Aynalarin Ötesi

      VERİN ANILARIMI Anılarımın katillerine

      Bu sene Cağalver Yolu yapımında yok olan geçmişimizi yazmıştım. Bu şiir de işte o yok edilenlere...

      VERİN BANA ANILARIMI

      Anılarımın katillerine


      Yorgun yokuşların dönüşlerinde
      Meehobalar yerdik yol kenarlarından
      Denk gelirse mevsimi yer muşmulu toplar
      Güneşin bunalttığı tırmanışlarda
      Çalılarının diplerinde oturur
      Bir sigara tellendirirdik
      Dağlarına bakarak

      Ali Ahmet’i seviyor değil
      Ali, Ahmet, Şakir, Rıdvan yazılı
      Ağaçların vardı tarih düşülmüş

      Yollar… yüzlerce yıllık yollar
      Kim bilir kimler geçmiş
      Kimler ne yükler taşımış
      Dağa; tuz, gaz, un, şeker
      Köye; yağ, peynir, yoğurt, minci
      Kimi sırtında kimi katırla
      Kimi gündüz kimi gece
      Gaz lambalarıyla…

      Pınarların vardı tatlı soğuk
      Pınarların vardı karın tadı karışmış
      Tahta oluklarından akan
      Su değil yorgunluğa ilaçtı
      İlk yudum kendimize
      Diğerleri geçmişlerimize içilen
      Her yudumunda gözler kapanıp
      Kaybettiklerimiz hatırlanan
      Dağların deli sessizliğinde
      Şırıltılarla akan

      Heyhaaaaaaat !!!
      Şimdi ne yokuşun kalmış ne de yolların
      Hani nerde, yol kenarlarında meehobaların
      Yer muşmulların hepten yok olmuş
      Çizesiyle elbisemi ıslatan
      Çalılıkların da yok şimdi
      Yorulunca dinlendiğim
      Bir de sigara tellendirdiğim oturacakların
      Nerdeler?

      Bilirim başına ne geldiğini
      Bilirim medeniyet canavarı insanı
      Bilirim akan suyuna gem vurmak isteyen
      Baktığı her şeyi para gören katillerini
      Ve o katillerin işbirlikçilerini
      Ve senin taşını toprağını
      Binlerce yıldır durduğu yerden
      Duymadığın hayvani bir homurtuyla
      Söküp atan makineleri
      Ve… bilirim acını
      Duyarım attığın sessiz çığlıklarını
      İsyanım bunadır ey doyamadığım sevgili

      Verin bana dağ yollarımı
      Verin bana meehobalıklarımı
      Verin bana üstünde adım yazılı ağaçlarımı
      Verin bana karıncalarla paylaştığım yer muşmullarımı
      Ve…
      Gücünüz yetiyorsa
      Verin bana anılarımı…


      02.09.2007
      Şakir AKSU
      ANKARA
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      DÜZELTME

      VERİN BANA DAĞ YOLLARIMI

      Yorgun yokuşların dönüşlerinde
      Meehobalar yerdik yol kenarlarından
      Denk gelirse mevsimi yer muşmulu toplar
      Güneşin bunalttığı tırmanışlarda
      Çalılarının diplerinde oturur
      Bir sigara tellendirirdik
      Dağlarına bakarak

      Ali Ahmet’i seviyor değil
      Ali, Ahmet, Şakir, Rıdvan yazılı
      Ağaçları vardı tarih düşülmüş

      Yollar… yüzlerce yıllık yollar
      Kim bilir kimler geçmiş
      Kimler ne yükler taşımış
      Dağa; tuz, gaz, un, şeker
      Köye; yağ, peynir, yoğurt, minci
      Kimi sırtında kimi katırla
      Kimi gündüz kimi gece
      Gaz lambalarıyla…

      Pınarların vardı tatlı soğuk
      Pınarların vardı karın tadı karışmış
      Tahta oluklarından akan
      Su değil yorgunluğa ilaçtı
      İlk yudum kendimize
      Diğerleri geçmişlerimize içilen
      Her yudumunda gözler kapanıp
      Kaybettiklerimiz hatırlanan
      Dağların deli sessizliğinde
      Şırıltılarla akan

      Heyhaaaaaaat !!!
      Şimdi ne yokuşun kalmış ne de yolların
      Hani nerde, yol kenarlarında meehobaların
      Yer muşmulların hepten yok olmuş
      Çizesiyle elbisemi ıslatan
      Çalılıkların da yok şimdi
      Yorulunca dinlendiğim
      Bir de sigara tellendirdiğim oturacakların
      Nerdeler?

