Yüreğimin Ateşi

      Sana Geliyorum

      I.

      Benim sabah keyfim
      yeni açmış bir gülü
      insanların gülücüklerine yerleştirmektir.

      II.

      Sana karlı bir günde geleyim
      saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla
      üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula
      uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan
      sobanın çıtırtılarına dalalım
      sana küçük törenlerimizde şarki söyleyeyim
      içki içelim güneşle başbaşa
      saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim
      gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar
      bir gece şelalesi gibi
      damarlarıma akıp yankılan yüreğimde.

      III.

      Sana yağmurlu bir günde geleyim
      parkta ıslanalım birlikte
      gürültüler toprağın kokusunda erisin
      kentin görüntüsü değişirken bulutlarla
      duraksamadan parlayan gözlerin
      ve ıslaklığınla sar beni
      en koyu kızıllığında dudaklarının
      kıralım demir parmaklı pencereleri
      önlerine ortanca saksıları yerleştirelim
      ağız dolusu sobe diyelim dudaklarımıza.

      IV.

      Sana güneşli bir günde geleyim
      ışıklı yollara halılar serelim
      birlikte aşkınlığa yükselelim,
      okyanus sularının ortasında altın kumsallarıyla
      mücevher gibi parlayan adada,
      ben hep iskeleye demir atmış
      beyaz bir yelkenlinin düşünü gördüm
      tuzlu dudaklarını yakmak için
      sana kendi yaptığım güneşleri getireyim.


      A. Kadir Bilgin
      Nereye dokunsam bir çığlık senin gövden
      gülemem sevgili
      ağız dolusu gülemem ki
      ülkem ağlamaklıyken
      uyku tutmaz gözlerimi
      ülkemin gövdesi kanken
      Gel desem gelir misin uykularıma
      Gül pembesi giysilerinle
      Ben bir umut işçisiyim
      Ateş olur tütmez fenerlerime

      Sen bir nehir olsan bilinmezlere
      İzin verir misin düşsem kıyına
      Sarı yaprak,mor karanfil güz günü
      Taşır mısın beni mavi denizlerime

      Yağan yağmur değil meğer,üstüm başım kir
      Yıkar mısın beni güneşle sırıksıklam
      Korkusuzluğa uçuyor kuşlarım
      Bahçe olur musun yıkık şehirlerime

      Gök yıldızlarla dolu,bu nasıl sabah
      Sisler arasaında urgan sallanır
      Asi olur çalınan şafağı ömrümüzün
      Gelip ses olur musun türkülerime

      İbrahim Karaca
      Nereye dokunsam bir çığlık senin gövden
      gülemem sevgili
      ağız dolusu gülemem ki
      ülkem ağlamaklıyken
      uyku tutmaz gözlerimi
      ülkemin gövdesi kanken