Çok Çok Ağır Konuşabilirim

      Çok Çok Ağır Konuşabilirim

      Sen senelerce oku, Londra'da master yap, yetmesin doktora yap, millet vekili ol, bakan ol ama fındık kadar beynin olmasın.

      Aşağı yukarı yüz kişinin çalıştığı bir firmanın sekreteriyim. Çalışanlarımız asgari ücretle çalışan işçiler, hergün en az 5'i bana gelip çocuklarının ödevlerini yapmamı rica ediyor. Normalde olmaması gereken bir durum fakat o insanlara hayır diyemiyorum. Sebebine gelince;

      Verilen ödevler şu şekilde: Fatih Sultan Mehmet'in resmi eserlerinin resmi (5 tam sayfa), iki cami, iki medrese, iki külliye, iki şadırvan, iki çeşme kale, sur vs. ve açıklamaları (15 sayfa), 5 foklor, 5 düğün dernek vs. vs. vs.

      Bu ödevler renkli çıktı ve tam sayfa olacak.

      Ya canım öğretmenlerim hiç mi vicdanınız yok, bir sınıfta kaç öğrenci var, bu kadar kağıt israfı nasıl yaparsınız, hiç mi farkında değilsiniz.

      Kağıtlar için geri dönüşüm kutuları var mı mesela. Hiiiiiiiç zannetmiyorum.

      Peki asgari ücretle çalışan bir işçi hergün nasıl hem internet kafelere araştırma hem de renkli çıktı parası versin.

      E yazuk olsun yazuk "müfredattır ne yapayım" diyen öğretmenlere.
      sevgili makbule sen bimzim devletimizin neden gelişemedini zannediyosun bunlar en ufakları birde bunların büyük boyutları var öğretmenlerimizde şaşırmış artık onlarda ne yapacağını bilmez olmuş bence tabi ellerinde olmadan mesala devlet kayıt parası yok diyor ama okullar en az beşyüz milyonla kapı açıyor çocukalrımız okumuyor diye bas bas bağrıyorlar birde nasıl okusunlar asgari ücret belli bu insanlar hem kayıt parası verecek bir sürü kıvır zıvır havadan para bir kıyafet bile dünya nın parası ya 2 3 4 çocuk okutanlar allah kolaylık versin hepsine bizimki daha kree gidiyor inanın yetişemiyorum bazı yerde her ay 1 senelik şu masrafı diyorlar veriyoruzertesi ay yok şimdide 1 senelik şu masrafı diyorlar hep senelik diye istiyolar ama nedense her ay bir şey çıkıyor artı birde gösteriler falan on dakikalık bir gösteri dünyanın parası ee arkadaşları gidince tabi onuda alamıyoruz yani şu anki zamnan değil ilerleme zamanı tamamen gerileme çağı zenginler yaşıyacak fakirler tamamen sürünecek YAZIKLAR OLSUN İNSANLARI BU HALLERE DÜŞÜRENLERE
      TÜRKİYEDEKİ EĞİTİM SİSTEMİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER GEREKİYOR

      EĞİTİMİN SORUNLARINI BEN BAŞLIKLAR HALİNDE SIRALAYAYIM
      1 ÖNCELİKLE İŞE ÖĞRETMENLERİN EĞİTİMİNDEN BAŞLANMALI VE MADDİ SORUNLARI HALLEDİLMELİ
      2 ÖĞRENCİLER SEVİYELERİNE GÖRE EĞİTİLMELİ VE EĞİLİMLERİNE GÖRE ALAN SEÇMELERİNE YARDIMCI OLUNMALI
      3 GEREKSİZ BİLGİLERLE KAFALARI DOLDURULMAMALI
      4 ÖZEL DERSANELER KAPATILMALI VE ÖĞRENCİLERİ ÖSS LGS OKS GİBİ SINAVLARDA PERİŞAN OLMAMALARI SAĞLANMALI
      5 EĞİTİMİN KESİNLİKLE PARASIZ VERİLMESİ
      SAYILABİLİR

