Duyuru Hemşin Hes

      Yanlış Anlama

      Değirmen Tipi Satraller derken zannederim bir yanlış anlama oldu. Önce bu konuya bir açıklık getireyim.
      Değirmen Tipi Santrali ilk kez Elevit Yaylasında görmüştüm. Eski çeyirlik Herkleri gibi küçük bir herk ile su bağlanmıştı. Önünde 5 tene varil, onun önünde bir tane prvane ve ona bağlı bir dinamo ile elde edilen akımı doğru akıma çevirmek için bir tane alternatör.
      Bu tür bir basit cihazla 1-2 evin elektriğini sağlamak mümkün. Burada bahsedilen havuzlar gibi büyük hazuzlar olmayacak. Bu tür satrallerden İsviçre'de binlercesi var. Ne doğayı tahrip ediyor ne de doğaya aykırı bir görünüm veriyor. Hatta bir çok yerde elektrikle ısıtma dışında diğer ısınma araçları bile yasaklanmış.
      Konuyu biraz araştırmak gerekiyor. Bölgemzide elektrik üretimi için bunda daha uygun bir metod yoktur.
      HEMŞİNDE HES YALANI

      Hemşin’de yapılacak HES’e karşı çıkanlar bu bölgeye yapılacak yatırımlara değil üç kuruşluk menfaatleri için vatandaşa yalan söyleyen hainlerin yalanlarına karşıdır.
      Hemşin ile ilgili yapılacaklar konusunda başta ben olmak üzere birçok arkadaşımız tepki veriyor. Bazı arkadaşlarımız ise bu konuda tek satır yazmıyorlar. Bunun sebebi nedir bilmiyorum ama dün bir arkadaşımız “Siz yapılacak her yatırıma karşı çıkıyorsunuz” dedi. Konuya bu açıdan bakınca hem bu arkadaşımıza hem de tüm arkadaşlarımıza bilgi vermek için konu ile ilgili bir açıklama yapmak istedim. Taş Ocakları konusunda çok yazılıp çizildiği için bir şey söylemek istemiyorum ama Hemşin’e yapılmak istenen Hidro Elektrik Santrali projesi ile ilgili biraz bilgi vermek isterim.
      Bu tür projelerde yapılması gereken ilk iş bölge ile ilgili bir Proje Tanıtım Raporu hazırlamak ve bunu ilgili Bakanlıklara vermektir. Bu yapımcı firma tarafından yapılmıştır. Daha doğrusu işin uzmanı olduğu söylenen bir firmaya yaptırılmıştır. Firma da bu raporu hazırlamış ve yatırımcı firmaya vermiştir. Yatırımcı firma da bu raporu Bakanlığa iletmiştir. Bakanlık tarafından incelenen Proje Tanıtım Raporu uygun görülerek proje için “Ön Değerlendirme İncelemesine gerek yoktur” yazısı verilmiştir.
      Ancak rapor tarafımızdan incelenmiş ve aşağıdaki yalan, yanlış ve kasıtlı sahtekarlıklar tespit edilmiştir.

      1- Hemşin Deresine HES yapılması için bu derece herhangi bir canlı türünün yaşamaması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili birçok yasa bulunmaktadır.
      İşveren raporda diyor ki; “Rize İl Tarım Müdürlüğüne Hemşin Deresinde herhangi bir balık ya da benzeri canlı türü yaşayıp yaşamadığı sorduk. Kendileri de bize bu derede herhangi bir canlı türü yaşamadığını söyledi”.
      Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz Rize İl Tarım Müdürlüğü ne kendilerine böyle bir şey sorulduğunu ne de kendilerinin herhangi bir kuruma böyle bir yazı vermediklerini söylediler. Tam aksine Hemşin Deresindeki balıkları korumak için yasa gereği buraya avlanma yasağı getirdiklerini ifade ettiler.
      Bu da gösteriyor ki Yatırımcı firma yalan söylemektedir.

