Sabit Karadeniz Kanserden Ölüyor, Durdurun! KAMPANYAMIZ

      MEMNUNİYETLE...

      Çernobil'den yayılan radyoaktif bulut kümeleri Avrupa'ya doğru yöneldi ve birçok yeri olumsuz etkiledi. Dolayısıyla, besin zinciri de bu durumdan payını aldı. Bu etkinin 50 yıl sürmesi bekleniyor. Bugün bile Bavyera Ormanları'nda yaşayan geyikler ve yaban domuzlarında yüksek radyoaktiviteye rastlandı. Dahası, Galler ve İskoçya'daki koyunlar için de durum aynı (avrupada böyleyse). 1986 yılında Avrupa'daki bakanlar, bu koyunları bir süre kontrol altında tutmaya karar vermişlerdi. Araştırmalardan çıkan sonuca göre, 10 ile 15 yıl arasında durum değişmeyecek. Ancak iyi bir haber de var; doğanın kendisini yenileme mekanizması o kadar iyi çalışıyor ki, 50 yıl içinde Rusya' DA YETİŞEN BİR MANTARI YEMEK ÇOK DA ZARARLI OLMAYACAK.....

      BİR BAŞKA ÇERNOBİL Mİ?
      Bilim adamları, Rusya'nın kuzeybatısında yer alan Deniz Kuvvetleri'ne ait Murmansk limanının ikinci bir Çernobil'e dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Rusya'nın ekonomik çöküşüyle birlikte, donanma gemileri ve denizaltıları emekliye ayrıldı. Nükleer güçle çalışan düzinelerce araç, reaktörlerinden ve radyoaktif yakıtlarından arındırıldı. Ancak bunlar 500.000 nüfuslu kentin çok yakınında depolanıyor. Rus yetkililer bilgi vermek konusunda çekingen davranırken, Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın verdiği bilgilere göre, 150'ye yakın reaktör Murmansk'ta bekletiliyor. Sorun gün geçtikçe daha ciddi bir hal alıyor. Çünkü, Rusya'nın bu başlıkları ve atıkları doğaya zarar vermeden yok edebilecek bir bütçesi yok. Moskova'daki yetkililer, bu durumdaki nükleer maddelerle ilgili kaygının yersizliğini savunuyorlar. Sorumluluğun Rus hükümetinde bulunduğunu ve bu durumu kaldırabilecek güçte olduğunu iddia ediyorlar.
      ....................................COLOR]
      Bence kampanyaya yanlış isim verilmiş. Doğrusu "KARADENİZLİ KANSERDEN ÖLÜRKEN FAZLA ACI ÇEKMESİN" olmalıydı.
      Neden mi?
      Çernobil'de olan o meşum kazayı biz olaydan 2 gün sonra duyduk. Yani biz duyduğumuzda Karadeniz insanı radyoaktif serpintiyi çoktan yemişti. Yani genetiğinde nesiller boyu sürebilecek etlilenecek dozu çoktan almıştı.
      Çernobil kazası 1984 yılında oldu. Kullanılan radyoaktif madde plutonyum idi. Plutonyum'un etki süresi 20 sene idi. Yani doğada açikta devam eden radyoaktif reaksiyon sebebi ile oluşan radyoaktif ağır metaller 20 sene sonra kurşun'a dönüştü ve radyoaktif etki bitti. Bu sebeple şu andan sonra insanlar için radyoaktif bir tehlike söz konusu değildir. Ancak asıl büyük tehlike buz dağının altındadır.
      Kaza anında etkilenen insanların genetik yapıları bozuldu. Yani bu insanlardan gelecek nesiller aynı kanserli hücreleri genetik yolla kendilerinden sonra gelen nesillere aktaracaklar. Muhtemeldir ki o etkiyi alan insanların çocukları bünyelerinde genetik kanserli hücreler ile doğacaklar. Bu sereç ise 600 (ALTI YÜZ) senedir. Bu süreyi azaltmanın tek yolu ise kız ve erkeklerin bölge dışından evliliklere yönelmesidir. Bu herkes için tabi ki sözkonusu değildir.
      Karedenizde yapılması gereken Çernobil'den etkilenen tüm bölgelere kanser araştırma istasyonları ile Kanser Tedavi merkezleri kurulmasıdır. Devletin de kanser vakalarına yoğunlaşması ve kanser vakalarının giderlerini üstlenmesidir.

      Not: Birol Kardeşimizin dediği doğru mu bilmiyorum ama eğer doğru ise tüm tazminatları da Türkiye'nin ödeme mecburiyeti gibi bir durum doğar ki zamanın politikacıları işte bu sorumululuklarının hesabını vermekten kaçamazlar.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      BU KAMPANYAYA HERKESIN DUYARLI DAVRANMASINI ISTIYORUM.BIR DILEKCE BIR INSAN HAYATINI KURTARACAK BELKIDE...YARIN NEYLE KARSILACAGAMIZI BILMIYORUZ...KARADENIZ HALKI OLARAK TEHLKIE ALTINDA OLDUGUMUZ BIR GERCEK.. HEP BIRLIKDE EL ELE VERIRSEK GEREKLI SAYIYA ULASACAGIMIZA INANIYORUM.AILEMDEN COK KAYIP VERDIM BASTA CANIM BABAM OLMAK UZERE...UMARIM MUCADELEMIZ BASARIYLA SONUCLAR...CANSU VE CANSU GIBILER ICIN EL ELE...