      BUNLAR YERİNE GETİRİLDİĞİNDE GAFFURUN DEYİMİYLE
      "TAM SÜPER OLACAK"
      Makbule Kardeşimizin önemli bir tespiti var. Bilgisayardan ÇIKTI ÖDEV alınması.
      Şu anda acil yapılması gereken Bilgisayar Çıktıödevlerin kabul edilmemesi. Ödevlerin el yazısı ile olması gerekiyor. Daha da önemlisi ödevlerin bu kadar fazla olmaması lazım.
      İnsan beyninin kapasitesi bellidir. İnsanın algılama gücü de aşağı yukarı bellidir. Peki bunlara rağmen neden MEB çocuklarımzı bu tür bir ödev yapmaya yaönlendirirler.
      Makbule hamın sadece 1 dersten örnek vermiş. Peki diğer dersleri de buna ilave edersek ortaya çıkacak vehametin boyutlarını Pedagoglarımız görmüyor mu?
      Benim çocuğum 9. sınıfa bu sene başladı. BLOK DERS diye bir şey icat etmişler. 2 ders birleştiriliyor ve çocuklar 80 dakika ders gördükten sonra 10 dakika teneffüse çıkıyorlar.
      Bilim bir insanın dikkatinin yoğunlaşma sürecini 45 dakika olarak öngörürken hangi mantık bunu 80 dakikaya çıkartır?
      Bence bunlar çağın getirdiği bunalımlar değil çağın ihanetleridir.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Yalan olmasın, yine bir ödevde Dandanakan savaşı, Balkan şavaşları, Çanakkale savaşını çıkardım.Bu bir tek çocuğa verilen ödev, 12 punto ile tam 6 sayfa sürdü. O çocuk bu ödevi okuyup anlamışmıdır, bence benden aldığı gibi öğretmenine verdi. E ne anladım. Amaç heralde "bu öğrenciler google'dan araştırma yapabiliyormu, konuyu bulup çıktı alabiliyormu" olsa gerek aklıma başka bişey gelmiyor.

      Karyolanın dibinde yedi beni pireler...

      Bu yazıların hangi birine cevap yazmak lazım şaşırdım kaldım açıkçası.Baştan başlayalım en iyisi.Yanlış anlamadıysam Sayın Makbule nin bahsetmiş olduğu ödev yıllık ödevlerdir.Bu ödevler öğretmen tarafından verilmez öğrenci tarafından alınır(yani ödev alacağı dersi öğrenci belirler hatta araştırma yapacağı konuyu bile seçebilir),ve bu ödevler yılda bir kez verilir ilköğretimin ikinci kademesi için konuşuyorum tabi,lisede daha farklı olabilir.Amacı ise öğrenciyi araştırmaya yöneltmektir.Öğretmen bu ödevi verirken git bilgisayardan anlayan birinden bunları çıkar al getir bende arşiv yapayım demez.Ancak çoğu ödevde yukarda bahsedildiği gibi hazırlanır ya oda ayrı bir mesele.Kimse bu konuyu baz alarak bu nasıl müfredat,bu müfredatı yazanlar fındık kadar beyinlidirler diyemez,diyebilmek için öncelikle müfredat hakkında azcıkta olsa bıraz bilgiye sahip olmak gerekir.Daha öncedende bahsemiştim ilköğretim de köklü bir müfredat değişikliğine gidildi.Yeni program Gardner ın çoklu zeka kuramına dayanan öğrenciyi ezbercilikten alıp, bilgiyi direk yüklemek yerine bilgiye nasıl ulaşacağını öğretmeye dayanan araştırmaya,incelemeye,teorikten çok pratiğe önem veren ileri ülkelerin kullandığı bir programdır.Tabi bu program öğretmenlerimiz içinde öğrencilerimiz içinde velilerimiz içinde alışılagelmeyen bir program olduğu için tam olarak oturması içinde bıraz zamana ihtiyaç vardır.Muzaffer abinin saymış olduğu madelerden 1. hariç diğerleri yeni programın amaçlarında,özünde vardır.Blok ders yorumları sanırım liseler için yapılmış.Kesinlikle yalnış bir uygulamadır ama bazen okullar öğretmen eksikliklerinden dolayıdır ki bu uygulamaya gitmek zorunda kalıyorlar.Şakir abimin bilimadamlarınca tespit edilen bir insanın dikkat süresi 45 dk lafı çok doğru olduğu gibi bu süre ilköğretimin ilk yıllarında 13-14 dk ya kadar düşmektedir.

