Organik Çay Tarımı

      Organik Çay Tarımı

      Organik Çay Toplantısında Fabrika Müjdesi... Çaykur Genel Müdürü Hayırlı Olsun Dedi



      ÇAYKUR Tarafından Hemşin'de ikincisi düzenlenen 'Organik Çay Tarımı' konulu toplantı 15.01.2007 Pazartesi günü saat 13:30'da Hemşin Belediyesi Kültür Salonu'nda gerçekleştirildi. Büyük bir katılımcı kitlesi ile gerçekleşen toplantıya katılan ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem YÜCE'nin "Kurumun Müdürü Olarak Hemşinlilere Hemşin Çay Fabrıkasının müjdesini vermekten onur duyuyorum" sözleri alkışlandı. YÜCE, Başbakanımız'ın Hemşin'e gelişinde verdiği sözü yerine getireceklerini söyleyerek yörede uygulanması hedeflenen organik çay tarımının burada açılacak fabrikanın önemini daha da arttırdığını ifade etti. Organik Çay tarımının önemini vurgulayan Ekrem YÜCE, konuyla ilgili olarak katılımcılara açıklamalarda bulundu. Toplantıda söz alan Belediye Başkanı Başar CUMBUR ise, öncelikle verdikleri müjde için YÜCE'ye teşekkür ederken, arsa konusunda yaşanan sıkıntıyı aşmak için yapılan çalışmaları anlattı. CUMBUR, Hemşin Belediye Başkanı olarak bu konuda inşaatında amele olarak çalışmak dahil her türlü özveriye hazır olduğunu; bu konunun Hemşin için büyük bir fırsat olduğunu ve herkesin samimiyetle işe sarılması gerektiğini vurguladı.


      hemsin.bel.tr
      YAPILACAK OLAN FABRİKA BENCE HEMŞİNE ÇOK ŞEY KATACAKDIR.İŞSİZLERE İŞ İMKANI PAZAR ARDEŞEN VB GİBİ İLÇELERDEN GELECEK OLAN İŞÇİLER ORAYA BİR ŞEKİLDE GİDECEĞİ İÇİN DOLMUŞLAR BİLE KAZANABİLECEK BU İŞÇİLER YEMEK YEYECEK FIRINLAR MARKETLER MANAVLAR KAZANACAK BU ÇAYLAR TAŞINACAK KAMYONCULAR DAHA BİR ÇOK KİŞİYE EKMEK KAPISI OLACAK OLAN FABRİKA UMARIM EN KISA ZAMANDA YAPILIR VE HEMŞİNE HAYIRLI OLUR...
      Emre Kardeşime katılıyorum. Bu fabrika inşallah Hemşin'e yapılır.
      200 kişinin çalıştığı bir tane Çay Fabrikası Hemşin'de yapılacak 20 tane HES kadar işçi çalıştırır.
      Olayı bu açıdan düşünmemiz gerekiyor.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Hemşin yavaş yavaş gelişiyo

      BU ÇAY FABRİKASININ YAPILASI GERÇEKTEN SEVİNDİRİCİ AMA DUYDUĞUM KADARIYLAN YER PROBLEMİ VARMIŞ AMA EN KISA ZAMANDA ODA ÇÖZÜLECEKMİŞ. HÜÇİ DAYININ DÜZLÜĞÜNE YAPILMAYI DÜŞÜNÜYO YANİ FESTİVAL ALANINA. HEMŞİNLİLERE HAYIRLI UĞURLU OLSUN. İNŞALLAH HEMŞİN HALKI UMDUĞUNA ULAŞIR. SAYGILAR.
      www.grandvikinghotel.com

      YENIDEN HEMSIN

      bu organik cay uretimi gercekten cok guzel.uretici sonunda suni gubreden vazgecip organik gubreyi kullanmaya baslarsa birazcik olsun zehirlenmekten kurtulur,meyvelerimizin,sebzelerimizin tadini almaya baslariz.hep diyoruz eskiden herseyin tadi baskaydi diye,bu tat degisikliginin sebebi iste bu suni gubreydi.halkimiz kisa zamanda organik gubreyi kullanmaya baslarsa cok iyi olur.VE HEMSINDE CAY FABRIKASININ OLMASI COK SEVINDIRICI,KORKUYODUM HEMSIN BITTI DIYE AMA SANIRIM YANILMISIM HADI HERKESE HAYIRLI OLSUN.HEMSINE CAN GELIYO CAN SEVININ MILLET
      KOYUM CENNET NE ISUM VAR BURADA
      Organik Çay Tarımı o kadar kolay bir şey değildir. Bildiğim kadarıyla yetiştirilmesinden, toplanmasına, taşınmasından gübrelenmesine kadar bir çok zahmeti de kendi içinde taşımaktadır. Ancak bunların hiçbiri başarılamaz da değildir.
      Konu hakkında Gülten Kardeşimizin oldukça fazla bilgisi vardır. Bu konuda bir açıklama yaparsa hepimiz aydınlanırız.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Boylesi mujdeli bir haberi ilettigi icin muzaffer kardesime sonsuz tesekkurler .
      Bu ilk adim, bir baslangic olacak ve insallah arkasi gelecek bunun
      Insallah toki projeside gerceklesir bundan sonra . Hemsin o civil civil gunlerine yeniden ve daha guclu bir sekilde kavusur .

