Sevgili Şevki Kardeşim;
Yola karşı olmadığımı, yolun medeniyet ve zenginlik olduğuynu defalrca söyledim. ancak itiraz şerflerimi de koydum. Sebebini de defalarca açıkladım.
Bu yolların yapımında sosyal gereklilik vardır ama yolun yapımı için bilimin öngördüğü araştırma ve incelemeler yeterli şekilde yapılmayarak yollar adeta bir oldu bittiye getirilmiştir. Yol yapımı ile neler kazandığımızı gelecekte göreceğiz ama o uğruna neleri kaybettiğimizi asla bilemeyeceğiz.
Neden mi;
Karadeniz Bölgesi Türkiye'de yaşlayan endemik türde canlıların yarısına yakınını barındırmaktadır. Yani İkizdere-Arhavi-İspir arasında kalan bölge (Hemşin) Türkiyedeki 5400 çeşit endemik canlı türünün 2200 tanesinin yaşadığı bir bölgedir. Bu anlamda dünyanın en önemli araştırma merkezlerinden biri olmalıdır/olması gerekir. Oysa bu anlamda bölgemizde en küçükj bir araştırma bile yoktur.
Dünyanın en ücra köşesinde yaşayan bir canlı türünün resmini ya da filimini çekmek için bilimadamları binlerce kilometreden gidip dünyanın parasını vererek belgeseller yapıyorlar. Bu güne kadar bilinmeyen bir canlı türü bulundu mu yer yerinden oynuyor. Hemşin'de öncelikle yapılması gereken budur. Bu yapıldıktan sonra HES'de, Yol da oturulup konuşulur.
Bu Hemşinlilerin değil bilimadamlarımızın yani devletimizin kusurudur.
Bundan bir kaç yıl öncesine kadar mehkemelerde derelerimiz ile ilgili açılan davalarda "Deniz Alasından" başka bir endemik tür yoktu. Benim tesadüfen gördüğüm bir canlı türünü merak edip araştırmam sonucu mahkeme kayıtlarına artık Endemik bir tür olan Kafkas Semenderi de girdi. Bu benim görevim miydi? Bunu konunun uzmanı bilim adamları yapmalıydı. Bütün bu tartışmaların temelinde üzerinde durulmayan ama çok önemli olan husus budur.
Burada daha önce yazdım. Bundan 1 yıl önce memlekette 4-5 santim boyunda bit tırtıl gördüm. O tırtılın fotoğraflarını bu siteye de astım. Tıpkı bizim keceyik gibi ama sürekli yanan yeşil bir ışık veriyordu. Araştırmalarımda böyle bir böcek türünü göremediğim gibi konunun uzmanı bazı hocalar da böyle bir şeyi ilke kez gördüklerini söylediler. Konuyu Rize'de ve Trabzonda üniversite hocalarım ile görüştüm. Resimlerini gösterdim. Ancak öylesine bir duyarsızlıkları vardı ki kahroldum.
Eğer o böcek bu güne kadar bilinmeyen yeni bir tür idiyse (büyük ihtimal ile öyledir) bunu dünyaya duyurduğumuz takdirde bir çok bilimadamı Hemşin'e koşardı.
Daha sonra ne oldu biliyor musun Şevki Kardeş?
O böceği bulduğum yerden yüzlerce yıllık patika yolları da katledilerek yol yaptılar. Üstelik hiç bir planı ve projesi olmadan.
Bu konuda yazılacak çok şey var ama öncelikle söyleyeceğim bir başka şey var.
Yasaları herşeyin üstünde gören bir zihniyet bu ülkede yönetime gelmedikçe biz burada daha çok kavga ederiz.
Yola karşı olmadığımı, yolun medeniyet ve zenginlik olduğuynu defalrca söyledim. ancak itiraz şerflerimi de koydum. Sebebini de defalarca açıkladım.
Bu yolların yapımında sosyal gereklilik vardır ama yolun yapımı için bilimin öngördüğü araştırma ve incelemeler yeterli şekilde yapılmayarak yollar adeta bir oldu bittiye getirilmiştir. Yol yapımı ile neler kazandığımızı gelecekte göreceğiz ama o uğruna neleri kaybettiğimizi asla bilemeyeceğiz.
Neden mi;
Karadeniz Bölgesi Türkiye'de yaşlayan endemik türde canlıların yarısına yakınını barındırmaktadır. Yani İkizdere-Arhavi-İspir arasında kalan bölge (Hemşin) Türkiyedeki 5400 çeşit endemik canlı türünün 2200 tanesinin yaşadığı bir bölgedir. Bu anlamda dünyanın en önemli araştırma merkezlerinden biri olmalıdır/olması gerekir. Oysa bu anlamda bölgemizde en küçükj bir araştırma bile yoktur.
Dünyanın en ücra köşesinde yaşayan bir canlı türünün resmini ya da filimini çekmek için bilimadamları binlerce kilometreden gidip dünyanın parasını vererek belgeseller yapıyorlar. Bu güne kadar bilinmeyen bir canlı türü bulundu mu yer yerinden oynuyor. Hemşin'de öncelikle yapılması gereken budur. Bu yapıldıktan sonra HES'de, Yol da oturulup konuşulur.
Bu Hemşinlilerin değil bilimadamlarımızın yani devletimizin kusurudur.
Bundan bir kaç yıl öncesine kadar mehkemelerde derelerimiz ile ilgili açılan davalarda "Deniz Alasından" başka bir endemik tür yoktu. Benim tesadüfen gördüğüm bir canlı türünü merak edip araştırmam sonucu mahkeme kayıtlarına artık Endemik bir tür olan Kafkas Semenderi de girdi. Bu benim görevim miydi? Bunu konunun uzmanı bilim adamları yapmalıydı. Bütün bu tartışmaların temelinde üzerinde durulmayan ama çok önemli olan husus budur.
Burada daha önce yazdım. Bundan 1 yıl önce memlekette 4-5 santim boyunda bit tırtıl gördüm. O tırtılın fotoğraflarını bu siteye de astım. Tıpkı bizim keceyik gibi ama sürekli yanan yeşil bir ışık veriyordu. Araştırmalarımda böyle bir böcek türünü göremediğim gibi konunun uzmanı bazı hocalar da böyle bir şeyi ilke kez gördüklerini söylediler. Konuyu Rize'de ve Trabzonda üniversite hocalarım ile görüştüm. Resimlerini gösterdim. Ancak öylesine bir duyarsızlıkları vardı ki kahroldum.
Eğer o böcek bu güne kadar bilinmeyen yeni bir tür idiyse (büyük ihtimal ile öyledir) bunu dünyaya duyurduğumuz takdirde bir çok bilimadamı Hemşin'e koşardı.
Daha sonra ne oldu biliyor musun Şevki Kardeş?
O böceği bulduğum yerden yüzlerce yıllık patika yolları da katledilerek yol yaptılar. Üstelik hiç bir planı ve projesi olmadan.
Bu konuda yazılacak çok şey var ama öncelikle söyleyeceğim bir başka şey var.
Yasaları herşeyin üstünde gören bir zihniyet bu ülkede yönetime gelmedikçe biz burada daha çok kavga ederiz.
Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...