Dünyanın En Büyük Camisi

      Dünyanın En Büyük Camisi

      Dünyanın en büyük camisi


      The Shah Faisal Mosque(ŞAH FAİSAL CAMİİ) Guiness Rekorlar kitabına girebilmiş dünyanın en büyük camisidir. Pakistan'in başkenti Islamabad'da bulunuyor. Yapımı 1976 yılında başlayıp, 1986 yılında sona erdi.

      Caminin alanı 5000 metrekare, 700.000 kişinin ibadet edebileceği alan var. Cami bir Turk mimar olan Vedat Dalokay tarafından dizayn edildi.

      Geleneksel camilerin aksine görünümü çok farkli. Arap çadirlari şeklinde, çok geniş ibadet yeri var ve 4 minareye sahip.

      Caminin iç bölgesindeki duvarlarda Pakistan'ın ünlü sanatcısı Gul Jee'ye ait mozaikler ve kalografiler bulunmakta.
      Resimler
      • resim14xl.jpg

        72.38 kB, 0×0, 2,574 defa görüntülendi
      • resim30fc.jpg

        27.07 kB, 0×0, 1,858 defa görüntülendi
      • resim46zi.jpg

        35.98 kB, 0×0, 1,718 defa görüntülendi
      • resim50zj.jpg

        42.43 kB, 0×0, 2,702 defa görüntülendi
      Sayın SARMISTAL
      Sayın Dalokay, yani eski Ankara Belediye Başkanı O veya benzerini Ankaradaki Kocatepe Camiinin Projesi olarak sundu, ama böyle cami mi olur diye kabul edilmedi, bunu biliyor muydunuz?.. O yıllarda Ankaraydım. (1974-1981). Olayın yakın tanığıyım. Tuttular Bugünkü Kocatepe Camiini yaptılar. Camiye ve camilere sözüm yok, yanlış anlaşılmasın, ama Ankara gibi Cumhuriyetle kurulmuş bu çağdaş kente böylesi çağdaş mimarinin bir örneği, hem de cami olarak ne güzel yakışırdı değil mi?.. Kocatepe tipi camilerin en güzelleri zaten ülkemizde değil mi? Bir Selimiye Camiini aşamıyorsan aynısının kopyalarını yapmanın anlamı ne. Hele bir Başkente böyle bir cami yapmanın anlamı var mıydı, elde böyle bir proje varken.
      Selamlar..
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      Mustafa abiye katılıyorum.Madem böyle bir proje vardı Ankara'yada yakışırdı.Sultanahmet camiini dolaştım,Selimiye camiisinide resimlerinden biliyorum ne kadar büyük olursa olsun isterse ginese değil dünyanın yedi harikasına girsin ben Mimar Sinanımızın eserlerine rakip bile görmüyorum bu camiyi ,kaç yüzyıl önce yapıldıkları halde hala ihtişamlarını koruyorlar...
      gerçekten insan bakarken gözlerini alamıyor.muhteşem bi yapıt,mimarının bir TÜRK olması da ayrı bir gurur kaynağı.fakat ne olursa olsun yine orjinalini tercih ederim..Aslını kaybetmemek adına...
      Ne farkederki kör insan için elmas da bir,cam da
      Sana bakan bir kör ise,kendini camdan sanma..

      MEVLANA
      Bu konuda ben de Bilenli'ye katılıyorum.
      Böyle bir cami gerçekten Türkiye'ye yakışırdı. Rahmetli Vedat Dalokay Ankara'da sol bir partiden seçilmiş en başarılı belediye başkanıydı. Politikayı vatandaşa hizmet anlamında kullanan, farklı siyasi görüşleri de ruhunda özümlemiş biriydi. terörün en yoğun yaşandığı günlerde bazı sözleri kendi partisinden çok tepki görmüştü. Bölücü değil birleştirici idi.
      Mimarlığını yaptığı bu cami aslında Vedat Dalokay'ın bu ruh halini de yansıtan muhteşem bir eserdir.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Sayın EHA
      Hem çok beğendim diyorsunuz, hem de orijinalini tercih ederim diyorsun. Bir kere cami mimarisinin orijinali hangisi? Bizim yaptıklarımız mı, Araplarınki mi?, Mısırlılarınkimi? Hayır En orijinali İlk Müslümanların Peygamberimizle Namaz kıldıkları Mecittir herhalde. Bu mantıkla gitseydik bugün her ülkenin çok değişik ve birbirinden güzel camilerine sahip olamazdık. Bakın pakistanda bir Türk böyle bir cami yapmış, bu bizde olsa ne olurdu. Zaten böyle bir cami her yere de yapılamaz. Bu büyük bir proje ve Ankara'ya gerçekten yakışırdı. Mimaride biz ve dünya çok önemli gelişmeler kaydetti, bunun camiye uygulanmasında ne sakınca varki?.. Bizdeki klasik cami mimarisi tam olarak bize mi ait. Bu konuda (mimarlık bilgisi) detaylı bilgisi olan arkadaşlar açıklık getirirse sevinirim.
      Sayın EHA, amacım yeni bir polemik konusu açmak değil. Klasik camiyi tercih etmek sizin de herkesin de hakkı. Buna bir şey dedidiğim yok. Ben de çok güzel klasik camilerimizin olduğunu biliyorum ve bunların gözümüz gibi korumamız gerektiğine gönülden inanıyorum
      Selamlar..
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      Sayın Bilenli;
      Dünyadaki bilinen cami mimarileri elbette ki klasiktir. Tüm İslam coğrafyalarında ve tüm zamanlarda yapılan camilerin birbirine benzemesi zaten KLASİK olduğunu gösteriyor. Bu klasik modeli yaratan da İslam Devletleridir.
      Pakistan'da yapılan cami ise özel bir denemedir ve mutlaka mimaride o modelinde nbir adı vardır. Bunu konunun uzmanları bilir. Gönlüm Ankara'da öyle bir cami olmasını arzulardı.
      EHA'nın Pakistan'da yapılan camiyi beğenmesi başka bir şey klasik camilerden hoşlanması başka birşeydir.
      Çünkü her caminin insanda oluşturduğu huşu duygusu farklıdır.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Sayın Aksu benim demek istediğim o değildi. Çünkü gitmedim ama artık televizyon , internet herşeyi evimize getiriyor. hatta bu konu üzerine internette araştırma yaptım. Bir çok ülkede çok farklı, bizim o klasik dediğimiz ( bizim için klasik, yani bizim ülkemiz için alışıla gelen) camilerden çok farklı, tamamen farklı cami mimarisiyle karşılaştım. Süriyede, Irakta, İranda, Pakistanda, Mısırda , Arabistanda vs. yani tek bir klasik diyeceğimiz model yok.. Her ülke kendine göre bir yol tutmuş..
      Bu konuyu fazla uzatmanın da anlamı yok, önemli olan ibadet, iabadetgah değil zaten. İstersen usulüne uy, evde, dışarda veya camide namaz kıl.. O yerine ulaşır.. Bu sadece göz zevki, yani estetik.. Bu da kişiden kişiye değişir. Hani bir söz vardı; " Zevklar ve renkler tartışılmaz" diye...
      selamlar......
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      Önemli olan, müslümanların toplu halde ibadet edebilecekleri bir mekanın olmasıdır. Bunun mimarisi ve diğer fiziksel özellikleri ayrıntıdır sadece.

      Yüzyıllardır ihtişamını yitirmeyen camilerimiz var. Gelen en üst düzeydeki misafirlerimize gururla gösterebildiğimiz en önemli eserlerimiz den biri camilerimizdir.

      Pakistanda'ki gibi değişik mimarilerde elbetteki çok hoş olur. Önemli olan dışardan bakıldığında buranın bir camı olduğunun açık seçik belli olmasıdır. İlk bakışta burası kilisemi, havramı, kültür salonumu yada alışveriş merkezimi olduğu belli olmalı gerisi o kadar önemli değil.

      Bir şeyi daha belirtmeden geçemeyeceğim. İçinden camiye gitmek gelmeyen insana nasıl cami yaparsan yap camiye gitmeyemi başlayacak.Mimarisinin bu anlamda hiç bir önemi yok.

      Tartışılması gereken bir şey varsa oda sadece cuma namazlarında dolan ve diğer vakit namazlarında (boş demeye dilim varmıyor ) bir iki saf cemaatin ancak olmasıdır.

      Elbetteki evdede ibadet edilebilinir ancak cemaatle ibadet etmenin daha eftal olduğu hadislerde ve Peygamberimizin uygulamalarından gayet açık şekilde anlaşılmaktadır.

      Selam ve saygılar.
      bu camiyi bende bir belgesel programında izlemiştim
      bu resimlerden tam net anlaşılmıyor
      konumu itibari ilede mükemmel bir yere yapılmış
      çok hakim bir yerde
      mimarının vedat dalokay olduğunu duyunca bende şaşırmıştım
      cami mimarisindeki kubbeli yapı sanırım bize emevilerden kalma
      osmanlı zamanındada bu mimari kullanılmış
      tabi bu mimarinin kullanılması tamamen geleneklerle alakalı
      yeni yeni ülkemizdede kubbeli yapıların haricindede camiler yapılmaya başlandı
      böyle camileri ülkemizdede görmekten şahsen gurur duyarım
      ---------
      Kubbe, (İspanyolca: cúpula, Almanca: kuppel, Boşnakça: kupola) Binaların üstünü örtmek için kullanılan yarım küre şeklindeki mimari unsur.