      BİZDE YARALIYIZ

      ÖNCELİKLE BÖYLE ÖNEMLİ BİR KONUYU AÇTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM .BU BÜYÜK ACIYI YAŞAMIŞ BİRİ OLARAK SİZLERİ GÖNÜLDEN DESTEKLİYORUM 2 DEDEMİ 1 DAYIMI VE ENSON OLARAKTA BABAMI ALDI ELİMDEN BU İLLET AMA BEN YAPILACAK BİRŞEY OLMADIĞINA İNANIYORUM ÇÜNKİ BU İLLET MİKROBUNU 15 SENE ÖNCE HEPİMİZE AŞILADI VE HİÇBİRŞEY YAPILAMIYOR HERKES BİRGÜN KANSER OLMAYI BEKLİYOR RESMEN NEYSE İNŞALLAH BİŞEYLER YAPABİLİRİZ BU KONUDA TEŞEKKÜRLER
      SEVGİNDEN DOLAYI ÇİLE ÇEKMİŞSEN EĞER,DÖKÜLEN HER DAMLA YAŞ ALTIN KADAR KIYMETLİDİR......
      SEVGİLİ ZEYNEP İLK ÖNCE BAŞIN SAĞOLSUN DEMEK İSTERİM BU ACIYI ÇEKMEYEN BİLEMEZ AMA , YİNE BİŞEYLER YAPMAK GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM ,YARARI OLUR YADA OLMAZ BENDE BU KAMPANYAYI DESTEKLİYORUM ... BU HASTALIK YÜZÜNDEN İNSANLAR DAHA FAZLA ACI ÇEKMESİNLER... İNŞALLAHH UFAKTA OLSA BİR YARARIMIZ OLUR
      HAYATI COCUK GİBİ YAŞAMAYA BAK.
      EN UFAK ŞEYLERE SEVİN ÇIĞLIK AT !
      EN BÜYÜK DERTLERE SAF SAF BAK !
      KANSER bende yakından tanırım bu illeti. babaannem ve anneannemi bu illet yedi bitirdi. rahmetli babaannemi göremedim ama annaannemi gördüm o acılarını bize belli etmez yine gülümserdi ama içindeki onu yiyip bitiren o illet sonunda onuda bizden ayırdı ve kim bilir daha kimleri hangi sevdiklerimizi alacak koparacak bizlerden belkide bizi sevdiklerimizden. ALLAH hepimizi bu dertten korusun. Hastalarınada şifa versin RABBİM.
      GECENİN BİR VAKTİ BOĞAZDA TEK BAŞINA DOLAŞAN BİR ADAM GÖRÜRSEN BİLKİ O BENİM BİLKİ HEMŞİNE HASRETİM
      BENDE ELİMDEN GELENİ YAPMAK İSTERİM AMA NE YAPABİLİRİZKİ BU İLLET BİKERE GİRMİŞ İÇİMİZE VE BİRGÜN BENİMDE BUNDAN OLECEĞİMİ BİLİYORUM AMA NE YAPARSANIZ YANINIZDAYIM HERŞEY MEMELEKETİM İÇİN VE İNSANLARIM İÇİN
      SEVGİNDEN DOLAYI ÇİLE ÇEKMİŞSEN EĞER,DÖKÜLEN HER DAMLA YAŞ ALTIN KADAR KIYMETLİDİR......
      ;( ;( ;(bütün ailesinin başı sağolsun Allah geride kalanlara sabır versin...
      Kafkas asıllı Karadenizli olup rizeli bir Türk ailesinin çocuğuyum.
      Kendimi bildiğimden beri doğru olduğuna inandığım şeyler için kendim dahil herkesle uğraştım; uğraşmaya devam ediyorum ve yaşadığım sürece de uğraşmaya devam edeceğim. " degenak
      TIYATRO BOYALI KUS'TAN YENI OYUN:
      CERNOBIL'DEN SESLER...

      29 NISAN PAZAR SAAT 18:00'DE ORTAKOY AFIFE JALE SAHNESI'NDE....

      BILETLER, TICKETTURK'TE....

      26 Nisan 1986’da gerçekleşen Çernobil felaketinden 10 yıl sonra bölgeye giden gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, farklı sesleri aramaya koyuldu. “Çernobil’den Sesler” bir sözlü tarih araştırması. 26 Nisan 1986’yı ve sonrasını, gerçek insanlar gerçek sözleriyle anlatıyor. Çernobil’i anlatıyorlar. Gerçeği aramak adına…



      Çernobil’de kahramanca bir şey yok. Yazılmaya, anlatılmaya değer değil. Size kahramanlıkları anlatmıyoruz. Biz sadece tanıklara, hayatta kalanlara ses veriyoruz, beden veriyoruz… Başka Çernobiller olmasın diye…



      YAZAN: Svetlana Aleksiyeviç

      ÇEVİREN: Aslı Candaş

      UYARLAMA VE REJİ: Jale Karabekir

      MÜZİK: Murat Hasarı

      OYUNCULAR: Duygu Erdoğan, Özgür Bolkan, Murat Kılıç

      DRAMATURG: Ülfet Sevdi

      IŞIK TASARIM: Bilge Açıkgöz

      REJİ ASİSTANI: Gülsün Odabaş

      DANIŞMANLAR: Dr. Ümit Şahin, Özgür Gürbüz

      tiyatroboyalikus.com/
      " akıl ve gönül ; insan ...

      Karadenizlilere oynanan oyunlar.

      Çernobil in haricinde denizlerimizi kasten kirletiyorlar.italyan ingiliz vs gibi gemilerden zehirli variller gizlice denizlerimize atılıyor.Ya dökülen başka atıklar?Koca deniz,kim kontrol edecek?Hastalıkların haricinde:Karadenizlimin üzerine şerefsizce ve sinsice oyunlar oynuyorlar.Aktörler belli.Karadenizlim uyanık ve vatansever olduğundan bu oyunlara düşmüyor.
      RABBIM SONUMUZU HAYIRLI ETSİN.
      fırtına dereli