      2- Proje Tanıtım Formunda HES yapılacak derede Debi Ölçümü olarak Kaptanpaşa Deresinin ölçümleri verilmiştir. Kaptanpaşa Deresinin debi ölçümlerine göre de Hemşin Deresine bırakılacak su hesaplaması yapılmıştır. Bu yasalara karşı hile yapmaktır. İşveren menfaati için bilerek ve kasıtlı olarak yalan söylemektedir.

      3- Yine Proje Tanıtım Dosyasında HES yapılacak bölgenin Orman bölgesi olmadığını söylemiş ve bu tespiti de Kasım Ayında yerinde tespit ettiğini söylemiştir. Bu da büyük bir yalandır.
      Hemşin’de kadastro çalışmaları yapılırken kapımızın önü orman sayılırken Kantarlı’dan Hemşin’e kadar olan bölgenin Orman olmadığını söylemek de büyük bir yalandır.
      Baraj yaparken büyük bir bölgeyi orman saymamak ama vatandaşın mağolluk olan çaylığını orman diye değerlendirmek nasıl bir yalandır.

      Bu yukarıda saydığım hususlar benim gibi konunun uzmanı olmayan kişilerin ilk etapta baktıklarında gördükleri yalanlar. Bir de işin uzmanları incelese kim bilir başka nasıl yalanlar görecekler.
      Proje Tanıtım Raporunda derenin tamamen kurumaması için dakikada 120 Litre su bırakılacağı yazılıyor. Dakikada 120 litre su bir değirmenin herkinden geçen su kadar bile yok. Üstelik bu 120 litre derenin akıttığı söylenen suyun %20’si imiş. İşte bu yalanın en büyüğü. Kaptanpaşa Deresinden akan suyun %20’si dakikada 120 litre olabilir ama o derenin yarısı kadar bile olmayan Hemşin Deresine bırakılacak %20 belki de 50 litre bile olmayacak. Bırakılan su dere yatağında kaybolacaktır. Deremiz ise bir bataklığa dönecektir.
      Rapor uzmanları tarafından incelenmeye devam ediliyor. Bakalım ki daha başka ne tür sahtekârlıklara ulaşılacak.
      Şimdilik yazacaklarım bu kadar. Ulaşılan diğer bilgileri de Hemşinliler ile paylaşmaya devam edeceğim. Ömrüm devam ettikçe de bu kavgadan asla vazgeçmeyeceğim.
      Selam ile…
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Türk Çevre Hukukunda Başvuru Yolu :

      Türk Çevre Hukukunda Başvuru Yolu :

      “ 1 ) İdari Başvuru Yolu : Çevre Kanunu 30. madde gereğince “ çevreyi kirleten veya bozan faaliyetten zarar gören veya haberdar olan gerçek ve tüzel kişiler idri makamlara başvurarak bu faaliyetin durdurulmasını isteyebilirler “

      Buna göre zarar görenler başvurabileceği gibi haberdar olan kimselerde başvuru hakkı vardır. Başvurulacak muhataplar özel kişi- kuruluşlar veya kamu kurum ve kuruluşlarıdır.
      Başvuru hakkına sahip olanlar ise gerçek ve tüzel kişilerdir. Yazılı veya sözlü olarak başvurulabilir.

      2 ) YARGI YOLU : Çevre kanununda yargı yoluna ilişkin düzenleme yoktur. İdari ve adli yargı yoluna başvuru genel hükümlere tabidir. Bireyler , özel şahıslar , girişim ve kuruluşlardan kaynaklanan çevreyi bozucu faaliyetlere karşı adli yargıya başvurulabilir. Faaliyetlerin durdurulması, önlenmesi, zararın giderilmesi ve eski hale getirilmesi de istenebilir mahkemeden.

      Çevreyi kirletenler kamu kurumları ise bavşruru yargı yolu idari yargıdır. Bu durumda kamu makamlarının denetim yetkileri de yargısal deneyime tabi olmuş olacaktır ayrıca. Burada bir idari işlem veya eylemin varolması gerekir. Bunlar ise işletmelerin önizin konusunda ve işletmenin çevreyi etkileyebilecek faaliyeti üzerinde denetim yetkisinin kullanılmaması- eksik kullanılması durumunda olabilir.

      Çevreye verilen zararın giderimi Adli yargı yolundan Medeni Kanun , Borçlar kan. ve Çevre kan. 3. madde bakımından istenebilir.

      Çevre kanunu 30. madde bakımından : Bu madde idari başvuruyu düzenlemiştir. İdare çevreyi kirleten veya bozan faaliyeti durdurmaz ya da bu yönde gerekli ve yeterli önlemleri almazsa yargısal denetim devreye girecektir. Faaliyeti zamanında durdurmaması, kısmen durdurması veya başvurunun reddi idari yargıda iptal veya tam yargı davası konusu yapılabilir.

      İdari yargıda dava açmak için menfaat koşulu esas alınır ama Çevre Kan. 30. maddede İdareye başvuru için “ ilgi “ bağını yeterli görür. Bu durumda gelecek kuşaklar içinde ortak varlık olan çevrenin kirletilmesi – bozulması konusunda tüzel kişilerinde dava hakkı varolduğu kuşkusuzdur. “ ( * )

      3. dönem haklardan olan Çevre hakkı uluslar arası hukuk metinlerinde yer aldıktan sonra anayasamıza da girmiş ve bu yönde kanun ve yönetmelikler çıkarılmıştır. Hakların evrimi ile sürdürülebilir bir çevrede sağlıklı yaşam hakkı günümüz hukukunda tartışmasız olarak yer almıştır. Kuşkusuz hakların tanınması ve mevzuata girmesi tam olarak varolduğu ve dikkate alındığı anlamına gelmez. Bu durumda insan hakları tarihinin gelişim süreci ve günümüz Türkiyesi’nin geçirdiği değişimlerde dikkate alınarak bilinçli olmaya çalışılmalıdır. Ayrıca açılacak davalarda son dönem A.İ.Hak. mah.nin de içtihat haline gelmiş kararları dayanak gösterilmelidir.

      ( * ) İbrahim Kaboğlu. Prof.Dr. – Çevre Hakkı kitabına da bakılabilir .

      Hasan Şişman.
      " akıl ve gönül ; insan ...
      aklıma bişi takıldı şakir bey,
      bu ilgili bakanlıklar proje tanıtım raporundaki bu yalanları kolaylıkla tespit edemezlermi? yani böyle bi rapor hazırlamanın bakanlığı kandırmaya çalışmanın heralde bi cezası olsa gerek, bu raporu hazırlayan şahıslar eğer bi ceza varsa nasıl böyle bi sahtekarlığa cüret edebiliyolar? demekki ozaman ya ceza caydırıcı deil, ya kolay bi kaçış yolu var ya da raporu hazırlayan şahıslar bakanlığın rapor hakkında çok bi araştırma yapmayacağının bilincinde...

      doğal güzelliklerimizin yokolmaması, yok ettirilmemesi dileğiyle..

      saygılarımla...
      Elbette bir cezası vardır ama bunun savunması "SEVHEN" bir hata olmuş gibi olabilir.
      Yapacağımız işlerden biri de işte bu hatayı yapanlar hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunka olacaktır. Davanın seyrini değiştirmekten daha çok bundan sonra her önüne gelen ÇED Yönetmeliğinin 17. maddesini bu şekilde kullanamamalı.

      çevre ile ilgili ulus. arası sözleşmeler ...

      Konuyu ilgilendiren , ülkemizin taraf olduğu taraf olduğu , bazı uluslar arası sözleşmeler ise şunlardır :


      1) Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme, Paris 1972
      2) Avrupa ve Akdeniz Bitki Koruma teşkilatı Hak. Sözleşme, Paris 1951
      3) Kuşların Korunması Hakkında Ulus.arası Sözleşme, Paris 1959
      4) Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, Berlin 1979
      5) Ulus.arası Öneme Sahip Sulak alanlar Hak. Sözleşme, Roma 1971
      6) Akdeniz’in Kirliliğine Karşı Korunması Sözleşmesi, Barselona 1956
      7) Akdeniz’in Kara Kökenli Kaynaklardan Kirleticilere Karşı Korunması Hakkında Protokol, Atina 1980
      8) Akdeniz’de özel Olarak Korunan Alanlara İlişkin protokol, Cenevre 1982
      9) Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Rio 1992
      10) İnsan Çevresi Deklarosyonu, Stockholm 1972
      11) AGİK Helsinki Nihai Senedi, 1975
      12) Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi, Cenova Deklarosyonu 1985
      13) BM / AEK Flora, Fauna ve Yaşam Ortamlarının Korunması Deklorasyonu, 1988
      14) BM / AEK çevrenin Korunması ve Doğal Kaynakların Rasyonel Kullanımı İçin Bölgesel Stratejisi,1988
      15) Avrupa Çevre ve Sağlık Şartı, Frankurt 1989
      16) Akdeniz Bölgesinde , Akdeniz Çevre İşbirliği Lefkoşe Şartı ,1990
      17) Akdeniz Bölgesinde , Avrupa – Akdeniz Çevre İşbirliği Kahire Deklarosyonu, 1992


      Taraf olduğumuz bu uluslar arası sözleşmeler , usulüne göre yürürlüğe girme şartıyla , Anayasa’nın 90. maddesine göre kanun hükmünde olup, bunlar hakkında Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamıyor. Yani normal kanun gibi uygulanması , dikkate alınması gerek sözleşmelerdir bunlar.
      " akıl ve gönül ; insan ...

      Gençliğin Sesi

      Hemşine Yapılan hidro elektirik santirali bir açıklama bekliyoruz.Hiç kimse hemşin halkını göz önünde bulundurmadan bişeylere tek başına kalkışamaz.Doğadan eksilen her parça bir vucuttur.Şimdi soruyorum Hemşin insanını Hemşin biizm değil mi?Ufaktan başlayacak bir çalışma inanın ilerde kötü sonuçlar doğuracak çoğunuz evinizi terk etmek zorunda kalacaksınız bunlar düşünün.bU EYLEME sizde katılın yapılacak en iyi çalışma bu sayın büyüklerime de sesleniyorum HEMŞİN BİR OKYANUSSA BEREBER BOĞULACAĞIZ TEK DEĞİL..

      BEN VARIM!!!

      BİRLİK ZAMANİ ÇÜNKÜ KARADENİZ ELDEN GİDİYOR HAYDE GENÇ ARKADAŞLARIM KIRGINLIĞI BİR KENARA KOYALIM HEP BERABER HARAKET EDELİM HAYDE DOSTLAR....


      HIRÇINDIR KARADENİZ DAĞLARI SABIR TAŞI BİRLİK OLSAYDIK AĞRIRMIYDI KİMSENİN BAŞI...
      Hak(cc) kuluna eyler nazar
      Dört kalıptan Adem dizer
      Kalleş gelmiş CUMHURİYETİ bozar
      ATAM sana haber olsun

      ENELHAK

      çay tv hemşin hes haberi

      GEÇEN HAFTA ANKARADA YAPILAN TOPLANTI İLE İLGİLİ BU AKŞAM VE DE MUHTEMELEN YARIN AKŞAM HABERİN YAYINI OLACAKTIR..

      İZLEMEK İSTEYENLERE DUYURULUR..


      ÖZDE HEMŞİM İÇİN SONRA RİZE VE KARADENİZ VE HATTA TÜRKİYE İÇİN BİZ OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM..

      SAYGIYLA..


      HERKES HERŞEYİ YAPAMAZ AMMA, HERKES Bİ EKSİĞİ GİDEREBİLİR
      TVNET

      Santrale Hayır Diyen Okusun!

