Çayeli Ve Hemşin

      Çayeli Ve Hemşin

      Bugünkü coğrafyamızda Çamlıhemşin ve Hemşin olarak yer alan ilçeler 1946'dan önce Hemşin olarak anılırdı. Ardeşen, Fındıklı, Çayeli, Pazar ve İkizdere'nin yüksek köylerinden bazıları da Hemşin'e bağlı yerleşim yeriydiler.
      Veysel ATACAN Rizeliler Kültür ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı

      Hemşin ve Çayeli’ler Geleneksel Hemşin Bal Kültür Turizm ve Şenliklerinde her yıl 14-15 Ağustos Hemşinde olduğu gibi şehirlerde birlik beraberliğini sürdürürler. Genelde İstanbul/Üsküdar’daki Çayeli derneğinde iç içe olurlar.
      Bölgemizin birlik beraberliğini en iyi bir şekilde temsil ederler.
      Bu konuda daha geniş yazılarımızın olması dileğimdir.

      Hemşin Ekibi Üsküdar Çayeliderneğinde
      Resimler
      • hemsinekibi.jpg

        30.84 kB, 0×0, 209 defa görüntülendi
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Alinti "FIKRET YELKENCI"
      Herkesin bildiği şeyleri bende yazarak vaktinizi almak istemiyorum ama aşagıdaki hikayenin içimizde yaşadıgımız sorunları yansıttıgını ve belki de çözüm ışıgını aydınlattıgını düşündüğüm için sizinle paylaşmak istedim.
      Naci Kobal Beyin sloganının ne kadar değerli olduğunu belirtmek için kullandım.,
      İzinsiz kullandığım için Kendisinden özür dilerim.

      Eski zamanlarda bir kış ve gece soğukları başlamış. Bu gece soğuğundan bütün hayvanlar etkilenmişler, büyük kayıplar vermişler ama en çok kayıp verenler kirpilermiş; bildiğiniz gibi onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri yok bunların yerine kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var. bu durumdan en az zararla kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış çözüm aramaya başlamışlar, tartışa tartışa en sonunda büyüklerinden birinin gece olunca tüm kirpilerin bir araya toplanmasına, birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmeye karar verilmiş. böylece kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak, aralarındaki hava sirkülasyonunu da önleyerek donmaktan kurtulacaklarmış.

      ve ilk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını farketmişler ama başka bir sorun varmış, o da üşüyen kirpilerin birbirlerine fazla yaklaşmalarından dolayı birbirlerine dikenlerini batırmalarıyla yaralanmalar gerçekleşmiş, daha sonraki gece uzaklığı fazla turmuşlar yaralanma korkusundan. bu yüzden de bazı donma olaylarının önüne geçememişler ancak her gece buna devam ederek deneye yanıla, deneye yanıla birbirleinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar yakın, ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler.

      NE DERSİNİZ BİZDE İÇİMİZDE BU DENGEYİ YAKALAYABİLİR MİYİZ???

      Özellikle birlik ve beraberlik içerisinde olmamız ne denli önemli olduğunu anlamamız için cayelidernegi.com yazıyı buraya aktardım.
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Alinti "İlknur ÇOLAK"
      Yaşamak, çoğu zaman ben değil biz için... Biz için çalışmak, biz için savaşmak... Hayatında "biz" olan hep toplum tarafından sevilir... Ben diyeni seven kendi vardır, bu da yeter ona çoğu zaman. Kendimizi dev aynasında gördüğümüz zamanlar olur ve "tek başıma herşeyi başarabilirim, kimseye ihtiyacım yok" der, kendimizi kandırırız... Benle uğraşırken unuturuz yardıma, ilgiye, sevgiye muhtaç olanları, hatırlatacak onca şeye rağmen... Toplum olarak var olabilmrk için biz diyebilmek... Çok mu zor?

