Ömer Hayyam ( 1044 - 1123 )

      SEVGİYLE..

      Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
      Tekkede , manastırda eremezsin
      Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
      Cennetin cehennemin üstündesin

      Bir sır daha var , çözdüklerimden başka
      Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka
      Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye !
      Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka

      ÖMER HAYYAM
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      RÜBAİLER (31 RÜBAİ )

      Ey bütün bir evrenin
      En seçkin yaratığı olan sen!
      Sen ki;
      İki gözümden ve canımdan
      Daha da azizsin.
      Ey güzel kimse!
      Candan aziz birşey yoktur.
      Sen bana;
      Candan da yüz kere daha azizsin.

      ***
      Ey hoca!
      Yalnız bir dileğimizi yerine getir.
      Konuşma. Kes sesini.
      Allah'la aramıza girme.
      Biz doğru yoldayız.
      Yalnız sen,
      Bu yolu eğri görüyorsun.
      Git... Gözlerini tedavi ettir.
      Ya da rahat bırak bizi.

      ***
      Kalk gel!
      Hatırımız için gel.
      dileğimizce bir zorumuzu hallet.
      Bir testi şarap getir.
      Ki, vücudumuzun toprağından
      Testi yapılmadan önce
      Kana kana testiden içelim.

      ***
      Ben öldüğümde;
      Beni şarap ile yıkayınız.
      Telkin yerine;
      Şarap dökünüz mezarıma.
      Kadehleri ve şarabı öven
      Şiirler okuyunuz baş ucumda.
      Eğer, kıyamette
      Beni bulmak isterseniz;
      Meyhane kapısının
      Toprağından koklayınız beni.

      ***
      Şarap içmediğin için,
      Sarhoşlara sövme.
      Eğer Allah tövbe verirse,
      Ben sadece
      Şarap içmemek için tövbe ederim.
      Sen;
      Şarap içmemekle övünüyorsun.
      Ancak;
      Öyle ayıp işler ediyorsun ki,
      Şarap onların yanında
      Yüz kere zemzemle yıkanmıştır.

      ***
      O kadar çok,
      O kadar çok şarap içeyim ki;
      Beni gömdüklerinde
      Şarap kokusu gelsin mezarımdan
      Ziyaretime gelen çakırkeyf dostlar,
      Yıkılasıya içmiş gibi olsunlar.

      ***
      Şarap, şarkılar, çalgıcılar ve ben
      Bu harap köşede beraberiz
      Rehin etmişiz canımızı şarap için.
      Rehin etmişiz gönlümüzü, elbisemizi.
      Vazgeçmişiz rahmet umudundan,
      Azap korkusundan...
      Ve kurtulmuşuz
      Yel, toprak, ateş, su korkusundan.

      ***
      Bu gün,
      Benim gençlik nöbetimdir,
      Aşk şarabı içerim.
      Zira benim mutluluğum bundandır.
      Acıdır diye kötülemeyiniz,
      O, hoştur.
      Onun acılığı,
      Benim saflığımdandır.

      ***
      Ey gönül!
      Madem ki, senin nasibin
      Daima kanamak ve
      Her gün başka durumda olmaktır,
      Ve ey can!
      Sonuçta bir gün çıkıp gideceksen,
      Bu bedende
      Ne diye geldin?

      ***
      Bizim dergahımızda
      Sahte para geçmez.
      Süpürge bizim darphanemizi
      Temiz süpürmüştür.
      Meyhaneden bir efendi dedi ki;
      "Şarap içmeye bak.
      Zira senin dalacağın
      Sonsuz uyku anında
      Nice asırlar gelip geçecek."

      ***
      Boyun eğeceksin,
      Doğa kanunları önünde.
      İşe yaramaz başka bir şey...
      İnsanların önünde,
      Gösteriş ve riyadan başka
      Bir şey fayda etmez...
      Kül ettim aklın düşünebildiği her şeyi.
      Lakin;
      Doğa'nın emirlerine çaresiz kaldım.