      Bilirim başına ne geldiğini
      Bilirim medeniyet canavarı insanı
      Bilirim akan suyuna gem vurmak isteyen
      Baktığı her şeyi para gören katillerini
      Ve o katillerin işbirlikçilerini
      Ve senin taşını toprağını
      Binlerce yıldır durduğu yerden
      Duymadığın hayvani bir homurtuyla
      Söküp atan makineleri
      Ve… bilirim acını
      Duyarım attığın sessiz çığlıklarını
      İsyanım bunadır ey doyamadığım sevgili

      Verin bana dağ yollarımı
      Verin bana meehobalıklarımı
      Verin bana üstünde adım yazılı ağaçlarımı
      Verin bana karıncalarla paylaştığım yer muşmullarımı
      Ve…
      Gücünüz yetiyorsa
      Alın benden anılarımı…


      02.09.2007
      Şakir AKSU
      ANKARA
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Senin bakışların yeşil
      Tıpkı memleketin gibi
      Senin anıların yeşil
      Tıpkı memleketin gibi...

      Sen yeşil bakar,
      Yeşil düşünür
      Yeşil konuşursun.

      Bazen açık yeşildir sözlerin
      Bazen de koyu,sert

      Seni anlamak için Yeşil'i bilmek gerekir
      Yeşil'i bilmek için seni dinlemek....


      Şakir Ağbi yüreğine sağlık.Yeşil kalsın anıların dilerim...
      Aşkta tıpkı ELİF gibidir isminde gizlidir ama okunmaz o olmadan da besmele sese gelmez o herşeyin içindedir hiç birşeyde görünmez...

      OĞLUMUN ŞİİRLERİ

      Onun ilgi alanı farklı siteler (genellikle oyun siteleri) ama bu siteye girerse herhalde ilginç şiirler döktürecek. Arada bir şiir yazıyor ve şiir merakı da var ama nedense yazdığı şiirlerde karamsarlık hakim. Yaşı dana ne ki ! Ben yazayım, yorumu siz yapın.

      DELİ DİVANE

      Divane oldum ateşine yanmaktayım
      Hayran oldum, kara gözünde kaybolmaktayım
      Hiç umudum yoktu, unutmaya çalışmaktayım
      Bilsen nasıl aşığım, nasıl aşığım, nasıl...

      Beni hiç bir an sevmeyeceksin, bilmekteyim
      Başkasındasın, görmez olaydım, görmekteyim
      Olmayacaksın, sevmez olaydım, sevmekteyim
      Bilsen nasıl aşığım, nasıl aşığım, nasıl...

      Rıdvan Aksu
      Ankara
      16.01.2008

      Not: Oğlum 92 Haziran doğumludur. Umarım bir gün bu siteye şiirlerini kendisi asar...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      HEMŞİNİME SELAM OLSUN

      Dün geceki konuklarımızdan biri de Şerif Alioğlu idi. Radyo Karadeniz'de "Memleket Hasreti" isimli programı yapan Sayın Şeref Alioğlu oturduğu yerde aşağıdaki şiiriyazdı ve kürsüde okudu.
      Sizlerle bu şiiri paylaşmadan edemedim.
      Umarım beğenirsiniz.

      Yüreğine sağlık Sevgili Şerif Alioğlu...





      HEMŞİNİME SELAM OLSUN

      Bulutların ülkesine
      Hemşin’ime selam olsun
      Hoş geldiniz gecesine
      Hemşin’ime selam olsun

      Rize ili ilçe Hemşin
      Seni söyler dilim her gün
      Aşkımız dağlara sürgün
      Hemşin’ime selam olsun

      Birlik beraberlik bizde
      Vatan aşkı yanar özde
      Hasret tüter gözümüzde
      Hemşin’ime selam olsun

      Katırlarla yük taşıdık
      Bazen yoları şaşırdık
      Rüyalarımdasın artık
      Hemşin’ime selam olsun

      Bulutun yeşilin rengi
      Dünyada bulunmaz dengi
      Karadeniz’in ahengi
      Hemşin’ime selam olsun

      Ankara’da yapar hizmet
      Sevgi sunar demet demet
      Yolunuz olsun selamet
      Hemşin’ime selam olsun

      Gecesi gündüzü başka
      Görenler tutuşur aşka
      Yollarına baka baka
      Hemşin’ime selam olsun

      Zekeriya başkanımız
      Barış, huzur her yanımız
      Hemşin’e kurban canımız
      Hemşin’ime selam olsun

      Bayrak için vatan için
      Ayrılık gayrılık niçin
      Kalbimizde bitmez sevgin
      Hemşin’ime selam olsun

      Yükseklerde dağlardasın
      Seni seven çeker yasın
      Şimdi de Ankara’dasın
      Hemşin’ime selam olsun

      Yaylasıyla ormanıyla
      Bir başkadır her yanıyla
      Şehitler verir kanıyla
      Hemşin’ime selam olsun

      Ozan Şeref Hemşin benem
      Bu sevgiden nasıl dönem
      Her zaman veririm önem
      Hemşin’ime selam olsun

      19.01.2008
      Şerif Alioğlu
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      HEMSINE


      hasret turkulerime biraz ara vermisken
      yolu yarilamistim,yine cogaldi derdum
      inanki kalbimdesin,duslerim senle hergun
      sanmaki unutuldun,bekle beni HEMSINUM


      unutmak kolaymidu dogdugumuz yersin sen
      o temiz havan ile dillere destan unun
      bilirim yillarsonra mutlu bitecek sonun
      herkes bir gun donecek,bekle bizi HEMSINUM



      rukiye sahin.20/01/2008
      KOYUM CENNET NE ISUM VAR BURADA
      Dağ yollarımı bana geri verecek olan yok mu?


      BU KADERİ BEN SEÇMEDİM HEMŞİNİM

      Üç yaşında düştüm gurbet ellere
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim
      Onbir aylık gurbet müdavimiyim
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim

      Yaşım yedi oldu döndüm köyüme
      Cağalver’e çıkıp degeneği aldım elime
      Üç ay kaldım doyamadım merzeme
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim

      Seneler hep böyle geçti kısa vuslatlar ile
      Gurbet yedi beni içimdeki hasretler ile
      Güya şehirdeyiz ama çekeriz çile
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim

      Yaşım geldi ev bark kurup evlendim
      Sorsan güya evlat ayal şenlendim
      Milyonların içinde yalnızlıktan dellendim
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim

      Bu nasıl kaderdir bu nasıl çile
      Ankara’dan Hemşin’e yol gelse dile
      Koç Boynuzun’dan da geçtim Armonik’ten de
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim

      Dik geldik gurbete dik dönemeyiz
      Tabutta dönmektir hep kaderimiz
      Yalandan güler hep gözlerimiz
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim

      Ey! Uzak diyarların uzak vatanı
      Ey! Binlerce gurbetçiler vatanı
      Yaşayandan çoktur toprağında yatanı
      Bu kaderi ben seçmedim Hemşinim


      Şakir AKSU
      07.12.2007
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Kaybolmasın İstedim

      Bir Kamu Kurumunun giriş binasının duvarında yazan bir şiiri kaybolmasın diye buraya aktarmak istedim.
      Yazarı kim onu da bilmiyorum ama güzel bir şiir...


      Gök mavi başak sarışın
      Tadı ne güzel barışın
      Fakat bin savaşa değer
      Ey yurt! Senin her karışın...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Gök mavi, başak sarışın...
      Tadı ne güzel barışın.
      Karları ılık olacak
      Yarın yuvalarda kışın.

      On altı yaş kucağına
      Koşabilir yirmi yaşın
      Kanatları üzerinde
      Aşkın, dileğin, alkışın.

      Gök mavi, başak sarışın...
      Tadı ne güzel barışın!
      Fakat senin on savaşa
      Değer, ey yurt, bir karışın!

      Arif Nihat Asya
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Sağolesen Kuku;

      Arif Nihat Asya'yı gerçekten severim. Bir çok kitabını okudum ama bu şiirin ona ait olduğunu da şimdi senden öğrendim.
      Bu şiiri hafta içi teftişini yaptığım bir kamu kurumunun giriş katındaki duvarda görmüştüm.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      SELAMLAR OLSUN..!

      KURBAN BAYRAMI

      Kimimiz.. zevk-i sefada;
      Yokluk,cefada kimimiz..!
      Dostlar.. geldi kurbanda;
      Mubarektir bayramımız..!

