YANMAYAN BİLMEZ

      YANMAYAN BİLMEZ

      Dört tane kelebek bir gün bir ateş görmüşler. Bunun nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemişler. Birinci kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve üzerinin aydınlandığını görmüş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve:

      –Bu ateş aydınlatıcı bir şey!, demiş..

      İkinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla şey öğrenmek istemiş. Biraz daha yaklaşmış ve ısındığını hissetmiş; Demiş ki:

      –Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey!

      Üçüncü kelebek bununla da yetinmemiş, Biraz daha biraz daha yaklaşmış. Bir anda ateşin kanatlarının yandığını hissetmiş ve yanmış kanatlarıyla geri dönmüş; Şöyle demiş:

      –Ve bu ateş yakıcı bir şey!

      Sonuncu kelebek daha da çok şey öğrenmek istiyormuş. Biraz yaklaşmış, aydınlandığını görmüş. Biraz yaklaşmış, ısındığını hissetmiş. Biraz daha yaklaşmış, ateş kanatlarını kavurmuş.

      Ve biraz daha yaklaştıktan sonra tamamen yanan kelebek “poff !” diye ortadan kayboluvermiş…

      Ateşin gerçekten ne olduğunu belki bir tek o öğrenmiş ama geri dönüp söyleyememiş.

      Çünkü o kaybolmuş ateş içinde ve bir şeyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmiş!…
      BENCE İNSANLARDA ÖYLEDİR ÇOGU KİŞİLER İLK TANIŞTIKLARINDA GERÇEK YÜZLERİNİ GİZLERLER AMA ZAMANLA O İNSANI TANIDIKÇA GERÇEK KİMLİKLERİNİ ANLAYABİLİRSİN ÇÜNKÜ KİŞİ YENİ TANIŞDIGI BİRİNDE OLUMLU İZLENİM BIRAKMAK İÇİN HEP POZİTİF DAVRANIR O YÜZÜNDEN BİRİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEMİZİ BELİRTMEK İÇİN O İNSANI İYİCE TANIYIP ONDAN SONRA KONUŞMAK DAHA SAGLIKLI OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM