Sarı Kamış

      Sarı Kamış

      Dondurucu hava şartları gözönünde bulundurulmadan çıkılan harekatta, 90 bin Türk askeri donarak hayatını kaybetti.
      Bu cennet vatanın bekası için çıktılar yola,
      Binlerce Mehmet im ayrıldı üç ayrı kola
      Allahuekber dağlarında verildi mola,
      Yollar, Çanakkale’ye, Yemen’e, Sarıkamış’a…

      Üçüncü ordunun seçilmiş doksan bin eri,
      Cennetlik bir ordunun bu son bir seferi,
      Geriye dönmeyecekmiş meğer tek bir neferi…
      Mahşere kalmıştı yine, düğünleri, tüm ümitleri…

      Soğuktan buz tuttu gözleri, tükendi birden dizlerin feri,
      Sarıkamış ta kaldı, Mehmet’lerin o nur bedenleri
      Toprak ağır bir bedelle almıştı, o dağ gibi Koçyiğitleri,

      Mehmet’im bir başka uykuya dalmıştı burada,
      Kurban verilmişti doksan bin nefer vatana, yurda,
      Bu aziz vatanı vermediler o namert çakala kurda,
      Ruhları hala nöbettedir Çanakkale’de, Sarıkamış’ta…

      Dedi ki Mehmet’im;
      Biz bu ordunun savaş erleriydik geldik buraya,
      Hiç gönül koymadık ki biz, yâre, yarene hasret sılaya,
      Göğsümüze değmedi, ne top, ne de bir mermi,
      Düşündüm bir an, yarasız asker cennete böyle gider mi?
      Eğer vatan içinse bu kutsal sefer, yaralı, yarasız bütün neferler,
      Hiç şeksiz şüphesiz cennetin bağrına gidermiş meğer…

      Bir ara tüfeğim, yüküm kaydı omuzlarımdan,
      Tutmak istedim tutamadım, sıyrılıp kaydı avuçlarımdan,
      Haksız bir medet ummuştum, kanı donmuş parmaklarımdan,
      Buzdan bir düşman tutmuştu sanki ayaklarımdan…
      Sesimizi duymaz olmuştu artık hiçbir komutan,
      Dizleri kilitlenip ayakta ölmüştü çavuşum Osman…
      Yavaş yavaş örtülüyordu üstümüze kardan bir yorgan…

      Hiç bilmediğimiz tatlı bir uyku sarmıştı gözlerimizi,
      Helallik için söyledik birbirimize son sözlerimizi…
      Hayret! O Şimal rüzgârları öpüyor gibiydi tenlerimizi,
      Son anda melekler şefkatle ısıtıyordu üşümüş ellerimizi…

      Baktım, karların içinden göründü anamın o nurlu yüzü,
      Bakıyordu bir yerden eşimin o ceylan sürmeli gözü,
      Duydum,“Yavrum haydi gel” der gibiydi babamın sözü,
      Artık Sarıkamış olmuştu bize, bir nur denizi…
      Meleklere gamze olacakmış meğer yüzlerdeki buzların izi,
      Sarıkamış ta bedenlerle, cennette ruhlarla bekleriz sizi…

      Zaman haklı çıkardı, eşim cennete gitti diyen nenemi,
      Cennetteki törende gördüm, 93 Harbine giden dedemi…
      Dün akşam cennete bir başka şehitler ordusu geldi yeniden,
      Yüzleri Ay gibi parlıyordu, kimi Çanakkale’den, kimi Yemen’den.
      __________________
      İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz.
      RAHİBE TERESA.
      Ey benim umudum hasretim
      Sevdiğim can yoldaşım.
      Canıma can olan vatanı vatan yapan,
      Bizi biz yapan şehit kardeşim

      Dün uğurlamıştım davullu zurnalı
      En büyük asker bizim asker diye
      Elleri kınalı gözleri sürmeli,bir damat edasıyla
      Dün gibiydi çekip gidişin.

      Oysa daha dün acemi birliğine yollamış gibiydim seni.

      Şimdi usta oldun.beklesin seni şırnak beklesin,gabar dağları beklesin
      Cudi dağları,görsün pkk denen illet,mehmetciğin yüreğini

      Bugün bir mektubunu daha aldım.
      Ayaklarına kına yakmışsın.üç ay botları çıkarmadım diyorsun.
      Oysa hergün duş alırdın,kadir inanır gibi dolaşır,kuaförden çıkmazdın.
      Şimdi saç sakal bir birine karıştı diyorsun.ve bununla gurur duyuyorsun.

      Bugün bayram sabahı demişsin,sizsiz geçen ikinci bayram.
      Cüzdanından annenin,babanmın ve benim resmimi çıkarıp kayaların üzerine asmışsın.
      Ve teker teker bayramlaşmışsın.
      Mektubundaki gözyaşlarından belli,yine ağlamışsın.