      Basar hocayi ve emegi gecen butun hemserilerimi kutluyorum.

      Hayirli olsun hepimize
      SAYGILARIMLA
      Valla süper bir haber!
      İnanın çAy fabrikasından bile daha önemli bir husus var ki oda organik çay tarımı
      Bunun ardından daha bir çok meyvamızın organık tarımı hemşin için mümkündür.
      Çayımızın değeri aratacak ve zahmetine değecektir.
      İnşallah Hayırlısı ile olur ve Seçim Malzemesi olmaz diyorum.
      Bunun yanında birde doğal alabalık çiftlikleri kurulsa ne güzel olur.
      selamlar.
      Sevgili yunus hemsin icin buyuk bir firsat buna evet demiyecek olanlardami var ?
      Benim cayimi enson bizim yusuf aliyordu(Kerem'n) simdi durum nedir bilmiyorum ama muhtar olarak benim adima evet demen beni mutlu eder.
      Sen koyde daha evvel yapilan isler icin bizim neleri feda ettigimizi iyi bilirsin , Kaldiki burada verdigimiz birsey yok elbetteki bu projeye evet diyecegiz ben sahsen hayir diyecek kimsenin cikacaginada ihtimal vermiyorum.
      Yunusum tavsiyene tesekkurler aci patlicani kiragi calmaz sen merak etme :D
      Koyde herkese cok selam
      SAYGILARIMLA
      Organik Çay Üretimi için imza alınması gerekiyorsa demek ki bunun da bazı koşulları vardır. Organik Çay Üretimi şu andaki üretimden sadece kullanılan gübre açısından mı farklı yoksa başka farklılıklar da içeriyor mu?
      Organik Çay fiyatı ile normal üretim arasında bir fiyat farkı var mıdır?
      Organik Çay Tarımı yapacak Hemşinliler hangi şartların altına imza atıyorlar?
      Hemşin'in geleceği için kendilerini paralarcasına mücadele edenler(!) bu konuda bir açıklama yapabilir mi?
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      KOLAY BIR IS DEGIL

      KOLAY DEGIL AMA YAPILMASI GEREKIR . BULABILDIGIM BILGIYI AKTARIYOOrganik Çay - Bio Çay

      --------------------------------------------------------------------------------

      Dünya da çaya ayrılan alan 2,3 milyon hektara, bu alanlardan elde edilen ürün 3,2 milyon tona ulaşırken, organik çaya ancak 5.000 hektar ayrılabilmiş ve üretimde ancak 4-5 bin tonluk bir seviyede gerçekleşmektedir.

      İnternet’te “Organic Tea” yazın şöyle bir dolaşın, perakende fiyatların kilogram bazında 30-80 $ arasında dolaştığını göreceksiniz. Sahi çay üretici ülkeler normal çay fiyatlarının 5-10 misli üzerinde olan piyasada yok satan bu çay üretimini tercih etmemelerinin bir nedeni mi var?

      İlk organik çay üretme fikri 1980'li yılların başında ortaya çıktı. İlk üretim 1986 yılında Sri Lanka’da gerçekleşti. Dünya piyasasına 1990'lı yıllarında çıkan, ne kadar üretildiyse o kadarda satılan, diğer normal siyah çay üretimi stoklarının artması ve fiyatlarının düşmesine karşın yükselen bir trend çizen bio çay olarak da adlandırılan çay üretimi niçin böyle %1'in bile altında kalmaktadır? Üretici ülkeler arasında, başta Sri Lanka’nın dışında Çin, Japonya, Şili, Tanzanya, Kenya, Malawi ve Arjantin’de yer almaktadır.

      Bütün bu soruların cevabı organik çayın adında cevabını zaten bulmaktadır. Sorunun cevabı gayet basit . Evet, pestisid, inorganik gübre kullanımı, isole edilmemiş alanlar ve mevcut teknolojiden vazgeçildiği anda organik- bio çay üretiminin artmaması için herhangi bir neden yok. Hele doğalığın yanısıra birde insan sağlığıda göz önüne alınırsa...

      AB'de geleneksel tarımdan ekolojik tarıma doğru bir yönelme var. Organik tarım için EEC Nr.2092/91 standartları oluşturulmuş olup, politika ve desteklemeler bu yöndedir.

      Pestisid


      Bilindiği üzere çay üretimi çok büyük oranda ekvatoral ve ekvatora yakın bölgelerde yapılmaktadır. Çay da bakteriyel ve mantari hastalıkların yanısıra 160 farklı böceğinde tespit edildiği bu interland da kış mevsiminin olmaması, hastalık ve böceklerle kimyasal bir mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Bu da ister istemez bir bardak çay ile birlikte tarımsal mücadele de kullanılan kimyasal kalıntılarla –pestisid- birlikte binbir hastalığa davetiye çıkarmamıza neden olmaktadır. Hiç bir zevkin insan sağlığını tehdit etmesine göz yumulması gerekliliği düşünülürse.

      Dünya çaylarında rastlanan pestisidlerle ilgili örnek vermek gerekirse;

      2000-2001 yılında Çin, Hindistan, Japonya ve Vietnam çaylarında anılan numunelerde yapılan, MRL – Maximum Residue Level – Kabul Edilebilinir Maksimum Pestisid analizlerinde, 1 Temmuz 2001’de kabul edilen EU – Avrupa Norm’ları (Ek:1) baz alınarak llimit üstünde tespit edilen MRL'yi aşan numune%’deleri ektedir. (Ek:2)


      Peki, dünyada pestisid gereksinimi olmayan üretici ülkeler yok mu? Evet, vardır. Bunlar Türkiye ve Gürcistan'dır. Ancak bu iki ülkede de henüz bu konuda ciddi bir girişim yoktur. Gürcistan'ın bu avantajına rağmen çay üretimini devam ettireyim ettirmeyeyim ikileminde kalması da bir yana. (Gürcistan siyah çay üretimi 1990’lı yılların ortasında 10 bin tonun altına düşmüşken 2003 yılında 25.000 ton seviyesine ulaşmıştır.)
      Ekolojik Şartlar
      Dünyanın en büyük çay üreticileri arasında yer alanlarda kimyasal mücadele yapılmayan alan çok kısıtlıdır. Öncelikle, bu tarım için ayrılan sahalardaki arazilerin rakımının deniz seviyesinden en az 700 metre yüksekte olması tercih edilmektedir. Diğer ekolojik şartları şöyle sıralayabiliriz:

      Yıllık sıcaklık ortalama 18-20oC
      Ortalama günlük güneş ışığı 4 saat
      Yıl boyu minimum 1600mm yağış
      %70-90 arasında nispi nem
      Toprak PH’sı 4,5-5,5
      Organik Gübre

      Organik çay için elbette organik gübre kullanılması gerekecek bu başlangıçta, organik gübre satışı yapan belgeli firmalardan karşılanacak, zaman içinde organik olduğu belgelenmiş hayvan gübreleriyle, çay budama ve üretim artıkları (çöp, lif v.s.) ile de desteklenecektir. Değil yalnız çayda, diğer tarımsal üretimlerde de inorganik gübre kullanımından kaynaklanan kirlenmenin getirdiği maliyet; insan ve çevre unsurunun söz konusu olduğu noktada organik gübre maliyeti ile kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğu asla unutulmamalıdır.

      Yalnız dekar başına Avrupa'da inorganik olarak 9kg azota müsaade edilmektedir. Bunun bir nedeni, Avrupa tarımında sadece sanayi kirliliği sonucu havadan dekara en az 6kg azot yüklemesi, belki de bunun bu şekilde kabullenme ile göz ardı edilmesi şeklinde düşünülebilinir.

      Gübre kullanımında organikliğin de ispatlanması gerekmektedir. Organik diye öyle her organik gübrenin kullanılamaması işin ayrı bir boyutu. Gübre seçimini de kendi başınıza yapamamanız belirlenen standartlara uyma zorunluluğunuz da ayrı bir boyutu.
      Isole Edilmiş Alanlar

      Organik çay üretimi, tamamen isole edilmiş alanlarda yapılmalı, bunun için; çay bahçelerinin çevreleri tamamen herhangi bir vasıtanın girmeyecek şekilde ağaçlarla kaplı olmalıdır.
      Çay tarımının yapıldığı alan gerek endüstri sahalarında gerek yerleşim merkezlerinden kilometrelerle ifade edilebilecek uzaklıkta bulunmalı, taşımada kati surette motorlu araç kullanılmamalıdır.
      Toprağın ve bitkinin istenilen hale gelmesi için en az 3 yıllık bir süre gerektiği, üretime başlamadan önce belirlenen tüm toprak analizlerinin yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

      Üretim Teknolojisi ve Hasat

      Ekolojik tarım, sadece kimyasal mücadele yapmamak, suni gübreleme yapmamak değil, bu işin başlangıcı ama en önemli noktası. Ekolojik tarım yapıldığı tarladaki üreticiden, tüketiciye ulaşana kadar her safhada kayıt altına alınmalı, kontrol edilmeli, kontrol edildiği dekontrol edilmeli, belirleme ve izlenebilirlik sağlanmalıdır.

      Organik çay üretiminin IFOAM (Uluslararası Organik Tarım Federasyonu) veya bağlıları tarafından akredite edilip sertifikalandırılması gerekmektedir. IFOAM 1982'de Fransa'da kurulmuş olup halen 120 ülkede 600 organizasyon halinde teşkilatlanmıştır. Dünyanın en büyük çay üretici ülkelerinden biri olan Hindistan 1996'dan beri bu yapılanma içersinde yer alan ülkelerden biridir.


      Organik çay (bio çay) üretiminde bazı farklılıklar görülmektedir:

      Soldurma, toplanan yapraklar 20 saate kadar uzanabilecek bir sureç için gayet ince serilmiş olarak, havadar bir yerde doğal soldurulabileceği gibi, 20 cm’lik bir kalınlıkta (23kg/m3) serilip, düşük derecede sıcak hava verilerek de soldurulabilinir Süre yeteri solmanın sağlanması ile belirlenir.

