Hemşin Organik Bal Üretimi

      Hemşinimden uzakta arıcılık

      Gurbetçi olduğum günden beri hep bir eksiklik duyardım.Sonunda emirgan korusunun yanında arıcılık yapmaya başladım.Memleketin yerini tutmuyor ama hevesliğimi alıyorum.Çevremizde yeşil alanların bulunması ve hava şartlarının iyi olması bal üretimi için önemli bir etken teşkil etmektedir.Her gün kovanların yanına gidip arıları izlemek o kadar güzel bir duyguki ancak yaşayan bilir.yediği baldan çok insanda sınır sitres kalmiyor.birde çam ağacında boş kovanlarım var,oğul avlamak için kullanıyorum.benim gibi bir çok arkadaş ta arıcılık yapmaktadır. Bazen beykoza kestane için bazen de tekirdağ tarafına ayçiçeği için gidiyoruz.Rizede havalar genelde yağmurlu olduğu için bal üretimi çok zayıf kalıyor.ist halimizden memnunuz.kısacası arıcılık her yerde güzel,Hemşinde bir başka güzeldir.
      fırtına dereli

      HATIRLATMA

      ÇAMLIHEMŞİN-HEMŞİN VAKFI (ÇAHEV) HER SENE YÖREDE DÜZENLEDİĞİ YEREL YÖNETİCİLER TOPLANTILARININ 3. SÜNÜ BU SENE 31.08.2007 CUMA GÜNÜ PAZAR İLÇESİ BELEDİYE KONFERANS SALONUNDA SAAT 09:00 DA YAPACAKTIR.

      BU TOPLANTIYA ÇAMLIHEMŞİN , HEMŞİN VE PAZAR İLÇELERİ KAYMAKAMLARI , BELEDİYE BAŞKANLARI , İL GENEL MECLİS ÜYELERİ , İLÇE TARIM MÜDÜRLERİ , MUHTARLAR VE BAL ÜRETİCİLERİ DAVET EDİLMİŞTİR.

      TOPLANTIDA BÖLGEMİZDEKİ ARICILIK , KAFKAS ARI IRKININ KORUNMASI , ARILARIN BAKIMI , BESLENMESİ VE HASTALIKLARI ORGANİK BAL ÜRETİMİ VE ÜRETİCİLERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR HAKKINDA ULUSLAR ARASI BAL ÜRETİM UZMANI SN. AHMET İNCİ KONFERANS VERECEKTİR.

      ÜYELERİMİZİN VE İLGİ DUYANLARIN KATILMALARINI SAYGILARIMIZLA DİLERİZ.
      Metin Gültan :)

      Balın Sahtesi Nasıl Anlaşılır?

      Son günlerde alevlenen bal tartışması tüketicilerin ağzının tadını bozdu. Sağlıklı beslenme ve şifa umuduyla alınan balların sahte olma ihtimalinden dolayı kafalar karışık.

      Gerçek balı ayırt etme konusundaki kamuoyunda dolaşan bilgilerin önemli bir kısmı ise gerçek değil. Fırat Üniversitesi Arıcılık Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Ali Kutlu, balda bulunan glikoz oranının hiçbir zaman dışarıdan bakıldığında anlaşılamadığını vurguluyor. Bunu ancak laboratuvar ortamında yapılacak tetkikler belirleyebiliyor. 'Ucuz etin yahnisi yavan olur.' sözü burada da geçerli. Gıda mühendisleri, ucuza satılan balda mutlaka hile olduğunun altını çiziyor.

      Uzmanlara göre, 2,5 kilogram balın 10 TL'ye satılması mümkün değil. Bunlara bal demenin imkanı yok. Sadece şekerden elde edilen ve bala benzeyen ürünler. Kutlu, bu tür ürünlere bal aroması veya bir miktar süzme çam balı katıldığını anlatıyor. Kutlu, kovanlardaki arı sayısının 80 bin civarında olması gerektiğini söylüyor. Kıştan çıkan arılara baharda şurup vermenin de doğal olduğunu anlatıyor ve "3. aya kadar şurup verilebilir. Bal ise 7.�8. ayda elde ediliyor. Yani 3. ayda verilen şekerin emaresi kalmıyor. Şeker burada yavrunun büyümesi amacıyla veriliyor. Bazı üreticiler balın alındığı dönemde de şeker veriyor. Bu ticari ahlaka sığmayan bir durum. Mısır şurubu, glikoz, reçel, üzüm şurubu ve pekmez vs. arıya ne verseniz arı bunu bala dönüştürür. Tüketiciler birlik ballarını tercih etmeli. Arıcılar birliğinin paketleme tesislerinden alınacak bal, en güvenilir baldır. Göz kararı, sündürme ve dolaba koyma yoluyla balın gerçekliğini kontrol etmek imkânsız. Bal dolaba konmaz. Dolaba konulduğu zaman bal oradaki nemi hemen içine çeker. Yüzeyinde bir tabaka oluşur. O tabaka oluştuğu zaman bal şekerleşir. Bu, yanlış bir uygulamadır. Bu yöntemle balın gerçekliği anlaşılmaz." diyor.

      ***

      Baldaki şekeri belirlemek için başvurulan geleneksel yöntem

      Çiçek balı ile şeker karıştırılmış balı birbirinden ayırt etmek için kibrit çöpünün üstüne konulacak kadar bir bal damlası ışığa tutularak içerisinde şeker olup olmadığı ayırt edilebilir. Bal damlası şiddetli bir ışık kaynağına tutulur. Sarkmaya başlayan bal damlasında ışıklar sol tarafta toplanırsa çiçek, sağ tarafta toplanırsa şeker karıştırılmış baldır. Ancak sağ tarafta toplanan ışık her zaman şeker karıştırılmış bal anlamına gelmez, bazen kaynağı çam ve farklı bitkiler olan ballar da ışığı sağ tarafta toplar. Bizim için önemli olan aldığımız balın çiçek balı olmasıdır. Onun için alacağımız balın ışığı mutlaka sol tarafta toplanmalıdır.

      ***

      Türk arıcısının emeği çalınıyor

      Ziraat Yük. Müh. Bahri Yılmaz (TAB Yönetim Kurulu Başkanı): Bizim arıcılar olarak sloganımız; insanlara kalıntısız ve katkısız doğal arı balı yedirmek. Bu arıcıların sorumluluk anlayışının bir gereği. Bunu Arıcılık Kayıt Sistemi (AKS) ile sağlamış bulunuyoruz. Dört milyon arı kovanının her birinde bir barkot numarası var. Merkezi olarak bilgisayar ortamında izlenerek kavanozdan kovana kadar izlenebilir arıcılık yapıyoruz. Bal arıları balı doğal kaynaklardan yapar. Bal dışı ürünler tamamen sahtecilerin işi. Devletin laboratuvarları var, bal analizleri yapılıyor. Alo Gıda 174 hattı var, şikâyet edebilirler. Türk arıcısının emeğine saygı duymayan, yasal boşluklardan yararlanan sahte adamlar var. GDO üretilmiş glikozları balmış gibi satıyor olmaları, hatta ihraç bile etmiş olmaları Türk balına imaj kaybettiriyor. Balı yalnızca bal arıları yapar, sahte bal olmaz.

      ***

      Sahte bal yoktur

      Türkiye Arıcılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fahri Saylak: Büyük bir denetim yetersizliği var. Dedektif gibi çalışıyoruz, yapay balları satanları tespit ediyoruz. İlgili kuruma bildiriyoruz. Kurum işlem yapmıyor. Öncelikle bu denetim sorununun çözülmesi gerek. Piyasada sahte bal yoktur, insanların yaptığı bal vardır. Çünkü arı hiçbir zaman sahte bal yapmaz.

      ***

      Gerçek balla sahtesini ayırmanın yolları

      Gerçek bal, soğuk ortamlarda şekerlenir; sahte bal şekerlenmez.

      Gerçek balın çok özel, esans gibi hafif bir kokusu vardır. Balı keserken, saklama kabını açıp kapatırken bu koku daha yoğun algılanır.

      Gerçek bal, glikozlu bala göre daha koyu kıvamdadır.

      Gerçek bal, şerbet gibi aşırı tatlı değildir. Glikozlu bal daha tatlıdır. Bal ağza alındığında birkaç tür tat alınır. Yapay ballarda düz, tek bir tat olur.

      Ucuz balda mutlaka şeker ve türevi maddeler vardır.

      Bazı üreticiler şekerden elde edilen ürüne, süzme çam balı karıştırıyor. Çam balı ucuz olduğu için bu işte kullanılıyor.

      Balı dolapta bekletme yöntemi doğru değildir. Yapısı itibarıyla her zaman nemi çeker. Üzerinde tabaka oluşur. Sonra kristalleşir. Bal olmayan ürünler bu özelliği göstermez.

      Arı, tatlı olan her şeyi tüketir. Bazı üreticiler arıya, mısır şurubu, glikoz, reçel, üzüm şurubu ve pekmez vs. verir. Böyle bir balın reçelden farkı yoktur.

      Arıcı birliklerinin paketlediği ballar tercih edilmeli. Arıcılar birliğinin paketleme tesislerinden alınacak bal en güvenilir baldır.

      Gerçek balın dış görünümü ceviz kabuğu veya buna benzer grinin tonlarında olur. Glikoz katkılı ballar ise daha açık tonda beyaz renkte olur.

      Gerçek bal, kekik, keven çiçeklerinin çeşitlerine göre açık mor, sarı, hafif kırmızı veya buzlu cam renklerinde veya bu renklerin değişik tonlarında olabilir. Glikozlu ballar ise açık cam renginde ve daha şeffaf olur.

      Bir kaşığa bal koyup ateşe tuttuğunuzda gerçek bal oldukça akışkan olur, dayanıklıdır geç yanar; glikoz balı ise çabuk yanar ve kömürleşir.

      Aynı ölçek iki kaba tam süzülmüş gerçek bal ve glikozlu bal koyup ağırlıklarını karşılaştırdığınızda, gerçek bal çok daha ağır gelir.

      Düzenli bir şekilde tüketildiğinde gerçek bal şeker hastalarında, şeker değerini sadece birkaç puan artırır. Ancak aynı miktarda tüketilen glikozlu bal şeker hastalarını komaya dahi sokabilir.

      zaman.com.tr/haber.do?haberno=…n-sahtesi-nasil-anlasilir
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Yıne ben bu arıcılık konusu benım tamamen ılgı alanım ve tekrar bunuyapacağım yenıden hemşine yerleşıp uskurd dağınde yapacağım tamamen orgaık ve hepsı kara kovan olarak ve arı ırkınıde macahelden orjınal kafkas arı getırerek başlayacağım ben hemşinde goruyurum her turlu arı var değışık yorelerden gelıyor ve hemşinın ağır hava şartlarıne dayanamıyor aynı zamanda da kısa surede olup gıdıyor oysa kafkas arısı hem daha dayanıklı hem daha guçlu ortalama çalışma suresı 65 le 75 gun arası yaz gunlerı ıçın geçerlı bir sure kışınde yaşama surelerı 4 ayla 5 ay arası buda arının yaza çıkması ıçın yeterlı bır sure oluyor oysa dışardan gelen arılar hem guçsuz hemde ufak doğaya yenık duşup oluyor ve buda madı zarara yol açıyor aynı zamanda balın kalıtesıde duşuyor nedenı de arılar zayıf kaldığı ıçın de hemen şeker yada kek denılen şeker hamurunu verıyorlar buda ıster ıstemez arınınuretığı bala yansıyor ve balın kalıtesını duşuruyor ve kalıte duşukluğu demek balın otomatık olarak fıyatını de etkılıyor uretıce her ıkı taraftan da zarar edıyor demektır hemşınde en kısa surede bir arıcılık kopratıfı kurmak ve bunu da kışılerı bılgılendırmek ve arıcılık yapan hemşınlılere destek olmak onlara bir ış kapısı açmak hemşin balını tanıtmak dunyaya kafkas arısı dışında hıç bir arı ırkını hemşine sokmamak lazım nasıl macahel de yapılıyorsa oyle uygulama yapmak lazım bunu tabı devletın yanı hemşin ıl ızel ıdaresı ve kaymakmlık zırat odası ve aynı zamanda koy muhtar veyetının bir araya gelıp yapması gerekır ama umarım bu ışler yapılır de hemşinde arıcılık gelışır hıç sanmıyorum ama yıne bir umıd ışı var gıbıme gelıyor kafanızı yordum kusura bakmayın teşekurler
      Merhaba guzel ve guzude ınsanlar artık hemşindeyım ve uskutun ortasın kendıme bir çılehane yaptım ve organık arıcılığa başladım bunu kara kovan olarak devem etıreceğım şu an lısan ve seretekıa almak ıçı murcat etım marka tescılı yapıldıktan sonra uretıme başlıyorum hemşıiziver arıcılık olarak allah nasıp ederse falıyetımızı surduracağız en ıyı bır şekılde bal ve arı uretımıne çalışacağız bunun yanısıra ana arı uretımıde yapacağız tema vakfıyla ortak çalışacağız gereklı muracatlar yapıldı sadece uygulama aşamasıne geldık allah ızın verır se bu sezon satılşarımız başlayacak tarım v3e ekoy ışlerı bakanligının ıznıyle arı orkoy desteğıyıle sadece orkoyden fıkır tanıtım desteğı alalcağız allahın ıznıyle her kesı hemşinde birşeyler yapmay davet edıyorum bir hemşınlı olarak fazla paraya gerek yok ben 17 bınlıra harcadım tabı ben orda ev falan yaptım gereklı ekıpmanları tehmın etım sadece şu an uygulamak kaldı buda kolay artık
      Resimler
      • emaktap.jpg

        45.5 kB, 0×0, 10,264 defa görüntülendi
      • emaktap.jpg

        45.5 kB, 0×0, 9,364 defa görüntülendi
      Dün Tecina-Pogina yolundaki Hor Boğazına çıktığımda bu güne kadar görmediğim bir manzara ile karşılaştım. Dağun Güneli kısmında Komarlar çiçek açmıştı.
      Sanırım bu sene bal yerine tatumuzu yalayacağız...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      bu uskutun yolları

      uskutlu..niyetın hayırlı olsun.inşallah başarırsın.alerji olmakta var .organık olduk bu sene arılerde çiçek açti onlarda teknolojıye uydu soyete oldular erkenkızıp saldırıyolar .sanada saldırmasınlar puğardan bol iç tatumızı yalayacağız .horun ardın kımı aradın.aradılkların kışla gitti.yazın gelırler.
      Resimler
      • DSC01229.jpg

        433.92 kB, 0×0, 9,016 defa görüntülendi
      cumhuriyet.com.tr/?kn=9&hn=263824

      Ayder balı piyasaya sürüldü

      Rize'nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı ünlü turizm bölgesi Ayder Yaylası'nda üretilen Ayder Balı, kilosu 200 liradan satışa sunuldu.

      AA

      Rize- Ayder 58 Nolu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Sıtkı Subay, Ayder Yaylası'nda kooperatiflerine bağlı 26 üreticiden yaklaşık 308 kovanda bal üretimi yaptıklarını belirtti. Kooperatif görevlileri tarafından mühürlenen kovanların sağımının yine kooperatif görevlileri nezaretinde yapıldığını anlatan Subay, mühürü bulunmayan hiçbir petekten bal almadıklarını kaydetti.

      Bu yıl bal rekoltesinin düşük, fakat kalitenin yüksek olduğunu vurgulayan Subay, ''Bu ay hava şartlarının iyi gitmesi sonucu ilk bal sağımını gerçekleştirdik. Ürettiğimiz balı yayladaki satış noktamızda satışa sunduk. Ayder Balı'ndan bu yıl 1500 kilogram civarında rekolte bekliyoruz'' dedi.

      Subay, Ayder Balı'nın Türkiye'nin en iyi ballarından olduğunu savunarak, ''Çünkü böyle bir doğa, bitki örtüsü ve çiçek hiçbir yerde yok. Balın kilosunu bu yıl 200 liradan satışa sunduk'' diye konuştu. Subay, ayrıca bu yıl ilk defa Ayder Yaylası ile Çamlıhemşin ilçe merkezi arasında kalan bölgede kooperatife bağlı üyeler tarafından kestane balı üretim yapıldığını, bu balın kilosunu da Ayder'deki satış noktasında 150 liradan satışa sunduklarını sözlerine ekledi.

      25 Temmuz 2011

      Rize'nin Başına Devlet Kuşu Kondu

      AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, dünyanın en büyük bal ormanının Rize’de kurulacağını söyledi.