      Coşkun.. akar ırmaklar..!
      Gönüllere neş-e dolar..!
      Bizi.. sevenlerimiz arar..!
      Ne güzeldir bayramlar..!

      Bizler..görüşmesekte;
      Eller hiç birleşmesede;
      Sevdiklerimiz yürekte..!
      Gönlümüz hep birlikte..!

      Seven.. sevilen bir olsun..!
      Yüreklere huzur doysun..!
      Evler.. bereket ile dolsun..!
      Bayramımız kutlu olsun..!

      SEVGİ VE SAYGILARIMLA

      NAZAN T.
      Resimler
      • Kurbanbayrami016.jpg

        182.55 kB, 0×0, 665 defa görüntülendi
      Zaman su gibi hayatımızdan parçalarıda önüne katıp..akıp gider.
      Zamanımızı biz..bizi,bizim sevdiklerimiz..bizi sevemeyenler harcar.
      NAZAN T:

      Destan Nasıl Yazılırmış

      Sitenin sayfaları arasında kaybolup gitmesin istedim.
      Hemşin öyle bir kaynaktır ki bir bakarsın türkünün bir bakarsın destanın en güzelleri yazılmış.
      Bir daha hatırlatmak istedim...




      ESKİ CAN’A

      Bu destan anlatur aci günleri
      Taştan sert gelurdi kuzi yünleri
      Hala yaşıyorum o huzunleri
      Haterla o günleri yan vefasuzum

      Berakup gettunda neyun uğrina
      Oylede rağziydim senun eğruna
      Nasel inaneyim atruk doğrina
      Yalanda olsa gene de vefasuzum

      Ogunun üstinden bir sene geçti
      Bu beden su değil ağular içti
      Aslinun çektuği inanki hiçti
      Şimbi beni hasretle an vefasuzum

      Kaçkere bağerdum duymadun beni
      Sevdande yürekten saymadun beni
      Neden yar yerina koymadun beni
      Şimdi bir başuna kal vefasuzum

      Bilmem o günleri yad edermisen
      Haterleduğunda keşke dermisen
      Sen olsan kenduni affedermisen
      Danupta bi maziya bak vefasuzum

      Sevdami yaşadum kendi aduma
      Aylarce bekledum hep uma uma
      Yalanlar katmedum ben muraduma
      Bunlari aklina koy vefasuzum

      Dediler hiç sevmedi kandurdi seni
      Kendi gülüp eğlendi yandurdi seni
      Benumsen dedi de umdurdi seni
      Kimseye inanmadum bil vefasuzum

      Dehede göremem seni sağiken
      Ben nasel güleyim dertler dağiken
      Kuruttun tarlami yeşil bağ ilen
      Son birkez yanuma gel vefasuzum

      Böyle anlatmakla dertlerum bitmez
      Acı çekmailen bu hayat getmez
      Sevdasi olan yürek dünyada itmez
      Kaybolmadan beni bul vefasuzum

      Bu destan anlatti son bir yilumi
      Sevdamdan başkasi çözmez dilumi
      Okumakla bitmedi sevda ilumi
      Sende bu sınıfta kal vefasuzum..


      YOK BÖYLE BİR DESTAN
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      emeğine teşekürler

      saksu nereden buldun çıkardınsa zahmetine teşekürler çok güzel bir desta ama tamı değil gibime geliyor
      bizim bir ebemiz vardı ademnç ten bu tür destanları çok söylerdi
      aynı amedum destanında oduğu gibi ama kayıt etmediiğimizden şimdi başkaları sahip çıkıyor
      ha bide diyeni yazmamışsen
      makrevis ağzı kokuyor
      o sayfayaen son yazıyıda ben yazmışım baştan aşağı yeniden okdum şakir abi sağol yine duygulattın ama asena kardeşimiz kayıplarda bu destanıkı buldun yazanınıda bul geri gelsin benim işim türki ile şiir destanlar bir ömürdür ömrü yazmakta çok zordur meziyettir meşakettir lütfen bu güzel destnın yazarını geri döndür sen mutlaka tanırsın ramazan kardeşimizin eklediği destanda çok güzel ama her ne hikmetse destanlar ağiıtlarla eş anlamlı kullanılıyor bizde
      bunlar edestadan çok ağıta ve mersiye ye benziyorlar değilmi?