      Fermantasyon, Fermantasyon, ayrı odalarda gerçekleştirilir, çaylar fermente olmak üzere 3,5-7,5cm kalınlığında alüminyum tavalara konulur. Bu kalınlık oda sıcaklığına göre ayarlanır. Oda sıcaklığı 20-25oC arasında olur. Fermantasyon, 3,5-4 saatlik bir süreyi alır, CTC tipi üretimlerde 1-2 saat de bu süre tamamlanır.

      Kurutma, fırın giriş sıcaklığı 75-85oC arasında olmalı, süre 20 dakika olmalı, fırın çıkışındaki kuruçay %3-5 rutubet ihtiva etmelidir.


      Organik çay üretimini sertifikalandıran, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca’da yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ve bağlı olduğu ülkeler: BCS- Almanya, IMO- İsviçre ve SKAL- Hollanda'dır.

      Organik çay üretimi işçilik maliyeti normal üretim maliyetlerine göre en az %25'lik bir fazlalık göstermektedir.

      Paket malzemesinin önemli bir yer tuttuğu bu üretimde, kullanılan malzemenin kimyasal bir kirlenmeye neden olmayacak türden olması, kati surette yapıştırıcı kullanılmaması, ağız kapamada iplik kullanılması, bunun da doğal olması gerekmektedir. Paketin çevreyi kirletmeden geri dönüşümlü olması da özellikle istenmektedir. Olay malzeme ile de bitmiyor. Paket de kullanılan renklerin bile uygunluğu aranıyor.

      Hepsi bir yana organik çay üretebilmek için yönetimde sistem içinde yer almalı, bu da belgelenmeli yani bir başka deyişle organizasyon ISO 9001 KYS içinde yer almalı. Bu ilk basamak, ekolojik tarım yapacağım, organik çay üreteceğim deniliyorsa HACCP şartları yerine getirilmeden,belgelenmeden ve sisteme uyarlanmadan bu işe hiç başlamamak gerekir. Tabi bugün Türkiye için uyma zorunluluğu olmayan ancak AB'ye girildiğinde olmazsa olmaz olan bu sisteme şimdiden girmek işin bir başka yönü.

      Yaş çay, yalnızca sertifikalı çiftçilerden alınmakta ve yüksek fiyat garanti edilmektedir. Hasat elle olmakta ve ikibuçuk yaprak toplanılmaktadır. Gerek hammadde gerek işçilik yüzünden yüksek bir maliyet sergileyen organik (bio) çayın ona görede çay piyasasında yüksek bir fiyatı vardır.

      Organik çaylarının dökme torba satış fiyatları bulundukları ülkelere göre 15-30$/Kg'dan alıcı bulabilmekte, tüketiciye ise paketli olarak farklı ambalajlarda 100$/kg'a kadar bir satış fiyatına ulaşabilmektedir.

      Organik çay olarak piyasaya sürülen bazı çayların düşük fiyatlarda olmasının nedeni, yaptıkları üretimin sertifikalı olmamasından kaynaklanmaktadır. Özellikle avrupalı çay ithalatçıları bu sertifikayı aramaktalar ve sertifikasız çay girişine izin vermemekteler ve bu yöndede birbirlerini desteklemektedirler. Bundan dolayıda sertifikasız organik çaylarki, çoğunlukla Çin menşeyli çaylar olup ancak ABD ve Kanada da alıcı bulabilmektedir.

      Organik çay içimi ile sağlığın yanısıra doğallığın lezzetini varacaksınız.... Şimdiden afiyet olsun.

      Kısmetse buradayız.....
      Muammer DEMET

      Organik Tarım ve HACCP ile ilgili daha fazla bilgi aşağıdaki bölümlerde verilmiştir.



      --------------------------------------------------------------------------------

      Organik Tarım


      --------------------------------------------------------------------------------

      Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik: 10 Haziran 2005 tarih ve 25841 sayılı Resmi Gazete'den Çay'la ilgili olabileceği düşünülen bölümlerden soru cevap şeklinde özetlenerek oluşturulmuştur. 17 Ekim 2006 tarih ve 26322 sayılı Resmi gazetedeki değişikliler eklenmemiştir.


      --------------------------------------------------------------------------------

      Organik tarım faaliyetleri nedir?
      Toprak, su, bitki, hayvan ve doğal kaynaklar kullanılarak organik ürün veya girdi üretilmesi ya da yetiştirilmesi, doğal alan ve kaynaklardan ürün toplanması, hasat, kesim, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma, pazarlama, ithalat, ihracat ile ürün veya girdinin tüketiciye ulaşıncaya kadar olan diğer işlemlerdir.

      Organik tarım metodu nedir?
      Organik tarımın uygulanması esnasındaki faaliyetlerin tümünü belirten metottur.

      Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu nedir?
      Organik ürünün veya girdinin, üretiminden tüketiciye ulaşıncaya kadar olan tüm aşamalarını kontrol etmek ve sertifikalandırmak üzere Bakanlık tarafından yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişilerdir.

      Organik ürün nedir?
      Organik tarım faaliyetleri esaslarına uygun olarak üretilmiş ham, yarı mamul veya mamul haldeki sertifikalı üründür.

      Geçiş süreci nedir?
      Bu Yönetmelik hükümlerine göre faaliyete başlanmasından, ürünün organik olarak sertifikalandırılmasına kadar geçen dönemdir.



