre karşı

      Telli turnam sökün gelir
      İnci mercan yükün gelir
      Elvan elvan kokun gelir
      Yâr oturmuş yele karşı

      Şahinim var bazlarım var
      Tel alışkın sazlarım var
      Yâre gizli sözlerim var
      Diyemiyom ele karşı

      Hanı Karac'oğlan hanı
      Veren alır tatlı canı
      Yakışmazsa öldür beni
      Yeşil bağla ala karşı

      KARACAOĞLAN

      Türküyü dinlemek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz. Kim söylüyor bilmiyorum ama hen saz hem de ses çok güzel.

      ulkuocaklari.org.tr/muzik/turkiye/ortaanadolu/index.htm
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...