Aşk

      ....BİR AKŞAM VAKTİYDİ.......

      Yeni bir sayfa bu,sana eklenmeyen
      İçimde sözcükler yumağı,
      Dağılmayan boşluğun.

      Bir akşam vaktiydi
      Ayrılığa ertelenmiş zamanın içinde
      Zihnimin dermanı ölüm güncelerinde
      Sevdam tesadüflere inat,
      Zamanın en saçma yerinde.

      Yeni bir sayfa bu,başlığı atılmayan
      Gecelerimde anlatım bozukluğu,
      Kalemim ağlamaklı...
      Resimler
      • 05d0b51b00np3.gif

        42.26 kB, 600×178, 253 defa görüntülendi

      .......RÜYA....

      Bir rüyadaydım
      Uyandım
      Etrafım yine karanlık
      Görmüyorum
      Umut ışığını ellerinde
      Sevgim burkuldu
      Gözyaşımı yüklediğim yağmur
      Pencerenden süzülürken
      O an gözyaşım kayboldu
      Gözlerini benden kaçırırken
      Ne ben varım şimdi hayaller âleminde
      Ne de sen erişilmez düşlerimde
      Bir şeyler kopup gitti benliğimden
      Sevgiye inancım kalmadı senin yüzünden
      Yeşermeye hazır umutlarım
      Solmaya başladı yeniden
      Eskiden belki dosttuk
      Birbirimiz tanımaz olduk
      Şimdi iki yabancı
      Aynı duvarda sırt sırta durduk
      Bir rüyadaydım
      Uyandım
      Etrafım hep karanlık
      Başucumda çaresizlik nöbette
      Kurtulamıyorum
      Bir türlü bu sürgünden
      Bitse şu paylaşılmaz yalnızlık
      Umutlarım tükenmeden
      Bir rüyadaydım
      Uyandım
      Oysa uyanıkmışım
      Hiç uyumamışım
      Aradığım ruhuma eş
      Senmişsin sanmışım
      Anladım ki ben
      Çok yanılmışım.......

      .....GECE NAMAZI........

      Bu gece yarısı bir abdest aldım,
      Allah için düşüncelere daldım,
      Saymadım,bilemem kaç rekat kıldım,
      İçimi hoş etti gece namazı.

      Hepten bürümüştü para kalbimi,
      Dünya aşklarıyla yara kalbimi,
      Kara düşüncemi,kara kalbimi,
      Birazcık loş etti gece namazı.

      Secde,en büyük şereftir kuluna,
      Yaramı saran yar,orda buluna,
      İşe yararsa göz,orda sulana,
      Gözümü yaş etti gece namazı.

      Sen nimet verdikçe ben hep kudurdum,
      Döndüm geldim ya Rab,katında durdum,
      Tuttum da nefsimi yerlere vurdum,
      Şeytanı yuş etti gece namazı.

      Nelere,kimlere ben başkan dedim,
      Başkana uyunca her haltı yedim.
      Geldim Yaradanım,sana yöneldim,
      Resulü baş etti gece namazı.

      Filistin,Somali,Irak'ı andım,
      Boşa ömür geçti,ben ona yandım.
      Derdim var,dediğim,günden utandım,
      Dünyayı boş etti gece namazı

      .....GECELER.....

      Eser içerime bir rüzgâr gibi,
      Doldurur ruhumu serin geceler.
      Gündüzün elinden çekerek beni,
      Uyutur göğsünde derin geceler.

      Gece ki döşeği tatlı uykunun,
      Akan gözyaşının, derin duygunun,
      Kanayan, sızlayan, taşan ruhumun,
      Üstüne perdeyi gerin geceler.

      Sararken ruhumu derin düşünce,
      İçimde bir rüzgâr esiverince,
      Gitgide yollar da ikileşince,
      Bana düşünceyi verin geceler.
      Beynimin alt üst olmuş harmanlarında, yoğruluyordum hala
      Bana bir sevmek gerek diyordum da, başka bir şey demesini bilmiyordum...
      Oysa yorgundu beden, yenikti yürek
      Harman zamanıysa çoktan geçmişti...
      Sen miydin o kapılarda beklediğim, yoksa gelen yalnızlığımın ayak sesleri miydi?
      Gelseydin sever miydin beni, hiç kimsenin sevemediği kadar,
      Yoksa sen de mi keskin bıçaklarla, kör kurşunlarla geliyordun bana,
      Öyleyse yoktu bir daha sevmek, tövbe olsundu da, ben nasıl sevgisiz yaşayabilirdim ki!
      Harmandım bu akşam harmandım, yoktu dizimde dermanım ağlatmayındı beni, söyletmeyindi beni..
      Bir sevmek vardı kör kuytularda, bir özlemek vardı gecezifirlerinde, bir tutku vardı nefessiz bırakan beni!
      Ben ağlamıştım az önce sana ne gerek vardı gökyüzü,
      Canımın sızısı bulaşmış olabilir miydi sana da, ruhumdan kayıpda...
      Baharda ağlamak olur mu be gülüm, balım, can sızım..
      Bahara çiçek, güneş, ışık, toprak kokusu yaraşırdı da,
      Aklımın bilip, gönlümün anlamadığı sağanak sağanak yağmak yakışmıyordu be gök gözlüm...
      Gözüm müydü ağlayan yoksa gökyüzü müydü çıldıran anlayamıyordum!!!
      Ben ağlıyordum, yağmur yağıyordu; yağmur ağlıyordu, ben yağıyordum...
      Fikrimin ince tepelerindeki bahar çiçeklerinin dallarını kırıyordu yağmurun gözyaşları,
      İçimdeki denizin dalgalarını köpürten yağmur, yüreğimi canımı acıtıyordu!
      Sonra bir güneş açıyordu, hah tamam işte bahar diyordum!...
      Ama yine yanılıyordum, bir bulut arkasından bir bulut daha....
      Ben yağıyordum, kan yağıyordu, yüreğim kanıyordu, gözerim bulut oluyordu yağıyordu Allah yağıyordu!
      Toprağıma ince ince yağmur sızıları işliyordu, işlemekte n kelimeydi, toprağımdaki çimenlerin içleri acıyordu, biliyordum.
      İşte…
      Mevsim bahardı, hava yağmurdu, güneş bozuktu, çiçekler ayanamayıp yağmura dökülüyordu, toprağın canı sızıyordu...
      Kuşlar mı? Kaçıp sığınacakları saçak altı arıyorlardı.
      Sanaydı bahar, tüm şarkılarım sanaydı, kafiyelerim bozuluyordu, cümle sonlarındaki...
      Yağmur dindi, ama gözlerinden akan yaşların tuzu kaldı yanaklarında, toprağın..
      Kaç bahar geçmişti de, hiç bu kadar canı acımamıştı bahçedeki küçük kayısının,
      Ben ne diyordum, ne dedim, bilmiyordum!
      Kurduğum cümlelerin sorumluluğu kuşlarındı, baharındı, çok biraz benimdi!
      Kısacası bugün Ankara' da bahar vardı, ama baharda
      yağmur, yağmurda özlem ve keder vardı.
      Diyeceklerim bundan ibaretti, çünkü yine yağmur başladı…
      çooooook güzel YONCA emeğinize ,yüreğinize sağlık.....

      Yağmur yağıyor
      Bardaktan boşalırcasına..
      Yağmur yağdıkça
      sırılsıklam oluyorum..
      Saçlarımdan düşen yağmur damlacıkları
      Gözlerimden akan yaşlarla karışıveriyor........
      Yağ yağmur ,,, yağ,,,
      Yağ ki,,
      Gözlerimden akan yaşları
      Kimse farketmesin,,
      Ağladığımı kimse anlamasın,,
      Niye ağladığımı sormasın kimse...
      Bilmesinler,,öğrenöesinler.....
      Gözlerimden akan yaşları
      Yağmur damlaları zannetsinler..
      Yağ yağmur,,yağ
      Yağ ki,,
      Gözyaşlarım seninle birlikte
      akııııııp gitsin............
      98..
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "

      ....YAĞMUR DUASI...

      Ben geldim geleli açmadı gökler
      Ya ben bulutları anlamıyorum
      Ya bulutlar benden birşey bekler
      Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum
      Ben geldim geleli açmadı gökler

      Bir yağmur bilirim bir de kaldırım
      Biri damla damla alnıma düşer
      Diğerinde durup göğe bakarım
      Ne şehir ne deniz kokan gemiler
      Bir yağmur bilirim bir de kaldırım

      Nedense aldanmış bir gece annem
      Bir kadın gömleği giydirmiş bana
      İşte vuramadı gökler bana gem
      Dinmedi içimde kopan fırtına
      Nedense aldanmış ilk gece annem

      Biri çıkmış gibi boş bir mezardan
      Ortalıkta ölüm sessizliği var
      Bana ne geldiyse geldi yukardan
      Bana ne yaptıysa yaptı bulutlar
      Biri çıkmış gibi boş bir mezardan

      İyi ki bilmiyor kalabalıklar
      Yağmura bakmayı cam arkasından
      İnsandan insana şükür ki fark var
      Birine cennetse birine zindan
      İyi ki bilmiyor kalabalıklar

      Yağmur duasına çıksaydık dostlar
      Bulutlar yarılır gökler açardı
      Şimdi ne ihtimal ne de imkan var
      Göğe hükmetmekten kolay ne vardı
      Yağmur duasına çıksaydık dostlar

      Ben geldim geleli açmadı gökler
      Ya ben bulutları anlamıyorum
      Ya bulutlar benden birşey bekler
      Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum
      Ben geldim geleli açmadı gökler

      ....YALAN....

      Yalan peki ne yalan
      Sevmek mi, yaşamak mı?
      Hep isyanlarda
      Sığındığımız yalan
      Sevdim yalan mıydı?
      Bittiği zaman mı yalan
      Nedir yalan olan şeyler
      Biten şeyler mi yalan
      Yalan kandırmaktır
      Öldüğün zaman,
      Yaşamak değildir yalan
      Sevdiğim zaman sevmişimdir
      Bittiği zaman değildir yalan
      Yalan kandırmaktır
      Ne sevdiğim yalan
      Ne yaşadığım yalan.
      Resimler
      • bizimtarifler4a6df6b4cded5.gif

        50.01 kB, 485×171, 248 defa görüntülendi

      ....YAŞAM......

      bir hayat çaldım yarınlardan
      kalbime öyle mühürledim ki yaşanmışlıkları
      zamana karşı koymak bir yana
      önünde köle gibi giz çöktü duygularım

      yağmurlarımı yaza erteledim
      hazanlarımı yirmi dört saat yeşerttim umutlarla
      hüzünlerim sevinçlere gebe
      gözyaşlarım mutluluğa

      gönül bir gelincik tarlasına döndü
      kırmızılara büründü bembeyaz düşler
      sevdalar toz pembe değil artık
      gerçeklerle bütünleşti hayaller........
      ...................................................
      ..................................
      ...................
      ........
      Ben deliyimdir,
      Bazen olur olmaz haykırırım neden böyle diye.
      Neden yarabbim, neden ayrılık var diye,
      Her haykırışım boş, fakat döndürsede beni deliye,
      Gitmek zorunda kaldım bi elveda diyemeden sevgiliye..

      Anlamıştım bizim gemimiz yüzecek kadar büyük değilmiş,
      Ve bizim filmimiz izlenecek kadar güzel değilmiş.
      Kazınan her ağaçtan baş harflerimiz silinmiş,
      İstersek ölelim, gene de mutluluk hakkımız değilmiş.

      Öyle lanet bir durum ki ayrılık kimse anlamıyor halinden,
      Ateş düştüğü yeri yakıyor, üzülmüşsün ki zaten belli mecalinden,
      Ağlama, kıyamam ki gitmek zorunda kalmasam hayalinden,
      Tek dileğim bir tanem sıcaklığım gitmesin ellerinden..