      Dün bir mektubun daha geldi.bir şehit daha verdik demişsin.
      Burada herşey çok acımasız diyorsun,bedenimi titretip sanki beni eritiyorsun.
      Gönderdiğin resimde acı acı gülüyor,seni çok özledim diyorsun.

      Bugün onbeş gün oldu.ne bir mektup ne bir telefon geldi.
      Gece rüyamda gördüm seni,bana geliyordun kınalı ellerinde çiçeklerle
      Ama yoksun şimdi.Birden kayboldun gittin.
      Gelmeyeceksin biliyorum.Ama inan ben seni çok ama çok özlüyorum.

      Televizyon seyretmiyorum biliyormusun,canım yanıyor.
      Yine şehit verdik diyoruz,ne kadar kolay söylüyoruz.
      Birgün geleceksin,yine gözlerime bakıp
      Şehitler ölmez,vatan bölünmez diyeceksin,diyeceksin...
      İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz.
      RAHİBE TERESA.
      Ebruli Kardeşim;
      Hepimizin duaları tüm askerlerimiz için. Onlar vatanı korurken bizlerden sadece dua bekliyorlar.
      Sağ salim gitti inşallah aynı şekilde döner.
      Sana da asker annesi olmanın gururu yeter. Allah bizim çocuklarımıza da hayırlısı ile bu görevei nasip etsin.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Sarıkamış Şehitleri



      Gelinlik giyinmiş körpe kız gibi,
      Karlara serildi Sarıkamış’ta.
      Mevsimler ağlaştı gece buz gibi,
      Şafaklar gerildi Sarıkamış’ta.

      Mehmedim çarıksız Yemenden gelmiş,
      Pak beden mor oldu Sarıkamış’ta,
      Gök mavi yer beyaz, kefeni almış,
      Ne tufan görüldü Sarıkamış’ta.

      Hoşaftı menusu yağsız yemekler,
      Öğünler bir oldu Sarıkamış’ta,
      Ağlaştı mevcudat ve de melekler,
      Ak yaşlar nar oldu Sarıkamış’ta.

      Yıldızlar ağlaştı bulutlar indi,
      Defterler dürüldü Sarıkamış’ta,
      Namlular yırtıldı taşlar delindi,
      Bir tarih yarıldı Sarıkamış’ta.

      Cilvesidir lakin buda kaderin,
      Zor nizam kuruldu Sarıkamış’ta,
      Yaram çok ağırdır çıban çok derin,
      Silahsız vuruldu Sarıkamış’ta.

      Sarıkamış dinle tarih seslenir,
      Şehitler soruldu Sarıkamış’ta,
      Abide gerekli ruhlar süslenir,
      Emr-i Hak verildi Sarıkamış’ta.

      Bak Ömer rikkatle, bak perde perde,
      Bak Mehmet pir oldu Sarıkamış’ta,
      Şehitler ölmez Hay! Şehit her yerde,
      Cennete girildi Sarıkamış’ta.

      Şair : Ömer Ekinci Micingirt

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “cesursavasci” ().

      ŞEhitler

      ŞAFAKLAR IŞIKSIZ ANNEM

      Yüce dağları aştık,
      alevlerle, boğuştuk, annem,
      Kan, kokan, bir vadiye,
      şehitlerle, ulaştık, annem,
      Ser düştü, omzuma,
      Kan kokan dağları,
      bir bir mermiye boğdum,
      İsyan ettim,
      isyan ettim baharıma, kışıma,
      Dedim ki,
      dedim ki dedim ki şerefsiz kurşunlara,
      boyun, eğer misin be boynum?
      Doru bir atın, şaha kalkması,
      şerefli bir parmağın, tetik basması,
      Ötesi,
      ötesi var ya,
      ötesini bana, sorma be annem,
      ötesi köpek tasması,
      ötesi, şerefsizlik,
      ötesi parya,

      Şafaklar,
      şafaklar bugün, yine ışıksız be annem,
      Gece yarısı, pusu kurup da, kan, kardeşimi vurdular,
      Üç küçük yavruyu,
      elleri koynunda, yetim koydular,
      Yazıklar olsun,
      yazıklar olsun, hayalleri bile, kan, üstüne kurdular,




      Gece karanlığında, sinek, vızıltısıymış,
      üzerine yağan, mermiler,
      Gece yarısı, nöbet başında,
      kalleş bir kurşunla, kan kardeşimi, vurup da,
      vurup da devirdiler,
      Dağdı dirisi,
      görsen,
      görsen, dağdı dirisi be annem,

      Artık,
      kefenim, cebimde,
      ölsem de, gam yemem,
      Ahdım var
      ahdım var, be annem,
      komam,
      komam, kardeşimin kanını yerde,
      Bir gün,
      şerefsiz kurşunlara, boyun, eğip de,
      tabutum, önüne gelende, sakın,
      sakın ardımdan gözyaşı, dökme,
      Kader,
      yüreğimi sızlattı, bari sen,
      bari sen, be annem,
      makberde, kemiklerimi sızlatma,
      sızlatma be annem, sızlatma,

      Sen ki,
      sen ki şehit anasısın,
      hani derdin ya,
      bir, evladımı verdim,
      gözümü kırpmam,
      yine,
      yine binlerimi feda ederim,

      Bu gece benim için düğün,
      bu gece bayram be annem,
      bu gece, operasyondayım,
      bu gece, dağlarla,
      bu gece, paryalarla, hesaplaşacağım,
      Kanlı cesedim, gelirse sana,
      Vakur ol,
      sakın,
      sakın ardımdan gözyaşı döküp te ağlama,
      ağlama be annem,
      En son beni,
      kardeşim ağlattı,
      mezarımda olsun,
      bari,
      bari, sen beni ağlatma,
      Ne olur,
      Ne olur ağlatma annem,
      ne olur, ne olur ağlatma, ağlatma annem...

      Şair=Ayhan Uçar

      (Türk Olmanın Haklı Onuru Yaşayan Tüm Şehit Anaları ile Onların Kahraman Çocuklarına saygılarımla ithaf olunur)
      İnsanı Mert İklimi $ert ßuRa$ı ÇılGınn
      ßA$KENT

      Mesaj 2 defa düzenlendi, son düzenleyen “cesursavasci” ().

      Niçin Sarıkamış benzin niçin yine öyle bembeyaz
      Biliyorum civanlar bu beyazlık kar beyazı değilki
      Hatırladım unutmadım o gecedendir o vahşi ayaz
      Biliyorum Sarıkamış bu beyazlık kefeni nur beyaz

      Niçin Sarıkamış nedendir benzin yine öyle yemyeşil
      Biliyorum bu yeşil çimen yeşili olamaz ama değil
      Mehmedin üstüne vurmuş bu son asrın şehit yeşili
      Yanıyorum Sarıkamış bu buz donmuş Mehmet yeşili

      Sarıkamış sana ne oldu neden mosmor olmuş tenine
      Evet değildir morluk menekşe morluğu yazılı kefenine
      Bu morluk buzlu çarık içinde donmuş ayak morluğu
      Yandı ciğer donmuş Mehmedine ve çarığının hasretine

      Neden salınırsın sarısın Sarıkamış bu sarılık nedir yav
      Bu sarılık Mehmedin yemek menüsünden olmasın hay
      O menü ki sabah yok öğle yok akşam şekersiz hoşav
      Ah can Sarıkamış ah sen dik dur Allahuekber sallansın

      Sarıkamış niçin yine öyle çehren yine kıpkırmızı boyana
      Mehmedin kanımı basiretsizin afaki şanımı çıktı ayana
      Haykırıyorum bu hiddet Mehmedi kurbanlık koç sayana
      Biliyorum bu acıya, hüzüne Mehmed yürek lazım dayana

      Sarıkamış bırak artık matemi bak şehitlerim süslenir
      Ordu millet beraber şehidime abide yapmak için hislenir
      Kalk ayağı Sarıkamış kalk ve duy Ömer sana seslenir
      Unutma unutma ki bu asil millet asırlardır imanıyla beslenir

      Şair: Ömer Ekinci Micingirt
      *** alpican ***

      Her Gününü Hayatının Son Günüymüş Gibi Yaşarsan
      Günün Birinde Haklı Çıkarsın...!!!!

      Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen “cesursavasci” ().

      Sevgili Alparslan Kardeşim;
      Bu şiirlerin şairlerini de yazarsan en azından onlara da teşekkür edebilme imkanımız olur.
      Eğer sana ait ise diyecek tek şeyim var.
      O ellerini öpmek lazım.
      Selam ile...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Sarıkamış! Tarihin ve tabiat şartlarının Türk milletinin tarihine düştüğü büyük bir acı.
      Sarıkamış'a Hemşin'den de 100 kişi gitmiş sadece 2 kişi dönebilmiştir. Dönenler kardeş olup, bir tanesinin donan bacakları kesildiği için diğer kardeşine onu memleketine götürme görevi verilmiştir.
      Cennet ne kadar büyük, oraya kim gidecek bilmem ama cennette en çok Türklerin bulunacağını biliyorum. Çünkü dünyada hiç bir millet Türkler kadar şehit vermemiştir...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...