      Kubbe kelimesi batı dillerine, Müslümanların Endülüsteki hakimiyetleri sırasında İspanyolca aracılığı ile girdi.

      Kubbe, mimari alanda eski dönemlerden beri uygulanan bir unsurdur. Tarihi gelişimi süreci içinde boyutları büyüyen kubbe asıl önemli gelişimini Türk ve İslam mimarisinde kaydetti. Kubbe zamanla Cami mimarisinin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Başlangıçta küçük boyutlu kubbeler inşa eden Türk mimarlar, özellikle İstanbul'un fethinden sonra büyük kubbeli eserler yapmaya başladılar. Mimar Sinan'ın Edirne'de Padişah II. Selim adına inşa ettiği Selimiye Camii, 31 metreyi aşan kubbe çapıyla Bizans İmparatorluğu devrinde inşa edilen Ayasofya'yı geride bıraktı.

      Günümüzde Türkiye'de inşa edilen camilerin kubbe tarzı büyük ölçüde Osmanlı tarzının devamı niteliğindedir.

      tr.wikipedia.org/wiki/Kubbe
      ---------
      Sayın Mustafa ÇAKIR
      Söyllediklerimden sakın camide değil, dışarda evde namaz kılın dediğimi anlamayın. Ben o cümleyi, o amaçla söylemedim. Tabiiki yakında cami varsa ve bir manimiz yosa cami tercih edilmeli, yani cemaatle namaz kılmak. Fakat tarlada çalışıyorsun, camiden uzak, veya gece evdesin (gündüzde olabilir) cami eve uzak, veya rahatsızsın, bu gibi durumları kastetmiştim. ( Niye hemen polemik konusu yapıyoruz her şeyi anlamıyorum. Cami mimarisinden çıkıp nereye geldik, Ben bu konuyu burada kesiyorum.)
      Selamalar...
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem
      GÜZEL BİR MİMARİ ESERİN, İNSANLARİ O ESERİ ORTAYA ÇIKARAN İNANIŞA MERAKINI ARTIRACAĞI MUHAKKAKTIR. PAKİSTAN'DAKİ BU ESERİ YAPANIN TÜRK OLMASI BENİ GURURLANDIRIYOR, TAÇ MAHAL GİBİ.
      MİMAR SİNAN'IN BAŞARISI BÜYÜK ESERLER YAPMIŞ OLMASI DEĞİL, MEKAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ O ZAMANA KADAR OLMADIĞI BİÇİMDE MİMARİYE TAŞIMASIDIR.
      SAYIN BİLENLİ,
      GALİBA YANLIŞ ANLAŞILDIM..BEN BÖYLE BİR MİMARİNİN TÜRKİYE YE YAKIŞMAYACACAĞINA DAİR TEK KELİME ETMEDİM..BİLAKİS ÇOK YAKIŞIR,HELE Kİ BU BİR TÜRK ESERİ İSE KESİNLİKLE ÖNCE BİZİM ÜLKEMİZDE DÜNYAYA SERGİLENMESİ GEREKİRDİ. FAKAT BENİMKİ TAMAMEN KİŞİSEL BİRŞEY..BEN PAKİSTAN DAKİ CAMİYE BAKINCA SADECE YAPITIN BÜYÜKLÜĞÜNDEN,İHTİŞAMINDAN,GÖZ ALICILIĞINDAN ETKİLENDİM(KESİNLİKLE İSLAMİYETE YA DA TÜRKİYE'YE YAKIŞMAZ GİBİ BİR DÜŞÜNCEM YOK)FAKAT KOCATEPE CAMİSİNE BAKTIĞIM ZAMAN ÇOK DAHA DERİN ŞEYLER HİSSEDEBİLİRİM.HA KİMSE BÖYLE DÜŞÜNMEK ZORUNDA DEĞİL..MUSTAFA ABİNİN DE DEDİĞİ GİBİ ÖNEMLİ OLAN İBADETİN TOPLU HALDE YAPILACABİLECEĞİ BİR ORTAM OLMASIDIR..
      TEKRAR YANLIŞ ANLAŞILMAMAK ÜMİDİYLE..
      SAYGILAR..
      Ne farkederki kör insan için elmas da bir,cam da
      Sana bakan bir kör ise,kendini camdan sanma..

      MEVLANA