      ***
      Eğer, bir yabancı
      Sana vefakarlık ederse
      Onu akrabadan kabul et.
      Eğer; akraban sana
      Vefasızlık ederse
      Onu düşman kabul et.
      Eğer, zehir sana
      Şifa verirse panzehir say.
      Eğer bal seni hasta ederse
      Arı soktu kabul et.

      ***
      Hiçbir yürek yoktur ki;
      Senin ayrılığınla kanlar içinde olmasın.
      İyi gören hiçbir kimse yoktur ki;
      Sana gönül vermiş olmasın.
      Senin yüreğinde,
      Hiçbir kimsenin düşüncesi olmadığı halde,
      Hiçbir kimse yoktur ki;
      Senin sevdan ile meşgul
      Ve
      Yanıp tutuşmuş olmasın.

      ***
      Sen lalenin Nevruz'da yaptığı gibi
      Fırsatın olursa eğer
      Lale yanaklı bir dilberle
      Beraber ol.
      Kadehi eline al,
      Sevinç ile şarap iç.
      Zira hayat;
      Bir rüzgar darbesi gibi
      Mavi göğün altında
      Seni altına alıp
      Eziverir ansızın.

      ***
      Ey Hayyam!
      İşlediğin günaha
      Bu kadar hüzne gerek var mı?
      Gam çekmekten ne umarsın?
      Günah işlemeyene
      Tanrı bağışlaması olmaz.
      Tanrı bağışlaması
      Günah için gelmiştir.
      Bir şey yok
      Üzülecek, korkacak.

      ***
      Canan!
      Ömrümüzün sonunda
      Vefasız bir aleme ulaşacağız.
      Nelere sahip olursak olalım,
      Çok şeyler arayacağız bıraktığımız.
      Senin yüzün gibi Ay'ı
      Nereden bulacağım?
      Doğru söylüyorum,
      Senin boyun gibi
      Servi de yoktur alemde.

      ***
      Uyuyordum.
      Rüyamda bir bilgin dedi ki:
      "Uyku kime ışık saçtı?
      Kimin sevinç gönlünü açtı?
      Ölüme benzeyen bir işi yapma.
      Şarap iç.
      Zira toprağın altında
      Uyumaya çok vaktin olacak."

      ***
      Şarap kasesini benim elime koy.
      Zira;
      Gönlümde hararet var.
      Ve bu ömür akıp kaçıp gidiyor.
      Kalk!
      Talih ve mutluluk
      Rüya gibi bir sırdır.
      Kalk!
      Gençlik ateşi
      Su gibi akıp gidiyor.

      ***
      Ne cehennemi hak ettim,
      Ne cennete layığım.
      Benim toprağımı ne ile yoğurduğunu
      Allah bilir.
      Fakir, kafir, çirkin, fahişe gibiyim.
      Ne dinim var ne dünyam.
      Ne de;
      Cennet umudum var.

      ***
      Benim şarap içmem
      Keyiften değildir.
      Ara bozmak,
      Din ve terbiyeyi
      terk etmek için de değildir.
      İsterim ki,
      Arada bir nefes alayım.
      Şarap içmem;
      İşte bu sebepledir.

      ***
      Ey candan azizim!
      Madem ki;
      Bu cihan seni kederlendiriyor.
      Madem ki; temiz ruhun
      Bir gün ansızın teninden ayrılacak,
      Senin toprağında
      Çimenler yükselmeden evvel,
      Gönlünün arzusunca eğlen.
      Bir çemenzarda otur.

      ***
      Eğer;
      Akıl gözünü açarak bakarsan,
      En çok emniyette saydığın kimseyi
      Kendine düşman görürsün.
      Bu zamanda, özellikle
      Az dostun olsun.
      zaman ehliyle,
      Uzaktan sohbet iyidir.

      ***
      Gözünü aç!
      Birgün canından ayrılacaksın.
      Hüdanın,
      Esrar perdesinin arkasına gideceksin.
      Aşk şarabı iç ki;
      Nereden geldiğini bilmeyesin.
      Sarhoş ve neş'eli ol ki,
      Nereye gideceğini bilmeyesin.