      Bana sormayı düşünme yeniden sevebilir misin birini,
      Yeniden sevebilmek için unutmak gerekir eskisini,
      En fazla unutur gibi yaparım sadece eskisi gibi özlemem seni,
      Ama yine de sokamam hayatıma senden iyisini..

      Ayrıldık işte, ne yaparsın gerisi sana kalmış,
      Benim yaşantım şu an itibariyle noktalanmış,
      Ruh borcum var Allah'a da kalbimde sanaymış,
      Sevmek ödül değil aksine berbat bir cezaymış,
      Ve ellerini bırakırken öldürücü an yok mu,
      Dudaklarından kulağıma fısıldanan ezgi;
      Meğerse kuru kuru bi elvedaymış !!!
      [FLASH]http://img101.imageshack.us/img101/3807/kedihu0.swf[/FLASH]

      ..... ADI YALNIZLIK.....

      Gölgen gibidir yalnızlık
      Gecenin ıssızlığı, karanlığı gibi boş ve soğuk.
      Sarılırsın ararsın tutamazsın
      yoktur çaresi.
      Adı Yalnızlık
      Yazılmıştır bir kere
      Yiğit olsan da büker bileği,
      Cesur olsan da sızlatır yüreği.
      İçindedir sevgi, insanın tek dileği
      Ateşten gömlek misali
      SEVGİ... SEVGİ... SEVGİ

      ...AZALIYORSUN....

      Bir mucizenin şahidi olacaktım
      İnanmadıklarıma inanmamdı söz konusu
      Sen öğretecektin bana gözlerimle gülmeyi
      Bir şeyler olmalı sürekli yanlış yaptığım
      İçimde benim olmayacağının haklı korkusu
      Beceremedim bir türlü sevilmeyi ya da sevmeyi

      Yalnız seni yazdım sayfalar dolusu
      Sen okumayınca,ben de o defteri kapadım
      Hala aklımdan çıkmıyorsun doğrusu
      Sen sevmeyince beni,ben de sevmedim kimseyi
      Taş kalplinin biri diye kaldı şimdi buralarda adım

      Gözlerim reddediyor senden başkasını görmeyi
      En güzel bakışını hafızama kazıdım
      Sevmeyi bilmeyenlerdir cehennemin ilk yolcusu
      Unutsun alev alev yanan gönlüm bir daha sönmeyi

      Hep ben miydim hatalı,sende hiç suç aramadım
      Hayatımı alt üst etmen miydi kurduğun son pusu
      Sen dahil terk edeceğim bundan böyle her şeyi

      Dün akşam seni unuturken suçüstü yakalandım
      Ellerim havada,gözlerimde birkaç damla su

      Deli gibi seviyordum seni artık akıllandım

      ....KIRILDI KOLLARIM YÜZEMEM ARTIK....

      Hasretten üstüme bir duvar ördüm
      Ne kadar uğraşsam yıkamam artık
      Günlere aylara yıllara böldüm
      Nice hesap etsem çıkamam artık

      Hayalim düşümde gördüğüm sensin
      Aşkını kalbimde ördüğüm sensin
      Hasretin bir kuyu kördüğüm sensin
      Ne kadar uğraşsam çözemem artık

      Gündüzler karanlık geceler sessiz
      Bakarım yollara gözlerim fersiz
      Ben kırık bir sandal, sen derya deniz
      Kırıldı kollarım yüzemem artık ..............

      ............................................................
      ......................................
      ................................

      ....HASRETLİK....

      Çok çok uzaklarda yuvamla yurdum
      Özüme kaynar su dökülmüş gibi!..
      Hasret kavurması oldu vücudum
      Ciğerimden canım sökülmüş gibi!..

      Yüreğim yakınken, kendim ırağım
      Kavuşma bekleyen müzmin kurağım
      Her yerim hârabe, viran yüreğim
      Kalkamam ayağa yıkılmış gibi!..

      Buz tutan çözülen özlem canımda
      Ölsem, dirilsem yok, kimsem yanımda
      Kaynıyor ayrılık gamı kanımda
      Sevgi hislerimden çekilmiş gibi.

      Bitmeyen hasrete canım ezilen
      Yoktur çektiğim adını bilen
      Nerede belirsiz; bekleyen, gelen
      Bakarım yollara çakılmış gibi......
      ........................................
      .......................
      Resimler
      • y1pYlBf7RTvo09tCmoudUT4oU6a4t4UROmE7PnHe7OMybe5H3M_vDkxt9JPk-9pNPrl.jpg

        55.46 kB, 0×0, 139 defa görüntülendi

      ....AN.....

      Sen yüzyıllardır içimde miydin yoksa?
      Limanlarımı seyir mi eğledin?
      O sahipsiz sandığın dalgaların hepsi benim.
      Benim ölümseyen aşklarıma bu gülleri sen mi diktin?
      Beni lütfen kendi masalımı arıyor oluşumdan ötürü suçlama!
      Bu masala girmeyi kendin istedin

      Hayata bir imza attım!
      Mevsim sonbahar ve kasım ruhumuzda.
      Ağlıyoruz gülerken ve farketmiyoruz.
      Aslında öğüt verirken dünyaya,
      Kendi yanılgımıza tav oluyoruz.
      Sen de düşün ve lütfen içindeki çocuğu utandırma.
      Aslında temiz olan ne varsa tanıdık sana.
      Ruhunda bir yerlerde gizliydi ya onsuz tutunamadın.
      Ve kaçtıkça yüreğinden,
      Daha çok kendine bulandın.
      Aynaya baktığında tanıdın, saklandığın hüzünü
      Sana şapka çıkartıp, eğildi önünde saygıyla
      Gördün, varlığına ağırlığınca eklenmiş
      Ölümsüz yüzlü, sana benzer bir erkekti hüzün.
      Sen, danseden bir yaprak oldun onun sokaklarında.
      Rüzgara yenilmeye hazır, soğukta kurumaya mahkum.
      Böyle hissettin kendini uzun müddet.
      Yaza aşık mahçup gezdin.
      Belki de sen hüzne göre fazla korkak,
      Hüzne göre meteliksizdin.

      Bu yüzden sözlerini şiir yapamadın
      Şarkılarını hiç çalamadın
      Ellerin üşüdü, çok ciddiye aldın
      Yakana yapışmış hayallerin vardı ama
      Gözün hep saatinin akrebine takılıydı.
      Hep vakit dardı, sence hep bir sonra vardı.
      Anlamadın varolan tek şey her zaman "an"dı. .....................

      ...............................................................
      .............................................
      .........................

      ....YALNIZLIK....

      yalnızlık uzaklardan doğduğun yere gelmek gibi
      yalnızlık sevgi gibi ..
      sıcak ekmek gibi ..
      bazen çekilmez olsa da
      gizlere kulaç atmak gibi ..
      insanlardan kaçış
      insanlığa yaklaşmak
      kuytulara saklanmak
      yaşamaya akmak
      gölgelere kaçmak
      ışığa bakmak
      yalnızlık serin geceler gibi..
      bir aşk öyküsünü heceler gibi ..
      engin denizler
      serin yüceler gibi ..
      yalnızlık bazen yaşamın ta kendisi..........

      ..................................
      .....................
      ...............
      ....HAYAT....


      Hayat, kimi zaman aşılması zor, sarp bir kayalık,
      Kimi zamansa insanları yutmaya hazır derin bir bataklık,

      Mutluluklar gecenin rengini çalmış, karanlık
      Çoğul düşünmek çıkarılmış kalplerden,
      yok olup gitmiş insanlık,

      Savaşmak çözüm olarak gösterilmiş bütün anlaşmazlıklara,
      Sevgi, yenik düşmüş paranın vaat ettiği sahte mutluluklara,

      Her seferinde kandırıldığımızı bilsekte, yine de umut diye sarılmışız yalanlara
      Doğruları hapsetmişiz bitmek tükenmek bilmeyen sonsuz yalnızlıklara...

      .........................................................
      ...................................
      ....................