      Karal, yaptığı açıklamada, Rize’de tarımın güçlendirilmesi, yeni istihdam imkanı sağlanması için milyonlarca lira ek gelir kaynağı olarak görülen bu projenin önemine dikkat çekti. Dünyanın en büyük bal ormanını Rize’de kurmayı planladıklarını söyleyen Karal, “100 ile 400 dönüm içerisinde, yerleşim bulunmayan ve organik üretimini engelleyecek olumsuzluklar taşımayan bir alan çembere alınarak kontrollü giriş çıkış sağlanacak. Şu an Rize’de 2 bin civarında sertifikalı arıcımız var. Bu arıcılarımıza sağlanacak destekler ile bu alan içerisinde bal üretimi yapmalarına imkan tanınacak. Bölgeye yakın bir noktada oluşturulacak laboratuvarda her türlü bal tahlilleri yapılarak, olumlu tahlil raporu alan ballar iç piyasaya ve dış piyasaya pazarlanacak." dedi.



      Projeyle hakkında Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile görüşerek gerekli çalışmaları başlattıklarını aktaran Milletvekili Hasan Karal, açıklamasına şöyle devam etti: "Şu an uygun yer bakılıyor. Bulunacak yerin organik üretime elverişli olması kadar flora zenginliği de önemli. Bu yönde bir eksiklik olursa flora genişletme çalışmaları yapılacak.”

      Karal, dünyanın en kaliteli ballarının Rize’de üretildiğini, ancak markalaşma ve pazarlamada eksikliklerden dolayı hak ettiği değeri bulamadığını dile getirdi. Hasan Karal, “Rize balı farklı bölgelerde üretilen ballarla kıyaslanamayacak kadar kalitelidir. Ancak bazı eksikliklerden dolayı balımızı dünyaya tanıtamadık. Bu proje ile Rize balını dünyaya tanıtacağız. Belki de sertifikalı bal üreticisi sayımızı 5 binlere yükselteceğiz. Bu projenin dünyada başka bir benzeri yok. Hayata geçmesi ile Rize’ye milyonlarca lira girdi sağlanacaktır.” sözlerini kaydetti.

      CİHAN
      bugun.com.tr/haber-detay/18037…et-kusu-kondu-haberi.aspx
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “Kuku” ().

      Arı Padişahı

      ARI PADİŞAHI

      Hemşin Cağalver Vadisi’nde Arı Padişahı adı ile bilinen bir yer var. Anlatılanlar o ki burada dere kenarındaki kayalıkların rüzgar ve yağmurdan korunaklı bölümlerinde milyarlarca arıdan oluşan Yabani Bal Arısı kolonisi yaşarmış. Bu koloni her yıl yüzlerce yavru bırakırmış. Hemşin Arısı diye bilinen ve Hemşin’e özgü bir endemik tür olan ve günümüzde nesli kaybolan bu arılar Hemşin Balının dünya çapında meşhur olmasının da sebebi imiş. Arılar kayaların yağmur ve güneşten korunaklı kısımlarına petek petek bal yaparmış. Petekler kayalardan aşağıya yan yana uzanırmış. Yöre halkı bu bala asla dokunmazmış. Arı kendi yaptığı balı yine kendisi yermiş.
      Günlerden bir gün dedelerimizden biri kıskançlığından mı cehaletinden mi bilinmez kayalardan asılan bal peteklerine tüfek ile birkaç el ateş etmiş. Derler ki dereden günlerce bal şerbeti akmış. Arılar bu saldırı sebebiyle yöreyi tamamen terk etmiş ve Gürcistan taraflarına bir yerlere yerleşmişler ve Hemşin’e bir daha asla dönmemişler. Bundan 3 sene kadar önce Gürcistan’da Yabani Bal Arısı kolonisinin göçü ile ilgili bir haber de okumuştum.
      Bizler o arıların balına hiç dokunmamış ve balını sağmamışız ama bir belgesel televizyon kanalında Afrika yerlilerinin yüzlerce metre yüksekliklerdeki kayalıklardaki Yabani Bal Arısı kolonilerinden bal sağdıklarını görmüştüm. Yukarıdaki resmi de dün akşam tesadüfen bir sitede gördüm.
      Bu resimdeki arılar yabani mi ehli mi bilmiyorum ama beni geçmişte memleketimizde bilinen bir hikayeye götürdü.
      Bu konuda daha fazla bilgisi olanlar resim ve bilgilerini aktarırlarsa sevinirim.
      Resimler
      • arı padişahı1.JPG

        85.25 kB, 0×0, 167,183 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      O derede benim de tespit ettiğim bir yılan türü var. Suyun durgun göllerinde yaşayan bu yılanlar 20 - 30 cm boyunda siyah, yanak kısımları ise beyazdır. Tahminim bu yılanın da endemik bir tür olduğudur. Ancak memleketimizde bu türün tespitini yapacak altyapı yoktur. Bunları yakalayıp üniversiteye götürmeye de kıyamıyorum. Daha önce üniversiteye götürdüğüm bir böcek ve bir tırtıl hakkında şimdiye kadar gerçek ve doyurucu bir bilgi de alamadım.
      Hemşin'de benim bildiğim 2 adet Gocgover vardı. İkisi de sahiplerinin vefatından sonra sahipsiz kalıp yok oldular. Sadece bizim köyün meşelerinde bir mevsimde 200 civarında yavru atıldığı söylenirdi.
      Ayrıca birim ailemize ait bir da kayalık vardı. Bu kayalıkta 20 kadar kovan bulunurdu. Fenni kovan türedikten sonra o petekler de kayaların üzerinde çürüdü.
      Yien aynı bölgede çocukluğumda çok gördüğüm Kör Yılan (leğborik) vardı. Seneler var ki bir tane göremedim. Bu bölgenin Leğborikleri aynı portakal renginde olurdu. Köye inildikçe Leğboriklerin rengi kahverengiye doğru dönüşürdü.
      Aynı şekilde Cağalver Vagında 2-3 sefer gördüğüm Gelinciğe benzer ama ondan biraz daha büyük siyah ve beyaz alacalı bir hayvan daha vardı.
      Yine Cağalver'de defalarca gördüğüm tıpkı kaplan desenli boyu 1 metreye yakın, yüksekliği 60 cm civarında Vaşak biz çobanda iken eve girerek teknedeki kaymağı yerdi.
      Aynı şekilde benim hiç görmediğim ama hemen herkesin gördüğü tavşanlar da bölgede yoğun yaşamaktadır. Köpek Gölüne adını verdiğini tahmin ettiğim Su Samuru da bölgemizin bilinmeyen canlılarındandır.
      Bir başka endemik tür ise Kafkas Semenderidir.
      Özellikle sularımızda yaşayan mikroskobik boyutta olan su canlıları, kurtçuklar, Tatlı Su Alglalrı, Liken ve mantarlar da incelenmeyi beklemektedir. Bölgemiz gerçek anlamda bir araştırmaya ihtiyaç duyuyor.
      "Keşke Biyolog olsaydım" dediğim o kadar an var ki!
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Organik Bal


      Süleyman Beyin Bal Evi Hemşin Bahar Mahallesi

      Bahar Mahallesinde Bize ait tarlada balcılık yapabilmek için her şartlar uygun.
      Arıcılık köyümüzde birlik beraberlik adına olursa her emeğin karşılığı alınır.


      Şahin Beyin Bal Evi Hemşin Bahar Mahallesi
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      Anzer Balı Bu Yıl 640 Liradan Satılacak

      Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Anzer Yaylası'nda üretilen dünyaca ünlü Anzer balı, bu yıl 640 liradan satışa sunulacak.

      Anzer Ballı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şükrü Çatır, gazetecilere yaptığı açıklamada, Anzer balının 3 bin ile 3500 rakım arasındaki yaylada 150'den fazla arıcı tarafından yaklaşık 3 bin kovanda üretildiğini belirtti.

      Geçen yıl üretilen bin 600 kilogram baldan yaklaşık bir tonun tescillenerek kilosunun 620 liradan satıldığını anımsatan Çatır, ''Bal üretimi genellikle 20 Mayıs ile 20 Ağustos tarihleri arasında yapılıyor. Söz konusu tarihler arasında hava şartlarının iyi gitmesi halinde bol çiçek oluyor, bu da bal miktarını artırıyor. Ancak bu yıl bu tarihler arasında hava şartları bal üretimi için çok uygun olmadı'' dedi.

      Çatır, sağımına başlanan balın kooperatif aracılığıyla tescillenmesi için Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'ne analize gönderileceğini kaydederek, ''Bu yıl 300 kilogram kadar Anzer balı elde edebileceğimizi tahmin ediyorum. Balın kilosunu ise 640 liradan satmayı kararlaştırdık. Geçen yıl 150 kilogram polenden ise 100 kilogramını tescilleyerek satmıştık. Geçen yıl kilosu 820 lira olan polenin fiyatına bu yıl zam yapmadık'' diye konuştu.

      Hava şartlarının kötü gitmesinin bal rekoltesini düşürdüğünü dile getiren

      Çatır, şöyle devam etti:

      ''Geçen yıl Anzer balında rekor bir oran vardı. Bir ton balın satışını kısa sürede tamamladık. Siparişleri karşılamada zorlandığımız dönemler de oldu. Bu yıl ise beklentimiz çok düşük. Henüz talepleri tam olarak almasak dahi 500 kilogram bal siparişi var. Devlet büyükleri ve yurt dışı siparişleri de henüz gelmedi. İşimiz çok zor. Bu yıl talepleri yarım kilogram olarak değerlendirebiliriz.''

      Şükrü Çatır, Anzer balı adı altında piyasaya kaçak olarak sokulan ballar olduğuna dikkati çekerek, ''İnternet sitelerinde veya herhangi bir ilde, bakkallarda Anzer balı adı altında bal satılıyor. Balın marka tescili kooperatifimize aittir, ballar da sadece kooperatifimiz tarafından yapılmaktadır. Bayimiz ise yoktur. Üretilen ve tescil edilen balın miktarı ve satış fiyatı bellidir. Vatandaşlar bu tür firmalara aldanmasın'' diye konuştu.

      zaman.com.tr/haber.do?haberno=…yil-640-liradan-satilacak
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      'Toz İlaçlar Gitti, Arı Ölümü Bitti"

      Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, ''Tarımda toz ilaç kullanımından sulu ilaç kullanılmasına geçilmesiyle Türkiye'de arı ölümleri neredeyse bitti'' dedi.

      Tarımda toz ilaçlar yasaklandı, arı ölümleri bitti
      Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de geçmiş yıllarda tarım alanında toz ilacın çok sık kullanıldığını ve bu durumdan dolayı binlerce üreticinin arılarının zarar gördüğünü belirtti. Geçmiş dönemlerde arı ölümlerinin kullanılan toz ilaçlar nedeniyle çok sık görüldüğünü ifade eden Yılmaz, ''Bu konuda yıllarca mücadele verdik, hakkımızı mahkemelerde aradık, sonunda toz ilaç kullanımını yasaklattırdık, bu nedenle de mutluyuz'' diye konuştu.

      Türkiye'de bazı üreticiler tarafından geçmiş yıllarda başka ülkelerin yasakladığı tarım ilaçlarının kullandığını iddia eden Yılmaz, şunları kaydetti:
      ''Arıcılığın ve doğanın en büyük düşmanı maalesef tarım ilaçlarıdır. Bu ilaçlardan en çok zararlı olanı ise toz ilaçtı. Bizler arıcılar olarak yıllardır bu toz ilacın yasaklanması konusunda mücadele verdik. Çünkü arılarımız bilinçsizce kullanılan bu toz ilaçları nedeniyle ölüyordu. Toz ilaç tarımda kullanıldıktan kısa bir süre sonra uçuyor ve bu uçan tozlar her tarafı kirletiyordu. Doğal ortamda toz ilaçla temas eden arılarımız bu nedenle ölüyordu. Özellikle 2006 ile 2008 yılları arasında çok arı kayıplarımız oldu. Bu ölümlerin nedenini araştırdık. İlk olarak ölen arılarımızdan numuneler aldık. Aldığımız numunelerin hepsinde Avrupa'da yasaklamış bazı ilaçların maddelerine rastladık. Bunun ardından hemen ilgili bakanlık yetkilileri ve bu ilaç firmalarının temsilcileri ile bir araya gelerek bu ilaçların yasaklanmasını sağlandık. Bunun için de büyük uğraşlar verdik. Mahkemelerde hakkımızı aradık. Sonunda gülen taraf bizler olduk.''

      ''Kovan başı bal üretimi de artacak''
      Toz ilaçların yasaklanmasıyla kovan başı bal üretiminin artacağına inandıklarını söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
      ''Son 2 yıldır başta ayçiçeği, fındık ve pamuk olmak üzere tüm ürünlerimizde bu toz ilaçların kullanılması yasaklandı. Zaten bu ilaçlar Avrupada da yasaklamıştı. Biz neden Avrupa'nın yasakladığı bu ilaçları kullanalım. Bize yazık değil mi? Bu anlamda ciddi sıkıntılarımız vardı. Artık bu konuda önemli adımlar atıldı. Şu anda tarımda toz ilaç kullanımından sulu ilaç kullanılmasına geçilmesiyle Türkiye'de arı ölümleri neredeyse bitti. Toz ilaç arıların baş belasıydı, bundan kurtulduğumuz için çok mutluyuz. Bu yasak kovan başı bal üretimimizin artmasına da neden olacak. Şu unutulmamalı ki tarım da, arı da, doğa da bizimdir. Biz hepsini birden koruyacağız. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Şu anda biz arıyı da kurtardık doğayı da. Hep birlikte bunun mutluluğunu yaşıyoruz.''

      yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=80253
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      Rizeli Aricilardan 'deli Bal' Uyarisi

      İzmir'de ölüm ve zehirlenmelere neden olan olaydan sonra deli bal olarak adlandırılan balla ilgili Rizeli balcılardan uyarılar geldi.

      GÖKTÜRK FIRAT
      İzmir’de 'Deli bal' adıyla bilinen bal türünden fazla miktarda tüketen iki kişiden birinin ölümü, birini de zehirlenmesi ile sonuçlanan olayı değerlendiren Anzer Balı Kooperatifi Başkan Yardımcısı Şaban Hapeloğlu, söz konusu balın şifa kaynağı olduğunu ancak fazla tüketiminin ölümlere neden olabileceğini söyledi.

      Anzer Balı Kooperatifi Başkan Yardımcısı Şaban Hapeloğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, zehirlenmeye dağ gülü olarak çiçekten elde edilen ve halk arasında 'deli bal' olarak adlandırılan balın değil, bala karışan sarı dağ gülü polenlerinin neden olduğunu belirtti.

      Hapeloğlu, “Bölgemizde şifa kaynağı olan ve ilaç olarak kullanılan kestane, orman gülü balları deli bal olarak adlandırılmaktadır. Bu ballar gıda amaçlığı değil de ilaç olarak günde en fazla bir bal kaşığı kadar tüketilmelidir. İzmir’de yaşanan olay bizleri üzmüştür. Ancak İzmir’de yaşanan olaya düşünüldüğü gibi mor orman gülü balı değil bu bala karışan az miktarda ki sarı orman gülü çiçeğinden kaynaklanan polen neden olmaktadır. Bir ton bala sarı orman gülü poleninden 6 gram kadar karışır. Bu oran yüksek olursa bal zehirli olur. Normal şartlarda arı bu çiçeğe kesinlikle konmaz. Ama rüzgarın neden olduğu polenleşme bala karışmasını sağlar” dedi.

      Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayın
      pazar53.com/rizeli-aricilardan-deli-bal-uyarisi-23261h.htm
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      Hemşin" Arıcılık..Sorunlarımız...

      Hemşin'de küçük çapta her ailenin bir kaç kovanı bulunmaktadır...bir çok arıcı arkadaşımız yeni gelişmelere kapalı,..Baba dan kalma usullerle arıcılık yapmaktadır..
      Bu sene .arı ölümleri had safhaya ulaştı....neden niçin...sorularının cevabı askıda....arıcı arkadaşlar bir araya gelemiyorlar..fiyat konusunda birliktelik sağlanamamıştır..AR
      BU ARADA İSKENDERUN DA ARI ÇOĞALTMA MERKEZİ KURMAK İÇİN GİRİŞLERİME BAŞLADIM....BU SENE MAYIS 20 SİNDE 130 KOVAN ARI GETİRMEYİ PLANLIYORUM....KAFKAS MELEZİ,KARNİYOL,BELFAST....TALEPLER .DOĞRULTUSUNDA İNŞALLAH SENEYE DAHA FAZLA ARI ÜRETMEYİ PLANLİYORUM..ARICI ARKADAŞLARIMIN DESTEĞİNİ BEKLALİYORUM....NİÇİN HEMŞİNLİ ARISINI HEMŞİNLİ ARKADAŞINDAN ALMASIN...DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİNİZİ BEKLİİYORUM...PAKET ARICILIK KONUSUNDA ARAŞTIRMALARIMIZ DEVAM ETMEKTE DİR..HER KONUDA
      FİKİLERİNİZİ BEKLİYORUM...HEMŞİN BALINI MARKA YAPALIM....
      HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