      ***
      Ben şarap içerim
      Muhalifler soldan sağdan;
      "İçme!
      Şarap dinin düşmanıdır" derler.
      Madem ki;
      Şarabın din düşmanı olduğunu öğrendim,
      Vallahi içerim, billahi içerim
      Helaldir düşmanın kanını içmek.

      ***
      Hayal sermayesi eksik olan
      her gönül çaresizdir.
      her gün;
      Pişmanlığın ve acımanın
      Kardeşidir, arkadaşıdır.
      Endişelerden kurtulmuş,
      Sevinçli bir gönülden başka
      Dünyada ne varsa
      Hepsi üzüntü sebebidir.

      ***
      Allah benim yaradılış ruhumu yoğururken
      Amelimin ne olacağını biliyordu.
      Bana yakışmayan günahları,
      Ben onun ilmi, onun rızası ile işliyorum.
      O halde kıyamet günü
      Beni cehennemde yakmasının
      Mantıklı sebebi acaba nedir?

      ***
      Ömür geçtikten sonra
      Acı olmuş, tatlı olmuş
      Ne önemi var.
      Can, dudağa geldiğinde
      Nişabur'da olmuşsun, Belh'te olmuşsun
      ne farkı var.
      muhabbet şarabı iç.
      Çünkü;
      Benden ve senden sonra ay,
      hilalden dolunaya,
      Dolunaydan hilale
      inip çıkıp duracak.

      ***
      Madem ki;
      Cihanın bütün hallerinden haberdarsınız.
      Ey gafiller!
      Dünyanın işvesine aldanmayınız.
      Ve aziz ömrünüzü
      Heder etmeyiniz.
      Haydi! Vakit kaybetmeksizin
      Muhabbet şarabı içiniz.

      ***
      Muazzez arkadaşlarım.
      Bana gıdayı şaraptan yapınız.
      Bu kehribar gibi olan yüzümü,
      Yakut gibi yapınız.
      Öldüğüm zaman beni
      Şarap ile yıkayınız.
      Mümkünse tabutumun tahtasını
      Asma ağacından yapınız.

      ***
      Allah bize
      Cennetinde şarap vaat etti.
      İş bu merkezde iken
      Bu dünyada şarabı
      Nasıl yasak eder, haram eder?
      Bir gün, sinir halinde bir arap,
      Hamza'nın dişi devesine
      nişan almış ve vurmuş.
      Bizim peygamberimiz şarabı
      O araba yasak etmiş.

      ***
      Evvela;
      Benim rızam olmaksızın
      Dünyaya getirildim.
      Hayatta;
      Hayretimden başka bir şeyim artmadı.
      Sonra yine elimde olmadan
      Bu dünyadan göçeceğim.
      Gelmekten, kalmaktan, göçmekten
      Maksat ne?
      Hala anlamış değilim.

      ÖMER HAYYAM
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      KİM GÖRMÜŞ

      Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
      Kim gitmiş de getirmiş haberini?
      Kimselerin bilmediği bir dünya
      Özlenmeye, korkulmaya değer mi?

      Dert içinde sevinci bul da yaşa;
      Haksız düzende haklı ol da yaşa;
      Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
      Varından, yoğundan kurtul da yaşa.

      Bulut geldi; lalede bir renk bir renk
      Şimdi kızıl şarap içmemiz gerek.
      Şu seyrettiğin serin yeşillikler
      Yarın senin toprağında bitecek.

      ÖMER HAYYAM
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      BİZİM OLSUN

      Yeryüzü padişahların, kralların olsun.
      Cehennem kötü insanın olsun, cennet iyi insanın..

      Tanrıya toz kondurmamak meleğin işi olsun,
      Temizlik, cennet kapıcısının işi..

      Kim, ne olursa olsun,
      Sevgili bizim olsun tek,
      Canı, canımız olsun..

      ÖMER HAYYAM
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000