      Ben, biz derken bir de bir başınnalık var... Alıştın mı bir başınalığa yaşam biçimin olur... Hele bir de yaşlanmaya görsün ararsın birilerini yanıbaşında... Ne güzel anlatmış Can yücel şiirinde bir başınalığı..

      Yalnızlığa dayanırım da, birbaşınalığa asla.
      Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.
      Bir dost göz arayışıyla.
      Saat tıkırtısıyla...
      Korkmam,geçinip gideriz biz mutlulukla,
      Ama;
      'Günün aydın,akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı.
      bir telefon sesi çalmalı arasıra da olsa kulağımda.
      Yoksa,
      Zor değil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp, bir başına
      yudumlamak doyasıya.
      Ama;
      'Çaya kaç şeker alırsın?'
      Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra...

      "Biz" diyebilenlerin içinden bir de "siz" diyenler çıkar... İşte o zaman sevemem bizi... Bizler, sizler varken... Biz olmalıyız biz.... Kocaman bir "BİZ"...
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      merhamet değil anlayış...

      evet " merhamet değil, anlayış ". öyle bir zamana geldik ki insanlar birbirlerine konumları gereği tepeden bakabiliyolar ve belirli imkanlara sahip olan,güncel söylenişiyle bir köşe kapan ardına ( ...geçmişine...) bakmayı unutuveriyor. ben değil, biz olmak diyoruz ama. son dönem psikolojik araştırmalar ülkemizde bizin " beni" yani " benim kendi özümü " bastırdığını söylüyor. ( üstün dökmen- iletişim çatışmaları ve empati...cüceloğluü insan insana...kitaplarına bakılabikir. ) ülkemzide kedini kanıtlayabilecek yeterli düzeyde bir kişiselleşmenin, bireyselleşmenin gözardı edildiği; yanlış anlaşıldığı anlamında söyleniyor bu.

      tabi ki dünyaya adım attığımızda; zamanla ve öncelikle kendini tanıyaca, " ben neyim , anlamım ne ? " diyecek ya. o zaman demek ki önce " beni-şahsiyeti " öğrenmesi gerekecek. toplum olarak bunun neresindeyiz. ? ( herkes bilir ki anadoluda yunu emreler de bundan bahsetmiştir ) kendini tanımayan kendi gerçekleriyle yüzleşemeyen, kendi biricik ihtiyaçlarını
      ( ihtiyaçların piramidi konusu önce: biyolojik sonra güvenlik sonra iletişim...) karşılamayı bilecek ki biz demeyi de bilsin. onun için bu konlarda daha dikkatli olmalıyız. toplulumuz, eğitim durmumuz karşısında üstüne üstük kaybolan değerlerimiz veya hiçbir eleştir araitırma yapmadan kabul ettiğimiz değerlerimiz sorgulanmalı; bilimin dediği de dikkate alınmaldır.

      artık çağımızda yalnızca sevmek sevgi yeterli olmuyor. insan onuruna saygı ve anlayış gerekiyor. o yüzden yöre içinde de bu olayın arka planı, temeli, psikolojisi incelenerek," ben değil biz " konusu yeniden ortaya konulmalıdır. selamla.
      " akıl ve gönül ; insan ...

      Gökkuşağı

      BİZ;
      Yarınlara umutla bakmanın yolu var oda karşımızdaki kişilere saygımızı sunduğumuz zaman o umutların birer birer dönüşünü pırıl pırıl gözlerimizle görürüz. Kim ister randevu yerinde yalnız tek başına kalmayı,Kim ister yalnız başına bir Adada yaşamayı...
      Biz olmak var ya karanlıklardan aydınlığa çıkmak gibi işte o umut yolu yaşatır bizleri. Tüm olumsuzluklar içinde olduğumuz bir günde bir dost eli uzansın gönülden yaşamın şekline o Gökkuşağının altından geçmesekte bir çatı altında toplanıp el ele BİZ olalım yeter.
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000