      Organik tarımın genel kuralları nelerdir?
      a) Bu Yönetmelikte belirtilen kurallara uymak kaydıyla tüm ülke sathında organik tarım metodu uygulanabilir. Çevre kirliliğinden şüphe duyulan alanlarda organik tarım yapılıp yapılmayacağına, yetkili kuruluş karar verir.
      b) Organik tarım, müteşebbis ile yetkilendirilmiş kuruluş arasında imzalanan sözleşme esasına dayanır
      c) Organik tarım, yetkilendirilmiş kuruluşun kontrolünde yapılır.
      d) Konvansiyonel üretimde kullanılan binalar, alet ve ekipmanlar, Ek-8’de belirtilen maddeler ile yıkanıp temizlendikten sonra organik üretimde kullanılır.

      Organik tarıma başlama kuralları nelerdir?
      a) Müteşebbis, yetkili kuruluşa istenen bilgi ve belgelerle başvurur.
      b) Kuruluş, başvuruda bulunan müteşebbisin organik tarım metoduyla üretime başlayıp başlayamayacağına karar verir.
      c) Uygun bulunulduğunda sözleşme yapılır. Müteşebbis, organik tarım faaliyetini bireysel olarak yapabildiği gibi, üretici grubu ile de yapabilir. Bu durumda, müteşebbis üretici grubu adına kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya kontrol kuruluşu ile sözleşme yapar. Müteşebbis; aracı tüccar, depolama, işleme ve benzeri fason hizmetleri yaptırdığı gerçek ve tüzel kişi ile de sözleşme yapar.
      f) Yetkilendirilmiş kuruluş, her bir üretim aşaması için, ayrı ayrı sözleşme yapabileceği gibi, her faaliyeti ayrı ayrı belirtmek kaydıyla tek bir sözleşme de yapabilir.

      Geçiş süreci ürünü nedir?
      Bitkisel üretimde organik tarıma başlanmasından oniki ay sonra elde edilen ürünler geçiş süreci ürünü olarak değerlendirilir. Geçiş süreci ürünü, "Organik tarım geçiş süreci ürünüdür" etiketiyle pazarlanır.

      Organik bitkisel üretim kuralları nelerdir?
      a) Organik bitkisel üretim, yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapılarak onun kontrolünde yapılır.
      b) Organik bitkisel ürün yetiştiriciliği yapacak müteşebbis geçiş sürecine alınır. Geçiş süreci, çok yıllık bitkilerde üç yıldır.
      c) Yetkili kuruluşu; geçiş sürecini uzatabilir ya da kısaltabilir.

      Organik bitkisel üretim hasat kuralları nelerdir?
      a) Organik ürünlerin hasadında kullanılan teknik araç ve gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik oluşturmaması gerekir.
      b) Elle toplama materyalleri ürünün organikliğini bozmayacak yapıda olmalıdır. Toplama materyalleri hijyenik olmalıdır.

      Hayvan gübresinde bir sınırlama var mıdır?
      a) Organik bitkisel üretim yapılacak alanlarda, arazi üzerine uygulanacak toplam gübre miktarı, tek ürün için yılda hektar başına 170 kg saf azotu geçemez.

      Organik ürünlerin işlenmesi ve ambalajlanması nelere dikkat edilir?
      a) Organik ürünün işlenmesi esnasında, ürünün organik niteliğini koruyacak gerekli tedbirler alınır.
      e) Organik tarım metoduyla üretilen bitkisel hammadde, yarı mamul veya mamul madde halinde ambalajlanırken organik ürün niteliği bozulmamalıdır.

      Organik ürünlerin depolanmasında dikkat edilecek hususlar nelerdir?
      a) Depolama alanları, ürünlerin tanınmasına imkan verecek başka ürünlerle, maddelerle karışmaya ya da bulaşmaya meydan vermeyecek biçimde düzenlenmelidir.
      e) Organik ürünlerin depolanmasında sentetik kimyasal maddeler kullanılamaz.

      Organik ürünlerin taşınmasında nelere dikkat edilir?
      a) Taşıma sırasında herhangi bir karışmaya neden olmayacak biçimde uygun paket, konteynır veya kapalı araçlarda, izlenebilirliği sağlanacak şekilde taşınması sağlanmalıdır.


      Organik ürünlerin pazarlanması nasıl yapılmalıdır?
      b) Organik ürün ticareti yapan müteşebbis, her bir parti satışını "Ürün Sertifikası" ile belgelendirmek zorundadır.


      --------------------------------------------------------------------------------

      HACCP
      HACCP, prosesin etkin bir şekilde yönetilmesinde kritik olacak noktaların belirlenmesi ve kontrolü amacıyla yapılan proses içerisindeki tehlikelerin analizidir. İnsan sağlığına yönelik risk faktörleri, gıdanın kimyasal, mikro-biyolojik ya da fiziksel etkileşime maruz kalması sonucunda ortaya çıkarlar. HACCP sisteminin amacı, tüketici sağlığını riske sokabilecek bu kritik noktaları saf dışı bırakmaktır.

      Bu sistemi bütün gıda endüstrisi uygulamak durumundadır. Hammadde işleme, üretim,taşıma, depolama, ambalajlama, muhafaza, dağıtım, satış ve gıda sunumu ile ilgilenen bütün kurumların bu sisteme uymaları gereklidir. HACCP, gıda endüstrisi için geliştirilen bir kalite güvence istemidir.