      Velilere düşen külfetlerden kayıt paralarından falan bahsedilmiş kulaktan duyma haberlerle.Ben kendi öğrencilik dönemimle şimdikini karşılaştırayım kısaca.Bütün kitaplarımı,defterlerimi,önlüğümü (ne kadar fakir olursam olayım) öğle yemeğimi veya öğle yemeği için aldığım harçlığı ailem karşılardı.Ayrıca ortaokula gidebilmek içinde kar kış demeden 4-5 km de yol yürürdük her sabah ve akşam.Okullarda ,bugünkü okulların donanımının yanında çok sönük kalırlardı.Şimdi ilköğretime giden ben durumumdaki bir öğrenci servisle gidip servisle gelmektedir 1 kuruş para ödemeden,bütün öğrencilerin kitapları,hatta bu seneyle birlikte ciltleri bile ücretsiz verilmektedir,ayrıca durumu kötü olan öğrencilere hem para yardımı hemde kıyafet yardımı yapılmaktadır.Köy okulları dışında interneti,bilgisayar sınıfı olmayan okul yok gibidir,taşımayla köylerden gelen öğrencilere ücretsiz öğle yemeği verilmektedir (hemde sıcak yemek) bu örnekleri daha da uzatabiliriz...Son yıllarda bütçeden en çok pay ayrılan kurum eğitim olmuştur...Kötümü olmuştur kesinlikle hayır.Bunların meyvelerini alacaktır ülkemiz ama zaman gereklidir.Hani bir laf vardır ya aklımda kaldığıyla söyleyeyim. " Bir yıl sonrasını düşünüyorsan buğday ek,on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik,yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan eğit..."
      Sn C.YILMAZ açıklamalarınız için teşekkürler. bu konu ancak konuyu direk ilgilendiren bir öğretmence açıklanabilirdi. bizim gibiler sadece hariçten gazel okurlar... yalnız anlamadığım şey senin gibi güzel bir insanın niçin gaasaraylı olduğudur. kadı kızında da bu kadar kusur olur dimi:D
      sevgi ve selam ile...
      can bey sanırım 'kulaktan dolma sözlerle'derken de bana cevap verdiniz asla kulaktan dolma sözler değil bunlar ben birebir şahit oldum sanki siz hiç şahit olmadını bırakın allah aşkına her okulda var nerdeyse bu ben yeğinimi kaydettirdim bu sene 500 milyonla kapı açtılar sonra iki ufak televizyon aldık da öyle kurtardık burası türkiye her yerindendemi haberdarsınız anlayamadım doğrusu sorun bakalım çocuğu olan ailelere ne kadar harcama yapıyorlar
      bu kayıt parası olayını şimdi yanımda çalışan busene çocuğunu okula kaydeden mesai arkadaşıma sordum. kayıt parası verdinmi evet verdim dedi 10 ytl. eski parayla 10 milyon tl. söylediğine göre o okulun mıntıkasında oturuyorlarsa kayıt parası cüzzi birşey. ama okul kaliteli ama mıntıkada başkaysa her zamanolduğu gibi olaya para giriyor. yani kayıt parası olayı var ama ikamet dışından başka okula kayıt ettirmek isteyenler için söz konusu. her zamanji gibi bu konuyuda abartıyoruz gibime geldi.
      KAYIT PARASI İSTİYOR OKUL YÖNETİMLERİ AMA
      GAYRİ RESMİ YOLLARDAN BENDE BİRÇOK AKRABAMDAN DUYDUM

      İSTEDİKLERİ PARA YASAL DEĞİL VERMEMEK HATTA ŞİKAYETTE BULUNMAK LAZIM

      MALESEF BİZİMDE YANLIŞLARIMIZ VAR
      MAHALLEMİZDEKİ OKULU BEĞENMEYİP ŞU OKUL DAHA İYİ DİYE
      BAŞKA YERE KAYDETTİRİYORUZ ÇOCUKLARIMIZI
      EE DURUM BÖYLE OLUNCADA İSTENİLEN PARAYI VERİYORUZ

      MEB İNTERNETTEN KAYIT FİKRİ BUNUNDA ÖNÜNE GEÇECEK SANIRIM
      BU SENE İLKÖĞRETİM KAYITLARI ANKARADA İNTERNETTEN YAPILDI

      Aferum sana....

      Hemşinli ilke sizin Hemşince diliyle ilgili tarışmalarındaki tutumunuzu bildiğim için bu konuda seninle tartışmaya girmek istemiyorum aslında.Sizin kadar bu konuda bilgi sahibi olmasamda eğitimle ilgili konulara siteye üye olduğum günden beri bildiğim ölçüde bişeyler yazmaya özen gösteririm.Sizin kayıt parası adı altında yapmış olduğunuz bağışlarla ilgilide sizi tatmin edecek açıklamalar yapmak isterdim ama burada herşeyi yazamadığımız gibi onada verecek cevabın olurdu senin eminim:) Burası Türkiye demişsin Orası Türkiye de burası İsviçre mi:) Siz bildiğiniz yöntemlere devam edin,liseye kayıt içinde buzdolabı alırsınız,ünüversite içinde 2. el bir otomobil.Haklarını araştırıp,aramak yerine değişik yöntemlerle sonuca gitmeye kalkarsak elbetteki burası Türkiye dir deriz:)
      benim edebim yerinde beni kimseyle kıyaslamaya kalkmayınız lütfen nedense yine aynı olay biz birşey söyledikmi inanmak sizin için çok güç birşey yaptıklarınza akıl sır erdiremiyorum dediklerimi ben uydurmuyorum yaşadıklarımızı yazıyoruz sizin amacınız yazdıklarıma inanmaktan ziyade herhalde bizi burda görmek istemediğinizdendir