      Şu an bu projeyi duyanlar pek umursamayabilirler.. Belkide şaka bile gelebilir onlara..
      Şunu söylemek istiyorum.. Bu projenin önceden duyulmuş olması bizim için büyük bir şans.. Gerçekleşmesini engellemek için vakit varken bişeyler yapılması lazım.. Proje gerçekleştiğinde hemşinin yok olacağı ortada.. Sonradan Hemşin'in o projeden sonraki bozulmuş halini hayal kırıklığı ve büyük bir pişmanlık içinde izlemek istemiyorsak el ele vermeliyiz..

      Bu güzellikler bizlere Allah tarafından bahşedildi.. Eğer bunlari şimdi yok edersek ilerde pişman olunduğunda istesekde geri gelmiceğini herkes bilmeli.
      Ben Hemşin' imsiz yapamam diyen herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum...
      Güzelliklerimiz yok olma tehlikesindeyken uzakda durup yok oluşunu izlemeyelim.. Daha güzel bir Hemşin için el ele verelim... Şimdiye kadar Hemşin bizi üzerinde taşıdı, güzellikleriyle gönüllerimize renk kattı.. Ama şimdi sıra bizde.. Hemşin şu an yardıma muhtaç durumda.. Onu yalnız bırakmayalım..
      [IMG]http://img14.imageshack.us/img14/8710/aytemizsd7.jpg[/IMG]
      Bu sana Haziran ayında Hemşin’de idim ve Cağalver’e balık tutmaya gittiğimi söylemiştim. İşte o balık tuttuğum gün Cağalver deresinde ilk kez gördüğümü söylediğim Su Kertenkelesinin ne olduğunu bugün Google’de gezerken tesadüfen öğrendim. Benim Su Kertenkelesi olarak bildiğim bu hayvan Semender imiş. Yani Kırmızı sırtlı Semender ya da Literatürdeki adı ile Red-backed Salamander (Plethodon cinereus)
      Aşağıdaki resim bu canlıya ait.
      Ben Ankara’da dernekte Zuğa’lı arkadaşlarla sohbet ederken Su Kertenkelesinden bahsedip ilk kez gördüğümü söylediğimde arkadaşlar bana “Bizim derelerde bu hayvandan çok var” demişlerdi.
      Bence bu konunun üzerine gitmekte fayda var. Bu hayvanın endemik bir tür olup olmadığı, yaşam alanları, sayıları, korunması gerekip gerekmediği muhakkak bilimsel bir grup tarafından araştırılmalıdır. Bu sonuç bile Hemşin’de yapılacak HES’i durdurmak için bir gerekçe olabilir.
      Not: Semender bildiğim kadarı ile tıpkı kertenkelenin yaşadığı ortamlarda yaşıyor. Memleketimizdeki suda yaşadığına göre çok önemli bir tür olabilir.
      Resimler
      • red-backed_salamander_102924_7.jpg

        98.49 kB, 0×0, 428 defa görüntülendi
      • adsýz1.jpg

        101.13 kB, 0×0, 413 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Önmeli Bir Öneri

      ŞU HES İÇİN GELİN BİR KAÇ PROTESTO YAPALIM...

      VEDE ŞU HES AFİŞLERİNİ HER YERE ASALIM (ANKARADA) ŞİMDİ BİRİLERİ ÇIKIP YA BU YASAL OLMAZ DEMESİN BİR ÇOK GRUP BUNU YAPIYOR BİZDE YAPALIM...

      ALTINPARKA YÜZLERCE GENÇ VE İNSANLAR GELİYOR ORDA BİR PANKART AÇIP Bİ KONUŞMA DÜZENLEYİP GENÇLER BİLGİLENDİRİLEBİLİR...

      YÜKSEL CADDESİNDE HORON OYNUYARAK ORDA DA BİR PROTESTO YAPILABİLİR...

      VE ŞİMDİ HERKES İŞ BAŞINA ŞUNU TANIRIM BUNU TANIRIM DİYE AHKAM KESENLER ŞU İZİNLERİ ALSINLAR LÜTFEN!!!!

      GÜN BİRLİK ZAMANI BAŞKA KARADENİZ YOK BAŞKADA HEMŞİN....
      Hak(cc) kuluna eyler nazar
      Dört kalıptan Adem dizer
      Kalleş gelmiş CUMHURİYETİ bozar
      ATAM sana haber olsun

      ENELHAK

      BENCE TAM ZAMANI

      Sevaholu bu teklifi bir ay kadar önce yapmıştı. Bence gerçekten önemli bir protesto olur. Protestodan öteye geniş yığınların da desteğini alır. Hemşin'i halkın gündemine oturtur.
      Altınpark Horonları konusunda da gerçekten haklı. Kaç senedir orda horon oynanıyor. Bir çok televizyon bu horonların çekimini de yaptı haberini de yaptı.
      Hemşin hakkında asılacak bir pankart altında her hafta horon oynamak bile bir tavır koymaktır.
      Afis asma konusu kişişlerin değil kurumların işidir. Yani o izinler kişisel olarak değil kurumlar adına alınır. Burada görev Dernek ve vakıflarımıza düşmektedir. Derneklerimiz bu organizasyonu yapmadan bireysel olarak bu tür bir eylem başlatmak pek de mümkün değildir.
      Afiş asma konusu gerçekten çok önemlidir. Bunun için muhakkkak yasal izin almak gerekir. İzin alınmadan asılacak aifler için afişte yazan kurumlar hakkında soruşturma açılır.

      Seveholu'yu eleştirmeye alıştım nasılsa. Bu önemli teklifini astığı yazıda bir cümlesini eleştirmeden geçemeyeceğim.

      "VE ŞİMDİ HERKES İŞ BAŞINA ŞUNU TANIRIM BUNU TANIRIM DİYE AHKAM KESENLER ŞU İZİNLERİ ALSINLAR LÜTFEN!!!!"

      Kimdir bu herkesi tanırım diye ahkam kesenler?
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      HES ve benzeri konularda, yabanci sivil toplum örgütlerini harekete gecirmek lazim. malum, bizde politikacilar, yabancilarin dedigini hic aksatmadan yerine getirirler:(
      Türk olsam olmasam, ben Türk dostuyum,
      Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı!
      Çünkü benim gayem Türk'ü yaşatmak
      Seninki öldürmek her yaşatanı!

      Ziya Gökalp

      Rize: Santrallere tepki büyüyor...




      Rize’deki dereler üzerinde yapılması planlanan toplam 35 adet Hidro Elektrik Santralının yapılmaması konusundaki tepkiler giderek artıyor.

      Rize’nin değişik ilçelerindeki akarsular üzerinde 4628 sayılı EPK’ unca 35 tane HES yapımının projelendirildiği ve bunlardan 27 tanesinde fizibilite çalışmalarının tamamlandığı belirtildi.Yapılması tasarlanan diğer 8 HES içinde Su kullanım anlaşmasının DSİ tarafından yapıldığı belirlendi. Rize Merkez başta olmak üzere Çayeli, Fındıklı, Hemşin, Güneysu, Çamlıhemşin, Kalkandere ve İkizdere ilçelerinden akan birçok dere üzerinde DSİ,EİE ve TÜZEL Kişiler tarafından toplam 35 tane HES yapımı projelendirilmiş.Planlanan 35 HES’den 27 tanesinde Proje aşamalarının tamamlandığı diğer 8 HES içinde DSİ tarafından Su Kullanım anlaşmaları yapıldığı öğrenildi. Yapılması projelendirilen 27 adet HES’in Kurulu Güç toplamlarının 692.17 MW olduğu belirlenirken Rize Turizmini baltalayıcı seviyedeki gelişmeler olduğuna değinen yöre halkı Deremize Dokunma,Santrale Değil Turiste ihtiyaç var,Vadim o kadar yeşil ki santral ona yakışmaz sloganlarıyla kampanyalar başlattılar. İkizdere Vadisinde kurulması planlanan 10 HES olduğunu söyleyen İkizdere Doğa Sporları Kulübü Başkanı Yılmaz COŞKUN’ İkizdere Vadisinde 10 HES yapılması planlandı.Halka sormadan bir şey yapılamaz. Hazırlanan yeni çalışmalarda 50 MW.dan az HES’ler için ÇED raporu istenmeyecekmiş.Böyle bir uygulama olur mu.Bu Rize ve Doğu Karadeniz’deki bütün derelerimizin yok olmasının onaylanmasıdır.Doğu Karadeniz’deki derelerin % 90 ın da 50 MW.ın altında Elektrik üretilir.ÇED Raporu uygulamasını anlamak güç. Rafting sporunun yapılmaya başlandığı İkizdere Deremizde ilk etapta yapılması planlanan CEVİZLİK HES yapılırsa ilçe turizminin intiharı olur.Nesli tükenmekte olan Kırmızı pullu Alabalık İkizdere deresine yavru bırakıyor. Yılda 6 ay bu Alabalığın avlanmasını yasaklayan Tarım Bakanlığı bu yasağı getirirken Alabalığın üremesi ve artmasını korumak için böyle bir karar alıyordu.İkizdere’de birçok vatandaş olta ile Alabalık avlarken Jandarma tarafından yakalanmış ve Mahkemeye sevk edilmiş iken bu Santrallerin yapılması Balıkların ölüm kararına imza atmak demektir.Temiz ve güzelliği ile bölgemiz coğrafyasına ayrı bir önem kazandıran İKİZDERE Deresi üzerinde Santral yapılmasını istemiyoruz,tepkilerimizi sürdüreceğiz ve Bölge İdare Mahkemesine dava açacağız, ÇED Raporlarına göre dere suyunun % 20 sinin CAN SUYU olarak dere yatağına bırakılma mecburiyeti vardı. 5* MW.tan az gücü bulunan HES lerde ÇED Raporu zorunluluğunun kaldırılması ile % 20 lik CAN SUYU oranı kaldırılmış ve derelerdeki canlıların ölümüne imza atılmıştır. ’ dedi. İkizdere’nin Rüzgarlı Köyünde Özel sektör tarafından yapılması planlanan 2 adet 10.13 MW gücündeki HES’e de karşı çıkan Rüzgarlı Köylüleri bir süre önce ilçe merkezinde miting düzenleyerek protestolarını sürdürmüştü.Rüzgarlı köylüleri giydikleri tişörtlere Deremize Dokunma yazarak gövde gösterisinde bulunmuşlar ve TARKAN Tevetoğlu’ nun köyü olması dolayısıyla Mega star TARKAN’ ında desteğini almışlardı.Rüzgarlı Köylülerinin bu desteği siyasilerden de ilgi görmüş İkizdere CHP ve ANAVATAN İlçe Başkanları Halil DEMİRCAN ve Müfit KÖYMEN Deremize Dokunma tişörtlerini giyerek Rüzgarlı Köylülerine destek vermişti. Rüzgarlı Köyünden 28 kişi önce Trabzon Bölge İdare Mahkemesine Santral kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için Bakanlık aleyhine ardından da EPDK’na Lisans,DSİ’ ye de Su kullanım hakkı anlaşmasının iptali için dava açtı. RESİMALTI-FOTO-Yılmaz COŞKUN-İkizdere Doğa Sporları Kulübü Başkanı HES’ler Rize’de turizmi öldürür iddiasında FOTO-İkizdere Vadisinde Yapılacak HES’lere tepki büyüyor.

      haber: İsmet Kösoğlu


      haber53.com/haber_detay.php?haber_id=8557