      HACCP İçin Ön Şartlar

      1. GMP
      Risklerin azaltılmasına yönelik uygulamalar. Riskler iki şekilde olabilir.

      Kontaminasyon (Kirlenme): Biyolojik, kimyasal, fiziksel
      Etiketleme: Konteyner, ambalaj ve ürün etiket hataları.

      2. Gıda üretim yerlerinin tasarım ve yapı malzemeleri ile ilgili istenenler
      Herhangi bir çevresel bulaşma (kontaminasyon) alanında veya yakınında olmama,
      Tozdan korunma ve su akışının olması,
      Binanın dışarıdan gelecek kontaminasyona (güvercin,kedi,...) ve haşerelere kaşı korunması,
      Zemin, duvar ve tavanın düz yüzeyli, kolayca temizlenebilir ve üretime uygun şekilde yapılmış olması,
      Zeminin temizliğe uygun şekilde eğimli yapılması,
      Işıklandırmanın ürünün rengini etkilememesi,

      3. Taşıma ve Depolama
      Taşıma için kullanılan vasıtaların uygunluğu,
      Taşıma da, mikrobiyel, fiziksel ve kimayasal bozulmamaların olmaması,
      Neme duyarlı ürünün uygun yerlerde depolanması,
      Depolarda stok hareketinin FIFO'ya uygun sistematik olması.

      4. Ekipman ve Makine
      Ekipman tasarım ve yapımının temizlik, dezenfeksiyon ve bakımı kolaylaştıracak şekilde olması,
      Gıdayla temas eden yüzeylerin, düzgün satıhlı, aşınmaz, toksik olmayan, kırılma, çatlama olmayacak, sık temizlemeye, uygun malzemeden yapılmış olması,
      Gıdayla temas eden yüzeylerin kaplama malzemesi, boyasının gıdaya uygun olması

      5. Personel Hijyeni
      İşe girişte gıdayla temas eden işlerde çalışan tüm personel hijyen eğitimi alması,
      Sanitasyon (Temizlik) yapacak personel gıda konusunda eğitimli olması,
      Çalışanların dezenfektan kullanması (Sabun kullanmak yetmez, önce temizlil yapılacak, temizliğinden emin olduktan sonra dezenfekte edilecek, sanitasyon malzemesi kullanılacak)
      Üretim alanında çalışanların saçları kapalı, sakal, bıyık varsa onlarda kapalı, ayaklarda galoş vb. koruyucu var.
      Tüm takılar dışarıda bırakılıyor (saat, yüzük, gözlük, kalem, mücehver....

      6. Sanitasyon ve Haşere Kontrolü


      --------------------------------------------------------------------------------
      Kaynaklar:
      Bio Foods
      Chamraj Tea
      FAO
      India Tea
      IFOAM
      Netidea
      Ootou Organic Tea Estate
      Organic Tea
      Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
      Organic Tea, Sippo, Swiss Import Promotion Programma

      Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik
      EEC Nr.2092/91

      --------------------------------------------------------------------------------
      RUM
      SAYGILARIMLA

      Bölgemiz Organik Çay Üretimi için uygun.

      “Türkiye’ de çay denince akla doğu Karadeniz bölgesi gelmektedir.Bölgemizin kendine özgü iklimi,bitki örtüsü,kültürü ve sosyal yaşam biçimi vardır.Bölgemizde çay tarımının önemi ekonomik ve sosyal yönden ilk sırayı almaktadır.205.000 çiftçinin geçimini sağlayan,kampanya dönemlerinde 35 bin kişiye istihdam imkanı yaratan çayımız bölgemizin vazgeçilmez ürünü olarak önemini her zaman koruyacaktır.Çay ülkemizde en çok tüketilen bir içecektir. Yaklaşık 600 milyon dolarlık bir ekonomik aktivitesinde olduğu bilinmektedir.

      Çay’ da yaşanan sorunların başında çay bitkisinin yaşlanmış olması gelmektedir.Çaylık alanlarımız1940 lı yallarda Gürcistan’ dan getirilen çay tohumları ile üretim yapılmıştır.Bu çaylıklar şu an 65 yaşındadır.Oysa çay bitkisinin verimi 50 yaşından itibaren düşüşe geçmektedir. Ayrıca çay bitkisi yabancı döllenme ile geniş ölçüde melezleme gösterdiğinden bir çok melez tipler ortaya çıkmıştır.Eskiyen, yaşlı, verimden düşmüş, çay bahçelerinin yeniden tesis edilmesi gerekmektedir.Yeniden tesis bir proje dahilinde şu an itibariyle çay-kur araştırma enstitüsünde mevcut olan farklı iklim ve toprak koşullarına en iyi adapte olabilen yüksek verimli klon çay tipleri ile yapılmalıdır.Türk çaycılığını kurtarmak ve istenilen seviyeye çıkartmak için bu uygulama mutlaka gerçekleştirilmedir.Bu uygulama ile kalite, dolaysıyla da ihracat artacaktır.

