Katmerli Şiir

      KETELİ ŞİİRLER !!

      Keteli şiir bilmem / gene de deneyeyim
      Senun için kardeşum / ben bi kete edeyim...

      Hamuruni yoğurup / sonra ateşi yaktum
      Ateşun kenarine / şişsun diye beraktum...

      Hamur orda şişerken / ateşe kukma astum
      Helva yapacağım ya / şerbeti hazirlarum....

      Kukmada su kaynarken / tencereye yağ koydum
      Yağa un kartıştırıp / Sacayağına koydum...

      Tahta bir kaşık ile / yavaşça karışturdum
      Yağa koyduğum unu / ben ateşte kavurdum...

      Unu kavurur iken / kukmada su kaynadı
      Şekerini katince / şerbette hazirlandi...

      Ne zaman un kavruldu / sıcak şerbeti kattum
      Tahta kaşuğumle ben / yavaşça karişturdum...

      Helva suyunu çekti / doyum olmaz tadına
      Oro titer kardeşum / sen çattun ustasına...

      Hazırladım helvayı / bir kenara bıraktım
      Hoşuna gitsin diye / pekmez ile bal kattum...

      Ateşe odun atup / saci ustine vurdum
      Yoğurduğum hamurden / liserle hamur açtum...

      Bu hamurun içine / bir kaşuk helva kattum
      Elim ile hamurun / kenarini kapattum...

      Kestane yaprağiyle / saci bi guzel silldum
      Hazırlanmış keteyi / sacun ustine dizdum...

      Kete pişerken orda / ben yenisini yaptum
      Bu şekilde kardeşum / hamurluği doldurdum...

      Evden çıktı kokusu / vanaglere yayildi
      Kokusunu duyanler / pahillanup bayildi...

      Yaptuğum bu keteler / ye; sana helal olsun
      İnşallah beğenirsun / kardeş afiyet olsun...




      Eteşe odun atup saci

      Teşekkürler...

      Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.Olo saksu ağabey keteli şiirin çok güzel
      olmuş, eline sağlık.Bizim orda da pekmezli helva yapıyorlardı; mısır unu,pekmez,yağ ve şekerden sonra ufak ufak elle şekil veriliyordu.Ben de
      böyle öğretici şiirleri seviyorum.Bu konuda sizin elinize su dökemem.
      Aşık Agahi rahmetli de işi biliyormuş yani...

      NOT:Kukma ya bizde gegma derler, cugala da süt sağarlardı; Senoz tarafında cugala cug derler; bi de gügüm var(sözlükte güğüm zaten.)
      Bu günümüzü çalan iki hırsız var; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve
      geleceğe ilşkin kaygılarımız...

      keteyi eden içun....

      o sizun ketenuzi,
      ne zaman yiyeceğiz,
      keteleri biturup ;
      turki mi diyeceğiz.

      kete sabir işidur,
      anladum ağabeyum,
      eskilere hürmettur ;
      birazcuk benum huyum.

      keteyi yeduk ama,
      muhlema nerde kaldi,
      hemşinun yemekleri ;
      aklumda nerden kaldi.

      sen ede biz geluruz,
      yayleye kete içun,
      iki turki kurmişum ;
      keteyi eden içun.

      h.şişman..
      Hamayil(saksu) üstada : Yayla görüntüleri :

      Seğer var mi aherde / Ben olayim çobani
      Tanimem mi seğeri / Beni ettun yabani

      Bizum aherde vardi / Varmiş keçi çobani
      Çamun çirasi ilen / Hiç yaktun mi sobani

      Çiktum yayle yolina / Gene çernak gürledi
      Yabani mi karişti / Seğerlerum inledi

      Seğerum gözdekidur / Keseyim kulağini
      Zomp’ e de binemedi / Hep tikti tirnağini

      Gene hava sislidur / Unuttum orağumi
      Bu köçi indurduk mi / Diyeyim merağumi

      Seğerleri sağarum / Alayim cugalumi
      Tekneler de dolacak / Severler katuğumi

      Ateşluğun başine / Koyeyim getoğumi
      Vereyim mayasini / Yapeyim peynirumi

      Doldurmişum kadiyi / Eyi katuk olecek
      Aşaği ***ürünce / Ev hakli beğenecek

      Andon’un yirmağinden / Palah’lari hep biçtum
      Doldurdum maran’lari / Soğuk suyundan içtum

      Çami sakizli olur / Bizum Çağçor’umuzun
      Kadi olur kabuğu / Düzgün olsun, çam uzun

      Gel yaylami görmeye / Doyar misen dadinden
      Helbet sen de seversen / Sual olmez adinden

      Hiç içtun mi bakeyim / Enez’un puğarinden
      Eğer bu da kesmezse / İç Baldaş’un suyinden

      Ha bu suyi içtun mi / Geç kermezi çağele
      Geçit verdi keçiler / Oni gören bayile

      Baldaş’un sırtlerinden / Duman gene yurudi
      Yapmişler yeni yoli / Arabalar görindi

      Şemşoğit’ten geçerken / Marabudam’a aştum
      Mincisine merağim / Seğerlerine şaştum

      Allah izin verurse / Lazlakardur durağum
      Önce Baldaş’a varup / Çadirumi kurarum

      Aktaran :Hüseyin Şişman

      NOT:Şakir ağabey, senin birkaç isim kullandığını biliyorum(Hasan söylemişti)
      Merak edilen kelimelerimiz :
      Seğer :sığır ; yabani :(1.anlam)o işi bilmeyen,(2.anlam) kurt, ayı vb.
      Zomp :altından dere akan buzul parçası; Cugal :Saplı ufak kazan,bakraç;büyüğü getoğ
      Çernak :çırnak,zil,seğerun bağazına asılır; Çağçor, Lazlakar :Şişmanlilerun yaylesi
      Gözdeki :Seğerun karnının şişmesi, gözüne tuz koyulur;
      Köç:göç, yayla ile ilgili oteberi vb. Şemşoğit, Marabudam :Yayla isimleri
      Enez, Baldaş, Andon :Yer adları; Katuk :katık, yemeklik; Palah :çimen
      Kermezi çağel : kırmızı çakıl, yer adı; Maran :çimen konulan ayrı yapı
      Kadi : kadı, çamdan yapılan çam kabuğu
      Bu günümüzü çalan iki hırsız var; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve
      geleceğe ilşkin kaygılarımız...
      Çayeli Aşıklar deresi çeşni :

      Evi yapturdum yeni
      Kilere bak kilere
      Sevduğumun gözleri
      Benzer benumkilere

      Hemşin’den geçe iken
      Bi baktum köyünüza
      Misafir kalecek var
      Güvendum sozunuza

      Yaylanun çimenine
      Kuzi yayilur kuzi
      Gel gidelum beraber
      Kimse görmeden bizi

      Karamişun dalinde
      Karatavuk yuvasi
      Ordaki güzel kezun
      Ben oleyim sevdasi

      Helbet ben de bilurum
      Yoğurtun başlisini
      Ocağa dikeceğum
      Meyvenun aşlisini

      Çokta sevilur imiş
      Yaylalarun çiçeği
      Güz ayine kalmeden
      Hazir ettum bahçeyi

      Bi geldum koyunuza
      Yoli nasil bulayim
      Kiraz var mi kapina
      İki yemiş alayim

      Sen ki oldun ellerun
      Ben kimlerun olayim
      Misafir ki etmesiz
      Daha nehe kalayim
      Bu günümüzü çalan iki hırsız var; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve
      geleceğe ilşkin kaygılarımız...
      Yayleden Köçler İndi, Keş Ayi Geldi,Kapide Kar Yağeyi, Kuzinanun Başinde Lahana, Mısır(Lazut) Ekmeği Muhabbetleri :

      Enişte boyun uzun / Aleyi yapraklara
      Balduzun kurban olsun / Bastuğun topraklara

      Vurun vurun vuralum / Beş on tahta kıralum
      Heniştenun evini / Yeniden yapturalum

      Kar yağayi yağayi / Kapiye çalilere
      Şimdi kızlar kaçeyi / Beyaz sakellilere

      Uşak çıkar paltoni / Mintan giymeyi misun
      Çehrene bak çehrene / Yemek yemeyi misun

      Kar yağdide kapandi / Lahana yaprakleri
      Eğer beni almezsen / Sen de gör toprakleri

      Kar yağayi yağayi / Lahananun üstine
      Ben alsam sevduğumi / Kız almam kız üstine

      Deremene gittummi / Ben alurum nobeti
      Çok unda götüremem / Ağer etma sepeti

      Yeni kurdum üstine / Pişurdum çarhalayi
      Lazut ekmeği ilen / Yiyelum muhlamayi

      Ha bu gedvaliç ilen / Huslarlar lahanayi
      Mısır ekmeği içun / Kurmişler pelekiyi

      Unumi eleklerum / Yoğurdum hamurumi
      Seğeride severum / Edeyim yoğurdumi

      Bi yoğurt doğramasi / Olsun misir ekmeği
      Şimdi ki yemekleri / Hiçte canum çekmeği

      Sütine veren seğer / Zaten olmaz ki etli
      Arebun kabağinden / Biz çok ederuk sutli

      İlkbahare kalmeden / Seğerum kaldi yukli
      Katuğide yapamam / Bi ben mi oldum dertli

      Ey gidi eski günler / Ne mutlidur ne mutli
      Ben böyle garip iken / Acep oldun mi mutli

      En güzelum günleri / Geçirmişum köylerde
      Şimdi viran kalmişiz / Sen de başka ellerde

      Derleyen :Hüseyin Şişman
      Bu günümüzü çalan iki hırsız var; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve
      geleceğe ilşkin kaygılarımız...