      Bölgemizde kırsal endüstrinin önemi bugün biraz daha artmaktadır.Çünkü köyden kente göçün yaratacağı işsizlik eğitim, sağlık ulaşım ve konut gibi ihtiyaçların giderilmesinde trilyonlar harcanmaktadır.Burada önemli olan ve hepimize düşen görev kentlerin köyleşmesi değil, köylerin kentleşmesi sağlamaktır.Bu sorunun çözümü için de ilk akla gelen kooperatifler olmalı. Kooperatifler aracılığı ile de tarıma dayalı sanayi tesisleri kırsala kurulmadır.

      Çay üretimi yapılan bölgede her yıl yaklaşık 60 bin ton kimyevi gübre kullanılmaktadır.Özellikle1960 lı yıllardan başlayıp 1991 yılına kadar kullanılan Asidik değerlere sahip amonyum sülfat gübresi topraklarımızı yakmış,bölgemizin yağışlı ve yamaçlı olması nedeniyle ırmaklara, denizlere karışarak, bir çok canlının yok olmasına, sebep olmuştur.1991 yılından itibaren Çay araştırma enstitüsünün önerisi ile kooperatiflerimiz kompoze gübre temin ederek,üreticilere dağıtmakta ise de, bölgemizde bu konuda tam bir denetimsizlik hakimdir.Bazı kişiler, hala sülfat gibi yurt dışından gelen patlayıcı olarak kullanılan nitrat gibi,gübreleri satarken bazı kişilerde, kayaların öğütülmesinden meydana getirdikleri curufü gübre diye satmaktadırlar.Bu olumsuzlukların giderilmesi için başvurduğumuz devlet kurumları da serbest ekonomisi var diyerek bu duruma müdahale edilmemiş seyirci kalınmıştır.

      Dünya çay üretemini çok büyük bölümü tropikal iklim kuşağındadır.Türkiye’ de yaş çay yaprağı hasadı 3 dönem olarak gerçekleşip 6 ay sürmektedir.Tropikal iklim kuşağındaki ülkelerde ise hasat 11 ay sürmektedir.Bu ülkelerde hasad süresinin uzun olması nedeni ile bitki zararları ve hastalıkları görülmekte ve bunlarla mücadele içinde zirai ilaçlar yoğun olarak kullanılmaktadır. Mikroklima alınına sahip bölgemiz de üretim döneminin kısa olması kışın kar yağması gibi nedenlerden dolayı hastalıklar vuku bulmadığından Türk çayı yaprağı üretiminde zirai ilaçlar kullanılmaması önemli bir avantaj olduğu gibi, bölgemizde yoğun sanayi tesislerin de bulunmaması organik çay üretiminin yapılmasını daha da kolaylaştırmaktadır” dedi.

      (Hopa'da düzenlenen Organik Çay Üretimi panelinde Hasbi Topaloğlu nun konuşmasıdır.)
      Aşkta tıpkı ELİF gibidir isminde gizlidir ama okunmaz o olmadan da besmele sese gelmez o herşeyin içindedir hiç birşeyde görünmez...
      Yaşar Abim ve Zafran Kardeşim'in açıklamalarından anladığım şu.
      Organik Çay Üretimi için bölgemiz gerçekten çok uygundur. Ayrıca dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bir özelliğimiz de var. Çayımızda herhangi bir tarımsal zararlı yok. Üreticiler açısından sorun olabilecek tek şey toprak analizler olabilir. Çünkü senelerdir Avrupa Gübresi diye toprağa bol miktarda azotlu gübreler attık. Bunlar bir birikim yaptıysa toprağın normalize edilmesi gerekmektedir. Bu da kükürt ya da bir başka gübrenin kullanımı ile yapılabilir.
      Üretici açısından bence en büyük sıkıntı çayın elle ve mutlaka 2,5 yaprak olarak toplanması mecburiyetidir. Bir başka önemli sıkıntı ise çayların abarabalar ile taşınamayacak olmasıdır.
      Organik Çay üreteceğim diyenler önce neyin altına imza attıklarını bilmelidir.
      Bu konuda Muhtarlarımız Çay-Kur'dan bir bilgi alıp buraya asarlarsa çok iyi olur. Çünkü şehirlerde yaşayan ve çay zamanı memlekete gelen çay üreticileri sanıldığından çok fazladır.
      Önemli bir başka husus ise satışta veya toplamada günlük kota uygulanıp uygulanmayacağıdır.
      Fiyatlar ise Çay-Kur tarafından mutlaka şimdiden açıklanmalıdır ki vatandaş neyin altına imza attığını bilsin.
      Bir başka ve daha hayati sorun ise böyle bir imzayı atan kişinin ileride bu taahhüdünden vazgeçmesi mümkün müdür? Diyelim ki ürettiği çay Organik Çay vasfı taşımıyor o çayı yine de Çay-Kur'a satabilecek midir?
      Bu sorular cevaplanmadan atılacak imzalar bize bazı sorumluluklar getirebilir.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      sayın AKSU, Hemşin için kendini paralayanlar, organik çay ve Fabrika konusunda da kendini paralamaya devam ediyorlar. Bu organizasyonların hepsinin içinde taa göbeğindeyiz. Bunu Hemşinliler görüyor, Hemşin dışındakiler bilmeyebilirler. Çaykur Genel Müdürüne 2 Genel Meclis Üyesi ve Tüm Muhtarların imzası bulunan bir dilekçe sunduk. Kısaca konusu Tüm hemşinin Organik tarım bölgesine alınması, kurulacak fabrikanın organik çay işleyen bir fabrika olarak kurulması, ve imza işlemlerinin üreticilerimizin yörede olduğu Haziran 2007'e kadar uzatılması idi. Fakat gördüğüm (aslında emin olduğum) herkesin katılımı istenmiyor zaten. Bunun nedeni de maaliyeti galiba.
      Fabrika konusuna gelince, bu konuda bugüne kadar ki gelişmeleri dikkate alarak kesinlikle söyleyebilir ki; Hemşin'e çay fabrikası kurmaya gönüllü değiller. Eğer birileri Sayın Başbakanla görüşüp, - Siz Hemşin'e Fabrika sözü vermiştiniz, ama birileri bunu Elmalık'a kaydırmak istiyor, buna engel olun demedikçe, diyemedikçe bu böyle olacak. Sayın Genel Müdürüm Hemşinde yaptığı konuşmada hep Hemşin çay Fabrikası dedi, ama ağzından Hemşin'de Çay Fabrikası çıkmadı. Bu ikisi ayrı şeyler. Elmalık'a fabrika kurarsın adını Hemşin de koyabilirsin ama bu Hemşin Çay Fabrikası olmaz. Yanılıyor muyum? Lütfen sevgili Hemşin dışında özellikle Ankarada yaşayan Hemşinliler, bu konuyu yetkililere bildirin, Özellikle Sayın Başbakanımıza. Yoksa Fabrika elden gidiyor. Son pışmanlık fayda vermez.. Yineliyorum, Fabrikamızı Ç A L I Y O R L A R:::: BUNA ENGEL OLALIM.
      Yani yeni bir şey yok, sevinme zamanı değil, Fabrikanın temeli Hemşi topraklarına atılsın bir, hep beraber Horon oynar seviniriz.. Ama şimdi bunun sırası değil, şimdi bu konuyu kesinliğe dönüştürme zamanıdır..
      Selamlar........
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem

      ORGANİK OLMAYANLAR !!!!!

      Öncelikle; bu proje iyi güzel hoş diyerek destekleyenler ve bunun yanında destekliyorum deyip gerekeni yapmayanlar da var.

      Az önce fabrikadan aldığım sonuçlar bana bu sözleri söyletti kusura bakmayın. Muhtarlara yapılan tebligata göre hareket edilmemiş yaklaşık 1.500 üreticiden sadece 219 kişi ile bu işe başlanıyor. Ne acıdır ki Hemşin merkezde olan birinin bile haberi olmaması ne kadar vurdumduymaz olduğumuzu gösteriyor.

      Köylerdeki kabul eden kişi sayısı:

      Kantarlı Köyü: 33
      Çamlıtepe Köyü: 37
      Hilal Köyü: 47
      Akyamaç ve Ortaköy: 102

      Şuanda yapılacak tekşey kaldı görev sizlere düşüyor sevgili arkadaşlar fabrikayı cüzdan sahipleri arayıp organik çay üretimi için evet diyeceksiniz kimlik bilgileriniz doğrultusunda.

      TELEFON NUMARASI: 6121118 bu numaradan tarım kısım müdürlüğüne bağlanıp bu işlemi yapmanız yeterli..kendi işinizi kendiniz yapın artık başkasıyla olacaklar bu kadarmış.
      Selamlar,
      Organik çay hakkında yeterince bilgi verilmedği ortada ve tam bu aylarda herkes büyük şehirlerede ve insanlar konudan bir haber.
      Muhtarlıklar nezdinde ,halk aydınlatılmalı.
      Bu tarım Devlet garantisi altında yapılamalı .
      Henşinin ayağına kadar gelen bu fırsat tepilmemeli ve zaten koatası çok olmayan Hemşinli üreticinin kurtarıcısıdır.
      Sayın Miğo
      Organik Çay Tarımı hakkında yeterince bilgi verildi. Ama bu bilgilendirme çalışmalarına ( Son Çaykur Genel Müdürünün katıldığı toplantı hariç) Hemşinliler ilgi göstermedi. Kahvehane kahvehane dolaştım. Toplantı başlıyor lütfen katılın dedim. Oyun bitsin katılırız diyenler oyun bitmediğinden katılamadı. Yani Hoşgil, konken, Okey vs. bu toplantılara katılmamak için feda edilebildi.. Öylesine duyarsısız ki, bunu anlatamam..Anlatamıyorum canım kardeşim.. Öylesine doluyum. Söyleyecek söz bulamıyorum.. Hmeşin kalkınsın kalkınmasın fazla birşey kaybetmeyecek (maddi anlamda) insanlar yırtınıyor, fakat bütün geleceği Hemşinin kalkınmasına bağlı bir çok insanımız kılını kıpırdatmıyor.. Yazık, Yaaazııııııık..
      Sorunlarına sahip çıkmayan bir halka hiç kimse yardım edemez.. Çözmemiz gereken ilk sorun bu..
      Bu sorunu halledersek her sorun çözülür. Aaaah bunu bir başarsak..
      Selam ve sevgiler..
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem